Ana içeriğe atla

Anlayamadığım Şeylerden Biri !

Bilerek kötülük yapmışlığım yok diye iyi biri olmuyorum elbette ama yine de vicdanım rahat oluyor ve başımı rahat koyuyorum yastığa (gerçi yumuşak yastık kullanmanın da etkisi vardır bu durumda belki bilemiyorum ama!) Bildiğim en belirgin zayıflığım cehaletim sanırım.Meraklıyım ama okudukça daha da bilmediğimin farkında olan korkağın biriyim.Hatta adım atmaktan korkan biriyimdir..''Ne olacak ki sanki'' bile derim istediğim şeyleri yapacağım zaman,böyle de gamsız bir yanım var...

Ve anlamıyorum daha dün (!) en yakınları hakkında atıp tutan kişilerin bu gün (!) hiç bir şey yokmuş gibi o kişilerin yanında yer almalarını.Bu pişmanlık falan da değil;biliyorum ki yarın en ufak hatasında yine onun arkasından atıp tutacak kişiler bunlar.Düşünmeyecekler ''Acaba haklı mı bu kişi''diye.Sormadan ,konuşmadan yargılayacak yetmeyecek bir de arkasından atıp tutacaklar bir de yanlarına destekçiler arayacaklar.İşte ben asıl bu cehaleti anlayamıyorum.Nasıl bakabiliyorlar ardından olur olmaz konuştukları kişilerin yüzlerine.Bahsettiğim basit dedikodular değil;bilmeden iftira atmalar...

Bir zamanlar benim hakkımda asılsız şeyleri arkamdan konuşan ve arkadaşım diye etrafımda olan biri vardı.Benim hakkımda söylediklerini duyduğumda aklım durmuştu(lafım gelişi ,hemen sevinmeyin caanım sizde) bir insan nasıl böyle bir şey yapar demiştim ve inanın uzun süre etkisinden çıkamamıştım.Ailemden ve sevdiklerimden ilk uzaklaştığım dönemlerde gelmişti bu başıma.Daha çok gençtim insanların fesatlıklarıyla karşılaşmamıştım onun için ilk olan ben de şok etkisi yapmıştı!

O zaman da aklım almıyordu şimdi de almıyor bir insanın planlı programlı kötülük yapmasını,karşısındakini ezmesini ya da ardından kuyusunu kazıyıp yüzüne gülümsemesini..Ne tuhaf ya ! İnsan hiç mi korkmaz yaptığı kötülüklerin getirilerinden ! Enteresan....

Yorumlar

Unknown dedi ki…
Bir önceki yazınızla beraber okudum bunu da. Anlaşılan güzel bir hafta sonu geçirmişsiniz. Peşpeşe gelen iki yazı da güzel ve düşündürücü her zamanki gibi. Hoş geldiniz diyelim.
Pabuc dedi ki…
Teşekkür ederim,çok şükür güzel bir hafta sonuydu köyümün yağmurlarında ıslanmak nasip oldu :)
Adsız dedi ki…
Unutmayın;bundanyüzyıl sonna dünyada bambaska insanlar olacak.İste,bunu aklımızda tutmayı basarırsak sıkıntılı anlarımızda bize gereken perspektifi sağlamış oluruz.sen anlamıssındır fazla söze ne gerek
Pabuc dedi ki…
Tabi ki yüz yıl sonra bunların hiç biri hatırlanmayacak önemi de olmayacak ama bu olanlar da ben de aynı zaman dilimi içindeyim beni etkiliyor haliyle sayın adsız okuyucu :)


Uyuşuk Hayalperest dedi ki…
Planlı kötülüklerden ziyade, her haksızlıkta kendini haklı görenler var. Nasıl denir, dibine kadar haksızdır ama asla ve asla kendinde en ufak kusur görmezler. kendini öyle haklı anlatır ki, hiçbirşey bilmeyen ona anında inanır.
Böylesi insanlarda var. Üstelik yüzsüzler de. İşi düştü mü yine gelir kapına.
İnsanları anlamak zor. En iyisi anlamaya çalışmamak. :)
Pabuc dedi ki…
Bu derece yüzsün olmak da kabiliyet meselesi diye düşünüyorum artık:) insanları anlatmaktan vaz geçtim nasılsa bir birimizi anlamayacağız;)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mektubum Var!

   Yine  yıllar  öncesine  geri   dönüp bi anımı yazacam annemin de  bu yazımı okuyacağını bile bile:) Hoş belki de bunca zaman sonra annem bile unutmuştur  bu olayı ,onun için ona da bi hatırlatma olur:))    Lise yıllarıyla ilgili bir yazım vardı hatırlayanlar olur aranızda işte yine aynı dönem içirisinde ben böyle aklım bir karış havada evden okula ,okuldan eve gidip gelirken gözüm bişey görmezken evdeki aile cemaatinden kopup aklımı fikrimi bir  kişiye odaklamışken farkedememişim hal ve hareketlerimdeki (sanırsam olumsuz) değişiklikleri...Odamdan çıkmamalar ,gizli telefonlar , herşeyin ben bilirim havaları ve beni sevenlere karşı ukala davranışlar almış başını gitmiş (hala hatırlamıyorum o derece kendimde olmama hali yani:)  her zaman derim aşk başa gelince akıl yıllık izne çıkar bu doğaldır:P) Benimle iletişim kurmaya çalışan anneme artık nasıl davrandıysam kadıncağızın demekki canına tak etmiş ki  sitem edeceğine ve didişeceğine  bana 4 sayfalık mektup yazmış ve defterimin için

Bir Bakar mısınız?

Bu bir kamuoyu yoklamasıdır ;) Blog yazılarını ara sıra ya da sürekli okuyan kaç kişi olduğunu merak ediyorum.Tamam farkındayım çok meraklıyım ama her şeyin temelinde merak yok mudur ;) Yazma konusunda kabiliyetli değilim malum ama bu yazmayı sevmememi gerektirmez dimi yani ;) Seviyorum yazmayı,okumayı uf bir de konuşmayı :) Neyse konu kim vurduya gitmesin lütfen sayfamı tıklayan herkes cevaplasın sorumu.Blog yazılarımı okuyor musunuz, okumuyorsanız blogumu neden açıyorsunuz kaardeşim? :)) 500'e yakın blogu izlemeye almışım bir o kadarı da benim blogumu izliyor görünüyor.Kaç kişinin gerçekten yazılarımı takip ettiğini merak ediyorum. . Yorum yazmadan geçmeyiniz kırılırım bilesiniz ;)

Gereksiz Bilgi ;) Bakalım Kim Ne Burcu !!!

  Tamam ya ne kızıyorsunuz bu kadar meraklıyım diye ;) Dünkü postla bi tezat oluşturmuş olabilir bu post ama merak işte..Yazacak konum kalmadığı için değil :) Sakın aklınıza öyle bişey gelmesin...Ben, herkes kendi özelliklerini (birileri uydurup yazmış) öğrensin diye böyle bişey yaptım..!! ;) Okuyun bakalım ''Aynı ben, aynı ben !'' diyecek misiniz ? :) ASLAN ERKEK:   Yufka yüreklidirler. O canı pahasına bile dişisini korur. Karizmatiktir. Kelimenin tam anlamıyla ''dişi''lerden hoşlanırlar. Aslanlar evlerine, ailelerine çok bağlı tiplerdir fakat bir gözleri de hep dışarıdadır. Eşlerinin çalışmayıp evde oturmasını isterler. Onlar sanki baba olmak için yaratılmışlardır ASLAN KADIN: Her zaman bakımlı, zarif, dikkatlidirler. Çok pratik, işlevsel bir zekaya sahiptirler. Gece hayatını severler. Yaşam zevkleri pahalı olur. Kendisine olan güveni son derece gelişmiştir. Özgürlüklerine düşkündürler. Erken çocuk sahibi olmaya pek yanaşmazlar. YENGEÇ ERKEK