Yolun sonu maviye varıyorsa yorulmaya değer |
Bir kaç gündür yazmak istediğim ciddi bir konu var ama onu yazmayacağım yanlış bir şey yazmaktan korkuyorum, kafamı biraz daha toparladıktan sonra yazacağım inşaallah..Bu gün tıstak tıstak Serdar Ortaç şarkıları çıktığı zaman radyo frekansını değiştirmeyecek kadar çılgın hissediyorum kendimi (çılgın ne la ,laf bulamayınca iyice saçmalıyorum) onun için aşure tadında bir şeyler yazacağım...
Ağzı olan konuşuyor diye bir söz var ya az biraz ona değinmek istiyorum.Bu ağzı konuşalım diye vermedi mi Allah.O zaman konuştuğum için neden suçlanayım ki! He ne kadar çok konuşursan o kadar da eleştirilirsin bunu kabul ederek konuşmalısın buna katılıyorum.Herkes her konuda bilgi sahibi değildir bilgi sahibi olmak için sorular sorar bu da iyi bir şey;ama her konuda bilgisi varmış gibi konuşanlar da yakın zamanda etrafında fazla kimsenin kalamayabileceğini kabullenmeliler..Herkes konuşsun tabi ama getirilerini de göze alarak konuşsun.
Mesela herkes yazar olmuş diyenler de çıkabilir.Evet yazar olmadan yazanlar var misal; Pabuç.Ama insanları kişisel geliştirme meraklılar demiyor mu sizi mutlu edecek şeylerle uğraşın diye.Ben de isterim çadırımı alıp arabama atlamayı dağ bayır gezmeyi.Uykum geldiğinde çadırımı kurup yemeğimi yeyip uyumayı, ertesi gün yine yoluma devam etmeyi.Ne bileyim, Afrika'ya gidip o insanlarla zaman geçirmeyi doğayı en çıplak haliyle izlemeyi ya da fotoğraf makinesi elimde her hafta sonu farklı bir ülke de dolaşmayı...İşte insanın hayalleri biraz kendine uzak olunca o da elindekilerle idare ediyor ve anca benim gibi yazıyor ve mutlu oluyor işte.
Neyse, ben bu günü hep Pazartesi sanıyorum dünkü tatil bana iyi gelmedi sanırım.Yarın Cuma da bu güzel gerçeklik sayesinde kafamı toplamam zor olmayacaktır.Hafta sonu bir yere gitmeli;ne zamandır arkadaşlarla aklımızda bir plan var bir türlü icraate geçiremedik ben o konuyla bir ilgileneyim.Ben şimdiki arabayı kullanamadığım için hep öteliyoruz planlarımızı.Şöyle küçük şirin otomatik vites bir araba istiyorum.İstemek sahip olmanın yarısı sayılmaz mı ? İstemem başarmanın yarısıysa bu neden sayılmıyor yaa !
Bu günlük bu kadar aşure yeter en kısa zamanda ben de aklı başında yazılarımla aranızda olacağım ,o zamana kadar bu aşurelerle dolduracağım blogumu.İsteyen okumadan gidebilir ama okuyanlar da yorum bırakmadan çıkmasın.Mutlu oluyor insan yorum alınca ,ne garip değil mi ? Gerçi aşurelere yorum almasam da şaşırmam..Şaşırmamalıyım da..
Güzel bir gün olsun hepimiz için canlar...
Yorumlar
ne olur ne olmaz yazayım didim:))
harp olur darp olur neme lazım...
efenim ağzım olan konusssun kime ne...
bos konusuyosa bana konusmasın sadece...
geyik muhabbetini severim gerçi...
bazen yaparım da.
hani civarda geyik sürüsü olsa kahrından olür o derece...
ciddi konuyu merak ettim.
az çok tahminim var amma sazan gibi atlamam:))
e sahane bi gün olsun o zamanda.
Ama biliyor musun haklısın? Tamam ağız var ama yerinde konuşmak için. Kafa şişirmek, kendinden nefret ettirmek için yok.
bak anlamışsın beni :)
Ya sanırım o ciddi yazıyı yazmayacağım;iki sefer yazmaya kalkıştım birincisinde elim yandı ikincisinde ayağıma sandalye düştü koca sandalye ya sen pat ayağıma düş olacak iş mi..Bu bana ilahi bir ikaz dedim ben de erteledim yazmayı (fi tarihine kadar)
Geyik muhabbeti de iyidir iyi olmasına ama illaki içinde zeka olursa..Ve güzel insanlarla olunca ...
Güzel bir gün olsun inşaallah...
/Aliyah Muhammed,
Benim sitemim kendime bütün dertlerim de kendimle ...Evet çenesiyle insanları kaçıran olmak çok fena yaa
kafa yani bu da dinle dinle nereye kadar değil mi :)
çoğu gitti azı kaldı :)
/kahve telvesi,
tamam bırakma :)))
istemediğin bir hal üzereysen tez zamanda geçsin inş diyorum ...
İki dinleyip bir konuşalım diye..:)
Boş konuşmadıktan sonra ne kadar konuşursa konuşsun..
çok şükür dinleyerek konuşanlardanım hala...