Ana içeriğe atla

Karışık İşler

  Kimse aslında olduğundan çok farklı değişmiyor..İçinde var olan sen doğrultusunda değişime uğruyorsun daha doğrusu gelişiyorsun..Aslın iyiyse, iyiye doğru bir gelişim içine giriyorsun..Aslında boşluklar varsa eğer aklınla kalbini aynı anda yola çıkarabilme kabiliyetin varsa boşluklarını olumlu şeylerle doldurup yol ayrımlarında kalmadan devam ediyorsun kendi seyrinde...

  Yok içinde zaten kendini bilen sen yoksa kendinden bi habersen ,sürekli birilerini suçlamakla geçirirsin tüm ömrünü..Ben öyle yapmıştım da aynı karşılığı göremedim de...Ben hep iyilik yapıyorum da hep neden karşılığı nankörlük oluyor...Hep neden yanlış kişiler beni buluyor..Ekmek atınca neden taş atılıyor...İyi de sen yaptıklarını sürekli beklentiyle yaparsan zaten olacağı budur...Yaptığın her şeyi içinden geldiği için yaparsın..Başkalarının beklentileriyle yapmazsın ki..Zorlamalarla ne kadar yol  alabilirsin ki..Sıkılırsın zaten sürekli başkası gibi olmaktan..İyi biriysen iyilik yapmamak için kendini engelleyemezsin..Ne kadar kötüyle karşılaşırsan karşılaş değişen bir şey olmaz..Sen aynı sensindir..evet biraz daha temkinli olmaya çalışırsın ama sadece çalışırsın ..Sürekli kötülerle ya da vefasızlarla karşılaşsan dahi onlar öyle diye sen de onlara benzemezsin..Belki biraz onlara onlar gibi tepki verirsin ama her şey gibi sen de bir süre sonra aslına dönersin..

  Belki şimdi kötü yanını daha çok kullanan biri yarın iyiler arasına girebilir ama zaten iyi olan biri nasıl kötü olabilir..! Bana biraz zor gibi geliyor...Ruhunda iyilik ağır basan biri kötü olabilmek için ömrünü adamalı bu yola, zira çok zor .... 

Kötülük bile göreceli bu devirde..Onun için herkes başkasını kötü görüyor..Kalp kırmak ,kötü zan,insanları küçümsemek, yetimi hor görmek,mazlumu ezmek, öldürmek...gibi şeyler kötülük...Peki düzeltilemez mi? İnsan istese her yanlışını düzletebilir...Yeter ki istesin..

İyi ve kötü diye iki seçenek var..Eğer İYİ yolu seçmişsen ,kötü  tarafa geçişler yapsan da tövbe kapısı açık olduğu için kendi yoluna tekrar geri dönersin...Yolunda sabit kalmak için elinden geleni yaparsın çünkü hangi tarafta olduğunu biliyorsundur...Kötü taraftaysan da aklını ve insana büyük bir nimet olarak verilmiş olan vicdanını kullanarak doğru tarafa geçebilmek için yol değiştirme hakkının olduğunu bilmen gerekir...

  Ne olduğunu ne olmak istediğini ne tarafta olduğunu bile anlayamayanlar için ne denir bilemiyorum...Gelgitler doğaldır, sonuçta hata yapacak olan kullar olarak yaratılmışız...Ama böyle olması hangi tarafta olmak istediğimizin ne kadar önemli olduğunu değiştirmiyor...Gönlünüzde hangi tarafı seçmişseniz bir süre sonra hep o tarafa çekilirsiniz...2 yol var ama geçiş kapıları da açık iki yol...Seçim sana/bana/ ona kalmış...Aklını şeytana satmış vicdanını da kendi elleriyle öldürmüşleri bilemiyorum...Emanete sahip çıkamayanlar olabilir..Ve Rabbim öyle olmaktan korusun her birimizi...Doğru yol da sabit olanlardan olmamız duasıyla...






Yorumlar

mit dedi ki…
Çok sevdiğim bir söz vardır, bu yazn onu hatırlattı bana.

"Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergah bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir."

Doğru yoldan sapmayanlardan oluruz inşallah.
Pabuc dedi ki…
@mit,
amin inşaAllah...
Yorum için tşk güzel insan
Tespih Taneleri... dedi ki…
Cok guzel bir paylasim olmus, ne hikmetler sakli bu anlatimlarin derinliklerinde anlamak isteyenlere...
Tesekkurler canim...
Selam ve dua ile...
sufi dedi ki…
Kabak var o kabaktan içeri..Muhteşem bir hikayeydi "alma mazlumun ahını" sözünü de anımsadım.Kabak öfkelense kabadayıyla ödeşecekti.Susunca; yüksek şura girdi devreye vesselam.Sevgilerimle.
Pabuc dedi ki…
@Tespih Taneleri,
Sanırım hikayeye gönderecektiniz yorumunuzu :) Evet çok güzel bir hikaye anlayana tabi..Ders alınması gereken kocaman bir nasihat..

@sufi,
sizin de yorumunuzun son hikayeye ait olduğunu düşünerek cevaplıyorum..çok güzel ifade etmişsiniz sağolun..
cografyacı dedi ki…
bugün okuduğum en güzel ve etkileyen yazılardan bir tanesi. Tam da birilerine öfkelenmişken ihtiyaca binaen tevafuken iyi geldi blog kardeşi. ...
Pabuc dedi ki…
Teşekkürler blog kardeşi..Aynen ben de sinirlerim bozuk bir zamanda bu hikayeyle karşılaştım iyi geldi :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mektubum Var!

   Yine  yıllar  öncesine  geri   dönüp bi anımı yazacam annemin de  bu yazımı okuyacağını bile bile:) Hoş belki de bunca zaman sonra annem bile unutmuştur  bu olayı ,onun için ona da bi hatırlatma olur:))    Lise yıllarıyla ilgili bir yazım vardı hatırlayanlar olur aranızda işte yine aynı dönem içirisinde ben böyle aklım bir karış havada evden okula ,okuldan eve gidip gelirken gözüm bişey görmezken evdeki aile cemaatinden kopup aklımı fikrimi bir  kişiye odaklamışken farkedememişim hal ve hareketlerimdeki (sanırsam olumsuz) değişiklikleri...Odamdan çıkmamalar ,gizli telefonlar , herşeyin ben bilirim havaları ve beni sevenlere karşı ukala davranışlar almış başını gitmiş (hala hatırlamıyorum o derece kendimde olmama hali yani:)  her zaman derim aşk başa gelince akıl yıllık izne çıkar bu doğaldır:P) Benimle iletişim kurmaya çalışan anneme artık nasıl davrandıysam kadıncağızın demekki canına tak etmiş ki  sitem edeceğine ve didişeceğine  bana 4 sayfalık mektup yazmış ve defterimin için

Bir Bakar mısınız?

Bu bir kamuoyu yoklamasıdır ;) Blog yazılarını ara sıra ya da sürekli okuyan kaç kişi olduğunu merak ediyorum.Tamam farkındayım çok meraklıyım ama her şeyin temelinde merak yok mudur ;) Yazma konusunda kabiliyetli değilim malum ama bu yazmayı sevmememi gerektirmez dimi yani ;) Seviyorum yazmayı,okumayı uf bir de konuşmayı :) Neyse konu kim vurduya gitmesin lütfen sayfamı tıklayan herkes cevaplasın sorumu.Blog yazılarımı okuyor musunuz, okumuyorsanız blogumu neden açıyorsunuz kaardeşim? :)) 500'e yakın blogu izlemeye almışım bir o kadarı da benim blogumu izliyor görünüyor.Kaç kişinin gerçekten yazılarımı takip ettiğini merak ediyorum. . Yorum yazmadan geçmeyiniz kırılırım bilesiniz ;)

Gereksiz Bilgi ;) Bakalım Kim Ne Burcu !!!

  Tamam ya ne kızıyorsunuz bu kadar meraklıyım diye ;) Dünkü postla bi tezat oluşturmuş olabilir bu post ama merak işte..Yazacak konum kalmadığı için değil :) Sakın aklınıza öyle bişey gelmesin...Ben, herkes kendi özelliklerini (birileri uydurup yazmış) öğrensin diye böyle bişey yaptım..!! ;) Okuyun bakalım ''Aynı ben, aynı ben !'' diyecek misiniz ? :) ASLAN ERKEK:   Yufka yüreklidirler. O canı pahasına bile dişisini korur. Karizmatiktir. Kelimenin tam anlamıyla ''dişi''lerden hoşlanırlar. Aslanlar evlerine, ailelerine çok bağlı tiplerdir fakat bir gözleri de hep dışarıdadır. Eşlerinin çalışmayıp evde oturmasını isterler. Onlar sanki baba olmak için yaratılmışlardır ASLAN KADIN: Her zaman bakımlı, zarif, dikkatlidirler. Çok pratik, işlevsel bir zekaya sahiptirler. Gece hayatını severler. Yaşam zevkleri pahalı olur. Kendisine olan güveni son derece gelişmiştir. Özgürlüklerine düşkündürler. Erken çocuk sahibi olmaya pek yanaşmazlar. YENGEÇ ERKEK