Ben sürekli soru soran ,düşünen, hoşuma giden konularda da konuşmayı seven biri oldum çocukluğumdan beri.Gerçi şimdilerde biraz daha içime kapandım(!) ama yine de ortamını ve kişisini bulunca susmadığım oluyor.Hele ki karşımdaki insan bilgisinden faydalanabileceğim,benim görüşüme ışık olacak şeyler konuşan biriyse gel de sustur beni.Dinlemeyi de konuşmayı da kişisine göre severim.Bunun adı menfaat mi ? Peki kabul menfaat olsun ama iyi bir menfaat bu kabul edin ..
Bu güne kadar öğrendiğim çoğu şeyi benim gibi yaşamayan insanlardan öğrendim.Hatta hiç tanımadığım kişilerden öyle şeyler öğrendim ki onlarca kitap okusam o derece etkili olmazdı aldığım dersler.İnsanlara çoğu zaman kızsam da her insanın bir var oluş sebebi vardır gerçeğini aklımdan hiç çıkarmadım.Daha doğrusu bunu da öğrendim ... Arada şikayetlerim oluyor ama yaşamlarla ilgili ahkam kesmemeye çalışıyorum.Yaşamadığım bir şey hakkında atıp tutmayı doğru bulmuyorum.Çünkü bu dünyaya gelirken hiç bir şeyi bilmiyorduk seçimlerimiz yoktu.O beğenmediğimiz ortamda yaşamın ortasında biz de olabilirdik.Şikayet ettiğimiz o kişi biz de olabilirdik ya da o beğenmediğimiz küçümsediğimiz o kişi biz olabilirdik...Acımasızca eleştirdiğimiz,küçümseyerek yanından geçtiğimiz,başka gezegenden gelmiş gibi baktığımız o insanlardan biri de biz olabilirdik;yanılıyor muyum ?
Sanki insanlığı düzeltmeye gelmiş gibi davrananlar var !Kendileri rahatın içinde huzur içinde yaşarken başkalarının günahlarını/hatalarını takip eden,yaptığı yanlışları hiç susmadan dillendiren,yaşamları yargılayan ama o durumda olanların da insan olduğunu hiç hatırlamayan birileri var içimizde..''Ahkam keseceğine elini uzat yardım et'', ''Madem beğenmiyorsun sen daha iyi bir yaşamla örnek ol o beğenmediğin kişilere'','' Aynı durumda olsan sen ne yapardın bir düşün'' diyesi geliyor insanın da anlayan olmayacağı için susuyor çoğu zaman.Yanlış davranışlar eleştirilebilir belki ama yaşamlar hakkında bilip bilmeden atıp tutmayı doğru bulmuyorum.Ne yaşadığını bilmiyorsun ki ne zorluklardan geçtiğini de ,nasıl olur da gördüğünle yargılarsın ve suçlarsın birini!
Benim de katlanamadığım kişiler var yaşamın içinde ama asla yaşadıklarıyla ilgili ahkam kesmem.Başkalarını küçümseyenlere;elindekilerin mutlak sahibi gibi davranıp bunun güveniyle başkalarını ezmeye çalışanlara katlanamıyorum mesela.En ufak iyiliği de karşılık bekleyerek yapanları da hiç anlamıyorum;kimi kandırma çabası bu ! Vardır hepimizin eleştirdiği şeyler doğru değil tabi ama eleştiriyoruz ,bazen dile getirerek bazen de düşüncelerimiz de..Ama yaşamlar konusunda ahkam kesilmesi trajikomik gibi geliyor bana.Yaşamadığın bir şey hakkında nasıl olur da yorumlar yapıp yargılarda bulunursun ,enteresan ! Empati yoksunu olduğumuzdan mı kaynaklanıyor acaba bu .....
Yorumlar
Sorarlar
Sana yaşamadığın şeyleri sorarlar
Ahkam kesme
En çok mutlu musun diye sorarlar
Kulak asma
Arkadaşlığı soracaktırlar
Hatır et
Dostluğu sorarlarsa
Saygı göster
Sevdayı sorarlar arada
Duymazlıktan gel
Aşkı sorduklarındaysa
Kabirleri tarif et, görmek istedikleri yerde
Sana yaşamadıkları şeyleri sorarlar
Cevap verme
En çok mutluluğunu sorarlar
Tarif etmeye kalkma
Arkadaşlığını sorarlar
Esirgeme
Dostluğunu sorarlarsa
Karşılık bekleme
Sevdanı sorarlarsa
Anlatma
Aşkını sorduklarındaysa
Sessiz kal, kal ki büyüklüğü anlaşılsın
Şimdi sırası geldi deyip
Beni sana sorarlar
Seni bana sordukları gibi
Anlatma
Halimi sorarlar
Bilmezlikten gel
Dostluğumu soracaktırlar
Karşılıksızdı de sadece
Sevgimi sorarlarsa
Geçiştir
Aşkımı sorduklarındaysa
Kabrimi tarif et, görmek istedikleri yerde
...ve iki:
Empati yerine diğerkâmlık kavramını kullanmayı tercih ederim. Çünkü esas senin de bahsettiğin gibi olaylara kendi süzgecinden geçirerek bakmakla birlikte kendini düşünmek yerine başkasını düşünerek hareket etmektir. Bir başkasının yaşadıklarını yaşamadan insan kendini onun yerine koyamaz çünkü...
Selam ile.
maalesef empati yoksunu olduğumuzda doğrudur, başkalarının hayatlarını, kendi hayat şartlarımıza göre yargılıyoruz!! farklı şart ve koşulları göz ardı ediyoruz..
bu konuyla ilgili daha çok konuşurum da bu kadar yeter :))
İşte bazı zamanlar gaflete düşüp, yazdığınız gibi düşüncelere düşünce, o geliyor aklıma.
Hem hiç birşey göründüğü gibi değildir ki.
senden çoğaltmak lazım hayat daha güzel olur inan bana.
daha dün senden bir konuda fikir aldım...
suna yakın birsey dedin bana,
"herkesin hayatı kendine kime ne...ha ben olsam yapmazdım boyle birsey ama yaptığı yapmadığı kendini bağlar...kime ne"
yahu iste bu karsı kıyının kızı...
çevremdeki insanlar yargıladdılar suçlu ilan ettiler cezasını kestiler bile.
yahu nasıl üzüldüm anlatamam...
neise...
evet evet senin gibi düsünenlerden çoğaltmamız lazım:)))
Merhaba:-)
çok güzel bir konuya değinmişsiniz.
Akıl vermek kolay,
verdiğin aklı uygulamak zordur!
"Kınamayınız, kınadığınız şey başınıza gelmedikçe ölmezsiniz"
(Tirmizi, Kıyamet, 53, no: 2507)
1.bölüme sözüm yok; yazıdan güzel olmuş..
2. bölüm için de hem fikiriz ama ben diğerkârlık kavramını hiç duymamıştım sayende öğrendim inş. Ben de yaşamadığımız bir hayatı anlayamayacağımızı onun için ahkam kesmemeliyiz diyorum ama insan bana çoğu zaman yapıyoruz maalesef;az ya da çok..
Yorumun için teşekkürler,yorumların büyük bir katkı yazıya da düşüncelerimede...Varolasın...
@hayalotobüsü,
Sorun bu işte dünya hiç birimizin etrafında dönmüyor bizler yolcuyuz ama hadsizce diğer yolcuları yargılamakla meşgulüz..Az düşünüyoruz tüm sorunumuz bu ....
@Uyuşuk Hayalperest,
o söze can-ı gönülden inanıyorum çünkü en ufak eleştiride bulunduğumda bir gün onu yaşıyorum ve o an hatırlıyorum önceden eleştirdiğimi ve tövbe ediyorum.Ve neyi eleştirdiğimi yaşayarak bana öüreten Rabbime şükrediyorum..Daha büyük hatalardan uzak etsin Rabbim beni de hepimizi de...
@absalom,
:)) gerçi yazarken dünkü konu yoktu aklımda ama iyi tamamladılar birbirlerini
Herkesin hayatı bir tane ve bulunduğumuz ortamı seçmiyoruz gelirken ve yaşarken de aklımızla yüreğimizle karar veriyoruz ki
bizim hayatımız olsun hayat ..Bizler dünyaya onu bunu yargılamaya gelmiyoruz
bunu neden anlamıyoruz (söz önce kendime)
Üzülme ,üzülmesi gerekenler kendilerine üzülsün asıl.Sen şimdi bana kızacaksın ama ben bu durumda hep Halife Ömer 'i hatırlarım.O müşrikti Peygamberimizi öldürmeye geliyordu ama Müslüman oldu.Belli yaşa kadar müşrikti ama Müslüman olunca tüm günahları silindi.Onun için birileriyle ilgili atıp tutarken çok düşünmeliyiz ;)Onlar kendilerini affettirir de biz yaptığımız zanlarla baş başa kalırız;)
Ve teşekkür ederim karşı kıyının delikanlısı güzel yürekli laz :)
@destiny,
Öyle..
@Aliyah Muhammed,
bir de başkalarının yaşadıklarını küçümsemek var ki inanılır gibi değil...haklısın..Haddimizi unutunca her şey norma gelmeye başladı sanırım bizlere:(
geldi geldi yorumun :)
Çok haklısın öğrenilebilir ama isteyenler öğrenir..Düşünen insanlar mesela ...Hem başkalarını yermenin ayıbı bir yandan da ömrünü kendini ilgilendirmeyen şeylerle heba etmek ...Allah doğruları görüp uygulayanlardan eylesin bizleri
Sevgiler..
2) İlk cümleyi okuduğum da sanatçıların '' Ayy ben çocukken de böyleymişim.Annemin saç fırçasını alır, sobanın üstüne çıkar sabuha söylermişim.O yüzden hiç soba yakamazmışız '' deyişleri aklıma geldi. :)
çok güzel söylemişsin de işte bu dediklerini düşünmek lazım..Düşünmekte insanların en son yaptığı şeylerden biri..Kitabımızdaki onlara ikaza rağmen düşünmemek için olur olmaz bir yığın boş şeyle kafamızı dolduruyoruz !!!
Teşekkürler yorum için zorla yorum mu yaptırdım acaba ;)
Empati karar verme ve düşünme sürecini ilgilendirir, diğergamlık ise davranışı, yani eylem ve hareket safhasını. Yani önce düşünüp sonra hareket etmek gerektiği gibi; önce empati yapıp sonra diğergam davranılmalıdır. Başkasını gözeterek HAREKET etmeyi, kendisini başkasının yerine koyarak TEFEKKÜR etmeyle karıştırmamak gerek.
Arabesk kelimeler duyguları daha iyi ifade etmeye yarar ama düşünceler ifade edilirken insanoğlu bunu çoğu zaman, gerçekleri örtmek için kullanır. Eğer DÜŞÜNCE ön plandaysa "kendini başkasının yerine koymak" hukuki olmasa da vicdani bir sorumluluk olmalıdır. İş EYLEMe dönüştüğünde ise "başkalarının menfaatini de göz ardı etmeden hareket etmek" hem hukuki hem de vicdanidir.
Güzel, ders verici, had bildirici ve düşündürücü bir yazıydı. Kalemine sağlık kardeşim.
bu güzel ve bilgilendirici yorumunuz için teşekkür ederim...Kendimizi düşündüğümüz gibi başkalarını da düşündüğümüzde erdem sahibi olacağız sanırım..Saygılar..
Empatiye yayın yasağı getirilmişti en son hatırladığım,ölenler ölmüş ,ölmeyenler ölümü bilmesin isteniliyordu...
Ölüm bilinmesin diye dünya dolusu çaba gösterilse de düşünen insana unutturulamaz ki..
Selam ve dua ile