1.69 boyunda ,63 kg, buğday tenli,ela gözlü,ince çekik gözlü,koca burunlu,çatık kaşlı,çok gülen,muhabbeti seven(sadece konuşmayı değil muhabbeti seven dikkatinizi çekerim)meraklı,okur ve yazar,doğaya hayran,su sesini ve yaprak sesini seven,kendi halinde sessiz sedasız (inanmadınız di mi buna) ilk bakışta belirgin bir özelliği olmayan sıradan biri...
Bir insanın görünen kısımlarıyla tanıtılması ne kadar kısa sürer değil mi? Siz bunlara bir kaç tane daha özellik eklerseniz liste BİRaz daha uzar sadece.Peki Pabuç bu mudur ? Ya da siz bu kadar kısa paragraflarla tanınacak biri misiniz ? Kesinlikle hayır.Bir insanın görünür özellikleri asla onu tanımamıza yetmez/yetemez de ! Sizi siz yapan düşünce dünyanız bir ummandır ve asla kelimelerle kısıtlanıp anlatılamayacak kadar da büyüktür...Kim kendini anlatabildiğini söylüyorsa eksik söylüyordur..Ne biz gerçekten kendimizi anlatabiliriz ne de karşımızdakiler tam olarak anlayabilir..Her insan bir dünya olduğuna göre nasıl olur da bu dünyanın köşe bucağını gerçekten anlatabildiğimizi/anlaşılabildiğimizi söyleye biliriz ki! Dünyanın belgesellerini çeksek, hala eksik bir şeyler kalır iç dünyamıza ait..
Düşünebildiğimiz kadar tanıyabiliriz kendimizi ve tanıyabildiğimiz kadar ifade edebiliriz kendimizi,yanılıyor muyum ? Gerçi karşımızdaki insanın da anlayış seviyesi önemli bu durumda ama o da ayrı bir konu.Bu aralar insanlara odaklandım çıkamıyorum işin içinden.Her insan düşüncelerimizdeki gibi değerliyse neden biz insanlar değerlerimizi yerlere serip kendimizi(!) rezil ediyoruz...Neden insan olmanın önemini kavrayamayıp kötülüklere dalıyoruz...En az bizim kadar değerli başka insanların kalplerini kırıp(!) parçalıyoruz...Hatta nasıl oluyor da cana kıyabiliyoruz(-ruz dediğime bakmayın bu tamamen diğer cümlelere uyumlu olsun diye yazıldı yoksa cana kıymak deyiminin içinde yer almıyoruz çok şükür)...Evet biliyorum çünkü ''Çok az düşünüyoruz'' Az düşündüğümüz için de insanlıktan uzaklaşıyoruz....
Düşünsek ,gerçekten düşünsek çok daha farklı olurduk çünkü!....
Bir insanın görünen kısımlarıyla tanıtılması ne kadar kısa sürer değil mi? Siz bunlara bir kaç tane daha özellik eklerseniz liste BİRaz daha uzar sadece.Peki Pabuç bu mudur ? Ya da siz bu kadar kısa paragraflarla tanınacak biri misiniz ? Kesinlikle hayır.Bir insanın görünür özellikleri asla onu tanımamıza yetmez/yetemez de ! Sizi siz yapan düşünce dünyanız bir ummandır ve asla kelimelerle kısıtlanıp anlatılamayacak kadar da büyüktür...Kim kendini anlatabildiğini söylüyorsa eksik söylüyordur..Ne biz gerçekten kendimizi anlatabiliriz ne de karşımızdakiler tam olarak anlayabilir..Her insan bir dünya olduğuna göre nasıl olur da bu dünyanın köşe bucağını gerçekten anlatabildiğimizi/anlaşılabildiğimizi söyleye biliriz ki! Dünyanın belgesellerini çeksek, hala eksik bir şeyler kalır iç dünyamıza ait..
Düşünebildiğimiz kadar tanıyabiliriz kendimizi ve tanıyabildiğimiz kadar ifade edebiliriz kendimizi,yanılıyor muyum ? Gerçi karşımızdaki insanın da anlayış seviyesi önemli bu durumda ama o da ayrı bir konu.Bu aralar insanlara odaklandım çıkamıyorum işin içinden.Her insan düşüncelerimizdeki gibi değerliyse neden biz insanlar değerlerimizi yerlere serip kendimizi(!) rezil ediyoruz...Neden insan olmanın önemini kavrayamayıp kötülüklere dalıyoruz...En az bizim kadar değerli başka insanların kalplerini kırıp(!) parçalıyoruz...Hatta nasıl oluyor da cana kıyabiliyoruz(-ruz dediğime bakmayın bu tamamen diğer cümlelere uyumlu olsun diye yazıldı yoksa cana kıymak deyiminin içinde yer almıyoruz çok şükür)...Evet biliyorum çünkü ''Çok az düşünüyoruz'' Az düşündüğümüz için de insanlıktan uzaklaşıyoruz....
Düşünsek ,gerçekten düşünsek çok daha farklı olurduk çünkü!....
Yorumlar
Beyin insan vücudunda en fazla enerji tüketen organların başında geliyor. Kalp dahi beyin çok çalıştığında yoruluyor. Düşünce dediğin şeyse beynin çok çalışması anlamına geliyor, dolayısıyla da kalbin.
Yani ne gerek var çalışmaya, öğrenmeye ve öğrendiğin ile amel etmene... Yan gel yat, ohh ne rahat!
Düşünmeden durabilmeyi başarabilsek böyle bir lüks olsa bunu bir süreliğine de olsa kullanmak isterdim!...
Yan gel yat demişsin ya, o yan gelip yatarken de beyin durmuyor ki enerji tüketmeye devam ediyor son dönemlerde bunu yaşayarak öğrendim :)
Pabuç yazını çok beğendim kardeşim. Ama Erkan'ın yorumu da iyiydi.
Son olarak bir NihatDoğan mesajı bırakayım: Türkiye'm size emanet, ona iyi bakın, değerini çok iyi bilin.
Selamlar... selamlar....
Allah sizin iyiliğinizi versin her daim gülün inş Nihat D.mesajı iyiydi :)
Hayırlısıyla dönün inş memleketimize...Saygılar..
konuşmak ? Bana mail adresimden ulaşabilirsiniz ,blogumda var zaten adresim
En anlaşılır tanımıydı belki insanın o günlerde,düşünen düşüncelerde kaybolup bulmuştu,bize ise basitliği kalmıştı. Espiri delisi grupların yakın dostluğunu da kazanmıştı,ta ki düşünmeyi düşünmek zorunda kaldığımız ana kadar.Her şeyi hem anlamlı hem de anlamsız kılabilirdi bir sözcük.
Taraflar belirlemişti,düşünenenler ve düşünemeyenler...