Bakın ciddi anlamda söylüyorum fazla kıyafet ya da ev süsü(!) meraklısı değil olduğum halde bunlar beni rahatsız ediyor varın siz kıyafet uyumuna, evinin etrafının güzelliğine şıklığına önem verenleri düşünün...Bişeyleri sadece yeni çıktığı için alıyoruz : yeni model tabaklar çıkmış şu tencerede yemek rahat pişiyormuş, bilimem ne markanın robotu çok iyiymiş, bu sene de kabanda montta trent şuymuş ,ay şurda indirim varmış alalım lazım olur, kahverenginin şu ton renginde çantam yok bak bunun fiyatı uygunmuş alayım, yıl sonu arabaların fiyatlarında indirim oluyor şu arabanın modelini değişeyim, şu banka faizi çok düşük kredi veriyormuş daha büyük bir eve geçebiliriz... gider durur bu durum..
Hiç birimiz kendimizden maddi olarak düşükleri aklımıza getirmiyoruz! Bakın bu alış veriş merakı gayri müslümlerde olursa bu umurumda olmaz ama bizim de onlarla yarışıyor olmamız inanın doğru değil !! Buna mazeretler üretmenin alemi de yok, hele hele " Müslüman da zengin olmalı!" safsatasını bana kimse söylemesin ! Zengin olmak var bir de artist olmak var ( ne demek olduğunu varın düşünün biraz!) Biz tv izlemeye çok fazla alışmışız ; yoksulları gerçek ihtiyaç sahiplerini tv de görüp ah vah edip reklamlarda da unutmaya alışmışız ! Daha da fenası, bir kere yardım edince sorumluluğu kendimizden savdığımızı zannetmeye başlamışız ; kermes olmuştu pasta yapmıştım ya, yardım topluyorlardı 100 lira vermiştim ya, ay yazık ekmek alamayan bir fakir vardı ona ekmek aldım" içim gitti içim"diyerek vicdanımıza su serpiyoruz ...
Sonrası:yeni model televizyon telefonlara taksit ödüyoruz ,evde bilmem kaç tane olan kıyafetin bilmem hangi tonunu da alıp dolabımızı süslüyoruz , bilmem ne marka kaşık ve tabaklarımızla masalarımızı süslüyoruz (ve o süslü masalarımız hiç yoksul yüzü görmüyor bile!) krediler çekip evler alıyoruz (ve hiç bir zaman da mütevazi evler almıyoruz) yazın gideceğimiz tatillerin rezervasyonlarını 6 ay önceden yapıyor kredilerini ödemeye erkenden başlıyoruz,düğünler yapıyoruz sanırsınız İngiltere prensi evleniyor, çocuk doğuyor daha hastaneden çıkmadan çocuğun düğün provası yapılır gibi süsler şatafatlar davetler hediyeler... örnekleri çoğaltabilirsiniz...
Bu dönemim musibetlerinin de ilk başında insanların "düşünmemesi" geliyor her zamanki gibi..Bencilliğimiz bizi vicdanımızın yalancı avukatı yapmış farkında bile değiliz ! Mazeretler mazeretler minareye kılıf mazeretler , vicdanımızın konuşmasına fırsat vermeyen mazeretler ..."Aman aldığım ne ki pahalı şeyler değilki!" ," Herkes alıyor biz benimki mi göz batıyor!", "Herkes yapıyor sen de ne geri kafalısın!" ," aaa yapmasam olmaz sonra ne derler !" ," Benim ilk çocuğum tabiki yapacağım!" bunun gibi bir yığın kendimizi haklı çıkaracak uydurmasyon mazeretler işte...
Ben eski kafalı biriyim sanırım hatta öyle eski ki göçebe hayata kadar gider eskiliği...Dünyada zulüm açlık haksızlıklardan doğmuş adaletsizlik diz boyuyken bizim laylaylom hiç bişey yokmuş gibi sanki tüm bu acılar başka gezegenlerde oluyormuş gibi davranmamızı hiç bir zaman anlayamayacağım...
Bi yarışımız var ama kesinlikle Hakk yolunda ,iyilik yolunda değil vesselam...
Yorumlar
"gezmesek nolur, ya da lüks yemesek, yeni giyinmesek ne olur"
bi reklam vardı ya hani "olmasa da olur" sloganlı, o reklamı çok sevmiştim, şimdi o reklamı anımsattı bu yazı bana...
doğru söze ne hacet...
kaleminize yüreğinize sağlık..
sevgiler
http://pinaryasampinarimmm.blogspot.com.tr/
koca dünyada bir sorun varsa bundan tüm dünyanın sorumlu olduğunu düşününce daha çok korkuyorum !
Ramazan Aksoy hocam,
Peygamberi fakir olarak anlatıp deveyi hamuduyla yutan mahluklara var evet ama Peygamberi fakir bilip onu örnek alan da kimse yok inanın ! Ben daha PEygamberler de fakirdi deyip mütevazi davranan kişiye rastlamadım ! Ha ille ki tevazu sahibi kişiler vardı yoksa dünya zaten bizi fırlatıp atmıştı üzerinden ama biz bilmem kaç taksit ile çamaşır makinesi alırken bile bilmem kaç fonksiyonlu olanına talip olan kişileriz... sanırım derdimi anlatabildim...