Ana içeriğe atla

EKSİK YANIM


Acaba şimdi ne yapıyorsun..Hangi düşüncelerdesin,
Senin de canın bir şeylere sıkılıyor mu ?
Sen de kızdın mı birine, birilerine?
Aklına takılan şey bir türlü gitmiyor mu senden de?
Korkuların var mı senin de?
Onları aşmayı başarabiliyor musun yoksa onlar hiç yokmuş gibi mi yapıyorsun?
Nasıl başa çıkıyorsun sorunlarla?
 Bir ben miyim acaba,sorunlar konusunda bir şey yapmaya mecali olmayan?
Mutluyken mi yoksa en mutsuzken mi kendimi tanıyamıyorum karar veremedim.
Ama mutluyken çok sevimli biri olabiliyorum 
Mutsuzken de kendimi bile çekemeyen bir yaratığa dönüyorum...İki zıt karakteri içimde barındırıyorum.
Bunları sana anlatıyor olmam seni kendim gibi bilmemden ki, bu da benim için asla sıradan bir şey değil.
Kişi herkesi kendi gibi bilirmiş lafı benim için farklı anlamlar içeriyor. 
Ben yalnız benim yüreğime dokunabilen,
Neyi nasıl dediğimden çok neden dediğimle ilgilenen 
Ve beni hissedebilen anlayabilen kişileri kendim gibi bilirim...Kendime yakın bilirim...
Canıma kazanç bilirim...
Sevdiğim sevildiğim,
İstediğimi rahat bir şekilde söyleyebildiğim,
Yüreğimde yer verdiğim,
Desteğiyle yoluma devam ettiğim,
Hatalarıma beraber gülebildiğim,
Yanında hata yapmaktan çekinmediğim,
Kırmaktan çekindiğim,
Anı mı kıymetlendirdiğim,
Beklentisiz sevdiğim,
Sevildiğimi hissettiğim,
Dostluk kavramını doldurabildiğimdir,
Benim eksik kalan yanımdır,
Hatırladığımda yüzümde tebessüm olandır,
Kendim gibi bildiğim...


Yorumlar

BANU dedi ki…
Geçen gün FF'de yazdığım yazıda seni anlatırken en kötü tarafı herkesi kendi gibi zannetmesidir demiştim. Şimdi sen burada kendi gibi bilmek deyiminin sana göre anlamını yazmışsın ki buradan da şunu anlıyoruz, kendin gibi bilmek demek, yukarıda çok güzel açıkladığın o hasletlerin, karşındakinde olup olmadığını öğrenmeden önce hissedilen bir duygudur. Öğrendikten sonra zaten kendin gibi olduğunu görüp, kendim gibi bilirim diyor insan. Anlatabildiysem ne mutlu, anlatamadıysam yuh bana :)
gelibolu17 dedi ki…
Ne güzel dökmüşsün içindekileri kağıda yine canım benim,,,,yüreğine sağlık,,,selamlar olsun :)
siyah kuğu dedi ki…
Bazen hayatı çokta irdelememek gerek diye düşündüğüm anlardayım:)))
Profösör dedi ki…
Güzel bir yazı ve dostluğa vurgu yapıyorsunuz.
Budeliçocuk dedi ki…
Kendin gibi bildiklerin çoğalsın..!

Dostlar hayatın en aydınlık yüzüdür..:)
Pabuc dedi ki…
/BANU,
zannetmek değil de öyle olduğunu düşünüyorum ilk adımda.Sonrasında kendime yakınlarla ,düşüncelerime,duygularıma yakın olanları seçiyorum.Kendim gibi bilmek bana benzesin isteğim değildir yanında kendim olabildiğim sanırım...Ortamda hzuur oluşuyorsa o kişi kendim bildiğimdir zaten..Bu yazıyı da bana benzemediği halde kendim bildiğim biri için yazmıştım..Sana hiç bir zaman yuh olamaz dost...Sevgiler..

/Gelibolu17,
Teşekkürler güzel insan,bizden de sana selamlar sevgiler..

/siyahkuğu,,
çok haklısın hayatı irdelememek lazım ama gel gör ki ben bunu aklıma anlatamıyorum ,kurtulmak lazım bu durumdan..

/Profösör,
Teşekkürler Hocam,dostluk ne güzel şey...
Adsız dedi ki…
İlginç ama sıkıntılı bir yazı girmişsiniz, dikkatimi celbetti. Özellikle de şu: Aklımıza takılan şeyi giderememek!

Aklımıza takılan şeyi gidermek kendi gayretimizle mümkün sanırım. Başkaları sadece geçici olarak üstünü örtebiliyor. Kendi cevaplarımızı bulamadığımız sürece en ufak rüzgarda o örtü savrulup açılıyor.

Sevgilerle kardeşim...
Pabuc dedi ki…
/ Kalemzâde :)

Aklımı meşgul eden sorunların temelinde dar çerçeveden bakmam varmış en azından şimdi bunun farkına vardım.Rabbim öyle ya da böyle, kişiler ya da olaylarla bana gösteriyor yanlış şekilde bakıp yorumladığımı..Hep doğru tarafta doğru şekilde bakmayı,görmeyi nasip etsin Rabbim bizlere..
Volkan DENİZ dedi ki…
Sararmış yapraklarla örtülü zeminde yeşile doğru yürümek ve yürüdükçe daha bir dirilmek... En sonunda hissetmek eksik olan neyse, ulaşmak diğer yarıya, bir dokunup geri dönmek ama bu sefer sadece tebessüm ederek... Ve yaşamak geçen zamanı saymadan, bakmadan olan bitene sadece bilerek her yarımın bir diğer parçası olduğunu ve aynı semaya bakarak mutlu olmak hiç bir zaman tek olamayacağını bilsende...
Pabuc dedi ki…
/Volkan DENİZ,
öyle güzel yorum yazmışsınız ki cevabını yazarken uzun uzun düşündüm..Gerçi amacım tamamlayıcı cümleler kurmak değil ama ufak bir ek olsun güzel yorumunuza.

Sararmış yapraklar arasında yürürken bir yerlerde yolun sonunun yeşilliklere varacağını bilmek de umuttur kişi için.Ve bilirse ki yeşilin tonları arasında hayatın tebessümü de karşılayacak onu çok daha güçlü olacaktır adımları...
Volkan DENİZ dedi ki…
O zaman her şey o ilk adımla başlayacaktır. Hayat zaten yeşeren umutların peşinden giderken heyecanlanmaktan öte nedir ki. Aslolan o heyecanı kaybetmeden sarılmaktır getireceklerine. Tebessümle gidilen yolun sonu mutlaka tebessümle bekleyenle karşılaşarak biter...
Pabuc dedi ki…
/Volkan DENİZ,
İlk adımda tereddüt etmiyorsunuz da sonrasında ilk adım için pişmanlıklar duyanların hikayeleriyle büyüdüğünüz için ve onlarla aynı oksijeni soluduğunuz için sonrasını düşünüp korkulara kapılmak da mümkün..Yani güzel heyecanların yanında kaygı ve korku da mevcut hayatın içinde :)
Ramazan dedi ki…
Dosluk ve kardeşlik güzeldir hissedebilmek en önemli yetenek bu birbirlerini görmesede aralarında mesafeler olsada hissedebilmektir sıkıntılarını mutluluklarını işte bu hissedebildiklerimiz gerçek doslarımızdır ne mutlu böyle dostları olanlara.Son satırlara katılmamak mümkün degil

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mektubum Var!

   Yine  yıllar  öncesine  geri   dönüp bi anımı yazacam annemin de  bu yazımı okuyacağını bile bile:) Hoş belki de bunca zaman sonra annem bile unutmuştur  bu olayı ,onun için ona da bi hatırlatma olur:))    Lise yıllarıyla ilgili bir yazım vardı hatırlayanlar olur aranızda işte yine aynı dönem içirisinde ben böyle aklım bir karış havada evden okula ,okuldan eve gidip gelirken gözüm bişey görmezken evdeki aile cemaatinden kopup aklımı fikrimi bir  kişiye odaklamışken farkedememişim hal ve hareketlerimdeki (sanırsam olumsuz) değişiklikleri...Odamdan çıkmamalar ,gizli telefonlar , herşeyin ben bilirim havaları ve beni sevenlere karşı ukala davranışlar almış başını gitmiş (hala hatırlamıyorum o derece kendimde olmama hali yani:)  her zaman derim aşk başa gelince akıl yıllık izne çıkar bu doğaldır:P) Benimle iletişim kurmaya çalışan anneme artık nasıl davrandıysam kadıncağızın demekki canına tak etmiş ki  sitem edeceğine ve didişeceğine  bana 4 sayfalık mektup yazmış ve defterimin için

Bir Bakar mısınız?

Bu bir kamuoyu yoklamasıdır ;) Blog yazılarını ara sıra ya da sürekli okuyan kaç kişi olduğunu merak ediyorum.Tamam farkındayım çok meraklıyım ama her şeyin temelinde merak yok mudur ;) Yazma konusunda kabiliyetli değilim malum ama bu yazmayı sevmememi gerektirmez dimi yani ;) Seviyorum yazmayı,okumayı uf bir de konuşmayı :) Neyse konu kim vurduya gitmesin lütfen sayfamı tıklayan herkes cevaplasın sorumu.Blog yazılarımı okuyor musunuz, okumuyorsanız blogumu neden açıyorsunuz kaardeşim? :)) 500'e yakın blogu izlemeye almışım bir o kadarı da benim blogumu izliyor görünüyor.Kaç kişinin gerçekten yazılarımı takip ettiğini merak ediyorum. . Yorum yazmadan geçmeyiniz kırılırım bilesiniz ;)

Gereksiz Bilgi ;) Bakalım Kim Ne Burcu !!!

  Tamam ya ne kızıyorsunuz bu kadar meraklıyım diye ;) Dünkü postla bi tezat oluşturmuş olabilir bu post ama merak işte..Yazacak konum kalmadığı için değil :) Sakın aklınıza öyle bişey gelmesin...Ben, herkes kendi özelliklerini (birileri uydurup yazmış) öğrensin diye böyle bişey yaptım..!! ;) Okuyun bakalım ''Aynı ben, aynı ben !'' diyecek misiniz ? :) ASLAN ERKEK:   Yufka yüreklidirler. O canı pahasına bile dişisini korur. Karizmatiktir. Kelimenin tam anlamıyla ''dişi''lerden hoşlanırlar. Aslanlar evlerine, ailelerine çok bağlı tiplerdir fakat bir gözleri de hep dışarıdadır. Eşlerinin çalışmayıp evde oturmasını isterler. Onlar sanki baba olmak için yaratılmışlardır ASLAN KADIN: Her zaman bakımlı, zarif, dikkatlidirler. Çok pratik, işlevsel bir zekaya sahiptirler. Gece hayatını severler. Yaşam zevkleri pahalı olur. Kendisine olan güveni son derece gelişmiştir. Özgürlüklerine düşkündürler. Erken çocuk sahibi olmaya pek yanaşmazlar. YENGEÇ ERKEK