Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

...diyorum önce kendime...

Kime  bu afran tafran? Nedir  bu açgözlülüğün? Neden  bu kendini bilmez halin? Niçin  bu sonu gelmeyen şikayetlerin? Kime bu kibrin havan? Nasıl olur zekatını vermediğin malın? Gülümsemeyi bilmeyen yüzün, Tatlı söz söylemeyen , şükrü bilmeyen  dilin, Faydalı ilim öğrenmeyen aklın, Almayı bilip vermeyi bilemeyen elin... Ne olacak senin sonun.... ÖLÜM var hatırlıyorsun değil mi? Herşeyin hesabının sorulacağı gün gelecek biliyorsun değil mi? Düşünüyorsun değil mi? İyi olmanın öneminin bilincindesin değil mi?   Herşeyden önce , insan olma bilincini hiç bir zaman yitirmemelisin farkındasın değil mi?  

Hayırlı bayramlar olsun cümlemize....

 Bayram geldi sayılır kapıyı tıkladı tıklayacak eli kulağında:)) Ve ben tüm sülaleme (yetişebildiklerime tabii) kavuşacam onun heyecanını şimdiden duyuyorum ...Öyle ki M'yi bile nasıl özlemişim :)) (eğerki kuzen M benim bu yazıdığımı okusa beni köyün sonuda kadar sopayla kovalamasa ne diyeyim) Onunla bir birimize sarılıp ''Yine mi sen ya huu'' demeyi özlemişim:))  Normalde et yemeyi çok aramayan ben kurban bayramında etobur olurum bu da benim garip bir yanım...Bizde tüm bayram şöyle geçer ''off yine mi et off yine mi baklava '' denirr ama ne hikmetse masada o adı anılan yiyecekler yenmeden kalkılmaz'' :))   Misafirler ve  ikramlar ayrı bir hikayedir bizim mahallede...Küçük mahallemizde 3 erkek kardeşin evleri vardır ve onların geveze aileleri yaşar bu  3 evde... Herkesin misafiri olduğu için bir araya gelip hepberaber oturabilmemiz bazen bayramın 2. gününe nasip oluyor...Bir telaş bi kalabalık ;herkesin bir ağızdan konuşması ,soğuk olunca

Papuç diyorki!!

   Benim blog yazılarımı okuyanların şunu bilmesini istiyorum ''Ben tanınmak istemiyorum, kimse beni tanısın istemiyorum,sonra insanlar gelip bana ne garipsin desin de istemiyorum ,sürekli beni bişeylerle itham etsinlerde istemiyorum.''  Profil yazımda da belirttim ''Ben yazdıklarım kadar tanınmak istiyorum ve cidden ben dünyada en son merak edilecek insanım''  Neden bunu anlamak istemiyorsunuz?   Burda olmamın nedeni asosyal olduğum felan değil, reelimde mutsuz bir insan olmam da değil,sadece bir süre tanınmadan yazmak istiyorum(bilinmeden derken meşhur biri değilim yanlış anlaşılmasın ).Burda özgür olmak hoşuma gidiyor bu suç mu? Reelinde de çok mutlu ve huzurluyum (çok şükür) burda da çok mutluyum. İkisini birbirine katmak istememem suç mu?   Saygıysa insanlara saygım sonsuz ,sevgiyse hakeden herkesi seviyorum, dostluksa isteyene dost olabilirim ama fazlası yok bu kötü bişey değil sanırım...Ben kötü biri değilim bu yeterli değil mi?   Neyse öyle işte.

hayat bir roman ben de kahraman :)

 Hayatları çok merak ederim ...Her insanın hayatı bir romandır benim için oku oku bitmez...Kitap okumayı nasıl seviyorsam yaşanmışları dinlemeyi de o kadar severim (saçmalamadıkları sürece:P)  Benzer yaşananlar  olduğu gibi çok farklı yaşanmışlıklarda var ...Bunları konuştukça ve özellikle dinledikçe anlıyorsunuz. Bazen de diyorsunuz ki ''eee salak kafam senin de dert ettiğin şeylere var  millet neler yaşamış seninkiler bunların yanında devede kulak:p)   Yaşlıları dinlemeyi severim ama  şimdiki zamanın şikayetleri olmadığı sürece konuları :D  Mümkünse  eskilerden anlatsınlar ben de gülümseyerek dinleyeyim onları. Neler yaşamışlar ,neler görüp neler geçirmişler , ne sıkıntılar çekmişler (ki bu şükretmek adına iyi bi ders oluyor )  nelerle eğlenmişler,  nelerden korkmuşlar ..v.b Onların anlattıklarıyla kendini o zamanda hissetmek bazen çok korkunç bazen çok hoş olur güzel bi deneyimdir  sıkılmayanlar için, benim gibi merak konuları farklı olan kişilerdenseniz mesela :)   Halam

Eften Püften Bi Yazı

-Şimdi ordan burdan şurdan ordan bişeyler yazıp kendimi kandıracam (yazı yazıyorum adına)  -Köpeklerden çok korkarım (tamam benim korkmadığım şeylerin sayısı bi elin parmaklarını geçmez ama ...) hayatımda ilk defa korkumu hiçe sayıp bir köpeğe yaklaşayım dedim (ki küçük kuzenin topu o köpeğin yanına düşmüş olmaz olaydı:P) ve o köpek beni ısırdı...Ben nerden bileyim onun kendine el uzatan insanları ısırdığınıııııııı...pis köpek onun yüzünden birde aşı olmak zorunda kaldımm...Onları artık sadece uzaktan (10m uzaktan) seviyorum :P -2 yıl önce öğretmen bi arkadaşımı köye davet etmiştim bizimle bir kaç gün geçirmesi için ve o da kırmadı geldi sağolsun.Bizde değişiklik olsun diye piknik yapalım dedik ama kimse mangalda köfte pişirmeyi beceremediği için kızın önüne yanmış köfteleri koyduk o da bi tanesini yedi ama yüz şekli değişti:) Ben suratını görünce ''sakın .....'ya gittiğinde sana yanmış köfte yedirdiğimizi söyleme kimseye, seni fururum ''dedim....misafire acayi

Hayatımızın tebessümüdür onlar..

  Öyle bir zaman gelirki sesinizi duymuş gibi hayatınıza öyle bir insan gönderir ki Allah buna siz bile şaşırırsınız...Nerden çıktın karşıma? dersin ve her saniyen kıymet kazanır onunla...Bu kimi zaman aşk olur kimi zaman dostluk olur kimi zaman arkadaşlık kimi zaman da adını bir türlü koyamadığın bi güzellik öyle ya da böyle zamanını kıymetlendirir bu kişiler..Ve siz hep şükredersiniz sizi sebepsiz sevindirerek bu güzelliklerle sizi karşılaştırdığı için ALLAH'a.  Hayatınızdan çıkacaklar korkusunu da yaşarız her zaman... Onlar sıkıntı anlarında hayatımızın tebessümü olurlar ruhlarının güzellikleri etraflarını aydınlatır bu kişilerin...SEveriz onları hem de çok severiz değerlerin en güzelini veririz onlara...iyiki vardırlar onlar ...hayata sunulan armağandır onlar...hayatımızın tebessümüdür onlar...güneşimiz olur bazen onlar...Benim için değerlisin dediğim insanlar İYİKİ VARSINIZ sizi seviyorum... Not: Hadi kıymetinizi bilin sizin için en çok sevdiğim çizgi film kahramanının

Kafasına Tekerlekli Sandalye Kadar Taş Düşsün

  Okuldan eve dönmek için köy minübüsüne binmiş  arabanın kalkış saatini bekliyordu.Tekerlekli sandalyeyle bi beyfendiyi getirdiler arabaya ve bir kişi kucağında onu koltuğa oturttu diğer kişlerde yardımcı oldu tekerlekli sandalyesini kapatıp oturduğu koltuğun yan tarafına uygun şekilde yerleştirdiler.Tekrar  beklemeye başladılar.Bu arada minibüsün sahibi olan HACI lakaplı kişi geldi tekerlekli sandalyeyi gördü ve dediki'' bn bunu alamam arabaya, çok fazla yer kaplıyor arabada onun durduğu yerde bir müşteri durabilir''insanların şaşkın bakışları içinde tekerlekli sandalyeyi minibüsten indirdi ve adamcağızı da yakını arabadan indirip sandalyesine oturttu...   Bundan sonra şunu anladı;asla konum insan olmayı belirlemiyor,para,meslek ya da hacılık herneyse hayattaki tüm statü sıfatları kimseyi insan yapmıyor..İnsan doğuluyor ve bazıları insan olarak kalıyor bazıları ise insanlık vasfından uzaklaşıyor..Bunu öğrenmek için 14 yaşında böyle bi olayı gözleriyle görmesi yetmiş

Ama bu haksızlık öyle değil mi!

    Söylesene  Calimero  sen de sana ilgi  gösterenlere   ilgisiz kalamayanlardanmısın?  Yoksa fazla ilgi seni de yoruyor mu?  Sahi Calimero sen  de  benim   kadar üzgün  müsün !  Hiç sanmıyorum be  Calimero....

vayy bee :)

BEN Herkesten uzak Her şeyden kaçak Yalın ayak Öylesine sıradan biriydim işte. Bulutlu dağlarım vardı Yağmur yağmış yollarım, Mavilerin en hüzünlüsüyle Boşlukta bir yaşantıydı benim adım. Umuda sarılırdım kimi zaman, Kimi zaman yakardım onları. Yolculuklara gebeydim Kaçaktım kendi aklımca Sersefil ve yaralı. Gülerdi dudaklarım İçimse oluk oluk kanardı ruhuma. Terk etmiştim herkesi Kırgındım hatta, Oysa terk edilen bendim Kandırıyordum, oyalıyordum kendimi. Gözlerimi her kapatışımda karanlıkta kalırdı bir yanım, İçin için ağlar avuçlarıma dolardı gözyaşlarım. Ben uzatılan o sıcacık elleri Hiç ama hiç tutamadım, Tutamazdım ki Çünkü umutlu ellerdi onlar, Hayalleri, Yürekten gülüşlerii Kıskanılacak kadar mutlulukları vardı, Ben kıskanırdımda... Yandım Gecelerce Günlerce yandım, Anlayamadılar, Anlatamadım. Oysa çok ama çok yalnızdım. Ben ve ben Ya_nıl_dım...                                                                 Kıvanç M.oğlu

Bloğumda Bir Misafir Yazar

  Kaybetmek üzerine adı yazılmasın diye sevdiklerim ve değerlerim  için, dularımla sığındım Yaradana. Çıkmazlarımın ortasında açan tebbessümler biriktirdim, korkularım hüküm sürmesin diye hayatıma. Her sabah, bildik yaşamların tanıdık izleri diziliyordu sokaklara. Ve yüzler, tebessümünü yitirmiş yüzler... Neden hayatın keşmekeşlerine bu kadar kapılmışlardı bilemedim. Halbuki bu dünyada mahkum değildik, efendisiydik bize bahşedilen hayatın. Kimse göremedi, bir bebeğin yüzü kadar masumdu hayat ve bizler kirletiyorduk bu kavramı.   Yorgun yokuşlarımın tebessümleri oldu güzel yürekler. Teşşekkür etmeler yetmezdi bilirim. Onlar, hayatı yaşamanın sırrını bilen yüreklerdi. Gülgüzeli yüzleri ve ruhlarıyla, ışık oldular bir çok hayata. Yolculukları özlerineydi ve yol olmayı bildiler onlar. Kaybolmuş anların en güzel yoluydular. Çıkmazları olamayacak kadar Yaradana pervaneydiler. Vardır bir hikmeti deyip sabra tebessüm sardılar.                                                   Kıvanç M.oğlu

Mektubum Var!

   Yine  yıllar  öncesine  geri   dönüp bi anımı yazacam annemin de  bu yazımı okuyacağını bile bile:) Hoş belki de bunca zaman sonra annem bile unutmuştur  bu olayı ,onun için ona da bi hatırlatma olur:))    Lise yıllarıyla ilgili bir yazım vardı hatırlayanlar olur aranızda işte yine aynı dönem içirisinde ben böyle aklım bir karış havada evden okula ,okuldan eve gidip gelirken gözüm bişey görmezken evdeki aile cemaatinden kopup aklımı fikrimi bir  kişiye odaklamışken farkedememişim hal ve hareketlerimdeki (sanırsam olumsuz) değişiklikleri...Odamdan çıkmamalar ,gizli telefonlar , herşeyin ben bilirim havaları ve beni sevenlere karşı ukala davranışlar almış başını gitmiş (hala hatırlamıyorum o derece kendimde olmama hali yani:)  her zaman derim aşk başa gelince akıl yıllık izne çıkar bu doğaldır:P) Benimle iletişim kurmaya çalışan anneme artık nasıl davrandıysam kadıncağızın demekki canına tak etmiş ki  sitem edeceğine ve didişeceğine  bana 4 sayfalık mektup yazmış ve defterimin için

Öylesine Bi Açıklama

  Canım  yazı  yazmak  istiyor  ama  doğru  konuyu  bulamıyorum.. . derkeeen  aklıma ''keşke böyle olabilseydim dediğim bi durum'' geldi. O da şu;  Birine  çok   kızmışsınız ve kavga  çıktı  çıkacakkennnn  siz  ona  tebessüm ediyorsunuz (ki bunu içten gelerek yapıyorsunuz)  Ne güzel  olur değil mi?  Hem  karşınızdaki insanı  gıcık etmiş olursunuz  hem de boşyere  sinirlenmemiş olursunuz. Bunu başarabildikten sonra sizden iyisi yok.  Haksızlıklara boyun  eğin   felan  demiyorum   siz istediğiniz  şekilde alın hakkınızı ben ne karışırım:))  Benim yazdıklarım önce kendime ben böyle yapabilmeyi çok isterdim. Sevdiğim insanları kavga ederek kırmamış olurdum , zaten  sinir olduğum insanları  da muhatap almadığımı göstermiş olurdum :) Fena mı olurdu ya hu:) Ama başarıyorum bunu öğreniyorum yavaş yavaş sinirlenmemeyi .Yazım burda bitti:) Dip Not: İşin enteresan tarafı benim kavga ettiğimi gören duyan yoktur sanırım,  varsa da bana hatırlatsın çünkü hafızam zayıf olduğu içi

@YESARİ, @THE İBRAHİM ORTAÇ, @BİDOST MİMLENDİNİZ:))

ve.. essra beni mimlemiş öncelikle şaşurduummm:)  Veee ister okuyun ister okumayın ben essrayı  kırmamak  adına  cevaplıyacam   bu mim i:)   hıh :P:p -En son hangi ülke gündemiyle canını çok sıktın? -Sıkmak değil de güldüm iyice muhalefetin cılkını çıkardıkları içi.Meclisde pankart   açan  milletin vekillerine...İnsanlar, pankartlarla değil konuşarak anlaşsınlar ya da tartışsınlar diye onları vekil seçiyorlar çünkü... 2-En son hangi şarkıdan nefret ettin? - Şarkıcıyım diye çıkan tüm kargalardan nefret ediyorum :P onları dinlememekle cezalandırıyorum :P:p 3-En son hangi fast food ürününden tiksindin? -Böyle bi tiksintim olmadı:) 4-En son hangi sakatatı yedin? -Doğduğum güne kadar uzanan eskiye dayanır sakatat yememem:) 5-En son hangi yerli şarkıyı beğendin? -Manga, Beni Benimle Bırak.. 6-En son hangi yabancı sözlü şarkıyı beğendin? -Sözsüz olan tüm yabancı müzikleri severim :P şimdilerde vivaldi dinliyorum :))) 7-En son hangi yerli filmi beğendin? -Türk filmlerini

Zor Bişey Değil Lütfen Kulak verin...

  Bu  sayfayı  her  gün  kaç  kişi  okuyor  bilmiyorum  (genelde 200 civarı bi gösterge var ama bunlardan kaçı yazımı okuyor fikrim yok) ama  sözüm  ve  ricam  sayfamı  okuyan  kişilere... Bu  gün  biriyle  tanıştım   ve  bir daha  onunla  karşılaşmam  mümkün  olurmu  bilemiyorum.  Bildiğim   bişey  varsa  o  da , bu  kişinin  kalp  güzelliği  yüzüne  vurmuş  o  nadir  güzel  insanlardan  biri  olmasıdır...  Bu  kişinin  babası  hastaymış (anlattığına göre durumu da bi hayli ciddi''yine de Rabbimden ümit kesilmez'' tabiki)  Sizden  bi ricada  bulunmak  istiyorum ,  eğer  size  zor  gelmezse  hiç  tanımadığınız  bu  kişi  için 5 dakikanızı ayırıp  dua eder misiniz ALLAH  rızası için...Bu dünyada kimin başına ne zaman ne gelecek belli değil hiç birşeyin garantisi yok sağlığında...Onun için sizden dua etmeniz için ricada bulunuyorum hem bu baba için hem de tüm hastalar için inşaallah... Müslümanın  müslüman  kardeşine  yaptığı  duaları Rabbim  kabul  edecektir  inşaalla

Bizi huzurundan mahrum bırakma..!

Allah'ım bizi sevdin yarattın, sana layık kul olamadık .. Bizi  HABİB 'inin ümmeti yaptın, O'na layık olamadık.. Bize  akıl ve kalp verip şereflendirdin, onları yerinde kullanmayı bilemedik... Bize  nimetler verip başkalarına muhtaç etmedin,  bu nimetlere de layık olamadık... Bize  bizi sevenlerle  beraber kıldın, onlara da çoğu zaman layık olamadık... Bize  bakarken gören gözler, görünce  düşünen  fikir verdin ,onlara da layık olamadık... Rızıklandırdın  onları  yerken  bile bismillah  demekten aciz olduk rızkına layık olamadık... Her  seferinde  tüm  nankörlüğümüze  rağmen  huzuruna geldik yine istedik yine istedik Bizi  affet , bize acı bizi  doğrudan ayırma... nimetlerini  üzerimizden alma... Rahmetine  sığınıyoruz bizi huzurundan geri çevirme RABBİM!

zengin ol organik beslen

   Haftasonu  (ismi lazım değil) bir alışveriş merkezine  gitmiştim  market  kısmında  gezerken  ''organik yiyecekler''in  satıldığı  raflara   bi   göz gezdirdim.  Bizim  satın  aldığımız  yiyeceklerle 'ornagik'  olanlar  arasında uçurumlar vardı. Bir  misal isterseniz  bildik bi markanın vişne suyunun 1lt si 2 tl civarlarındayken organik vişne suyunun fiyatı 10tl. Aradaki farkı  açıklayabildim  sanırım...   Şimdi şunu düşünemeden yapamıyorum ekmeğe para bulamayan insanlar çoğu bizim yediğimiz doğal olmayan yiyecekleri bile alamazken bu organikleri alıp nasıl hayatlarını devam ettirecekler..Bunları almaya kalkışsak mümkünse şimdiki maaşımızın 2 (belki de 3) katı maaş almamız gerekiyor ki tamamen doğal beslenelim..İnsanlarla dalgamı geçiliyor ,insan hayatı bu kadar ucuzdu da biz organik kelimesini duyduğumuda mı öğrendik bilemiyorum...İlahları para olan insanlar yıllarca insanlara suni şeyler satıp üzerinden hayat kurdular şimdi de çıkmışlar ,onlar çok sağlık

Sizi Kaf Dağına Alalım Buralar Size Dar Gelebilir de

   ve..zamanın  birinde  ben  yeni bir topluluğa karışmıştım ...( berbat bi cümle  oldu  ama değiştirmeyecem  beni hatalarımla sevin:D)   Şimdi  bir kaç kişi  sürekli  beraber  aynı  ortamı  paylaşacaklarsa   bir birlerine  karşı  hoşgörülü , saygılı , kibar  olması  felan  gerekir  değil mi? Doğru olan, insan  olmanın  getirdiği   gerçekler bunlardır.Topluluk eski ama ben  yeniyim bu  gurup içinde ve bir kaç ay sonra  bu  toplulukta  birinin  bariz bişekilde  etrafındaki  insanları  aşağılar  şekilde  konuşması, o şekilde davranması  dikkatimi  çekti. Ve bunu diğer kişilerle  paylaştım   ve  dedim ki: ''Neden  bu  kişinin  böyle  davranmasına  sessiz  kalıyorsunuz?  Böyle  bişeye hakkı   yok  bu kişinin. Yaptığı  çok  saygısızca  ve siz  eğer  arkadaşınızsa onu bu konuda uyarmalısınız'' (ama  içimden de ''eğer uyarmazsanız ben yine patavatsızlık yapıp onu bu yaptığına pişman edecem'' de dedim itiraf edeeyim:P) İçlerinden biri dedi ki: ' 'Biliyo

Bu Günü de yaşanmamış sayıyorum

 Aklımda yazacak iki konu vardı biri şu organik yiyecekler safsatası, ikincisi de canımınnnnnnnnnn sıkılmasıııııı .... Ve ben organik yiyeceklerle ilgili konuyu başka güne bırakıp iç dünyamdaki bu saçma sapan sinir bozucu can sıkıntımla ilgili bişeyler yazıp rahatlamaya çalışacam...Tüm gün boyunca hiç gülmedim ne korkuunççççç ve en sinir olduğum da bi insanın canı sıkkınken sürekli canını sıkan şeylerle karşılaşması... bu ne gıcık bişey değil mi?   Olmadık eşyalarınız bozulur,telefonunuzu bile bulamazsınız,aradığınız herkesin işi vardır ya da ulaşamazsınız,etrafınızdaki insanlarında ne hikmetse en ters anları sizinle çakışır size olumlu 2 cümle kuracak biri olmaz karşınızda,dışarı çıkarsınız oturacak yer bulamazsınız ...bir sürü gıcık durum işte...insan şöylee dünya umrunda olmadan çığlık atmak ister (ki bu da sıkar tabi:P) ya da kimsenin görmediği bi yerde doyasıya ağlamak ister, ne bilim bi şekiilde bu saçma sapan durumdan kurtulmak ister işte offff....   Biliyorum şükürsüzlük b

NA-romantik

  Oldum olası düz bi insan olmuşumdur, insanlar bunu belki de katılık olarak algılamıştır ki ben bunu kabul etmiyorum...Sadece romantik değilim bunun bilincindeyim ya da şöyle söyleyeyim romantizm için biraz tembel biri yim ben...anlatayım:P    Ben  birini  seviyorsam bunu hiç lafları süslemeden, eğik bükmeden söylerim olur biter  (bana odun diyeni fururum:P) Banada söylenmesini isterim... Bunun tam aksi durumlarda da bu durum geçerlidir (sevmediğim kişilere -miş gibi yapmam bana da yapılmasını istemem) Birini seviyorsam (ki bu illaki aşk olarak algılanmasın lütfen)  bunu rahatlıkla söylerim benim için o an ne hissettiğim önemlidir  sonrasında  o kişiyi kaybederim ya da kaybetmem onu bilemem... İnsanlara karşı ne hissettiğimi  bilmelerini isterim bu konuda bana da açık olsalar mutlu olurum...  Açık olmak her zaman  yanılgılardan uzak olmamızı sağlar(bu benim düzkontak fikrim:P)Kimiyle konuşmak hoşuma gider, kimiyle gülmek, kimiyle gezmek , kimiyle dertleşmek (kimiylede hepsi:D)  o

nerdeeeen nereye:)

yarını bilememenin korkusu, bu günü güzel yaşatıyor

  ve..hava güneşli kendime geldim ya hu:))Ben güneşi göremeyince hasta oluyorum(psikopata bağlıyorum:P)enerjim güneştenmidir nedir:))dışarısı soğuk ama olsun güneşim parlıyorya o da yeter:)   Çoğu insan neşeli ya da mutlu olabilecek kadar çok sebep bulanları tuhaf karşılayabilir..Şimdi bununla ilgili bi korku itirafında bulunacam...Herzaman söylerim hayatımın bu anına kadar (ölüm gerçeği dışında) unutamadığım kadar acı anılarım olmadı çoooooooooooook şükür..ama yarın ne olur bilmediğim için bu anımı mutlu geçirmekten yanayım...Benimde başıma hiç ummadığım anlarda ummadığım şeyler gelebilir, onun korkusunu herzaman içimde yaşıyorum onun için yarın ne olur bilememenin soru işaretleri benim günümü daha olumlu geçirmem için doping oluyo:)Bu günümü arayacağım günlerin olabilir ihtimali,anımı kıymetli kılıyor...Ben de olumsuzluklar yaşıyorum herkes gibi ama üstünde fazla durmuyorum benden başkalarının yaşadığını sıkıntılarını gözlemleyip dinliyorum ve onların yerinde olsam kendi sıkıntımı

adı yok

ve..Papuç boşlukta... Havadan mıdır sudan mıdır ne hikmetse bi garip boşluk içindeyim sevinmiyorum, üzülmüyorum ,mutlu olamıyorum,heyecan duyamıyorum ,sinirlenemiyorum bile... Bu artı ve eksi arasında sıkışmak gibi bişey ama adı yok:)

yakıtı yolculuk sonunda biten araba...

  Size hediye edilmiş en güzel arabayla seyehate çıkıyorsunuz yakıtı yol bitince bitecek olan bir vasıta... uzun bir yolculuk ve bu yolculukda  farklı yerlerde farklı insnaları alıyorsunuz arabanıza ve yolunuza devam ediyorsunuz .. Bu yolcuları arka koltuğa alıyorsunuz ama sizin sevdiklerinizi ve yanında kendinizi huzurlu hissettiklerinizi yanınıza alıyorsunuz ,bazıları yarı yolda iniyor bazıları sizinle birlikte yoluna devam ediyor ...yol uzadıkça yolcularınızda birer birer değişiyor ama her biri bu yolculuğunuzda size yoldaş oluyor..içlerinden sevemediklerinizi kendi isteğinizle yolda bırakıyorsunuz zarar gelmesinden iyidir diye düşünüyorsunuz... Her yolcu aynı olmuyor tabii ama dediğim gibi her biri bu yolculukta size yoldaş oluyor ...Bazılarını istedikleri yerde bıraksanız bile yol devam ettiği sürece özlüyorsunuz, aklınıza her geldiiğin de tebessüm ediyorsunuz ya da gözleriniz doluyor arada arıyorsunuz hasret gideriyorsunuz..Ama yolda siz hep teksiniz çünkü şoför koltuğu tek kişi

Bu Sefer harbiden saçmaladım:P

ve...kış geldi kapıdan girdi...   Havalar kapalıyken ben de içine kapanık biri oluyorum ya da öyle  olmak istiyormuyum neyim :)Böyle havalarda şöyle doyasıya bunalım takılasım var ama olmuyo ya hu:) Hep  tebessüm edecek bişeyler buluyorum ,kendime kızıyorum.N'olur sanki sinirli, kırılgan, kızgın, mutsuz olduğum anlar hep havanında bozuk olduğu zamanlara rastlamıyor ki, böylelikle günlük güneşlik günlerimde heba olmamış olurdu:)   Aslı Güngör'ün albümünü dinliyorum romantikde bişeymiş bu ya hu pek bi hoşuma gitti işini iyi yapıyor bu bayan:)İnsanın yeniden yeniden aşık olası gelir bu albümü dinlerken :P Burdan ''Aslı GÜngör''albümünü önerdiğimi çıkarabilirsiniz arkadaşlar:)Dün biri dediki ben sadece espri yaparım ama gülmem ''kendi esprisine güldü dedirtmemek için''dedi.Ben de hem espri yapamıyorum hem de  gülüyorum bu gün:)Yoksa sonunda beklenen oldu da ben delirdim mi!!Olabilir mi inadına mutlu olmaya çalışan biri belki de zaten baştan deliyd