Ana içeriğe atla

Bu Kadar da Uzun Yazı Olmaz ki!

  İnsan kendini methetmez..Sürekli kendini methedenlere de içimden bir hayli sayıyorum ama dıştan hiç belli etmiyorum..Bir şeyleri seversin, bir şeylerden nefret edersin ,bir şeylere kızardın bunları söylersin de iyi olduğunu düşündüğün bir konuda sürekli kendini ön planda tutmaya çalışmazsın,çalışırsan da bir daha o karşındaki insanı bulamazsın (en azından ben o tip insanların karşısına çıkmamak için elimden gelen maksimum dikkati gösteririm ondan eminim...


  Birincisi neyi en güzel beceriyorsak çok daha iyisini yapan çıkar bir gün karşımıza...Üstelik mükemmelliğe oynamayı hiç anlayamayacağım...Kimim ki başkalarına caka satacağım..! Yok yani fazladan 3.kulağım mı var ya da çok konuşayım diye 2 tane mi ağzım var..Her şeyi çok daha net göreyim diye fazladan 2 tane daha mı göz verilmiş...Dünya da hiç kimse de yok da bir tek benim ki sivri zekam var? Allah aşkına yoksa kutsal bir kan taşıyorum da sivrisinekler bile ısırmıyor mu beni? (Ne güzel olurdu)Ne bileyim yoksa ''leb..''demeden leblebiyi zihninden mi okuyorsun...bunlardan birine sahipsen utanmadan yap kendi reklamını ama benim ,onun ,şunun ya da bunun gibi  bildiğin insansan sus da otur adam sansınlar..(Dur bu ağır oldu.. Sus da sus işte bulamadım başka kelime)


  Ben ne yazacaktım ya..! Kendimden bahsedecektim ...
Önceden :''Seni ilk gördüğümde çok kendini beğenmiş biri olarak düşünmüştüm ama hiç öyle biri değilmişsin..''sözlerini çok duyardım.Sanırım bu da, ilk etapta insanlar hakkında fikir edinebilmek için sessizce izlememden kaynaklanıyordu.Nedense bizim milletimiz hiç konuşmayanı soğuklukla, sürekli konuşanı da gevezelikle itham etmeyi sever.(Gerçekten gevezeler konumuz dışındadır onları koyabileceğim bir konum bulamadım daha )Şimdilerde böyle bir şey duymuyorum şükür (çünkü iletişimi kestim insanlarla ..şaka böyle bir şey mümkün değil) Şimdi çabuk iletişim kurup onları iyice tanıyıp karar veriyorum arkadaş olup olmak istemediğime.


  Bir de , çok iyi niyetlisin, senin sinirli halini düşünemiyorum hiç sinirleniyor musun  diyenler var..İşte onlara bir cevap niteliğinde bu post.Ben tepkilerini   çabuk belli eden biri değilimdir..Sinirlendiysem ya susarım ya da susarım..Ama başka zaman muhakkak acısını çıkarırım..Eğer değer verdiğim biriyse canımı sıkmış olduğunu söyler ve gerekli açıklamaları yaparım kendisine (mesela, bir daha böyle şeyler yaparsa kafasını gözünü yaracağım gerçeğini söylerim) Değer vermediğim biriyse o an tepki verebilirim velev ki vermedim başka zaman muhakkak lafı alnına yapıştırırım (bu hiç de hoş bir davranış değil biliyorum)Bazen de eğer üzerime çok gelinmişse (ki bu çok rastlanır bir durum değil şükür) sert sözler kullanabiliyorum/pişman oluyorum.(en sevmediğim özelliğim bu) 


  Bir de bana değil de yanımdaki sevdiğim insanlara biri bir hata yaptıysa işte o zaman gerçekten çekilmez biri olabilirim.Gönüllü avukat mıyım anlamıyorum ki kendimi yanımdakini savunurken buluyorum genelde...Sanki insanlar kendilerini savunamıyor Hey Allah'ım ya..Şimdi düşündüm de ne derdim varda ben kötü oluyorum arada.Ama yok bu özelliğim hiç değişecek gibi değil bunu biliyorum...


Çok kızmışsam odama gider kendi kendime söylenir dururum...Sanki konuştukça sıkıntım/sinirim geçiyor gibi geliyor bana.Halbuki bu sadece benim deli gibi görünmemi sağlıyor haberim yok..Ya da yüksek sesle müzik dinlerim (aklımı toparlayamayayım diye) bu durumdan bir tek ben memnun kalırım ,konu komşu ve etrafımdakilerin tepkilerini/bakışlarını görmemek için de etrafıma pek bakmam..


  Şimdilerde ise yazıyorum sonra yırtıyorum...Yırtılmayacak sinirlerimi de bloguma aktarıyorum...Sonra biri çıkıyor öyle bir yorum yapıyor ki ''Cidden ya ,ne saçmalıyorum ben ''deyip kendime gelebiliyorum.Ya da biri çıkıyor esprisi bol bir yorum yapıp beni bir güzel güldürüyor ben de ne sinir kalıyor ne de sıkıntı (durum böyle olunca bazen buna da kızıyorum ne çabuk geçti sinirim diye)


  Bu benim %25'lik halim...

Yorumlar

Volkan DENİZ dedi ki…
Dörtte birin buysa geriye sadece mutluluklarını ve başarılarını bırakmışsın. O da dörtte üçünü kaplamış.. E daha ne istiyorsun hayattan. Keşke herkesin dörtte biri olsa bu dediklerin :)
Sevgilerle, kendiyle barışık insan...
Pabuc dedi ki…
Tabi ya geriye mutluluklar ve başarılar kalıyor...!Ne kadar iyimser bir cümle.Hayatının %75'i güllük gülistanlık kimseyi gördün mü sen..Ben gördüm Bakırkör'de (ama senmt olarak değil anlarsın ya)

Hürmetler...
Volkan DENİZ dedi ki…
Biraz iyi niyetli yaklaşım yapalım dedik ama gene deliler aleminde bulduk kendimizi. Öyle uzun uzun yazmadan özet geçeyim o zaman.
Ben hayatının hepsini güllük gülistanlık geçirenleri de gördüm, hepsini karamsarlık içinde geçirenleri de. İşin en tuhaf tarafı neydi biliyomusun. Her iki tür insan da aynı şartlarda ve aynı şeyleri yaşıyordu. Ama tercih ve bakış işte... Sen Bakırköy'deki (o malum yerdeki)insanların hayatı umursamadan vur patlasın çal oynasın yaşadıklarını mı sanıyorsun. Eğer öyleyse derhal bu tarz bir yeri ziyaret etmeni şiddetle tavsiye ediyorum. Daha net anlayacaksın ne demek istediğimi...
Saygılarla...
Hayata gülen gözlerle bakmak delilikse varsın deli desinler. Onlar beni deli zannederek halime üzülürken ben onların gereksiz mutsuzluklarına bakar gülerim...
Pabuc dedi ki…
Maşaallah maşaallah..Yanlış anlamanın da bu kadarı pes...

Ben sana deli felan demedim..Ben sadece %75 mutlu olan insanların var olamayacağını anlatmaya çalıştım/çalışmıştım...Demek ki anlatamamışım !

Sen belki tanımışsındır o derece mutlu insanlar bilemiyorum çünkü ben hiç rastlamadım bu da sanırım benim talihsizliğim ..

İmkanım olursa gider ziyaret ederim Bakırköy'dekileri..Nasip artık ziyarette edebilirim yatıya da kalabilirim hayatın ne getireceği belli olmaz...Kötü süprizlerden uzak etsin Mevlam..
son cümleniz için de aynı şeyi

Tekrar ediyorum sayın yorumcu, ben size öyle bir şey demedim/ima da etmedim..

Saygılar..
Volkan DENİZ dedi ki…
Bende zaten öyle dedin demedim. Onlar adına (niyeyse onu da bilemedim) bir cevap vereyim dedim. Tamam anladım dörtte üçlük bölümü bu ilk bölümden daha sertmiş :)
ama yinede azda olsa iyimserlik tarafın olsun.. yani olsa iyi olur. :)
Kafamda kırılan bir vazo hissettim nedense...
Selam. Daha girişteki cümlene itirazım var, [''insan kendini methetmez''], hayır efendim, insan kendini meth etmeli, edebilmeli; tıpkı kendini eleştirebilmesi gibi. (bkz. özeleştiri). Ben bu konuda aynen böyle düşünürüm, insan nasıl ki, olması gerektiği gibi, kendine eleştiri yöneltmeliyse, yeri geldiğinde kendine kızmalı, ayıplamalıysa, bunu yaptığı gibi kendini övebilmeli de. Öyle sanıyorum ki sen, sırf kendini çok beğenen, mütemadiyen kendini ön plana çıkarıp sürekli övünen kişilere kızıyorsun. Ben de kızar, uzak dururum öylelerinde. Boş beleş, bi numarası olmayan, kerameti kendinden menkul kişilere karşı gösterilecek tavır bu olmalı elbette. Ama ben, tümüyle, kendini beğenen-öven, narsist kişilere karşı değilim; velev ki övünüp durdukları şey, her neyse, gerçekten kendilerinde var olsun. Öyle insanları yadırgamıyorum şahsen. Övünülecek, beğenilecek şeyleri olan insanın, kendisiyle gurur duyması, bunu belirtmesi beni rahatsız etmez. Zira bahsettiğim türden bu insanlar, zaten kendilerini överlerken, bunu zekice yaparlar; ilk başta sözünü ettiğim kerameti kendinden menkul kişiler zaten aptaldır, onlarla karıştırmayalım...

İkincisi, mükemmelliğe oynamayı neden küçümsüyorsun? İnsan evladı, mükemmel olamasa da, mükemmel olmaya çalışamaz mı, tamam, birbirimizden yok bir farkımız, hepimiz insanız, hepimizin iki kulağı, iki gözü, tek kafası var ama, her insan bunları kullanabildiği nispette mükemmel olur, olabilir. Kimi ‘’leb..’’ dersin, öyle alık alık bakar; ama kimi de ‘’leb..’’ demeden leblebiyi anlar; hatta kimisi de ‘’leb..’’ dediğin zaman, lebaleb’i bile anlar. Şimdi bu insana, sus, otur oturduğun yerde, dersek ayıp etmiş olmaz mıyız? Belki adam, bildiğini paylaşmak hevesiyle doludur, onu neden engelleyip hor görelim ki. Bunu yapmayalım, ha sırf kibirlenmek için yapıp ediyorsa, bu ayrı, o zaman ona hak ettiği şekilde tavır koyarız; veya hiç dikkate almayız., olur biter.

Diğer paragraflar da kendinden söz etmişsin, diyecek bir şeyim yok. Çok iyisin. Yalnız olur öyle, yani bir insanı tam manasıyla tanımdan önce, onun hakkında; kendini beğenmiş, çok bilmiş veya, çok sakin, bak hiç kızmıyor bir şeye de, iyi niyetli, melek yahu; gibi intibalarımız olur. Zamanla anlaşılır karşılıklı, mizacımızdır, tarzımız, tıynetimizdir. Bir de, sevdiğin insanların gönüllü avukatı olman çok iyi. Allah herkese öyle arkadaş nasip etsin inşallah.

Bunlar dışında şöyle imlâ hataların var gözüme çarpan…

Kızardın, kızarsın
Dünya da, dünyada
Benim ki, benim mi
Allah’ım ya, Allahım ya, olmalı. Özel isimlerden sonra gelen yapım ekleri isme bitişik yazılır.
Varda, var da
Ayrıca, Cümle içerisinde, sayı sıfatları mesela 3’üncü veya üçüncü diye yazılsa daha hoş olur; bunun gibi noktalama işaretlerinden sonra bir boşluk bırakmak da yazıyı hem daha şık gösterir hem de daha rahat okunmasını sağlar.
Pabuc dedi ki…
Şimdiye kadar yazılarıma yapılan en uzun yorum bu oldu sanırım..Öncelikle teşekkür ederiz zaman ayırmış olduğun için..

Mükemmellik mümkün mü ?sanmıyorum..Peki İnsanlar kendilerindeki meziyetlerden dolayı kendileriyle gurur duymalı mı? Katılmıyorum... Yarınından garanti edemediğin hiç bir şey sana ait değildir ve sana ait olmayan bir şey için gururlanamazsın...Tekrar aynı şeyleri yazmak istemiyorum..Ama insan kendini methetmez ,insan egosunu şişirmek için gelmedi dünyaya...Kendini methetme insanın nefsiyle alakalı bir şey ve bizler nefsimizi devleştirmeye değil yenmeye çalışıyoruz..Varsa öyle mükemmel özelliklerimiz onu da başkaları için kullanır zekatını veririz...

Ve dilbilgisi ve imlâ kurallarına...Bu hatalar benim yazılarımda her daim olacak...Belki dikkat ederim bazı bazılarım da ama bir diğer yazımda unuturum...Çoğu zaman yazdığım yazıları okumadan yayımlıyorum...Ayrıca çok da önemli değil benim için söylediklerim anlaşılıyorsa ''De'' ya da ''da''nın ayrı yazılmasının/yazılmamasının üzerinde durmam..İkaz edilirse düzeltirim ama dedim ya çok da üzerinde durmam...ama yok sen illa ''Ben gelirim dil bilgisi dersimi veririm''dersen onu da dinlerim üzülme :)

Saygılar...


Dua ile...
Ramazan dedi ki…
Yazını okuyorumda bir insan bu kadarmı benzer galiba kadın versiyonum nasıl olur desem büyük ihtimal seni örnek gösterirler ikimizide tanıyan biri olsa.Şanslısın türünün tek örnegi degilsin aynı kafada bir erkek versiyonun var.sakin biriyimdir kızdıgımda kimse etrafımda durmaz kaçar ilk görenler korkar benden bir insan bu kadarmı asabi olur sonra tanıdıkca göründügümün tam aksi oldugumu söylerler sinirlenimce deli gibi bir şey oluyorum o yüzden deli kadir olarak kaldık akıllarda haksızlıga asla tahammülüm yoktur tanımadıgım bir insana bile yapılsa gardımı alırım sahip çıkarım haksızlıga ugrayana.Sessiz olmam asosyal olmam insanlara olan güvensizligimden çünkü safiyane derdimizi döktüklerimiz bu sıkıntılarını koz olarak kullanıp seni toplum içinde rencide edebiliyor sıkıştıgı zaman.Kızkardeşim diye boşuna dillendirmiyoruz öyle degilmi dackimi.
Pabuc dedi ki…
Razaman Hocam var olunuz sabrınıza hayran oldum bir çok yazımı okumuş yorum bırakmışınız :) Bİlgisayarımın karşısına geçince fark ettim hkkınızı helal edin... tüm youmlar için çooookk tşk ederim
Ramazan dedi ki…
Ben teşekkür ederim,vakit buldukca okuyorum yazılarını,yazmaya devam inşaallah,dünyaya farklı gözlerden bakmak güzel her insanın kendine has bakışı vardır hayata.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mektubum Var!

   Yine  yıllar  öncesine  geri   dönüp bi anımı yazacam annemin de  bu yazımı okuyacağını bile bile:) Hoş belki de bunca zaman sonra annem bile unutmuştur  bu olayı ,onun için ona da bi hatırlatma olur:))    Lise yıllarıyla ilgili bir yazım vardı hatırlayanlar olur aranızda işte yine aynı dönem içirisinde ben böyle aklım bir karış havada evden okula ,okuldan eve gidip gelirken gözüm bişey görmezken evdeki aile cemaatinden kopup aklımı fikrimi bir  kişiye odaklamışken farkedememişim hal ve hareketlerimdeki (sanırsam olumsuz) değişiklikleri...Odamdan çıkmamalar ,gizli telefonlar , herşeyin ben bilirim havaları ve beni sevenlere karşı ukala davranışlar almış başını gitmiş (hala hatırlamıyorum o derece kendimde olmama hali yani:)  her zaman derim aşk başa gelince akıl yıllık izne çıkar bu doğaldır:P) Benimle iletişim kurmaya çalışan anneme artık nasıl davrandıysam kadıncağızın demekki canına tak etmiş ki  sitem edeceğine ve didişeceğine  bana 4 sayfalık mektup yazmış ve defterimin için

Bir Bakar mısınız?

Bu bir kamuoyu yoklamasıdır ;) Blog yazılarını ara sıra ya da sürekli okuyan kaç kişi olduğunu merak ediyorum.Tamam farkındayım çok meraklıyım ama her şeyin temelinde merak yok mudur ;) Yazma konusunda kabiliyetli değilim malum ama bu yazmayı sevmememi gerektirmez dimi yani ;) Seviyorum yazmayı,okumayı uf bir de konuşmayı :) Neyse konu kim vurduya gitmesin lütfen sayfamı tıklayan herkes cevaplasın sorumu.Blog yazılarımı okuyor musunuz, okumuyorsanız blogumu neden açıyorsunuz kaardeşim? :)) 500'e yakın blogu izlemeye almışım bir o kadarı da benim blogumu izliyor görünüyor.Kaç kişinin gerçekten yazılarımı takip ettiğini merak ediyorum. . Yorum yazmadan geçmeyiniz kırılırım bilesiniz ;)

Gereksiz Bilgi ;) Bakalım Kim Ne Burcu !!!

  Tamam ya ne kızıyorsunuz bu kadar meraklıyım diye ;) Dünkü postla bi tezat oluşturmuş olabilir bu post ama merak işte..Yazacak konum kalmadığı için değil :) Sakın aklınıza öyle bişey gelmesin...Ben, herkes kendi özelliklerini (birileri uydurup yazmış) öğrensin diye böyle bişey yaptım..!! ;) Okuyun bakalım ''Aynı ben, aynı ben !'' diyecek misiniz ? :) ASLAN ERKEK:   Yufka yüreklidirler. O canı pahasına bile dişisini korur. Karizmatiktir. Kelimenin tam anlamıyla ''dişi''lerden hoşlanırlar. Aslanlar evlerine, ailelerine çok bağlı tiplerdir fakat bir gözleri de hep dışarıdadır. Eşlerinin çalışmayıp evde oturmasını isterler. Onlar sanki baba olmak için yaratılmışlardır ASLAN KADIN: Her zaman bakımlı, zarif, dikkatlidirler. Çok pratik, işlevsel bir zekaya sahiptirler. Gece hayatını severler. Yaşam zevkleri pahalı olur. Kendisine olan güveni son derece gelişmiştir. Özgürlüklerine düşkündürler. Erken çocuk sahibi olmaya pek yanaşmazlar. YENGEÇ ERKEK