Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Teşekkürler Rabbim !

Yaşamımın her döneminde,gittiğim her yerde ,bulunduğum her ortamda beni yüreği güzel insanlarla karşılaştıran Rabbime yine yeniden şükürler olsun.Beni muhteşem bir ailede, harika bir köyde, güzeller güzeli bir memlekette dünyaya getiren ve dünnya tatlısı anne-babaya evlat ,zeki iki deli kardeşe abla ,fıkra karakteri sülaleye fert eden Rabbime şükürler olsun. Bana, yanlışı doğruyu ayırt edecek aklı veren ve onu kullanmayı nasip eden Rabbime şükürler olsun ! Her durumda, her ortamda, nerede insani özelliklerini koruyabilen birileri varsa  (biraz mütevazi mi olsam ki yazarken ;) ) onları bir şekilde bulmamı nasip eden Rabbime şükürler olsun... Verdikleri ve vermedikleri için şükürler olsun; korktuklarımdan emin eylesin beni de hepimizi de ve ilmine de talebe etsin; en çalışkanından inşaallah.... Yine O'na doğru giden yolda bir basamak daha çıktım.doğum günümüz bizim Gerçek hayata gitmemiz için de bir binet değil mi zaten !Bu yolculukta her konuda her şeyin hayırlısını versin

Varsın Olmasın Ne Çıkar !

Varsın olmasın en güzel ev bizimki, ne çıkar; başınızı sokacağımız bir eviniz var ya sahibi olmasak da.Kimseye muhtaç da değiliz ,sokaklarda da değiliz ya .Ne olacak yani villada yaşamıyorsak,evimizin metre karesi küçükse ! Başımıza yağmur yağmuyor ve her gün başınızı sokacağımız ve sizi sevenlerin bulunduğu bir evimiz var işte,barakada yaşamak zorunda kalan insanların da yaşadığı bir Dünyadayız hatırlıyor muyuz acaba ? Ya da sokaklara terk edilen çocukları ve büyükleri hiç görmüyor muyuz? Varsın olmasın en güzel en büyk ev bizim ki ne çıkar ! Varsın en yeni eşyalara da sahip olmayalım, ne olacak ? Bir kaç tahta parçası ya da bez parçası hayallerimizi süsleyecek kadar önemli yani! Yarın daha farklıları çıkacak sizin bu gün yeni güzel dediğiniz eski de kalmayacak mı,nasıl yetişeceksiniz her çıkan yeniye ? Varsın en son moda şeyler olmayı versin evimizde başımızı koyup huzurla uyuyacağımız bir yatağımız, misafirlerimizi ağırlayacağımız bir kaç kaç sedirimiz(koltuk) olsa yetmez mi ? E

Güneş Gibi Olabilmek Yürek İster

Radikali, Sunnisi(ki nefret ediyorum bu tabirden),Alevisi, Laz'ı ,Kürt'ü,Sağcısı-solcusu,Chp'lisi-Akp'lisi,Çapulcusu (ki bu tabirden de nefret ettim) İktidar yanlısı,Şehirlisi-Köylüsü,Milliyetçisi-Irkçılığı reddedeni,okumuşu-cahili,Müslümanı-Gayrimüslimi,Nurcusu-Tarikatlisi.................ne acıdır ki bunlara ekleyecek o kadar çok farklılık özellikleri ekleyebiliriz ki buraya ! Ben bu kadarıyla yetineyim zira amacım tanıtım yapmak değil tüm bu zıtlıklara karşı bakışımı belirtmek istiyorum. Nerede okumuştum (kim söylemişti hatırlayamıyorum) ''Biz cömertliği Rabbimizden öğrenmeliyiz!'' diyordu.Haklı mı ?Sonuna kadar haklı ...Peki biz adaleti kimden öğreneceğiz? Hak ve adaleti yalnız kendine/kendi taraftaralarına has bir hak olarak gören insanlardan/topluluklardan mı öğreneceğiz yoksa Rahmetinin her türlüsünü insanları ayırmadan gönderen Var Edenimiz'den mi ? Her fırsatta birilerini öteleyen kendini yücelten insan nefsinden adaleti öğrenmek mümkün

Sevgili Günlük N'Habersin !

Sevgili Günlük, Bu gün sabah gözümü açtığımdan beri kendimden nefret ettim.Bunun nasıl bir duygu olduğunu sen bilmezsin malum (canın yok ki canının seni ittiklerinden bıkmış olasın) Aklına bir şey gelir (bu genellikle olumsuz gelişlere denk gelir) ve bir bakarsın bir saat en geç bir gün sonra o şey gerçekleşmiş.Bu nasıl beter bir durumdur sana anlatamam günlük.Gerçi anlatıyorum sayılır, buradan da anla işte kafamın bu gün at kafası olduğunu ! Ya,ertesi gün mü gerçekleşir insanın aklından öylesine geçmiş bir şey anlamıyorum ki.Hay ben o aklıma..diye başlayıp devamında bilemediğim küfürler savurmak istiyorum şu an....Bazı anlar geliyor ki ''ula,diyorum keşke biraz küfür kültürüm olaydı da içimdeki bu negatifliği maç izleyen seyirci tarzında ataydım!'' ama neeeeerde ben de o kabiliyet ! Bana bahele günlük, sen de sakın benim şükürsüz biri olduğumu düşünme ,yok öyle bir şey aklım başımda çok şükür onun için nankörlük yapacak değilim ama insanın kendine kızmasının bir s

Biri/leri Var !

Biri/leri var; Kendi düşüncelerini söyleyen, söylemeye çalışan ve söyleyecek olan... Soru sormaktan  korkmayan, Korkularını sorularına ekleyip arşivlemeyen, Aklındaki soruları araştıran, okuyarak bulmaya çalışan... Yapmadığını/yapamadığını söylemeyen, yaptığının havasını atmayan, Mukafatı yarın almayı uman, Menfaati için en değerlisini harcamayan, Bilmenin haddi bilmekle orantılı da olduğunun farkında olan, Laf olsun diye değil insanlık olsun diye seven/değer veren sevgiyle yaklaşan, umudunu yitirmeyen, kötülükleri durduramasa da onlara benzememekte ısrarcı olan, sıradan , sade, düşünen, tebessümünü yitirmeyen... Hayatla inatlaşmayan, onu anlamaya çalışan anlayabildiği kadar da şekillendiren, Sadece yüreğine dokunanlara görünen, sessizlik içinde çığlık gülümsemeler içinde sebep sevgi arsızı samimiyet feneriyle gezinen Biri/leri var...

EĞİTİM / DERSHANELER

MADEM DÜŞÜNCELERİMİ İYİ İFADE ETMEKTE ZORLUK ÇEKİYORUM O ZAMAN İYİ YAZANLARIN YAZILARINI PAYLAŞIRIM VE DÜŞÜNCELERİMİ AKTARMIŞ OLURUM. ONUN İÇİN ERKAN ŞEN'İN SON YAZISINI SİZLERLE PAYLAŞMAK İSTİYORUM.BENİM DE DÜŞÜNCELERİMİ YANSITMIŞ YAZISI.YORUM YAZACAK OLANLAR ERKAN'IN BLOGUNA ( http://www.erkansen.com/2013/11/egitim.html?showComment=1384683248105#c3658362224352908144) BIRAKIRSANIZ SEVİNİRİM.SAYGILAR.... Eğitim Ne terör ne de dün Diyarbakır’da yaşananlar, ne AB ne de ABD ile ilişkilerimiz. Bu ülkenin kendi sınırları içinde de dışında da en büyük problemi eğitimdir. Yaşadığımız tüm sorunların temelinde de öncesinde de sonrasında da eğitim sistemimizdeki bozukluk ve aksaklıklar vardır. Yani bu en temel sorunumuzu halletmeden hiçbir şeyi düzeltemeyiz. Bu sorun öyle cumhuriyet dönemi ile ilişkilendirilebilecek kadar kısa bir tarihe sahip değildir. Kökleri Osmanlı’nın çöküşünü hazırlayan hatalara kadar uzanır. Ama bu konulara tek tek değinecek ya da hepsine çözüm

Hayaller Güzeldir

Olabildiğince yüksek bir falez, Ve üzerinde uçuruma en yakın yerinde bir taştan ev.Evet biliyorum soğuk olur kışları ama odun sorunu yaşamıyorsun!!! Dalgaların o hırçın sesini dinliyorsun Sezen şarkıları yerine...Gerçi sen hiç Sezen dinlemezsin ki, Kazım Koyuncu gibi duygu dolu bir ses varken, neyse....Güneşin batışını ve doğuşunu izlemek için hiç bir manin ve mazeretin de yok artık.Meşguliyetin çok fazla olmadığı için heyecanla bekliyorsun o iki anı.Sana kendi doğumunun anlamını ve gideceğin gerçeğini hatırlatıyorlar çünkü.Yavaş yavaş, gitsem mi kalsam mı ikilemindeymiş gibi... Koca bir gün doyasıya tefekkür ve doyasıya yaşamı içine geçme şansına sahipsin.Can sıkıntısı bile yok düşüncelerdeyken.Of hele bir de o yüzüne vuran rüzgar eşliğinde dalgaların melodisi yok mu ! Düşüncelerini bölen bir sıkıntı da yok sınırsız düşün ,seni kınayan birileri yok ,yanlışlarını bulup düzeltme merakıyla bakınanlar da yok.Yalnız sen ve SENİ var eden varsın; hiç olmadığın kadar rahatsın.Okuyorsun h

Yaşamı Kim Çözebildi ki !

...peki sonra ne oldu ! Çözüm bulabildin mi? Yine yaşamın orta yerine daldın gittin. Unuttuğunu sanıp ardına attığın, Bakmak bile istemediğin yaşanmışlıklarına rağmen... Umut vardı ya o umut, onun gerçekliğini sana güç versin diye, Yok saymayı öğrendin bazı şeyleri. E öyle ya da böyle yaşamalıydın. Ve öyle de yaptın, bir dahaki sıkıntı kapısından geçene kadar!... Öğrendin ki; sıkıntı olarak gördüğün her şey, senin sen olman için gerekli bir süreç...

Dikkatli Olmak Lazım Be !

Bıktırmamak, Usandırmamak, Sabretmek zorunda bırakmamak lazım be sevdiklerimizi... Seviyor diye her türlü yanlışı/hatayı yapabiliriz anlamı çıkarıp aklımızda, bıktırmamak lazım be sevdiklerimizi! Kolayı sevmez diyerek insan, Hep zora koşmamalı be her şeyi... Sürekli aynı hataları yapmamalı ''Nasılsa yine unutur'' deyip, Aslında hiç bir şeyin unutulmadığını göz ardı etmemeli ! Girmiş olduğumuz kalpten  Bir gün kendi yaptıklarımız yüzünden kovulmaktan da beter olabileceğimizi düşünüp Dikkatli davranmamız lazım be ! Sevilmek hafife alınmamalı , Sevenin de kalbinin olduğu ve en ufak şeyden olmasada aynı hataların sürekliliğinden kırılabileceğini bilmek lazım be ! Yormamak lazım seven kalpleri Sahip çıkamacağımız kalplere girmemeli onu kendi malımız gibi hoyratça kullanmamalıyız be! Kalbin sahibine saygımız yoksa  Sevgiyi verene saygımızdan dolayı Dikkatli olmalı !....

Çek Elini Yüreğimden!

Çek elini, halini hatırını sormadığın kalbimden... İstediğin zaman girip çıkacağın bir alışveriş merkezi değil orası. Sen bilemezsin ki bu gerçeği! Sen kendini herşeyi istediği zaman istediği şekilde  elde eden ve bunu kendinde hak gören bir seyyahsın!... Bilemezsin ki yürek canın isteyince uğranılacak bir han değil! Oraya giren çıkmaz, çıkmak isteyen de geri çağrılmaz!... Sevmeyi bilmiyorsan, Seviyormuş gibi yaparken kovulursun her gittiğin yerden ! Şimdi çek elini yüreğimden çünkü oradaki yerini kaybettin sen !............

Her Yol Allah'a Çıkar Şüphesiz

''Allah'a giden yol çeşit çeşittir.İnsanlar bir çok farklı yoldan gitmeyi seçer ama tüm yollar Allah'a çıkar.Amaç O'na ulaşmaktır.'' Genelde böyle söyler bazı tarikat ehli insanlar ya da cemaatte bulunan güzel insanlar.Ve ben de asla karşı çıkmam tabi ki; amaç Allah'a gitmekse neden karşı olayım ki değil mi ? Peki anlayamadığım konu ne ki gelmişim burada yazıyorum ? Her yol Allah'a çıkarı kabullenen insanlar NEDEN Kur'an yolundan ALLAH'a ulaşabileceğimizi bir türlü kabul etmezler ve üstüne üslük bazı bazı kişileri de Peygamberimizi yok saymakla itham ederler ? Belki ben patika yollardan gitmektense bana emredilen'' OKU ve DÜŞÜN'' diyen yol gösterici REHBERİN yolundan gitmek istiyorum.Neden her yol Rabbime çıkarken benim salt Kur'an okuyarak Peygamberi dinleyerek gittiğim yol Rabbime varmıyor (Tövbe haşa!) Ve insanlar buna karşı çıkıyor? Ve neden ben böyle dediğim zaman SANKİ alimlere karşıymışım, onlara saygım yokmuş

İki Damla Gözyaşı ve Kocaman Duygu Dünyası

Bazen, dalarsın uzaklara ve gözlerinden iki damla yaş akar; içinde sayfalar dolusu duygu barındıran.Ve sen bunu, ne kimseye anlataiblirsin ne de anlayabilen birini bulursun!... Bir tek sahibinin anlayabileceği, içinde saf sevgi barındıran sayfalarca duygu(yaşanmışlık/yaşanamamışlık) barındıran,  iki damla güzel gözyaşı...