Kimse aslında olduğundan çok farklı değişmiyor..İçinde var olan sen doğrultusunda değişime uğruyorsun daha doğrusu gelişiyorsun..Aslın iyiyse, iyiye doğru bir gelişim içine giriyorsun..Aslında boşluklar varsa eğer aklınla kalbini aynı anda yola çıkarabilme kabiliyetin varsa boşluklarını olumlu şeylerle doldurup yol ayrımlarında kalmadan devam ediyorsun kendi seyrinde...
Yok içinde zaten kendini bilen sen yoksa kendinden bi habersen ,sürekli birilerini suçlamakla geçirirsin tüm ömrünü..Ben öyle yapmıştım da aynı karşılığı göremedim de...Ben hep iyilik yapıyorum da hep neden karşılığı nankörlük oluyor...Hep neden yanlış kişiler beni buluyor..Ekmek atınca neden taş atılıyor...İyi de sen yaptıklarını sürekli beklentiyle yaparsan zaten olacağı budur...Yaptığın her şeyi içinden geldiği için yaparsın..Başkalarının beklentileriyle yapmazsın ki..Zorlamalarla ne kadar yol alabilirsin ki..Sıkılırsın zaten sürekli başkası gibi olmaktan..İyi biriysen iyilik yapmamak için kendini engelleyemezsin..Ne kadar kötüyle karşılaşırsan karşılaş değişen bir şey olmaz..Sen aynı sensindir..evet biraz daha temkinli olmaya çalışırsın ama sadece çalışırsın ..Sürekli kötülerle ya da vefasızlarla karşılaşsan dahi onlar öyle diye sen de onlara benzemezsin..Belki biraz onlara onlar gibi tepki verirsin ama her şey gibi sen de bir süre sonra aslına dönersin..
Belki şimdi kötü yanını daha çok kullanan biri yarın iyiler arasına girebilir ama zaten iyi olan biri nasıl kötü olabilir..! Bana biraz zor gibi geliyor...Ruhunda iyilik ağır basan biri kötü olabilmek için ömrünü adamalı bu yola, zira çok zor ....
Kötülük bile göreceli bu devirde..Onun için herkes başkasını kötü görüyor..Kalp kırmak ,kötü zan,insanları küçümsemek, yetimi hor görmek,mazlumu ezmek, öldürmek...gibi şeyler kötülük...Peki düzeltilemez mi? İnsan istese her yanlışını düzletebilir...Yeter ki istesin..
İyi ve kötü diye iki seçenek var..Eğer İYİ yolu seçmişsen ,kötü tarafa geçişler yapsan da tövbe kapısı açık olduğu için kendi yoluna tekrar geri dönersin...Yolunda sabit kalmak için elinden geleni yaparsın çünkü hangi tarafta olduğunu biliyorsundur...Kötü taraftaysan da aklını ve insana büyük bir nimet olarak verilmiş olan vicdanını kullanarak doğru tarafa geçebilmek için yol değiştirme hakkının olduğunu bilmen gerekir...
Ne olduğunu ne olmak istediğini ne tarafta olduğunu bile anlayamayanlar için ne denir bilemiyorum...Gelgitler doğaldır, sonuçta hata yapacak olan kullar olarak yaratılmışız...Ama böyle olması hangi tarafta olmak istediğimizin ne kadar önemli olduğunu değiştirmiyor...Gönlünüzde hangi tarafı seçmişseniz bir süre sonra hep o tarafa çekilirsiniz...2 yol var ama geçiş kapıları da açık iki yol...Seçim sana/bana/ ona kalmış...Aklını şeytana satmış vicdanını da kendi elleriyle öldürmüşleri bilemiyorum...Emanete sahip çıkamayanlar olabilir..Ve Rabbim öyle olmaktan korusun her birimizi...Doğru yol da sabit olanlardan olmamız duasıyla...
Yorumlar
"Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergah bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir."
Doğru yoldan sapmayanlardan oluruz inşallah.
amin inşaAllah...
Yorum için tşk güzel insan
Tesekkurler canim...
Selam ve dua ile...
Sanırım hikayeye gönderecektiniz yorumunuzu :) Evet çok güzel bir hikaye anlayana tabi..Ders alınması gereken kocaman bir nasihat..
@sufi,
sizin de yorumunuzun son hikayeye ait olduğunu düşünerek cevaplıyorum..çok güzel ifade etmişsiniz sağolun..