Ana içeriğe atla

İstanbul'u Fetheden Kumandan Ne Güzel Kumandan!...

Yine köprüler kurulacaktı...
Ama adı Fatih Sultan Mehmet olmayacaktı,
Yine balık ekmek yenecekti...
Ama balıkçı teknelerinde değil belki.
Yine resimleri fotografları süsleyecekti...
Fotograflar bir çok zenginlikten mahrum kalacaktı.
Yine altın boynuz manzaralı yerlerde çaylar/kahveler yudumlanacaktı...
Ama yudumlayan yine BİZ olmayacaktık.
Yine tarihle modernlik bir arada olacaktı,
Yine kalabalık olacaktı...
Ama kalabalıklar böylesine zengin olmayacaktı.

Yine bir çok farklı dinden dilden insan bir ara da yaşayacaktı belki...
Ama hoşgörü şimdi ki gibi mi olacaktı!

İnsanları kendine aşık edecekti
Şarkılara konu olacaktı ama bizim aşkımız bizim şarkımız olmayacaktı..

İstanbul İstanbul olarak var çok şükür...
İstanbul bizim olarak var, çok şükür...


Şimdi üzerine şiirler,yazılar şarkılar yazılsa da anlatılmakla bitirilemeyen İstanbul bizim İstanbul olarak var..Bize bu güzelliği fethedip miras bırakan İstanbul'un FATİH'ini ve arkadaşlarını minnetle ve rahmetle anıyoruz...Allah onlardan razı olsun!...

Yorumlar

Erkan Şen dedi ki…
Hayallerimdeki Şehir

Bir şehir düşlüyorum
Gökyüzü masmavi
Bir şehir ki
Dört tarafı deniz

Bir şehir düşlüyorum
Etrafında adalar, koylar ve martılar
Adalarında güzel kızlar
Sokaklarında çocuklar, âşıklar bir de

Bir şehir düşlüyorum
Vapur sesleri kıyılarında
Garı yeşillikler içinde
Son durakları hep sahilde bir de

Bir şehir düşlüyorum
Her tarafı tarih kokan
Bir şehir ki
Modern bir yüzü de olan

Bir şehir düşlüyorum
İçinde sen, sizler olan
Bir şehir ki
Aşk ve sevgi kokan

Bir şehri özlüyorum aslında
Adı İstanbul
Tarihte var olan
Bundan sonrada var olacak olan
Profösör dedi ki…
Fatih, Fetih ve İstanbul; bu üç kelime ve kavramı derinlemesine özümsemiş olsak herşey bambaşka olurdu.
Adsız dedi ki…
Fatih İstanbul'un şu anki halini görse çok kelle giderdi herhalde...
Adsız dedi ki…
Haydarpaşa’dan ayrılan boğaz vapurunun arkasından merak ve heyecanla bakmaktır Benim İstanbul’um
Galata Köprüsünde balık tutanlara “rastgele” demektir geçerken, Benim İstanbul’um
Eminönü’nü eski haliyle karşılaştırıp “Ah nerde o eski günler” diyerek geçmişe de özlem duymaktır, Benim İstanbul’um
Bir fotoğrafınızı çekebilir miyim, dediğinizde hiç gocunmadan poz veren balıkçının yaşadığı şehirdir, benim İstanbul’um
Banliyo treninin raylar üzerindeki ritmiyle tatlı tatlı sallanmaktır benim İstanbul’um
Bu kadar büyük nasıl olabilirsin diye şaşırdığımız, koca bir masaldır Benim İstanbul’um

Bizim İstanbul'umuz, dediğiniz gibi: çok şükür.
Pabuc dedi ki…
yorumların yazımı geçtiği post oldu yine..Var olunuz güzel yorumlarınız için...

Fatih yaşasa bilemiyorum neler olurdu ? Böyle olur muyduk ki?
kahvetelvesi dedi ki…
Bu vatan için canlarını verenler iyi ki görmüyorlar şu halimizi....
Pabuc dedi ki…
Belki de görüyorlardır...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mektubum Var!

   Yine  yıllar  öncesine  geri   dönüp bi anımı yazacam annemin de  bu yazımı okuyacağını bile bile:) Hoş belki de bunca zaman sonra annem bile unutmuştur  bu olayı ,onun için ona da bi hatırlatma olur:))    Lise yıllarıyla ilgili bir yazım vardı hatırlayanlar olur aranızda işte yine aynı dönem içirisinde ben böyle aklım bir karış havada evden okula ,okuldan eve gidip gelirken gözüm bişey görmezken evdeki aile cemaatinden kopup aklımı fikrimi bir  kişiye odaklamışken farkedememişim hal ve hareketlerimdeki (sanırsam olumsuz) değişiklikleri...Odamdan çıkmamalar ,gizli telefonlar , herşeyin ben bilirim havaları ve beni sevenlere karşı ukala davranışlar almış başını gitmiş (hala hatırlamıyorum o derece kendimde olmama hali yani:)  her zaman derim aşk başa gelince akıl yıllık izne çıkar bu doğaldır:P) Benimle iletişim kurmaya çalışan anneme artık nasıl davrandıysam kadıncağızın demekki canına tak etmiş ki  sitem edeceğine ve didişeceğine  bana 4 sayfalık mektup yazmış ve defterimin için

Bir Bakar mısınız?

Bu bir kamuoyu yoklamasıdır ;) Blog yazılarını ara sıra ya da sürekli okuyan kaç kişi olduğunu merak ediyorum.Tamam farkındayım çok meraklıyım ama her şeyin temelinde merak yok mudur ;) Yazma konusunda kabiliyetli değilim malum ama bu yazmayı sevmememi gerektirmez dimi yani ;) Seviyorum yazmayı,okumayı uf bir de konuşmayı :) Neyse konu kim vurduya gitmesin lütfen sayfamı tıklayan herkes cevaplasın sorumu.Blog yazılarımı okuyor musunuz, okumuyorsanız blogumu neden açıyorsunuz kaardeşim? :)) 500'e yakın blogu izlemeye almışım bir o kadarı da benim blogumu izliyor görünüyor.Kaç kişinin gerçekten yazılarımı takip ettiğini merak ediyorum. . Yorum yazmadan geçmeyiniz kırılırım bilesiniz ;)

Gereksiz Bilgi ;) Bakalım Kim Ne Burcu !!!

  Tamam ya ne kızıyorsunuz bu kadar meraklıyım diye ;) Dünkü postla bi tezat oluşturmuş olabilir bu post ama merak işte..Yazacak konum kalmadığı için değil :) Sakın aklınıza öyle bişey gelmesin...Ben, herkes kendi özelliklerini (birileri uydurup yazmış) öğrensin diye böyle bişey yaptım..!! ;) Okuyun bakalım ''Aynı ben, aynı ben !'' diyecek misiniz ? :) ASLAN ERKEK:   Yufka yüreklidirler. O canı pahasına bile dişisini korur. Karizmatiktir. Kelimenin tam anlamıyla ''dişi''lerden hoşlanırlar. Aslanlar evlerine, ailelerine çok bağlı tiplerdir fakat bir gözleri de hep dışarıdadır. Eşlerinin çalışmayıp evde oturmasını isterler. Onlar sanki baba olmak için yaratılmışlardır ASLAN KADIN: Her zaman bakımlı, zarif, dikkatlidirler. Çok pratik, işlevsel bir zekaya sahiptirler. Gece hayatını severler. Yaşam zevkleri pahalı olur. Kendisine olan güveni son derece gelişmiştir. Özgürlüklerine düşkündürler. Erken çocuk sahibi olmaya pek yanaşmazlar. YENGEÇ ERKEK