Ana içeriğe atla

-meli -malı !

Çektiğim fotoğraflar üzerinde oynamayı seviyorum (gereksiz bilgi)
Yazıya uygun olmayan fotoğraf, bahçemizden...


İnsan bazı bazı yüreciğini de şımartmalı be blog ( şımarmaya misal vermeme gerek olmadığını yazımın devamını okuduğunuz zaman anlayacaksınız) Hayat zaten gaaayet ciddi bir şekilde kar sularıyla hızlanmış nehir misali hızla ilerliyor.Onunla koşmak yerine arada koşarken eğlenmeye, hayattan tat almana bakmalı.Hatta bunu ''kim ne der''e bakmadan yapmalı . Hatta ve hatta ;işin gücün,statün, hayatın içindeki etiketlerini bile sağ sola tatile gönderip, ani kararlarla ufak çaplı delilikler de yapmayı göze alabilmeli...Bazen çocukluğunuzdan özlediğiniz şeyleri bile yapmalı ve o günleri hatırlayıp ''Eyyy gidi be, ne güzel günler geçirmişim''diyebilmeli ve yüzde oluşan o tebessümle yolunuza devam etmeli.

Sonra yaparım dediği erteleme eğlencelerini yoğun işlerinin arasında yapıp güzel bir ara vermeli kendine.Bir kaç kere seyretmiş olduğu filmi bu sefer de ''Nelere gülmüşüm ya!'' demek için izlemeli.Her gün yanında bir selam vermeden geçen o kişiye inadına selam vermeli ,tebessüm etmeli.

Bir yaşlının yanına varıp uzun uzun dinlemeli onu.Belki ilgisini çekmeyen şeyler anlatacaktır dede/nine ama yine de konuşup mutluluklarını anlatıp mutlu olmasını gözlerinden izlemeli.

Bakkaldan/marketten sigara ya da ekmek alırken bir kaç tane de çikolata alıp gördüğü çocuklara dağıtmalı (gerçi büyük şehirlerde çikolatayı verecek çocuk bulamayabilirsiniz sokaklarda ama ''ya nasip'' siz hele alın çikolataları, yiyen biri illa ki çıkar ) çok susadığınızda buz gibi suyu içerken sokaklardaki hayvanları da düşünüp bir kaç kap su da onlar için bırakmalı dışarıya.

Yaşamın içindeki komiklikleri fark edebilmeli.Görünce ruhunun sıkıldığı kişilere ''Artık karşılaşmamaya dikkat edelim ''diyebilmeli.İnsanlarla ilgili gerçek düşüncelerini yüzlerine söyleyebilmeli!! (bakın burası bayaa ciddi bir konu, çoğu zaman söylemek istediklerimizin yerine tam tersi şeyleri söyleriz karşımızdakine;misal:''Ağzının ortasına tuvalet terliğiyle vurasım var''yerine ''Siz de haklısınız..''dersiniz.

Haddini sizin yanınız bilen ve öyle davrananlara da ''şş hopps ne işin var buralarda, az geriye dur'' diyebilmeli.Bazı insanlar yerlerinin hatırlatılmasına ihtiyaç duyabiliyorlar !

Uyku tulumu ve çadırını alıp yollara düşebilmeli insan ,kendi iç dünyasına yolculuğa çıkabilmek için bilinmeyen yerlere de kanat çırparak.Mantığının engellerini kırıp hayallerinin rüzgarlarına bırakabilmeli kendisini....Dünyanın en güzel melodilerinden biri olan su sesini,bir nehrin kenarında kamp kurarak sabaha kadar dinlemeli/dinleyebilmeli.

''Hayır''ı dürüstçe söylemeli.''Hayır teşekkürler gelmek istemiyorum''u  mazeretler uydurmadan da söyleyebilmeli.Israrcı arkadaşlar karşısında ''yeter da yeter ,istemiyorum anlamıyor musun/uz''da diyebilmeli mesela...Ara sıra pat diye söylemeli gerçek düşüncelerini, tepkileri göze alarak...

Sevdiğini de sevmediğini de açık yüreklilikle ifade edebilmeli.-Mış gibi yapmak zorunda da bırakılmamalı.

Devam edebilir de etmeyebilir de...

Yorumlar

Adsız dedi ki…
sayın pabuç onceliklen sahane bi hafta olsun...

efenim kaçırdığım bir sey yoksa sayet,

nereseyse kelimesi kelimesine yapabiliyorum her yazdığını nacizane.

sadece uyku tulumu çadır hariç:))
ben tenbelim pabuç uğrasamam ole çadırlan madırlan tulumlan.

içdünyaya yolculuk kısmını yapmak istiyorum...
maalesef onu teknik sebeplerden yapamıyorum.
benim iç dünyam yok.

yokmus yani oyle diyolar:))

sahane bi hafta olsun dedim miydi:))
Pabuc dedi ki…
Sana da şahane bir hafta olsun absalom :)

Bunları yapıyor olman çok hoş,gerçi bir yay +laz dan da bu beklenir:)

İç dünyanın olmamasını anlamadım anlamadım da teknik nedenlere bağlı olmasını hiç ama hiç anlamadım absalom yaa :)

Güzel günlere..
Adsız dedi ki…
efenim soyle açıklamaya çalısayım o zamanda,

benim iç dünyam yokmus oyle diyolar.
sadece dıs dünyam varmıs.

yüzeysel..
sığ...
zerre derinliği olmayan...
duygusuz...
hisleri operasyonla alınmıs...
diyolar.


o bakımdan dedimdi:)))
Pabuc dedi ki…
heee
kimler diyor bunu
senin iç dünyanı anlamayacak kadar yüzeyselinde gezinenler mi ? Yoksa;
iç dünyanı açmadığın
gerçek senle tanıştırmadığın kişiler mi ?

Yok yani bunun dışında
seni hiç tanımayan biri olarak benim bile,
zerre derinliği olmayan iç dünyanın olmadığını söyleyebilmem için;
yazılarını okuyan gözlerimin kör
yorumlayan aklımın da kıt olduğunu kabul etmem lazım...

Aliyah Muhammed dedi ki…
Ahh! yerini, haddini, sözünü bilmeyen insanlar yok mu? Ahh!
Pabuc dedi ki…
maalesef varlar keşke bizden uzak olsalar... da işte!...
Unknown dedi ki…
Gecenin gündüze sarılmasını andırıyor, hüznün çökmesi insana.
Şeytandan çalınmış bir sinsiliktedir ustalığı,baktığın yer önem yoksunudur. Ağırlaşan kalp atışında dahi hüzün birikiyordur, yokluğa zaman dışı yolculuk yaklaşmıştır.Dönüş ne zamandır bilinmez,gitmenin gitmek olmadığı tek andır.
Neden uçamaz insan? evrende kapladığı beden mi engel yoksa mahkum edilmiş ruhlarımız?
Birgün özgür olabilmeli,ne ruhundan mahrum ne de bedeninden koparılmış. Özlenebilmeli dün,yarına sırt dönülmden ve kendi olabilmeli yaşadığı an...
Varış yerini yakınlaştırmıyor molasız yolculuklar, durabilmeli bir müddet. Sigara hissiyatında solumalı hayatı,korkulara cesaret ikram edilmeli ve bilmeli insan; yanlız olmadığını...


Pabuc dedi ki…
Yorumlarına cevap yazamıyorum ''Teşekkür ederim''den başka :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mektubum Var!

   Yine  yıllar  öncesine  geri   dönüp bi anımı yazacam annemin de  bu yazımı okuyacağını bile bile:) Hoş belki de bunca zaman sonra annem bile unutmuştur  bu olayı ,onun için ona da bi hatırlatma olur:))    Lise yıllarıyla ilgili bir yazım vardı hatırlayanlar olur aranızda işte yine aynı dönem içirisinde ben böyle aklım bir karış havada evden okula ,okuldan eve gidip gelirken gözüm bişey görmezken evdeki aile cemaatinden kopup aklımı fikrimi bir  kişiye odaklamışken farkedememişim hal ve hareketlerimdeki (sanırsam olumsuz) değişiklikleri...Odamdan çıkmamalar ,gizli telefonlar , herşeyin ben bilirim havaları ve beni sevenlere karşı ukala davranışlar almış başını gitmiş (hala hatırlamıyorum o derece kendimde olmama hali yani:)  her zaman derim aşk başa gelince akıl yıllık izne çıkar bu doğaldır:P) Benimle iletişim kurmaya çalışan anneme artık nasıl davrandıysam kadıncağızın demekki canına tak etmiş ki  sitem edeceğine ve didişeceğine  bana 4 sayfalık mektup yazmış ve defterimin için

Bir Bakar mısınız?

Bu bir kamuoyu yoklamasıdır ;) Blog yazılarını ara sıra ya da sürekli okuyan kaç kişi olduğunu merak ediyorum.Tamam farkındayım çok meraklıyım ama her şeyin temelinde merak yok mudur ;) Yazma konusunda kabiliyetli değilim malum ama bu yazmayı sevmememi gerektirmez dimi yani ;) Seviyorum yazmayı,okumayı uf bir de konuşmayı :) Neyse konu kim vurduya gitmesin lütfen sayfamı tıklayan herkes cevaplasın sorumu.Blog yazılarımı okuyor musunuz, okumuyorsanız blogumu neden açıyorsunuz kaardeşim? :)) 500'e yakın blogu izlemeye almışım bir o kadarı da benim blogumu izliyor görünüyor.Kaç kişinin gerçekten yazılarımı takip ettiğini merak ediyorum. . Yorum yazmadan geçmeyiniz kırılırım bilesiniz ;)

Gereksiz Bilgi ;) Bakalım Kim Ne Burcu !!!

  Tamam ya ne kızıyorsunuz bu kadar meraklıyım diye ;) Dünkü postla bi tezat oluşturmuş olabilir bu post ama merak işte..Yazacak konum kalmadığı için değil :) Sakın aklınıza öyle bişey gelmesin...Ben, herkes kendi özelliklerini (birileri uydurup yazmış) öğrensin diye böyle bişey yaptım..!! ;) Okuyun bakalım ''Aynı ben, aynı ben !'' diyecek misiniz ? :) ASLAN ERKEK:   Yufka yüreklidirler. O canı pahasına bile dişisini korur. Karizmatiktir. Kelimenin tam anlamıyla ''dişi''lerden hoşlanırlar. Aslanlar evlerine, ailelerine çok bağlı tiplerdir fakat bir gözleri de hep dışarıdadır. Eşlerinin çalışmayıp evde oturmasını isterler. Onlar sanki baba olmak için yaratılmışlardır ASLAN KADIN: Her zaman bakımlı, zarif, dikkatlidirler. Çok pratik, işlevsel bir zekaya sahiptirler. Gece hayatını severler. Yaşam zevkleri pahalı olur. Kendisine olan güveni son derece gelişmiştir. Özgürlüklerine düşkündürler. Erken çocuk sahibi olmaya pek yanaşmazlar. YENGEÇ ERKEK