Ahkam kesmek, oturduğun yerden atıp tutmak ne güzel di mi ! |
İlk, çocukluğumda annem hastaneye kaldırıldığında bir akrabamızın haberi duyunca: ''Bana ne , benim işim var gidemem!'' demesiyle tanışmıştım bu lafla ''BANA NE!'' Haklıydı tabi o da, işi her şeyden önemliydi ihtiyaç anında acilen hastaneye kaldırılmış bir akrabasından da!... Kendine dokunana kadar her şey için ''Bana ne !'' sözünü kullanma lüksüne sahip insan evladı ,diyecek söz yok !
Özgürlük var, herkes yüreğinin seçtiği kadar özgürlüğünü istediği yerde istediği an da kullanabilir tabi DE nasıl olur da kendini ilgilendiren konulara ''Bana ne !'' diyebilirken ,kendini zerre kadar ilgilendirmeyen konulara ''Bana ne !'' diyemez insanlar işte ben bunu anlamıyorum.
Yan komşusunun (illa binasında olmak zorunda değil) sıkıntıları için ''Bana ne !'' diyebilirken başkalarının mal varlığı konusunda sanki onun fikri sorulmuş gibi fikir yürütülebiliyor !
Komşu ülkelerinde ocaklar sönerken ''Bana ne,kendi iç meseleleri!'' derken bilmem kimin kızı kiminle görülmüş kim görmüş ne demiş gibi abuk sabuk konularda günlerce konuşabiliyor !
Açlıktan ölen insanların olduğu bir dünyada olan bitene ''Bana ne !'' diyerek televizyonda izlemekle yetinip bir kaç saniye sonra unutan insancıklar neden kendi fikirlerine ters düşen kişileri sürekli kötüleme gereği duyar ''Bana ne !'' diyemez ve asla unutmaz!
Kendi ailesinden/akrabasından birinin yaptığı hatayı görmez de başkasının evladı nasıl giyinmiş,nerelere takılmış,nerede okuyormuş,kimi seviyormuş gibi kendisini ilgilendirmeyen konularda ''Bana ne!'' diyemez!...
Kendi kusurlarını biri ona söylediğinde ''Sana ne !'' der de başkalarının kusurlarını görmemezliğe gelmede ''Bana ne !'' diyemez.
Şimdi biri çıkıp Müslüman kardeşlerinin hatalarını söylemeli demesin çünkü ben kendi hatalarıyla meşgul olanların başkalarının kusurlarını görebileceklerini sanmıyorum.Hataları karşı tarafa söyleme gerçeğinin de karşı tarafa laf çakarak ve onu küçümserken kendini yücelterek yapıldığı bir dönemde yaşadığımızı düşünüyorum...Bırakın kusurunu yüzüne vuracağınız o kişiyi, dostları hatalarını ona söylesin belki daha az acıtırlar canını !
Filancı şöyle yapıyormuş, falanca şunları değiştirmiş, bilmem kim nerelerde takılıyormuş, şunun çocuğu içki içiyormuş,karşı dairenin oğlu küpe takmaya başlamış, filanca iflas etmiş şu sebepten ( sana ne, yardım mı edeceksin git et burda öteceğine) duydun mu Güllaç'la Baklava'nın arası bozulmuş, Şukufe hanımlar evinin eşyalarını yenilemiş nereden bulmuşlar ki parayı , Fasulye Bey arabasını yenilemiş ailesinden miras mı kaldı acaba, Şemsiye hanımın kızı da her hafta sonu başka yerlerde nerelere gidiyor ki ailesi hiç mi ilgilenmiyor bu kızla,Teyyare Bey'in oğlu okuldan ayrılmış neden acaba yoksa olaylara katıldı diye mi atıldı okuldan ,duydun mu Şifoniyer hanımın oğlu eşinden ayrılmış neden ayrıldı ki çocukları da olmuyordu acaba ondan mı,Bateri Bey çok titizmiş biliyor musun adam bildiğin hastaymış yazık, Limonata Hanım çok tembel diyorlar evine kalabalık misafir almazmış hiç, sırf üşendiği için..........................sonu yok bu muhabbetlerin ! Benim aklıma uğraşlarım sonucunda bunlar geldi siz çoğaltabilirsiniz bu saçmalıkları. Size ne la size ne ! diyesi geliyor insanın ..Size ne ,bir faydan olacaksa git yardımcı ol burda oturup bik bik bik bikleme de, da ! Tovbeeee ;)
Alın işte geldi benim keçiler yine sevgili dostlar ama elimde değil neden herkes kendine bakmaz ! Mübarek hepimiz öyle mükemmeliz ki işimiz gücümüz kalmamış milletin hayatını irdeliyoruz ve küçümsüyoruz .Bahale bah! Varsa elinde bir kel ilacın, otur da olmayan saçına dök de bir işe yarasın değil mi yani...ama tabi başkasının hayatı hakkında ahkam kesmek lezzetli ! Bizde olmayanlarla ilgili atıp tutmak rahatlatıyor değil mi, kendi kusurlarımızı da görmemiş oluyoruz böylelikle ve kendimizi kandırıyoruz paşa paşa .................
Neyse edebiyatçı olmadığım halde derdimi anlatabildiğimi düşünüyorum ve yazıma son veriyorum.İŞte görüyorsunuz benim de şikayetlerim hiç bitmiyor ben de bik bik bik konuşmasam da hep yazıyorum...Yapacak bi'şey yok gidip ipe sapa gelmez konularla saatlerini geçirenlerle didişecek halim yok,yazıyorum rahatlıyorum.
Rabbim akıl fikir vermiş şükür ,kullanmayı da hepimize nasip etsin; edeple,süreklilikle,yüreğimizle birlikte inşaallah...Kendi kusurlarını gidermeye çalışırken başkalarının kusurlarını da örtenlerden olmayı nasip etsin...Arada aynaya bakmak lazım sürekli karşıya bakacağımıza !
Seviyorum tüm dostlarımı.........................................................................
Yorumlar
Başkalarının kusurlarını görmek ve sürekli dillendirmek bizim hatalarımızdan hiç bir şey azaltmmıyor bunu düşünemiyoruz
Bu arada ne enteresan komşularınız varmış sizin ya? Baklava, şifonyer,şemsiye... :))
Sevgiyle...