Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Allah şaşırtmasın

  İnsan sinirlenmek istedikten sonra hiç konu zorluğu çekmez bu dünya da böylede güzel bi yanı var bu dünyanın:)   Uyku tutmadığı bi gece TV de bi tekrar programa takıldım ve kal(dım)...Adamın biri 20 yıllık eşini terkedip başka bir kadınla yaşamaya başlamış,program bu konu etrafında geiyor.Aile bir studyo da Ahiret sualine tutuluyor:))Kadın eşinin eve dönmesini istiyor çocukları için..Adamın açıklaması ise ''ben artık seni istemiyorum,hayatımı yaşamak istiyorum(hayy senin hayatınaaaa)''  Adama miras kalmış ve ondan sonra aile(!) parçalanmışmışmış..Ya aile hayatı bu kadar basit mi Allah aşkına''ben seni artık istemiyorum ve kendi hayatımı yaşamak istiyorum''Bi sor bakimm o kadın 20 yıl seni çok mu istiyordu:) zor günlerinde eşin varr sıkıntıları çekerken var ama biraz rahata erinceee ''ben senden sıkıldım''ohh ne alaa hepimiz öldükte cennetemi gittik her istediğimiz anında olacak hiç sıkıntı çekmeden..   BEn şaşkınlık içinde tabi birde

yine canım sıkılıyor

    Elimde laptop internette gezinirken arada televizyona da bakma şansına sahibim, bir telefon tuşuyla km lerce uzaktaki ailemle görüşebilme şansım da var,gün için de işlerimizi yapan bir sürü makineyle karşı karşıyayız v.b bir çok teknolojik imkanımız var  bir zorluğumuz yok gibi ve bizim CANIMIZ sıkılyor bu bana has bişey değil kimi görsem bi mutsuzluk sıkkınlık hali sanki çağın hastalıklarından biri bu,ben bu cahil aklımla bunun sebebini bilmiyorum tabiki,kendimce sebepler bulabilirim bunlarda karşımdakiler tarafından ne kadar inandırıcı bulunur bilemiyorum...    Bu yazıyı okuyan birileri olursa lütfen kendi fikirlerini yazsın bu konuda ...olurya belki de bilmsel açıklamalarınızda olur paylaşırsanız sevinirim..nedir insanlardaki ağıza dolanmış canım sıkılıyor lafının sebebi hikmeti.Aceba diyorum eski insanlar kendi işlerini kendileri yapıyordu da sıkılmaya fırsatları olmuyordu..Şimdi boş kalan insanın canı sıkılır da diyebilirsiniz hatta demişsinizdir de ama bu lafı tüm gün çalışa

/www.muslumangenc.com

Peygamber Efendimiz, yaratıkların en şereflisidir. O kadar yüksek mertebesiyle beraber pek ziyade mütevazi idi. Fakirleri ve zayıflan daima okşar, misafirlerinin altlarına kendi mübarek elbiselerini döşeyecek kadar ikramda bulunurdu. Bir meclise girince, nerede boş yer bulursa orada oturmak ister, bulunduğu meclislerde elbisesini toplu tutup etrafa yaymazdı. Bununla beraber bulunduğu meclislerde herkesten çok vakarını korurdu. Söze gerek görmedikçe susardı. Gülmek gerekince tebessümle yetinirdi. Huzurlarında bulunanlar da son derece edebe riayet eder, başlarını aşağıya eğerlerdi. Konuşurken seslerini yükseltmezlerdi. Gülmeleri de tebessümü aşmazdı. Peygamber Efendimiz acizlere,yoksullara o kadar iltifat ve tevazu gösterdiği halde, kendileri ile görüşmelerde bulunduğu hükümdarlara karşı asla küçülme göstermez, Risalet makamının ulviyetini korumadan hiç bir zaman geri durmazdı. Kayserlere, Kisralara gönderdiği mektublannda daima mübarek ismini önce belirtirdi. Kendilerini hiç çekinmeden

Onu örnek alıyor muyuz?

Peygamber Efendimiz, insanlarla geçinme hususunda da insanların en iyisi idi. Herkesle güzel görüşür, daima güler yüzlü bulunurdu. Sohbet esnasında kimsenin sözünü kesmezdi. Ancak yersiz bir söz olması hali müstesna. Her kavmin büyüklerine daima ikram eder, onları kendi kabilelerinin reisliğine tayin buyururdu. Yapılan davetlere icabet eder, verilen hediyeleri kabul buyurur, karşılığında da hediyeler verirdi. Dine aykırı olmayan işlerde insanlara aykırı davranışta bulunmazdı. Hoşuna gitmeyen bir şey görünce, görmemezlikten gelirdi.Ancak günahı gerektiren şeylerde böyle davranmaz, işi düzeltirdi. Hele ashabı hakkında pek çok bağışlayıcı idi. Kendilerine rastgelince selam verir,ellerini tutar ve müsafaha ederdi. içlerinde görünmeyenleri araştırır, hasta olanları ziyarete gider ve gönüllerini hoşlandırırdı. Hatta ashabı ile bazen latifeler de yapardı. Bununla beraber şakalarında da birer gerçek parlardı. Hazret-i Enes diyor ki: "Ben Hazret-i Peygambere on sene hizmet ettim. Hiç bir g

O dilenci değildi..kanımca

  Kaldırımdan hızlı bi şekilde ilerlerken (ki yavaş ilerlediğim hiç görülmemiştir)yoldan karşıya bi amca(aksakallı dede değildi)o kalabalıkta yanıma geldi ve ''kızım bana para verir misin'' dedi..beni yakından tanıyanlar bu durumda ne kadar korkmuş olabileceğimi tahmin ederler ama size de söylüyorum evt bir an korktum onca insan içinden neden ben nedennnnnn:)tamam bunları sadece düşündüm ve amcayı kırmadım..    Birinin sizden yardım istemesi size neler hisettiriyor bilmiyorum ama beni korkutuyor...tabiki yardıma ihitiyacı olan birinin olması acı ama eğer yardımcı olabilyorsanız bunun mutluluğunu hiç birşeyle kıyaslayamıyorsunuz...Hoş birşey yardımcı olabilmek huzur verici..neyse konuyu kısa tutmalıyım zira ne ben ne de okuyan sıkılmasın...     Ben diyorum ki sizden biri gelip para isterse verin(cçngne değilse tabi:)

insan görüntüsünde pislikler

biraz önce bi video görüntüsü izledim hayvanlara işkence ediliyordu ve daha ölmeden derileri yüzülüyordu sayfaya video yüklemeyi bilmediğim için sizlerle paylaşamıyorum görüntüyü anlatacak kelimede bulamıyorum o zavallı hayvanların canlı canlı derilerini yüzüyorlar...ya bunlara insan denmesini ben kabul etmiyorum ..Ya iyiliği benimsersin melekten üstün olursun ya da insanlıktan nasibini almazsın hayvandan aşağı olursun tıpkı bu gördğüm vahşiler gibi... Böyleleri için ve tümmmmmm caniler, vahşiler ,acımasızlar için şeytanın her dostu için YAŞASIN CEHENNEM

DUAmız olmasa bir hiçiz farkındayız..

...bir türlü hakkıyla şükredemedik,gözlerimiz gördüğü aklımız erdiği halde Bunca nimet için de bile şikayet edecek birşeyler bulduk, Sen bize'şah damarınızdan yakınım'dediğin halde senin görmediğini düşünürcesine kötülük yaptık birbirimize, Bize gönderdiğin kitabı bize anlatmak için gönderdiğin''yaşayan Kur'an''olan kainatın Efendisine yakışır bir ümmet olamadık, Tok olduğumuz halde aç komşularımızı da görmedik bu da yetmezmiş gibi tokluğumuzdan da şikayet ettik durduk az bulduk nimetleri... Kardeşlerimiz katledilirken ''ben ne yapabilirim ki ya ''deyip öylesine izledik onları tv lerde.. yetimi kollamadık,fakiri görmedik kapımıza geleni de bin lafla kapıdan kovduk, Birbirimize tebessümü bile fazla gördük desek yalan olmaz, Kur'anı Kerim'in işimize gelen kısmını aldık diğer ayetlerini görmemezlikten geldik, Bize gönderdiğin kitabını yanlızca ölenlerin arkasından Yasin OKumak için açtık,Kitabın bize ne anlattığını hi

itiraf ediyorum hocam:))

(lisede) Değerli tarih hocam ,a-b-c-d diye guruplara ayırmıştınız ya bizi bir sınavda, işte o zaman ben sizin sınavınızda kendi sınav kağıdımı doldurduktan sonra başka bir arkadaşım içinde sınav kağıdı doldurup size verdim ve siz anlamadınız(anlasanız beni disiplin kuruluna gönderirdiniz kesin) (lisede)Bir de mudur yardımcımız için bilgisayara kayıtları geçiriyorduk, bize sakın karıştırmayın dediğiniz o dolabı, siz odadan çıkar çıkmaz karıştırmıştırdık(öğretmenlerin öğrencilerle ilgili görüşlerinin olduğu kara kaplı bi defteri de okuduk) Bunu söylemekten cidden utanıyorum ama unversite de L hocam siz kafeye yaklaşırken hepimiz kafeden kaçıyorduk yanımıza gelmeyin diye..ders aralarında sizin nasihatlerinizi dinlemek bazen çekilmez oluyordu(herne kadar siz tanıdığımız en iyi insanlardan biri olsanız bile )

Ölüm senden korkuyorum ama iyi ki varsın

Dün akşam uyumadan önce ölmeyi düşündüm...tabiki hepimiz öleceğiz bu bir gerçek ,gerçeği bilmek ayrı şey hissetmek çokkkkkkkkk ayrı şey..5 dakika korkudan donakalmışım..3 gün içinde öelceğimi düşündüm arkamda bırakacaklarımı düşündüm ölümü hissettim resmen ..korkunç bişeydi gözünüzde hiç bişeyin anlamı kalmıyor, kim ne demiş ,ne yapacaktınız ,ne alacaktınız insalık ne durumdaydı ,ne olacak bu ülkenin hali...v.b Ölümü düşünündükçe hayattaki önem verdiklerinizin yerleri de borsa değişimi gibi sürekli değişiyor..Arada önemini arka sıralara ittiğiniz başı şeyler artık yeşil ışıkla yukarıyı göstermeye başlıyor ;önemli sandıklarınızda kırmızı ışıkla aşağıları gösteriyor..cidden ÖLÜM gerçeği ürkütücü(ki gittiğiniz yerdeki vereceğiniz hesapları söylemiyorum bile)tüm bildiğiniz güzelliklerden ayrılacaksınız ve bir süre sonra sizi kimse hatırlamayacak bile..sanki dünyada hiç yaşamamış gibi olacaksınız.. Bizim sülalede biz ölümü ilk ,amcamla tanıdık..amcam öldüğünde bir daha nasıl kendine gelece

severim sevmem kime ne

''Ne kadar seviyorsan o kadar seviliyorsun demektir''..v.b. bilmem öylemi ki duymuşum bi yerden işte..sevmek başlı başına muhteşem bişey zaten karşıdaki beni sevsede olur sevmesede:) ben sevecek kadar insansam bu benim kazancım..bir de ara sıra insanları sevmeme hakkımı kullanıyorum iyi geliyo:))hani herkesi sevecem diye bi kural olmadığını hatırlıyo insan..oh sefam olsun hepinizi sevmek zorunda değilim tüm insanlığı mutlu etmek zorunluluğumda yok..sevgide riyakarlığı sevmem yapmam bana da yapılmasını istemem..sevgide sahiplenmeyi de sevmem yapmam bana yapılmasınıda istemem..sevgide kuralları sevmem kimseye şartlar koşmam kendime de koşulmasını istemem..sevgi tek başına bi güzelliktir herkes istediği gibi yaşamalı ...v.b ....işte böyle:)) Bahar geldi hoş geldi güzellikler geldi sevgi de kat be kat geldi ne...

inatla yazacam..pes etmek yok yola devam:P

Blog cahili olduğum için konu sıkıntısı da çekiyorum haliyle...Ben de isterim yüksek reating alan yazılar yazabilmeyi ama 'cürmüm kadar yer yakabiliyorum''yani nokta kadar:))Başıma gelen olaylarla ilgili yazayım ara sıra ama bu seferde kimse benim ciddi biri olduğuma inanmayacak iyisimi ben böyle saçmalayıp durayım elbet bir gün ben de yazmayı öğrenecem :))sonuçta insanoğlu başaramayacağı şey yok buna inanmışım''önyargıyı''yıkmak dışında herşeyi başarmış (bilmem bu da aklıma geldi işte E=MC(kare) öyle demişti sanırım:))kendimden biliyorum önyargının ne kemirgen bişey olduğunu farz-ı misal ben bu televizyonlardaki insanlar hakkındaki önyargılarımı hiç bir zaman olumluya çeviremeyecem..insanları bu kadar cömertçe kullanan ,üzerinden para kazanan insancıkların iyi insanlar olarak lanse edilmelerini hiç anlamıyorum ve anlamakta istemiyorum..onların gerçek anlamda iyi olduklarına nasıl inanabilirim...amannnnn yine konu saptı:)) sakin ol sakin ol öğrenecen yazmay

ne yapsam ki

..hava soğuk ve yağmurlu 3 gün önceden yaptığım tüm planlar suya düştü ıslandı:)) ne yapmak lazım kitap mı okusam bi film alıp mı izlesem ,tv de dedikodu programımı izlesem merak ediyormuş gibi...dışarı çıkıp ıslanmak hepsinden güzel olurdu ama şu ''domuz gribi''korkuu olmasaydı..sizlere iyi tatiller yağışsız ve her dönem adı değişerek gelen hastalıklardan uzak bi gün geçirmeniz dileğiyle:)