Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

kevekevaib

 ''monaroza''şiirini dinliyorum ,senin en sevdiğin şiirdi bu biliyorum birden aklıma düştün işte..senin söylemenle dinlemiştim bu şiiri sen seviyorsun diye, ben şiirden hiç anlamadığım halde  dinlemiştim şiiri ve hayran olmuştum...  Zaten sen seviyorsun diye sezen şarkıları da dinlemiştim,senin önerdiğin bir çok kitabı da almıştım ne kadar da beğenmiştim kitapları sana kaç defa teşekkür ettim beni bu yazarla tanıştırdığın için...o çok üzgün olduğum gün bana Sezen Aksu'dan sen ağlama şarkısını göndermiştin:)   Sen şimdi bizi korumak için dağbaşlarındasın ..sen bunu ne zaman okursun bilmiyorum ama ben bunu okuyacağını bilerek yazıyorum ''sen ,bu ortamda karşılaşılabilecek en güzel insansın..''Belki yanından geçen bir çok insan bilmeyeceksenin ne kadar güzel yürekli olduğunu onlardan daha aklı başında olduğunu,dini yaşamanın ne demek olduğunu,insan gibi olmanın gerçekten nasıl bişey olduğunu çoğu insandan  daha iyi bildiğini ve öyle de yaşadığını belk

lütfen okuyunuz:))

... bir gün TRT de bir adam gördüm diye başlamış yazar kitabında ve devam etmiş. Anadolu'da bir kasabada tamircilik yapıyor,elektrikli her tür cihazı tamir ediyor.''500 milyon(ki şimdi tl oldu) borcum var;onu ödedim mi rahatım''diyor.Kasabalı ,tamirciden çok memnun,''Beceremediği tamir yoktur.''diyorlar. Eee ilginç olan ne mi? Adamın elleri ve bacakları yok. Ütüyü sıkıştırıyor kollarının arasına,ağzında bir tornavida açıyor,yapıyor , kapatıyor.Televizyon da dahil,her türlü elektrikli cihazın tamirini yapıyor.Size hikaye gibi geliyor olabilir.Ben de gözlerimle görmesem inanmazdım. A.D,Şanlıurfa'nınViranşehir ilçesinde yaşıyor.A.D bir rahat bir mesut anlatamam,işini yapıyor evine ekmeğini götürüyor.Bir de ALLAHa dua ediyormuş. Yeni model cherokee verseniz kullanamaz. Swatch alsanız eli yok takamaz. Dünyanın bilmem neresinde özel ayakkabılar yaptıramaz;ayakları yok, parası yok. Rock2n Coke'a bedava götürseniz,çekmiş gençlerin bacakları arasın

sevgili günlük!!

teknoloji karşıtı biri değilim ama taraftarı da olduğum söylenemez..ben teknolojin taraflı olduğunu düşünüyorum..dünyanın bir bölümü teknolojiyle çağ atlarken diğer tarafta insanlar bi lokma yiyecek bulamıyorlar..şimdi ''saçmalama bu da teknolojinin suçumu''diyebilirsiniz değilse bile teknolojinin gelişmesini sağlayan insaların suçu olduğunu düşünüyoru.T v izliyordum ve Afrika da biryerlerde insanları gösteriyordu bizim gazetecilerden biri''sanki onlar farklı dünyadanmış gibi''ve inanın insanlığımdan utandım ve yine o meşhur''ben ne yapabilirim ki''yalanının arkasına sığınıp kendimi rahatlatma kandırmacasını yaşadım..ya insanlar açlıktan ölüyor (ö-l-ü-y-o-r,a-ç-l-ı-k-t-a-n)biz burda ''ya ne yesem'' telaşındayken bizim yediğimiz bir çok yemekten haberi olmayan ki büyük ihtimalle de haberi olmadan da ölecek olan açlık çeken insanlar var...şimdi siz ne düşünürsünüz bilemiyorum ama ben insanlığımdan utanıyorum neden mi

Dünya'nın 7 Harikasıymış:)

Hindistan'daki TAC MAHAl Meksika'daki CHICHEN ITZA PRAMIDI Brezilya'daki KURTARICI İSA HEYKELİ ÇİN SEDDİ.. İtalya'nın Roma kentindeki KOLEZYUM.. Ürdün'deki PETRA ANTİK KENTİ Peru'daki MACHU PICCHU ANTİK KENTİ Bunların hepsi insanlar tarafından yapılmış binalar ve bir de heykel var tabii..şimdi bana kalırsa dünyanın harikalarını saymaya kalksak bitiremeyiz herşeye muhalefet olmak da istemiyorum ama nedir bu şimdi insanlar kendi yaptıkları şeylere bir de ''harika''eklemişle al sana dünyanın 7 harikası çıkmış mış mış..ya bunların hepsini toplasan aceba şu resimdeki kanyonun yerini tutabilir mi?Biri bana soracak olsa ''hyr asla tutmaz derim ''onun için bana bu insan yapımı harikalar inandırıcı gelmiyor:)) NOt:Machu Picchu Antik Kenti'ne lafım yok:)) o yüksekliğe o kent nasıl kurmuşlar bir de manzarada iyi :))

Hay Allahım yaaa:))

Amerika’da kadının biri evine gelir ve kocasını mutfakta titrerken görür. Belinden su-kaynatıcı’ya doğru bir kablo gitmektedir. Kadın hemen kalın bir tahta parçası bulur ve adamın koluna vurarak onu elektrik şokundan ayırmaya çalışır. Adamın kolu iki yerinden kırılır. Sonradan anlaşılırki, kocası orada mutlu bir şekilde wallkman dinliyordur

ukala felan değilim asla kabul etmiyorum

Okulda arkadaşlarım arabesk dinlerken ben yabancı muzik dinlerdim ''entel dantel''diye takılırlardı o zamanlarda vardı bende bi tuhaf hal...okumak listemde hep ilk sırada yer aldı ve bana çok fazla şey kazandırdı bu durum ama bir yönden de kaybettirdi(!) hayata bakışım değişti, olayları değerlendirmem farklı oldu,kendimdeki eksik yönleri(tembelliğim dışında:))gidermem de yardımcı oldu,insanları anlamak da artık zorluk çekmiyorum,anlaşılamamaktan da hiç şikayet etmedim,mukemmeli aramamayı öğrendim çünkü ben de mukemmel değildim,hayatta önemi olanın ne olduğunda çok yardımcı oldu OKUMA ya olan merakım...v.b buna benzer bir çok artıları oldu hayatımda  Bunun yanında bir kötü yanı oldu ''artık insanların ne kadar basit şeyler için zamanlarını harcadıklarını, deveyi pire (ki bana göre cidden saçma şeyler için)yaptıklarını ve sürekli aynı boş şeylerden şikayet ettiklerini görünce sıkılıyorum artık''bu ukalalık değil ama adını da koyamadım:)) 10 yıllık süre iç

anannem benim:))

Anaannemde bir zamanlar hafiften(!)bi unutkanlık başlamıştı..Evde en sevdiği kişi(ki bu zamana ve mekana göre değişen bi durum) olan zatı muhterem erkek kardeşimizle uzun bi sohbet yapmıştı bu sohbetin sonunda erkek kardeşim üzerini değiştirmek için ortamı terketti...neyse farklı bir kıyafetle bulunuduğumuz odaya gelince ananem usulca yanıma sokularak kulağıma''bu adam da kim bizim evde ne geziyor ''dedi...eee malum bizim koptuğumuz an oldu..bundan sonra erkek kardeşimle ananem arasında buna benzer bir çok fıkra gibi olay geçti...Allah ananeme uzun ömür versin dicem demesine ama anaannemin yaşını da yazmadan geçemeyecem''bir rivayete göre 97 bir rivayete göre de bu yaşı da aşmış olabilir'' not: resimdeki şahıs anaannem değil zira ananem bu teyzeden daha dinç ve cin bakışlı:))

cidden merak ediyorum!!

Bu gün bi arkadaşımla inancı ve ahireti konuşuyorduk...Allah esirgesin şimdi ölsek ne olur diye. ''Ölmek değil korkutan hesap verememek''nankör bir kul olarak çıkmak ALLAH'ın karşısına utan verici ve korkutucu.. Yazımı hiç bir inancı olmayan(ki inançsızlık bana tuhaf geliyo)okurmu okumaz mı bilemiyorum ama bişey sormak istiyorum tüm samimiyetimle bunu merak ettiğim için soruyorum,bir an olsun aklınıza ''DİN gerçektir ya doğruysa ya ahiret varsa ve hesap vereceksem''diye geçirmiyormusunuz? Bunu her zaman merak etmişimdir..

Hayat seviyorum be seni:)

bu resmi gördüğüm an aklıma bi kişi geldii(saçı başı dağınıklığıyla meşhur hayatımda bi çocuk oldu sadece) ve biranda kendi çocukluğuma geri döndüm..bir insanın başına gelen en güzel şey çocukluk sanırım(tmm aşık olmak ve çocuk sahibi olmakta vardır ama ilk çocukluk)dünyaaa umrunuzda olmuyo tek düşündüğünüz kardeşlerinizle olan kavgalarınız ve yarın ne oynayacağınız oluyo(ne güzel yaaa stres yok telaş yok )ya da ya da ya da komşunun eriğini nasıl çalacağınızla ilgili planlar oluyor aklınızda(köyde büyümüş biri olarak bunun ne kadar güzel bişey olduğunu size tarif edemem-eriği dalından koparıp yemek gibi bişey olabilir:)-)çamurdan kap kacak yapmayı bilir misiniz?onları bir heykeltraş edasıyla oluşturup kuzine sobasının fırınında pişirip hizmete hazır hale getirmek ne kadar güzel bişeydi..herkesin çocukluğu özeldir eminim..neydik ne olduk yaaa:))ne umuyorduk hayattan ne bulduk:))hiç bir zaman hayatla tartışmadım(bi dönem dışında)hayatı kendinizden büyük görmediğiniz sürece sorun yok çün

mutluluğun formülü:))

kesinlikle her gün birine iyilik yapın(mesela marketten alışveriş yapın market sahibini mutlu edin:)) sık sık gülümseyin ( ki başka türlü yolda yürürken sizin deli olduğunuz anlaşılmaz) yardımlaşın insanlarla(eski eşyalarınızı,giymediğiniz kıyafetlerinizi ihtiyacı olanlara verin mesela) sizden yardım isteyen birine yardım edin (ama söylenmeyi de unutmayın oflaya pöfleye yardım edin ) karşılaştığınız bir çocuğu mutlu edin(ama her çocuğu değil tabi güzel görünümlü ve bakımlı bi çocuğu mutlu edin ) insanlara onları sevdiğinizi söyleyin (sevdiğinizi söylediğiniz kişiden bi menfaatiniz olmasına dikkat edin yoksa bu özel cümleyi boşa kullanmış olmayın) işiniz de çok başarılı olmak en büyük gayeniz olsun( bunun uğrunda kimseyi gözünüz görmesin hırsınızın önüne kimsenin geçmesine izin vermeyin) not:şimdilik bu kadar yeterli halaa mutluluğu yakalayamadıysan yine bişeyler yazarım artık..eee iyilik yap denize at demişler bn de öyle yapacam:))

sevmek

''seni seviyorum'' cümlesini söylemeden geçirdiğim yıllara yanıyorum..bunun nedenini sürekli düşünüyorum ama bulamıyorum..yetiştiriliş tarzı dicem çok şanslı bi çocukluk geçirdim güzel bi aile güzel bi akraba ortamı hakeza arkadaş ortamımda iyi sayılırdı:)) iyi deee ben neden insanlara onları sevdiğimi söyleyemiyordum,hala anneme babama onları ne kadar çokkk sevdiğimi söyleyemiyorum halbuki başkalarına çok rahat söylüyorum..biliyorum tuhaflık bende ama nedenini bulamıyorum işte... Aceba ben sevmenin ne kadar önemli ve ne kadar güzel bişey olduğunumu öğrendim..sevgi öğrenilen bişey mi? amannnnn ya kafam iyice karıştıııı:))ben insanları çokkkkk seviyorummm(şimdilik:)))) not: öğrenecem walla ben de öğrenecem kafamın içindekilerini buraya yazı olarak aktarmayı :)) az kaldıı

karalama defterimin ilk sayfası

İnsanlar ''menfaatlerine ya da vicdanlarının sesine göre''yaşarlarmış bana gelen bi mailin yalancısıyım bende, sürekli menfaatine göre hareket eden bi insana zaten vicdanıda yaptığı şeyi doğru gösterecektir,dünyada herşeyi sahte yaptık da bi vicdanımızın sesinimi sahteleştiremeyecez hadi canımm buna hayatta inanmam..şöyle bişey var ki sürekli vicdanıyla hareket eden insanlara da bir çok etiket yapıştırmasını da çok iyi bilen milletiz..''deli,uçmuş,abi bu devirde böyle şey mi olur,yuh artık safsın sen saf,ya babanın oğlumu bu kadar iyilik yapıyorsun,sanki dünyayı sen kurtaracan''..v.b şeyler deriz mesela iyilik namına bişeyler yapmak isteyen insanlara.. Bence iyilik, sadece kendi istediğimiz zaman yapılınca menfaat oluyor. İşte basit bi örnek; siz birine sürekli iyilik yapıyorsunuz ama ondan bi karşılık görmüyorsunuz bi süre sonra ''yaptığım iyiliğin karşılığını görsem gam yemem'' diyorsanız bu sizin iyiliği menfaat için yaptıınızı gösteri

alladı pulladı 2 lafın arasını:))

..öyle dilbilgisine uyan cümleler kuramam zaten süslü cümlelerle de yazamam kabiliyetim yok yani ..sadece yaşadıklarımdan yola çıkarak aklımdakileri aktarmaya çalışırım hayatım gibi yazılarımda sıradandır yanii işin enteresan tarafı bundan şikayetim yok(yazdıklarımı karşı taraf anlıyorsa tabi) anlaşılmayacak gibi de yazıyorsam vah halime o zaman:)) Sade bi vatandaşım ,sade yaşarım,sade şeylerden hoşlanırım(mesela pırlantanın bile boyutları önemli değildir benim için:))herangi bi tarzım yok ,öyle şuralara takılırım şunlardan uzak dururum yok arabesk dinlemem sadece rock dinlerim,yok öyle yok böyle ..v.b ayırımlarım yok.Hayatın her dalını yaşamayı isterim ne de ola tek bi hayat var bir daha burda olan duyguları olayları nerde görecem.. İnsanları seviyorum kötülerini bile(ki onlar olmasa biz iyi olmayı kimden öğrenecektik)ben insanların bu dünyadan gerçek anlamda iyi insan olarak ayrılmaları için yaratıldıklarını düşünüyorum bu düşüncem belki yanlıştır bilemiyorum ama düşüncem budur:)

NE SÖYLENEBİLİR Kİ...

ŞÜKREDECEK NE ÇOK ŞEY VAR DEĞİL Mİ?

alıntı''çalıntı'' değil:))

yaşamak... Yasamak fırsattır;yararlanmayı bil. Yasamak güzelliktir,kıymetini bil. Yasamak mutluluktur,tatmayı bil. Yasamak rüyadır,gerçekleştirmeyi bil. Yasamak meydan okunmasıdır sana, karşı çıkmayı bil. Yasamak görevdir,tamamlamayı bil. Yasamak oyundur,oynamayı bil. Yasamak servettir korumayı bil. Yasamak aşktır sevgidir,keyfini çıkarmayı bil. Yasamak bilmecedir,çözmeyi bil. Yasamak verilmiş bir sözdür,tutmayı bil. Yasamak hüzündür ,aşmayı bil. Yasamak şarkıdır,söylemeyi bil. Yaşamak mucadeledir,kabullenmeyi bil. Yasamak trajedidir,göğüslemeyi bil. Yasamak maceradır,göze almayı bil. Yasamak şanstır,kullanmayı bil. Yasamak çok kıymetlidir,mahvetmemeyi bil. Yaşamak YAŞAMAKTIR, uğruna savaşmayı bil

DİNLE AMA YORUM YAPMA

arkadaşlarınızdn hep aynı şikayetleri duyduğunuz oluyormu? aynı insanlardan hep aynı şikayetler her seferinde dinlersiniz dinlersiniz kendinizce akıl vermeye de çalışırsınız onun konuşmasından fırsat bulduğunuz sürece tabii:)) ama sonu hep aynı ,siz dinlediğinizle kalırsınız konştuklarınızda büyük bi ihtimal havaya uçup gitmiştir..başka bi zaman aynı şeyleri tekrar dinleyeceğinizi bilerek ayrılırsınız arkadaşınızın yanıdan.Burdan çıkarılacak sonuç nedir bilinmez zaten sonuç çıkaracam diye yazmamıştım ,bildiğim bi doğrumu yazacam sadece KİMSENİN HUYU DEĞİŞMİYO siz istediğiniz kadar pozitif konuşun olmuyo ..demek ki neymiş sadece usulca dertli arkadaşını dinleyeceksiniz ama asla yorum yapmayacaksınız:))dinleyici olmayı seviyorum nelere şükretmem gerektiğini unutturmuyo bana:))

önyargım başucumda

önyargılar konusunda bi hayli zengin biriydim bir zamanlar:)) ama Allah her seferinde bu ayıbımı yüzüme vuruyordu aklım başıma gelsin diye:)) yine böyle önyargılarımı başımın üstüne almış otobüse binmiştim belediye otobüsünde konserve misali sıkışık vaziyette eve gidiyordum..bi turist oturmuştu önümdeki koltukta ben de ayakta ona bakarak''bu yabancılara hiç güven olmaz Allah bilir ne niyetle ülkemize gelmiştir''düşündüm ama düşüncem nokta bulmadan turist ayağa kalktı ve onca kişinin içinde bana yer verdi oturmam için...o ana iki şey geldi aklıma ya beni duydu(içsesimle telepati olayı:))ya da çok dikkatlimi(acıklımı)bakmıştım yüzüne:) bildiğim bi gerçek var ki yüzüm kızardı düşüncem suratıma şamar gibi indi:) şimdi tüm turistler kardeşimmdir bacımdır:))

öylesine bi yazı

bir yerlerde yanlış mı yapıyoruz hayat konusunda...çoğu insan hayatı irdelemekten ''hayatını'' yaşayamıyor..bu niye böyle oldu ,bu benim başıma niçin geldi,şöyle yaparsam böyle olurdu,yarınlarım için neler yapabilirim,hep aynı şey başıma geliyo,insanlar beni anlamıyo,neden kendim gibi birini bulamıyorum hep kötülerle karşılaşıyorum..v.b sürekli bu tarz konuşmak insanlara ne kazandırıyor her zman merak edecem ama sadece merak edecem ala anlamayacam...sürekli şikayet ederek elimizde olan tek hayatı nasıl geçirebiliyoruz bu konuda bu kadarcömert nasıl olabiliyoruz..tek bi hayatımız var kaderi kendimmi yazıyorum yada hazır yazılmış mı gönderiliyorum bilmiyorum ,bildiğim bişey var ki BİR TEK HAYAT ŞANSI VERİLMİŞ BANA onuda heyecanla yaşamak istiyorum ,herkesinde öyle yaşamasını istiyorum.başımıza ne gelecek bilmiyoruz bu büyük bir merak ama bilerek yaşamaktan çok daha güzel gizemli...sonuç ta bi canımız var ve onu verecez öyle ya da böyle,keyfimize bakalım :))

Bülent Akyürek'ten alıntı

sansli insan sevgili okurum;belki sen sansli ve mutlu bir insansin ama dedim ya, vardir cevrende tersini düsünen;ona de ki; hayata gelmek büyük bir bir sanstir.ona de ki; sen babanin tahil tarlasinda alti milyon spermden sadece biriydin ve annenin rahmine düsecek kadar sansliydin.ona de ki; kisin üsümeyi, yazin kavrulmayiona de ki; bir kizin ellerini tutmayi ona de ki; su ictigin bir bardak cayi geceleri yildizlari yorgan yapmayi ve milyonlarca perdeden olusan bu dev oyun, yani hayati tanimayi alti milyar spermin arasindan sen yakaladin.durumun ne olursa olsun, sartlar neyi getirirse getirsin, islerini düzeltmek hayati yoluna koymak hicbir zaman alti milyarda bir sansi gerektirmez.ona de ki; acilarla yogrulmus, ihanetlerle sinanmis bir yürek kolay kolay tus edilemez.ona de ki; umut kursunu bitmez bir silahtir.ona de ki; aglamayi beceren gülmeyi, kaybetmeyi bilen kazanmayi ögrenir birgün.ona de ki; basini dik serefini yükseklerde tut, gerisi emanettir, en fazla neyini alabilir dünya sen

ilk yazım...

...aklım başıma bazen geliyo delirecek gibi oluyorum ama Allahtan kısa sürüyo demişti bi tanıdığım:)) ya şimdi kitap girişi bi yazı yazacaktım ama gecenin bu saatinde aklıma hiç bişey gelmiyor. İtiraf ediyorum bunları da laf olsun diye yazıyorum..ama bundan sonra da laf olsun diye yazmayacağıma söz veriyorum:)