Herkesin kendine sakladığı bir dünyası vardır.Özel hayatı vardır, bir de yüreğinde kimselere açamadığı kapalı odaları vardır. Elif 'in de her normal insan gibi özel bir hayatı var ve oralara -ekran karşısındaki yaşamından bahsediyorum- çok nadir kimseleri alıyor.Çok az kişinin özel dediği dünyasını bilmesine izin veriyor çünkü adı üstünde ÖZEL.
İnsanlar Elif'in yaşantısından daha çok, nasıl biri olduğuyla ilgilenilmesini istiyorum.Cümlelerim ne kadar anlatıyorsa o kadar bilinmek istiyorum.İnsanları da öyle bilmek tanımak istiyorum.Bu biraz da ön yargılardan arınmak isteğiyle de orantılı.Hayat içinde bir çok parçalara bölünüyoruz; hepimiz ya kardeşiz, ya arkadaşız, öğretmeniz, dostuz, düşmanız, anneyiz, babayız, halayız, dayıyız, öğrenciyiz,işçiyiz......Başörtülüyüz ya da değiliz, dindarız ya da değiliz, fakiriz zenginiz, bilgiliyiz cahiliz, sağcıyız solcuyuz.....uzatın uzatabildiğiniz kadar.
Uzun süre görüştüğü kişinin İmam_Hatipli olduğunu öğrendikten sonra onunla iletişimini kesenleri duydum ben! Bilene kadar iyiydi de bildikten sonra değişen ne oldu dersiniz ? Tabi ki ön yargıları toplanıp geldiler ve tüm iyi düşüncelerini sildiler o kişinin aklından...Çok çok değer verdiğim ve buradan tanıdım biri (umarım örnek verdiğim için kızmaz bana) ilk tanıştığımda bone takanlara çok kızdığını(!) söylemişti.Bilemiyorum onun da benim gibi bone takanları sevmemesinin belki de mantıklı sebepleri vardı.Diyeceğim o kişiyle bir birimizi bilmeden(!) önce tanıdık ve ön yargılarımızı ardımıza attık.Keşke her zaman ön yargılardan arınmış şekilde muhabbetler edebilsek o zaman belki de kavgaların ötekileştirmelerin hiç biri olmayacak.
İnsanların özeliyle ilgili çok soru sormam bana da sorulsun istemem.Zaten belli bir samimiyete geldiğiniz zaman kendiliğinden açılır konular ve gerektiği kadar anlatırsınız kendinizi.Tanışmak demek nüfus kağıdı bilgisi ya da kütük bilgilerinizi anlatmak değildir zaten !
Yeni insanlar tanımayı seviyorum ama insanları hayatlarını irdelemeyi sevmiyorum ,onların samimiyetle anlattıkları kadarını dinlemeyi seviyorum.Hatta hayallerini dinlemeyi seviyorum.En çok da dini sohbetler yapmayı kişilerin dünya ,yaşamla ilgili düşüncelerini paylaşmayı seviyorum.Yaşları işleri medeni ya da maddi durumlarıyla ilgilenmiyorum.Yanlışlarımı başkalarını dinleyerek görmeyi seviyorum,ön yargılarımdan yeni dünyalar tanıyarak arınmayı seviyorum...Yaşantım hiç uymasa bile çok şey öğreniyorum gündelik yaşantımda bir arada olma imkanım olmayacak kişilerden..Bazen bıktırana kadar çok soru soruyorum burada tanıdığım dostlarıma.Dost bildiklerimden ikazlar almayı ve haddimi bilmeyi de seviyorum...
İnsanları tanımayı seviyorum ve bunu mümkünse anket soruları sormadan yapmayı tercih ediyorum.
Diyeceğim o ki; özel sorulardan , başkalarına sormadığım soruların bana sorulmasından da hiç hoşlanmıyorum...Ya cevap vermiyorum ya da çok üstelenirse takipten çıkıyorum veya engelliyorum o kişileri !Eğer benim de herhangi bir saygısızlığıma, laobaliliğime ,abuk sabuk sorular sormama şahit olursanız sizler de beni takipten çıkabilirsiniz arkadaşlar...Elif asabi olabilir, Elif arada şımarık cümleler kurabilir, Elif bazen olayları dalgaya alabilir ama ELif insanları aşağılamaz, özel hayatlarla ilgili sorular sormaz, şahıslara hakaret etmez, küçük görmez,yargılamaz ...Elif mümkün olduğunca haddini bilir...Bu çizgileri aşarsa arkanıza bakmadan silin Elif'i...
İnsanlar Elif'in yaşantısından daha çok, nasıl biri olduğuyla ilgilenilmesini istiyorum.Cümlelerim ne kadar anlatıyorsa o kadar bilinmek istiyorum.İnsanları da öyle bilmek tanımak istiyorum.Bu biraz da ön yargılardan arınmak isteğiyle de orantılı.Hayat içinde bir çok parçalara bölünüyoruz; hepimiz ya kardeşiz, ya arkadaşız, öğretmeniz, dostuz, düşmanız, anneyiz, babayız, halayız, dayıyız, öğrenciyiz,işçiyiz......Başörtülüyüz ya da değiliz, dindarız ya da değiliz, fakiriz zenginiz, bilgiliyiz cahiliz, sağcıyız solcuyuz.....uzatın uzatabildiğiniz kadar.
Uzun süre görüştüğü kişinin İmam_Hatipli olduğunu öğrendikten sonra onunla iletişimini kesenleri duydum ben! Bilene kadar iyiydi de bildikten sonra değişen ne oldu dersiniz ? Tabi ki ön yargıları toplanıp geldiler ve tüm iyi düşüncelerini sildiler o kişinin aklından...Çok çok değer verdiğim ve buradan tanıdım biri (umarım örnek verdiğim için kızmaz bana) ilk tanıştığımda bone takanlara çok kızdığını(!) söylemişti.Bilemiyorum onun da benim gibi bone takanları sevmemesinin belki de mantıklı sebepleri vardı.Diyeceğim o kişiyle bir birimizi bilmeden(!) önce tanıdık ve ön yargılarımızı ardımıza attık.Keşke her zaman ön yargılardan arınmış şekilde muhabbetler edebilsek o zaman belki de kavgaların ötekileştirmelerin hiç biri olmayacak.
İnsanların özeliyle ilgili çok soru sormam bana da sorulsun istemem.Zaten belli bir samimiyete geldiğiniz zaman kendiliğinden açılır konular ve gerektiği kadar anlatırsınız kendinizi.Tanışmak demek nüfus kağıdı bilgisi ya da kütük bilgilerinizi anlatmak değildir zaten !
Yeni insanlar tanımayı seviyorum ama insanları hayatlarını irdelemeyi sevmiyorum ,onların samimiyetle anlattıkları kadarını dinlemeyi seviyorum.Hatta hayallerini dinlemeyi seviyorum.En çok da dini sohbetler yapmayı kişilerin dünya ,yaşamla ilgili düşüncelerini paylaşmayı seviyorum.Yaşları işleri medeni ya da maddi durumlarıyla ilgilenmiyorum.Yanlışlarımı başkalarını dinleyerek görmeyi seviyorum,ön yargılarımdan yeni dünyalar tanıyarak arınmayı seviyorum...Yaşantım hiç uymasa bile çok şey öğreniyorum gündelik yaşantımda bir arada olma imkanım olmayacak kişilerden..Bazen bıktırana kadar çok soru soruyorum burada tanıdığım dostlarıma.Dost bildiklerimden ikazlar almayı ve haddimi bilmeyi de seviyorum...
İnsanları tanımayı seviyorum ve bunu mümkünse anket soruları sormadan yapmayı tercih ediyorum.
Diyeceğim o ki; özel sorulardan , başkalarına sormadığım soruların bana sorulmasından da hiç hoşlanmıyorum...Ya cevap vermiyorum ya da çok üstelenirse takipten çıkıyorum veya engelliyorum o kişileri !Eğer benim de herhangi bir saygısızlığıma, laobaliliğime ,abuk sabuk sorular sormama şahit olursanız sizler de beni takipten çıkabilirsiniz arkadaşlar...Elif asabi olabilir, Elif arada şımarık cümleler kurabilir, Elif bazen olayları dalgaya alabilir ama ELif insanları aşağılamaz, özel hayatlarla ilgili sorular sormaz, şahıslara hakaret etmez, küçük görmez,yargılamaz ...Elif mümkün olduğunca haddini bilir...Bu çizgileri aşarsa arkanıza bakmadan silin Elif'i...
Yorumlar
seni bilmem ama ben dost dediğim kişiyi görmek isterim (ki bu kuru bir merak değildir) sanal ortamdır tabiki ön yargı olmasın diye kamufle olursun da dostlarına karşı değil! Adım hıdır fikrim budur..
Demek sen sağsın sevindim...
Ne olacak acaba nüfusta kim olduğumuz öğrenildiğinde bunu merak ediyorum.Burada kendimizi reklam için yokuz ki ,bilinmesi gerekenleri zaten yazıyoruz paylaşıyoruz..ama inanlar illa ki etiketlemek için bilgi istiyorlar.Yaşantınızla ilgili biraz bilgiye sahip olduklarında etiketlemek daha kolay olacak belki de!
Keşke mouse gündelik hayatımızda da birilerini engellemeye yardımcı olabilse :)
tepemin tasını attırma :))) SEn benim ne ima ettiğimi anladın mı biraz önceki yorumda onu de hele ! şiir gelmişmiş aklına ,bahale..
En iyisi seviyeyi muhafaza etmek. Sınırları aşmamak... Vesselam. :)
evet seviyeyi korumak önemli bir şey.Seviyeye bağlı ilerler samimiyet ve güven de...
Allahüekber_!..
Rabbim bazen öyle insanlar çıkarıyor öyle şeyler konuşturuyor ki o kişilere sizin dermanınız onda gizlenmiş oluyor..Öyle anlarda öyle cümlelerle geliyor ki o kişiler siz sadece sessizce ''Teşekkürler Rabbim''diyorsunuz....
İnsan değişiyor ve şükür Allah nasip ederse olumlu yönde değişiyor çok şükür.Ben gençken :) Hz.Ömer'i hatırlatırdım ,O Peygamberi öldürmeyi arzulayan biriydi ama Rabbim O'na imanı nasip etti.Peki o zaman kadar onun hakkında kötü konuşan birileri varsa pişman olmuş mudurlar ! Ve biliyoruz ki Rabbim kapısına gelen iman edenlerin geçmiş günahlarını örtebilir..E peki o zaman bizim kimi neden ötekileştiriyoruz ,küçümsüyoruz ..ya da (en büyük hadsizlik) kendimizi başkalarından üstün görüyoruz !
Hepimiz bir birimizin öğretmeniyiz ben bunu bilir bunu söylerim :)
Hoşgelmişsin blog bahçeme...