Sizleri bilmem ama ben orta okulda günlük tutmaya başlamıştım.Sanki çok önemli biriymişim de sonradan yaşadıklarımı biyografi yaparım diye mi düşündüm de günlük tutmaya başlamışım bilmiyorum.Şimdi hepsi bir kolide tozlu raflara kaldırıldılar.Ama görünürde orada gibi görünse de hepsi beynimin bir bölümünde hücrelerde de saklanmakta aslında.Ve ara sıra (nadiren de olsa) orada canlanmakta ve özlemle anılmakta.Gerçi günlük tutmayı uzun zaman önce bıraktım şimdi kalem defter elimde yazmak yerine blogumda yazıyorum.
Sanırım yazmak hayatımın her döneminde vardı.Hiç bir şey yazmasam bile sevdiklerime kartlar yazıp gönderiyordum.Hatta kart ve mektup yazmadığım dönemlerde de sevdiklerime küçük notlar yazıp çantalarına ,kitaplarının içlerine bıraktım (ne kadar sevimliymişim ben de eskiden ) Yazmak benim için bir yaşam biçimi sanırım (bu cümle buraya uymadı farkındayım )
Geçen gün,kartlarımın ,mektuplarımın, anı ve günlük defterlerimin olduğu koliye şöyle bir göz attım,neler ,kimler gelmiş geçmiş hayatımdan ve zaman ne kadar çabuk geçiyor gördüm..anı defterlerimde kim olduğunu hatırlayamadığım kişilerin yazılarıyla bile karşılaştım.Öğretmenlerimden ve arkadaşlarımdan gelen kartlar/mektuplar,ders defterleri aralarına yazılan ders kaynatma notları, not kağıtlarıyla gönderilen komik yazılar..Hepsi de çok şirinmiş.Netin olmadığı zamanlarda her şey daha safiyane ve samimiymiş.Bence tabi...
Gerçi anılara bakmak birazda can sıkıyor ,ne kadar yaşlanmış olduğunuzu hatırlıyorsunuz ve hücrelerinize kadar hissediyorsunuz.Ne günler geçirmişsiniz, ne güzel duygular yaşamışsınız, olur olmaz ne çok şeye kızmışsınız ve üzülmüşsünüz..Bir sürü anı....Şimdi tebessümle okuduğunuz...
Hatıra defterlerine ''Bana kalbin kadar temiz bir sayfa ayırdığın için..'' ile cümlelerle başlayan kopyacı dostlarınızdan yazılar ve tebessümle andığınız çocuk /ergen döneminiz...Şimdi her biri ayrı diyarlarda ''asla ayrılmayacağız dediğiniz dostlarınız'' Ya da aşık olduklarınız, aşık olanlarınız, kavga ettikleriniz,ondan daha iyi dostum olamaz dedikleriniz...Hepsi de, hem beyninizin ve yüreğinizin bir köşesiyle birlikte o sır gibi sakladığınız kolilerde..
Yorumlar
hatıra defterleri de ayrı bişeydi her sayfada her hatıra aynı cümleyle başlar ayni maniyle son bulr :D :D
İster kolide ister beyin hücrelerimizde..
O hatıralarımız baş rolünde kendimizin olduğu tek eserimizdir aslında..:)
Saygı ile..
Keşke sakladığım bir tek satırım olsa, sadece onu okusam diyorum şimdilerde...
Kıskansamda,seviniyorum birilerine...
Pişman olacağım bir şey ise dahi,onunla yaşayabileceğimi kanıtlamak istiyorum.
Ne yazık ki her şeyin altında yatan sebep sevgi;acınında,hüznünde, hayalkırıklığında, mutluluğunda...
Kesinlikle son cümlene katılıyorum.Sevgi olmadığı zaman fena diye adlandırdığımız her duygu düşünce yer ediniyor hayatlarda...Ama sevgiler de karşılık gördüğünde kat ve kat enerji oluyor insana..
Yorum almak için yazmıyorum,yazarsanızda severek okuyorum. Okuduğum çoğu yazınızda bana ait bir şeyler buluyorum,içimden gelince bir kaç söz yazıyorum ,kitaplara bıraktığımız notlar gibi (ben yapmasamda)