Ana içeriğe atla

Hafızamdan Silmeye Çalıştığım Günler!

Not:Bu yazıda asla genelleme yaparak dini eğitim veren kurumları kötülemek istemedim.Ben sadece yaşadıklarımı aktarıyorum ve çok yanlış şeyler varken bunların zamanda düzelmeye başladığını belirtmek için yazıyorum..

Bir yıl Kur'an kursuna gittim.Kur'anı ve dini eğitimlerimi daha iyi alayım diye.Ama orada geçirmiş olduğum bir yılı hep hayatımın arka taraflarına ittim düşüncelerimden uzaklaştırdım.Hatırlamak istemediğim için.

Çünkü,Kur'an öğretmek için açılan bir yerde olmaması gereken her şey vardı ortamda.(Bu arada bahsettiğim kurs belli bir cemaat ya da tarikate bağlı bir kurs değildi,devletin açtığı resmi bir Kur'an kursuydu.)

Şimdi düşünüyorum da neden ilk kaydolduğum hafta bırakmadım kursu ya da şikayetlerimi neden aileme anlatmadım ve bırakmadım kursu...Yaşım çok küçüktü ve biraz da salak olduğum için sanırım düşünemedim bunları.Gerçi Kur'an okumayı öğrendim öğrenmesine de din eğitimi verenlerden korkmaya başladım bu öğrenim sonunda.

Kurstaki ilk günümden bahsetmek istiyorum.İlk gün bir yerde toplanmış arkadaşlarımızla tanışıyorduk ve elinde cetvel bir kadın girdi odaya ve bizi sıraya geçirdi.Ellerimize vurdu cetvelle (korku filmi gibi bir durum bir çocuk için)Sebebi ise ikindi namazını kılmamış olmamız.Kursa yeni gelmiş 11-12 yaşında öğrencilere hoşgeldin
köteğiydi sanırım ya da ''ben bildiğiniz insanlara benzemem, kafamda bir tahta eksik siz de bunu böyle bilin''in bir gösteriş şekli,bilemiyorum.Üstelik namaz kılmak için öncelikle abdest almak gerekli olduğunu biliyoruz ama kursta sular akmıyor! Kendisini hoca sanan o kadın bizden bir açıklama beklemeden elinde cetvelle sıra dayağı çektiği için suların akmadığını da büyük ihtimalle sonradan haberdar olmuştur ama bunun da onun açısından bir şey ifade ettiğini sanmıyorum..

Yemekleri berbat olan (siz bu berbatın içine pisi de ekleyin lütfen) kursun özellikle tuvaletleri pislik yuvası bir halde.Sadece müftü geleceği zaman dip bucak temizlenen, hocaların(!) şirin gözükmeye çalıştığı bir yer düşünün..Bir hoca dışında diğerlerinin sürekli öğrencileri dövdüğü şeytandan korkar gibi hocalardan korkulduğu bir ortam ! İnanın abartmıyorum,yatılı kalan ve yurttan kaçmaya çalışan çok öğrenci oluyordu,eminim onlar memnuniyetlerinden kaçmıyorlardı....! O günlerden aklımda kalan en net görüntülerden biri de vücutlarında alerjik ya da mikrobik yaralar çıkan öğrenciler ve küflü sucuklar nedense! Dedim ya o günleri hafızamın en ücra köşelerine ittiğim için çok da fazla şey hatırlamıyorum..Bunları yaşamamış olsam ve başkalarından duymuş olsam belki de inanmazdım/inanmak istemezdim ama yaşadım ve şimdi üzülüyorum o durumlara..Yazık diyorum din eğitimi verilen yerlerde böyle şeyler olmamalıydı...

Hiç mi iyi bir şey yoktu derseniz vardı elbet.Bir Zeynep hocamız vardı o geldiğinde melek geldi sanırdık dersimize çünkü kendi de güzel bir insan olduğu için öğrencilere de (yani bize) çok güzel/iyi davranıyor, çok eğlenceli ve güzel ders işliyordu.Onun dersi hiç bitmesin istediğimizi hatırlıyorum.Gerçek bir hocaydı olması gerektiği gibi anlayacağınız..Korkutmaktansa sevdiriyordu dersleri bize..!

Bunlara benzer bir Kur'an kursuna yakışmayan bir yığın saçmalık içinde bitirdim kursu (üstelik başarıyla) Ama Allah biliyor oradan ayrıldıktan sonra dinden korkmaya, hocalardan da ciddi anlamda korkmaya başlamıştım.Çok şükür ki İmam-Hatip'e başladığımda özellikle Kur'an Hocamız harika bir insandı.Sayesinde dinin de din eğitimi verenlerin de diğerleri (!) gibi olmadığını gördüm/öğrendim.İmam-Hatip de okuduğum için hep gurur duydum ve mutlu oldum..Çünkü bana çok şey kattı okuduğum okul.Sevmeyenlerin sandıklarının tersine oralarda din gerçek anlamda öğretiliyor ve doğru kişiler tarafından öğretiliyor (istisnalar kaideyi bozmaz)

Din adına eskiden çok daha yanlış şeyler yapılıyordu benim fikrimce.Şimdi kurslar eskisi gibi değil.İnsanlar(özellikle çocuklar) şimdi asla benim gördüklerimi görmüyorlar ve eğitimsiz eğitimciler(!) tarafından dinden uzaklaşılmıyorlar..Kur'an öğreten kurslarda (özelleri bilmiyorum devlete bağlı kurumlardan bahsediyorum) İlahiyat mezunları görev yapıyor.Yani eğitimli kişiler eğitim veriyor.Ve din sevdiriliyor ,çocuklar dinden soğutulmuyor tam tersi çekilmeye çalışılıyor..İslam dini güzel ahlak,temizlik,güzellik, sevgi dini ve bu böyle(yani doğru şekilde) anlatılıyor çok şükür..Asla cahil insanlar tarafından anlatılmamalı,cahilce insanlar (özellikle çocuklar)dinden soğutulmamalı /ürkütülmemeli...

Fazla da uzatmak istemiyorum kötü yaşadığım ne vardı düşünürken bu geldi aklıma ve paylaştım.Her şey daha iyiye gidiyor ,gidecek de ümitliyim ben..Gerçi olumlular kadar olumsuzluklarda olmuyor değil ama din artık çok daha açık, çok daha fazla okunarak öğreniliyor..Kişilerden daha çok okuyarak öğreniliyor bu da bence büyük ilerleme sayılır...

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Aynı durum ben 7-8 yaşlarındayken olmuştu ama benimki aynı tarz Kuran kursu muydu yoksa mahallenin camisinin Kuran kursu muydu hatırlamıyorum.
Öylesine arkadaşların peşine takılıp gitmiştim kursa.Annem de git bak bakalım sen de gidersin demişti.

İlk ders ilk çocuk Sübhaneke'yi okuyamadı çat çut ... Bir daha da gitmemiştim :))))
kahvetelvesi dedi ki…
Üzüldüm...Yaşadıklarınız kadar,bir zamanlar böyle bir kursun varolduğuna da...Oysa İslamiyetin anlatıldığı yer, böylesine mükemmel bir dine yakışır halde olmalıydı. Temiz, sevgi dolu, hakkın hakkaniyetin gözetildiği bir yer....
eviminnuru dedi ki…
islamiyeti anlatmanın güzelliğinin farkına varamamış bu insanlar bence sana bir görev verlmiş orda şükret
harika duygularla girmelisin o sınıfa islamiyeti anlatırkenki ışığı görmeli sendeki çocuklar ki örnek alsın seni
rabbim kimlere kaldık....
Adsız dedi ki…
çok kötü ne yasadığını düsünene kadar iyi olanları düsünseydin olmazmıydi.geçmis, geçmis gitmistir,onu hortlatmaya ne gerek var simdi Ha?
sihirlitorba dedi ki…
Şaka gibi gerçekten de...diğerlerinin o çocuk hafızalarda neler kaldı ve yaşamları nasıl şekillendi acaba...İnşaAllah herşey daha da iyi olur canım...
sihirlitorba dedi ki…
Şaka gibi gerçekten de...diğerlerinin o çocuk hafızalarda neler kaldı ve yaşamları nasıl şekillendi acaba...İnşaAllah herşey daha da iyi olur canım...
Yılmaz Barış dedi ki…
ben de bir kez gidişimde süreki sert davranan bir hoca yüzünden 2. hafta terketmiştim kursu..
Unknown dedi ki…
Hafızadan silmeye çalıştığın günleri hatırlatmaktan üzüntü duysamda birkaç söz söylemeden geçemiyecem.Din birilerinin tekeline girdiğinde bu tür sonuçlar kaçınılmaz oluyor.İnancı yanlış temeller üzerine inşa etmiş ,ağırlıklı dünyada kendilerine itibar kazandırma hevesinde,Allah tan çok insanları yücelten,her şeyin en doğrusunu yaptıklarını sanan, dini bilmeden din öğretme gayelerinden ötürü,malesef birçok insan bu tür anılara sahip oluyor.
Allah herkesi doğru yola iletsin.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mektubum Var!

   Yine  yıllar  öncesine  geri   dönüp bi anımı yazacam annemin de  bu yazımı okuyacağını bile bile:) Hoş belki de bunca zaman sonra annem bile unutmuştur  bu olayı ,onun için ona da bi hatırlatma olur:))    Lise yıllarıyla ilgili bir yazım vardı hatırlayanlar olur aranızda işte yine aynı dönem içirisinde ben böyle aklım bir karış havada evden okula ,okuldan eve gidip gelirken gözüm bişey görmezken evdeki aile cemaatinden kopup aklımı fikrimi bir  kişiye odaklamışken farkedememişim hal ve hareketlerimdeki (sanırsam olumsuz) değişiklikleri...Odamdan çıkmamalar ,gizli telefonlar , herşeyin ben bilirim havaları ve beni sevenlere karşı ukala davranışlar almış başını gitmiş (hala hatırlamıyorum o derece kendimde olmama hali yani:)  her zaman derim aşk başa gelince akıl yıllık izne çıkar bu doğaldır:P) Benimle iletişim kurmaya çalışan anneme artık nasıl davrandıysam kadıncağızın demekki canına tak etmiş ki  sitem edeceğine ve didişeceğine  bana 4 sayfalık mektup yazmış ve defterimin için

Bir Bakar mısınız?

Bu bir kamuoyu yoklamasıdır ;) Blog yazılarını ara sıra ya da sürekli okuyan kaç kişi olduğunu merak ediyorum.Tamam farkındayım çok meraklıyım ama her şeyin temelinde merak yok mudur ;) Yazma konusunda kabiliyetli değilim malum ama bu yazmayı sevmememi gerektirmez dimi yani ;) Seviyorum yazmayı,okumayı uf bir de konuşmayı :) Neyse konu kim vurduya gitmesin lütfen sayfamı tıklayan herkes cevaplasın sorumu.Blog yazılarımı okuyor musunuz, okumuyorsanız blogumu neden açıyorsunuz kaardeşim? :)) 500'e yakın blogu izlemeye almışım bir o kadarı da benim blogumu izliyor görünüyor.Kaç kişinin gerçekten yazılarımı takip ettiğini merak ediyorum. . Yorum yazmadan geçmeyiniz kırılırım bilesiniz ;)

Gereksiz Bilgi ;) Bakalım Kim Ne Burcu !!!

  Tamam ya ne kızıyorsunuz bu kadar meraklıyım diye ;) Dünkü postla bi tezat oluşturmuş olabilir bu post ama merak işte..Yazacak konum kalmadığı için değil :) Sakın aklınıza öyle bişey gelmesin...Ben, herkes kendi özelliklerini (birileri uydurup yazmış) öğrensin diye böyle bişey yaptım..!! ;) Okuyun bakalım ''Aynı ben, aynı ben !'' diyecek misiniz ? :) ASLAN ERKEK:   Yufka yüreklidirler. O canı pahasına bile dişisini korur. Karizmatiktir. Kelimenin tam anlamıyla ''dişi''lerden hoşlanırlar. Aslanlar evlerine, ailelerine çok bağlı tiplerdir fakat bir gözleri de hep dışarıdadır. Eşlerinin çalışmayıp evde oturmasını isterler. Onlar sanki baba olmak için yaratılmışlardır ASLAN KADIN: Her zaman bakımlı, zarif, dikkatlidirler. Çok pratik, işlevsel bir zekaya sahiptirler. Gece hayatını severler. Yaşam zevkleri pahalı olur. Kendisine olan güveni son derece gelişmiştir. Özgürlüklerine düşkündürler. Erken çocuk sahibi olmaya pek yanaşmazlar. YENGEÇ ERKEK