Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

güzel iki yüzlülükler

   Bi insan çok ciddi olmamalı çok da gayri ciddi(buna cıvık da deniyo )olmamalı zira çekilmez oluyo her ikiside...Burdan çıkaracağımız sonuç şu;insan akıllı olmalı nerde ne zaman nasıl davranacağını bilmeli...Çünkü hayat çok ciddi takılacak kadar sıkıcı olmamalı herşeyi dalgaya alacak kadar da basit görülmemeli...   Şimdi bu konu nerden mi aklıma geldiii ..blog yazılarından aklıma geldi ve ordan yola çıkarak yazmaya başladım..oldum olası boş espri yapan insanlara gıcık olmuşumdur (bu buyuduğum ortam da esprinin alasını gördüğüm için olabilir)onun için basit esprileri kaldıramıyor bunyem :))Bir çok insan tanıdığınız zaman artık kimin nasıl karaktere sahip olduğunuda anlamaya başlıyorunuz konuşmasından yazmasından bazen de hareketlerinden...Bazen herkes kendini saklayacak farklı maskeler takarak girer insanların arasına..ama er ya da geç onun nasıl biri olduğu anlaşılır maske bile saklayamaz onu...Kimi herşeyi dalgaya alır gibi görünür yaaa ,asılda öyle değildir mesela..hiç de görün

Muzik ruhun gıdasıdır hee öyle mi?

demek muzik ruhun gıdasıdır...yok böyle bi şaçmalık beni çileden çıkaran bi laf bu ''muzik ruhun gıdasıymış'' bunu inanarak söyleyenleri bu klibi izleyip dinlemelerini tavsiye ediyorum..sonra bakalım ruhun gıdasının ne olduğunu hatırlayabilecekler mi..sevgilerle..gerçeklerden uzaklaştığımız sürece ruhumuzda sıkıntılardan kurtulamayacak..Allah yardımcımız olsun imanımızı kuvvetlendirsin inşaalah... Ahmed el acemi-mülk suresi Yükleyen tanyurd . - Diğer müzik videolarına göz atın.
Lütfen bu klibi izleyin can kulağıyla dinleyin...pişman olmayacaksınız emin olun gzel insanlar...

hadi bakalım alalım cevapları:)

En yakın arkadaşınızın  size aşık olduğunu hissetmeye başlasanız ne yapardınız?..Bu soru en son okuduğum kitaptan aklıma geldi(Yapboz) Ama siz ona aşık felan değilsiniz ona göre(türk filmi modunda değil yani durum) tepkiniz ne olurdu?Bi hayli zor bi durum gibi onun için bunu ben cevaplamıyorum ve sizden cevap bekliyorum...eee malum ben meraklı biriyimm soruyu sorar aradan çekilirim :)) Aşık olsunda kim olursa olsun mu dersiniz :)) Ahh canım arkadaşım diyerek konuyu onunla konuşurmusunuz,hiççç anlamıyormuş gibi devam mı edersiniz arkadaşlığınıza ..v.b işte buna benzer şeyler... Bir iyilik yapıp izlediğim blog sahiplerinin isimlerini tek tek yazmıyorum buraya sizi özgür bırakıyorum cevaplama konusunda....eee baktım sizden cevap gelmiyo tabiki isimlerinizi de yazmayı bilirim buraya:))Sevgiyle ,canınızın istediği gibi kalın güzel insanlar...

resimsiz

''Abartının son noktası''ymışım ben :)) Sadece bir bardak su için öleceğimi söyledim ya ne dedim ben şimdi çok susamıştım :))İyi ki  bu ortamda kim olduğum bilinmiyo ..Allahım yaa artık ben abartının son noktasıyımmm:) ....son   NOT :Ya ben bu yazıyı burda kesecektim kısa ve öz bi hatırlatma olsun istedim kim olduğumu unutmayayım diye ..ve dedimki yazıma şöyle en berraağından bir bardak su resmi koyayım ve yazdım googleye''bir bardak su resmi''diye:)) vay anasını su resmi dışında herşey vardı ..nerde kıro resmi lez resmi sarhoş resmi nü resimler pişman oldum yaw :))rezillik insan googleye su resmi diye yazamayacak mı :))Al işte kısacık yazım bir not yazısına döndüü neysee noktayı koyayım bari yazıya....Varın sağlıcakla kalın güzel insanlar

samimi olun hoca(!) efendiler samimiii

   Ey güzel Allahım bu yazacağım şeyler günahsa sen beni şimdiden affet... Geçen akşam bir programda kendisine HOCA denilen bir zat konuktu bildik bir programdı belki izleyenleriniz olmuştur.Ben kısa bir süreliğine izledim o da yetti zaten..Yapımcı; hoca(!) ya ''eşine (bilmem kaçbin dolarlık) yüzüğü kredi kartıyla  alıp almadığını'' soruyor..Hoca(!)nın verdiği cevabı bekliyorum heyecanla ama o lafları ağzında eveliyo geveliyo ve en net anlaşılır cümlesi abartıldığı gibi bir rakamın olmadığı 5bin dolarlık yüzük almış olduğu eşine...tamaaammmm bu bana yeter zatennn ...    Ey güzel Allahımm diye başlayıp şimdi isyana gidecek cümleler de kurmak istemiyorum ama bre adam sen hocasınya kimi örnek alıyorsun kendine ....Adama kullandığı arabanın markasını soruyor yapımcı, hoca efendi cevap vermiyor ,bilmiyormuuuşşşş markasını önemli bi marka değilmiş(ben söyleyeyim önemsiz markayı MERCEDES )Bu paralar nerden geliyoo sen işadamıysan iş adamıyım de Hocayım diye tarikan şeyhliğ

Bu gün herkesi sevesim geldi

Ben yüreği büyük gölgesi küçük olan herkesi çok seviyorum...Ben D.B.P ,biraz salak biraz duygusal çoğu zaman da gamsız olan ben ,hayatıma girmiş olan bir kaç kişi dışında herkesi çok seviyorum iyi ya da kötü herkesii,benim bu hale gelmemi siz sağladınız herşeyi size borçluyum..ailemden sonra size borçluyum ruh halimin gelişimini..Dünyanın sahibi olacakmış gibi dünyaya sahip çıkanlar sizleri de çok seviyorum sayenizde dünyaya bağlı olmanın nelere yol açtığını görüyorum,kibirden burnu kaf dağına değecek sananlar sizleri de çok seviyorum insanın kendini yükseltmeye çalıştıkça nasılda yerin dibine yaklaştığını görüyorum sizlerle,hırs denen illetin köleleri sizleri de çok seviyorum hırsların hayatta yaşanacak şeyleri görmemizi nasılda imkansızlaştırdığını öğretiyorsunuz bana..

Bence..

GÜZEL OLAN; -birinin sizinle sohbet etmekten memnun olması -tebessüm etmek -Sımsıkı sarılmak -Kitap okurken kendini kitaba kaptırıp kitabı yaşamak -Birini düşünmek -bir çocuğu sevindirmek -Hayatınızın farklı dönemlerinde sizinle aynı özelliğe sahip farklı insanları tanımak -Sevilmek -Mutluluktan ağlamak -Birine ilk doğum günü hediyesini almak -Birinden ALLAH  SENDEN RAZI OLSUN sözünü duymak -Şükredebilmek -Her insanda güzel yanları görebilmek -Parasızken bile cömert olabilmek -Hiç sözün kesmeden birini dinlemek -Değerli olduğunu karşı tarafa hissettirmek -Kendin olup başkaları için de varolabilmek -''Seni seviyorum''u içten söyleyebilmek -Boşver unut gitsin diyebilmek.. -Kötü olmaya karar verip bunu hiç bir zaman yapamamak:)) -Sahile karşı ince belli bardakla çay içmek -Sinirliyken bile gülebilmek(of en zoru bu) -Yılları hafızanda saklamak ve istediğin zaman hatırlayabilmek.. -Bir çok insan tanımış olmak bir çok hayat hikayesi dinlemek.. -İmkansız gibi olsa d

uzun bir açlık hikayesi:))

  Yıllar yıllar önce(ben diyim 4 siz diyin 5 yıl önce)güzel ülkemin güzel başkentine yolculuğa çıkan 5 kişilik bir ekibiz...hemen sevinmeyin yolumuzu kaybedip ıssız bir benzinlikte almadık soluğu:)) akşam yola çıktık başkentteki güzeller güzeli ukalalar ukalası canımız bitanemiz (nerdeyse açlıktan ölmemize sebebiyet verecek olan)zat-ı muhteremi almak ve baba evine getirip bir haftasonunu onunla geçirmek için..işin en tuhaf yanı arabada 5 kişiyiz onu nasıl alıp dönecez kimse düşünmemiş:))   Neyse o zamanlar arabaları erkek kuzenler kullanıyor diğer yedek şöför (:P) de yanında oturuyo ..bunlar yer değişmeye karar verdiler ama ikisininde arabadan inip yer değişmeye cesareti yok çnkü biliyorki arabadan ineni(eşek şakası yapıp) diğeri otobanda bırakacak..neyse Alamancı olan C  inme gafletinden bulunuyor veeeeeeeee diğeri basıyor gaza...C neye uğradığını şaşırmış vaziyette arkamızdan bakıyoo:)) Bu birrrrrr..neyse Alamancıyı alıyoruz arabaya(nede olsa anası bize emanet etmiş:))  Gecenin b

seni çok seviyorum yakışıklı iguana:))

Eskiden erkek kardeşimle kavga ederken ona en kızdığım anda iguana diye bağırırdımm:)) hey Allahım aklıma gelen en kötü kelime oyduu:)) ya kedi köpek değil de neden iguana Allahımmmm..Y.... iyi  ki bu yazıyı okumuyosun pis iguana:))

aaa bak piknik

Bunu yazmayı nasıl unuttum ..Kendimce bi piknik kuralı oluşturdum geçen hafta.. Piknik için sürekli gidilen bi yer seçilmeyecek Seçeceksen bile yokuşu çok olan biyer seçilmeyecek Seçmiş bulunduysan bile oraya giderken arabayı sen kullanmayacan Kazara şöför sensen asla ön koltukta 2 yolcu almayacan:) Aldın mı ..yazıktır günahtır yolda sollama yapıp kuzeninin yüreğine indirmeyecen.. Piknik yerine gittiğinde yemek zamanı asla su almaya giden sen olmayacaksın:)) kaç araba insan gitmiş olduğunu hesab edeceksin işin sonunda aç kalabilirsin bunu asla unutmayacaksın,o kalabalıkta kim var kim yok farkedilemiyor çünkü:)) Bir de valeybol oynanıyorsa kesinlikle takımda olacaksın asla ve asla hakem sen olmayacaksın sonra o birbirine girmiş kuzenleri ayırmak çok zor oluyo arada ezilir kalırsında kimse anlamaz:)) En iriyarı kuzen ne diyorsa he diyeceksin:)) Bu arada geri dönüşte asla senin arabanın arkasından en dedikoducu kuzeninin arabasının gelmesine izin vermeyeceksin zira yaptığın tüm

kurtuldum şükür

ç okkkkkkk şükür kurtuldum ağlatan dişimden hem de kökünden kurtuldum:))Doktor biraz daha zorlasa çenemden de sonsuza kadar kurtulacaktım da :))ucuz atlattım...Aslında önce 3. boğaz köprüsü yapalım dedi ama baktı olacak gibi değil aldı eline kerpeteni ıyyyyyyy ....nyse geçmiş olsun bana inşaallah:) darısı diş ağrısı çeken diğerlerinin başına..NOT: sevinmeyin resimdeki ben değilim :))

al bu dişi kurtar beni doktorrrr

...yazacak konu mu arıyordun Allahın D.B.P si al işte sana konu..gecenin 02:23 ü ve sen diş ağrısıyla kıvranıyorsun..netten ne yapabileceğini öğrendin ve sabaha kadar 3 dakika da bir soğuk suyla ağzını çalkalayacaksın:( bu ne dayanılmaz bir acı hem ağlıyorsun hem sızlıyorsun ..nasıl geçecek bu gece ve ne zaman sabah olacak Allahımmmm... soğuk suyu ilk ağzınıza alınca yerinizden sıçrayacak kadar canınız yanıyoo sonra sanırım uyuşuyo ağrıyan yer ve kısa bir süreliğine rahatlıyorsunuz(en fazla 5 dakika)sonrası malum tekrar soğuk suya..off offffff ne zaman sabah olacakk!!  Artık dualarımda diş ağrısı çekenleri de asla unutmayacamm bu gece aldım bu kararı... :)

iyi görünmeye çalışma ne olduğunu görüyorum ben...

işte geldim kendi pc min başındayım.. gezdim gördüm insanları tanıdım gerçek yüzlerini tanıma fırsatım oldu..ve şimdi önce içimdeki nefreti kusarak başlayacam yazımaa zira bu midemi bulandıran durumu başkasına anlatıyor olsam dekikodu yapmış sayılır birde üstüne üslük günahta kazanırım onun için sevgili bloga dökeyim içimii... İnsanların birbirini sevmek gibi bir zorunluluğu yok değil mi?Yok diye düşünüyorum ee o zaman neden insanlar birilerini seviyor(muş) gibi yapıyorlar..Sıraf akraba diye aile yakını diye birşeyler paylaşılmış diye kimse kimseyi sevmek zorunda değil çünkü sevgi zorla olan bişey değil..benim kalbim karşıdaki kişiyi süzgecinden(:D) geçirir bakar sevilecek biri mi değil mi ona göre içine bir yer ayırır ona olay bu kadar basittir... Şimdi lafım siz ikiyüzlü insanlara..benim yüzüme canım cicim deyip samimi davranıp arkamdan kuyu kazmanıza gerek yok dünya malıyla gözünüzün karardığını görecek kadar aklı başında biriyim ben..numara ve samimiyeti de o kadar net anlıyorum

yağmurlu köyden bir anı:))

  Köy de babamızın halasının bahçesine incir yemeye gittik ..gider gitmez daldık incirlere küçük kuzen ağaca çıkmaya yeltenince koca bir dall çat diye kırıldı(tabiki içimiz acıdı ağacın dalını kırdık diye)..Bu arada yaşlı hala sağır ve dilsiz..o da gördü dalı kırdığımızı..ve morali bozuldu küçük kuzende kadıncağıaza derdini antamayınca sarıldı ona ne kadar üzüldüğünü anlatabilmek için..ama hala yne kendince bişeyler söylemeye devam etti....<onun dediklerinden hiç bişey anlamadığımız için biz de kaşlarımızı küçük emrah kaşlarımızla başımız önümüzde onu dinledik..kızması bitrince küçük kuzen şöyle dedi''tamam hala bu kadar üzülme aha ağaç burda köküde burda yine çıkar dal'' koptuğumuz andı..

Hani kuşlar ağaçlar bin bir renkli çiçekler..

  vay anasınıııı 6 ay bekle köye gidecem bahçede her sabah kahvaltı yapacam akşama kadar kuzenlerle çene çalacam diye hayal et, sonra gün gelsinn tatil için köye gel ama bir kere bahçeye inemeeee yağmurdan fırsat bulama bu ne korkunç bir durum...yalın ayak toprağa basıp tüm elektiriğimden(negatif yaw) kurtulacam derkenn şimdi ayakkabıyla bile toprağa basamıyorum..ne bahtsız başım varmışşş bunu da bu hafta öğrendimm ağlamak istiyorumm ve çok korkuyorum ki benim köyden gideceğim gün havalar açacak diye ..işte o zaamn dışardaki bu fırtınayı kendimden bilecem:)) evdekiler bile benim için üzülmeye başladı..bahçeye cam arkasından bakmak nasıl bi duygu sen bilemezsin blog sakini:)böyle kaşlarımıza küççük emrah gibi yapıp camdan canııımm bhçeye bakıp kara bahtıma:) ağıtlar yakıyorum hemde bu korkunç sesimle ...vıyyy vıyyy dertli başım vıyyyy neydi benim günahım vıyyyyy:))  Dedik ki, şehir değişelim bari güneş yüzü görmek için  ve yola çıktık..ister inanın ister inanmayın gittiğimiz yerde arab

Görüşmek üzere güzel yürekli insanlar...

   Güzel ülkemin güzel insanları değerli blogspot sakinleri sizi Allaha emanet ediyorum,geri döndüğüm de hiç bir eksilme görmek istemiyorum:))Artık geldiğim de tüm yazılarınızı tekkk teeeeek okuyacam yorumları da haliyle geç yazacam (tamam tamam benim yazılarınıza yorum yazmam çok da umrunuz da değil:D ben de konuşuyom işte)   Gidip de dönmemek var....hepiniz hakkınızı helal ediniz...Sağlıcakla kalınızzz hep huzurlu olunuzzzz...Sevgilerle D.B.P.

mutlu olmak için sebep bulurum ama deli değilim:))

  ''küçük şeylerle mutlu olurum''...ben bu lafı hiç sevmiyorum..Birşey beni mutlu ediyorsa bu kesinlikle KÜÇÜK olarak nitelendirilemez kanısındayım...Biri size (o özel denilen günlerin dışında)herangi bişey alıyorsa ki bu çiçek olabilir,kalem olabilir,kitap olabilir ya ne bilim bi fincan kahve olabilir...v.b size değer verdiği için yapıyordur bunu onun aklında olduğunuz için yapıyordur bunu ,bu da küçük bişey değildir bence..Sanırım ne demek istediğimi anladınız..    Biri bana şu sanal ortamda bile ''şu an beni dinlemiş olman bile,beni inanılmaz mutlu etti''diyorsa bu benim için özel bişeydir..Şimdi diceksiniz ki vermiş olduğun örnek saçmaydı burda kime ne kadar inanabilirsin DBP..ben inanıyorum ki(uzun süre sohbetlerden sonra bu kanıya varılıyor)insanlar kendilerini bi şekilde belli eder...Birinin sıkıntısını dinlemek en azından bu şekilde o süre için bile rahatlamasını sağlamak ya da mutlu anında mutluluğunu paylaşmak sizi de mutlu etmez mi? Yoksa or

Tanıdınız değil mi?

  ...lüzumsuz ve boş konuşmazdı.Susması uzun olurdu.Söze başlarkende bitirirkende yumuşak konuşurdu.Söylemek istediğini tam anlatan kelimelerle,gayet güzel ve özlü konuşurdu.      Hiç kimseyi küçümsemezdi.Az bile olsa nimete önem verirdi.Yiyecek ve içecekleri ne överdi ne de beğenmeyip kötülerdi.      Dünya ve dünyalık bir şey onu öfkelendirmezdi,kendi nefsi için kızmaz ve onun için intikam almaya kalkışmazdı.     İleri gelen kimselerle,sade kimselerle konuşur gibi konuşurdu.Onlardan hiç birşey saklamazdı.Herkese kendi durumuna göre değerverirdi...     Daima doğruların yanındaydı,başkasını kabul etmezdi.     Arkadaşlarını özler ve sorardı.İnsanların,durumlarını ve işlerini de sorardı.Güzele güzel,çirkine de çirkin derdi      O'nun yanında,insanların en üstün ve en iyileri,ihlas ve samimiyet bakımından en ileri olanlarıydı.Katında mertebe bakımından en büyükleri,insanlarla iyi geçinen ve yardımlaşmayı başaran kimseler olurdu.      O daima güler yüzlü,yumuşak huylu idi,sert ve

Mim konusu olsun dedin işte oldu bi dost :)

İlk universite sınavımda kazanamadığımı öğrenince yaşadığım hayal kırıklığını ve sabah kalktığımda yastığımın kan içerisinde kalmasını.. Babamın bana''kızım sen bu gün benim moralimi bi şekilde düzeltim Allah senden razı olsun''demesini.. Annemin ameliyattan sonra eve geldiğinde bahçedeki halini(o gördüğüm en güzel kadındı ) Babamın birine kırıldığı için gözlerinin yaşardığı anı... Kız kardeşimin traktörden düştüğü zaman 1 gün komada yatış halini... Erkek kardeşimin evin üst katından düştüğü zaman onu yatağa yatırıp hiç kimseye bişey söylemeyişimizi... Amcamın oğlunun ilk doğduğu günü... Erkek kardeşimin askere gidip bizi Fransadan aramasını:)) Bayramlarda evdeki misafirleri sandalyeye çıkarak saymalarımızı...(anca o zaman kaç kişi olduğunu anlayabiliyoruz da) Annemin sigara izmaritlerini, ayak ayak üstüne atarak 3 kardeşin içtiği günleri:)) 3 kardeş köyde ki ''lord''denen o canavar köpekten(yavruköpek) kaçarken küçük kardeşi ona bıra

Rabbena hep bana,Rabbena yok sanaa..

   Şimdi sizlere tüm samimiyetimle soruyorum hoşgörü nedir??    Herkesi olduğu gibi kabul edip öyle davranmak mıdır?Olaylar karşısında sadece izleyici kalmak mıdır?Cidden bana bunun açıklamasını yapın..Benim aklımı meşgul eden çok şeyler var ve nedense bunların hepsini biraz araştırsam ucu riyakarlığa dayanacak(:S)ben de bu riyakar insanlık saplantı olmaya  başladıı (sanırım delirme sebebime bunu yazabilirler hastaneye yattığımda:))    Anlayamadıklarımdan biri de şu..Çoğu insan hoşgörülüyümdür ,çok insancılımdır,saygılıyımdır başkalarına saygım sonsuzdur felannnn filannnn bir çok konudaa atar tutar(genelleme yapmadım bilginize)sonra bi bakmışsınız bir siyaset sohbetinde ya da dini bir konuda (siz bu örnekleri çoğaltabilirsin ben siyaset ve dini konulardan yazacam sadece)karşıt iki kişi sohbet etmektedir..sohbet ilklerde sakin başlar sonra sizinkilerle bizimkilere döner sonrasında siz zaten şöyle yaparsınız siz zaten böylesinize gelir sonrasındaaaaa eyvahlar olsun!!O hoşgörü timsali k

ben, beni yeni tanısaydım..

önce ''pek de ukala bişeye benziyor hımm' 'sonra ''aslında biliyoda konuşuyo'' önce ''haftanın rüküşü olmalı,tipe bak:P'' sonra ''moda dayatmasına boyun eğmiyor en azından'' önce ''bu ne ya polyannacılık oynamaya bayılıyo bu da hee'' sonra ''harbiden de seviyo galiba bu insanları ve hayatı'' önce ''pek bi kendini beğenmiş'' sonra ''senin hakkında çok yanılmışım'' önce ''bi insan bu kadar mı asık suratlı olur'' sonra ''aman be sen de ne çok gülüyon:P'' önce ''pek bi sessiz bişeye benziyo bu '' sonra ''anammm biri bunu sustursunn '' önce ''çocuk gibi davranıyor bazen'' sonra ''çocukları ne kadar çok seviyor''derdim...

Barış Manço, Moda 81300 İstanbul:)

   Dinlemekten hiç sıkılmayacağınız şarkıcılar vardır değil mi?Ben de sanırım Barış Manço 'yu dinlemekten hiç sıkılmam(Allah rahmet eylesin)..Mukemmel sesi olan bir sanatçı değil (juri gibi düşünüyorum:))Ama biz onu dinlemekten büyük zevk duyuyoruz..Çünkü onu seviyoruz çünk o zor olanı başardı kendini herkese sevdirdi ,sokak ropörtajı yapsanız Barış Manço 'yu sevmem diyeni bulamazsınız diye düşünüyorum..   'Unutmaki dünya fani veren Allah alır canı, ben nasıl unuturum seni can bedenden çıkmayınca..'bazı şarkıları ne kadar anlamlıkii..Onun şarkılarını dinlerken başka diyarlara gidersiniz.. ..şarkıları sadece tıngırtıdan ibaret değil..onu dinlerken şimdi ortalarda sanatçıyım diye gezenlerin yüzüne tüküresi geliyor insanın...sanatçıyım ben ...eee neyin sanatçısısın papucumun mu? 2 yıl sonra şarkıların hatırlanacak mı pekii? ...ya da oranı buranı açmadan şarkılarını dinletebiliyor musun?hayran kitleniz kimlerden oluşuyor?(bunu hepimiz tahmin edebiliyoruz )...yok yok korkma

sizi gidi pişmiş kellelerrrr sizi

    Hoşlanmadığımız şeyler vardır hepimizin ...bir de hoşlanmadığınız şeyleri size inadına yapan insanlar vardır(onlar buna şaka diyorlar )kimimiz el şakasından hoşlanmaz,kimi çayın hüpletilerek içilmesinden hoşlanmaz..v.b gibi şeyler işte..asıl bunu bildikleri halde sizi kızdırıp gülme gereği duyan insanlar benim konum..ya kaaardeşim siz hastamısınızzz bir insan sizi güzellikle ikaz ediyorsa''yapma bundan hoşlanmıyorum''diyorsa neden ama nedennnnn bunun tam tersini yapıp bir de karşısına geçip 'pişmiş kelle 'gibi sırıtıyorsunuzzzzzzzzzz ...nedir bunun mantığı bu kadarcık mı sizin espri anlayışınız yanii.Bir de işi uzatırlarda uzatırlar takii sizin tepenizden ''kızıldereli mesaj''dumanı çıkana kadar...Baktılar siz iyice sinirlenmişsiniz, (ohhhh be diye rahatlarlar)yine sırıtarak uzaklaşırlar sizden...   Var işte böyleleri de var Hay Allahım yaa...

HUCURAT SURESİ 11.AYET

11. Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da diğer kadınları alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi karalamayın , birbirinizi ( kötü) lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir namdır! Kim de tövbe etmezse, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir

BAKARA SURESİ..

1. Elif Lâm Mîm.1 2. Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir. 3. Onlar gaybe2 inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar. 4. Onlar sana indirilene de, senden önce indirilenlere de inanırlar. Ahirete de kesin olarak inanırlar. 5. İşte onlar Rab’lerinden (gelen) bir doğru yol üzeredirler ve kurtuluşa erenler de işte onlardır.