Mutlu mesut, yalnızca ufak tefek sıkıntıları varken kişinin bazen mutsuzluk duvarlarına vurabilmesi çoğu kişi için şükürsüzlük olarak algılanabilir.Özünü bilmeden fikir yürütmek de çoğu zaman yanıltabilir.Bir de kişi yüreğindekileri gerçek anlamda paylaşmaktan uzak ise zanların derecesi de artabiliyor.Gerçi zandan kesinlikle uzak durulmalı gerçeği var ama bunu kimler ne kadar uyguluyor Allah bilir!
Hayatındakilerden şikayet etmeyen biri.Kendine verilmiş olanlardan hep mutluluk duymuş ve huzur içinde yaşamış biri ..Ve bunun değerini bilen ve şükrünü her daim yapmaya çalışan biri...Verilmeyenlere de çok hayıflanmayıp vardır bir hikmeti diye boyun eğen biri..
İnsan ne kadar konuşursa konuşsun her zaman içinde sakladığı bir şeyleri vardır.Kendine sakladığı gizleri vardır ve olmalıdır da.Dışa dönük bir yapınız olsa da bu gerçek değişmez.Tarifini yapamadığınız mutluluk kırıntılarınız ya da kimsenin anlayamayacağı sıkıntılarınız olabilir.Ve bunların çoğu da kendinizle ilgilidir.Kızgınlıklarımızı kolaylıkla dile getirebiliriz, belki topluluk içinde yapamayız bunu ama bir dostumuzla olduğumuzda ister istemez konu oraya gelince dile getiririz.Böyle yaparak rahatlarız ya da rahatladığımız sanırız ,hangisi gerçek bilemiyorum.
Çoğu zaman sıkıntılarınızın (maddi manevi büyük sorunlarınız yoksa) temelinde hep yapamadıklarınız vardır.En azından benim için öyle.Kişilere olan kızgınlıklarım saman alevi gibidir, kızarım (belki kendi kendime söylenir) yazarım ve unuturum.Kabullenirim kızdığım kişilerin değişmeyeceği gerçeğini ve kızgınlığımın yalnızca beni yıpratacağını..Onun için uzak durmayı seçip kafam rahat yaşar giderim...Bilirim herkes kendini düşünüyor, bu zamanda kimsenin empati yapmasını da beklemiyorum onun için.İnsanlar kendi menfaatleri için karşısındakileri eziyorlar ve ezmiyormuş gibi de davranıyorlar yapılabilecek bir şey yok..Gerçi bunu riyakarlık adı altında da yazabiliriz ama hayatın gerçeği(!) olmaya başladı bu ve ben baş edemiyorum, sadece Allah'a havale edip susuyorum, hayatıma devam ediyorum.Kimse kimseyi değiştiremiyor biliyorsunuz değil mi? Kişi değişmek istemediği sürece...Onun için bazen hataları söylemek de fayda etmiyor.
Sıkıntı diyordum (Rabbim sağlık sorunu vermesin) uzun süreli dert etmem hiç bir şeyi.Dediğim gibi sıkıntılarım olursa da bu yapamadıklarımın pişmanlıklarıdır sadece.''İnsan ne yapmak isterse onu yapmalı.'' diyenler olabilir gerçekten mutlu olabilmek adına.Ama inanın her zaman hayallerimizi/isteklerimizi gerçekleştirebilecek ortamı oluşturamayabiliyoruz.Bazı şeyler belki de zaman istiyordur,hikmetini bilemiyoruz geciken ya da hiç gerçekleşemeyen hayallerin.Ve bunlar ara ara gelip yüreğinizde sızı olabiliyor ve siz de bunu ''Canım sıkılıyor''diye adlandırıyorsunuz.
Öyle işte...
Hayatındakilerden şikayet etmeyen biri.Kendine verilmiş olanlardan hep mutluluk duymuş ve huzur içinde yaşamış biri ..Ve bunun değerini bilen ve şükrünü her daim yapmaya çalışan biri...Verilmeyenlere de çok hayıflanmayıp vardır bir hikmeti diye boyun eğen biri..
İnsan ne kadar konuşursa konuşsun her zaman içinde sakladığı bir şeyleri vardır.Kendine sakladığı gizleri vardır ve olmalıdır da.Dışa dönük bir yapınız olsa da bu gerçek değişmez.Tarifini yapamadığınız mutluluk kırıntılarınız ya da kimsenin anlayamayacağı sıkıntılarınız olabilir.Ve bunların çoğu da kendinizle ilgilidir.Kızgınlıklarımızı kolaylıkla dile getirebiliriz, belki topluluk içinde yapamayız bunu ama bir dostumuzla olduğumuzda ister istemez konu oraya gelince dile getiririz.Böyle yaparak rahatlarız ya da rahatladığımız sanırız ,hangisi gerçek bilemiyorum.
Çoğu zaman sıkıntılarınızın (maddi manevi büyük sorunlarınız yoksa) temelinde hep yapamadıklarınız vardır.En azından benim için öyle.Kişilere olan kızgınlıklarım saman alevi gibidir, kızarım (belki kendi kendime söylenir) yazarım ve unuturum.Kabullenirim kızdığım kişilerin değişmeyeceği gerçeğini ve kızgınlığımın yalnızca beni yıpratacağını..Onun için uzak durmayı seçip kafam rahat yaşar giderim...Bilirim herkes kendini düşünüyor, bu zamanda kimsenin empati yapmasını da beklemiyorum onun için.İnsanlar kendi menfaatleri için karşısındakileri eziyorlar ve ezmiyormuş gibi de davranıyorlar yapılabilecek bir şey yok..Gerçi bunu riyakarlık adı altında da yazabiliriz ama hayatın gerçeği(!) olmaya başladı bu ve ben baş edemiyorum, sadece Allah'a havale edip susuyorum, hayatıma devam ediyorum.Kimse kimseyi değiştiremiyor biliyorsunuz değil mi? Kişi değişmek istemediği sürece...Onun için bazen hataları söylemek de fayda etmiyor.
Sıkıntı diyordum (Rabbim sağlık sorunu vermesin) uzun süreli dert etmem hiç bir şeyi.Dediğim gibi sıkıntılarım olursa da bu yapamadıklarımın pişmanlıklarıdır sadece.''İnsan ne yapmak isterse onu yapmalı.'' diyenler olabilir gerçekten mutlu olabilmek adına.Ama inanın her zaman hayallerimizi/isteklerimizi gerçekleştirebilecek ortamı oluşturamayabiliyoruz.Bazı şeyler belki de zaman istiyordur,hikmetini bilemiyoruz geciken ya da hiç gerçekleşemeyen hayallerin.Ve bunlar ara ara gelip yüreğinizde sızı olabiliyor ve siz de bunu ''Canım sıkılıyor''diye adlandırıyorsunuz.
Öyle işte...
Yorumlar