Ana içeriğe atla

Yaşamadığımızı Eleştirmesek.....

 Zaman ilerledikçe yaş bir üst kata çıktıkça çok daha olgunlaşacağınızı daha az hatalar yapacağınızı düşünüyorsunuz....Öyle olmuyormuş, evet önceki yanlışlarınızı yapmamayı öğreniyorsunuz kendinizce dersler çıkarıyorsunuz ama her yeni gün/zaman yine yeni farklı duygular hatalar sokuyor hayatınıza..Sonra ondan ders almalar o yeni duyguları tadıp bazen hatalar yapıp doğruyu öğrenmeler ya da başkalarını görerek doğruyu öğrenip hayatın diğer basamağına geçmeler...Bir döngü sanki hayat..Bu gün farklı şeyleri yaşayıp öğreniyorsunuz (ki hayatın içinde öğrenmek bence yaşamakla eş değer) yarın belki de hiç aklınızda olmayan/hiç ummadığınız hatta'' asla asla'' diye kendinizden uzak tuttuğunuz şeyleri yaşıyorsunuz ve ruhsal olarak ya bir adım öne gidiyorsunuz ya da geriye dönüyorsunuz..Hoş yaşam içinde geriye dönüşlerde düşününce ; kaldığınız dersi alttan almak gibi bir şey...


 Herkesin hayatı ayrı bir dünya çöz çözebilirsen.Daha kendi hayatımızı anlama yolunda ilk adımlardayken nasılda başkalarıyla ilgili rahatça sözcükler savurabiliyoruz ,insanoğlu gerçekten çok tuhaf...Bir şeyi(!) eğer yaşamamışsam nasıl bir duydu olduğunu bilmiyorsam yaşanan sıkıntının bana neler yaptırabileceğini tahmin bile edemezken nasıl olurda başkalarının yaşamlarıyla ilgili umarsızca ,bilmişçesine atıp tutabilirim...Belki de korkudur bu saçmalığı bizlere yaptıran...Başıma gelse ben nasıl tepki verirdim,ben neler yapardım yerine eleştiriyoruz,kınıyoruz,suçluyoruz..Hani dünya imtihan yeriydi (ki öyle olduğuna zerre miktarı şüphem yok)o halde herkesin imtihanının farklı konularda olması gayet doğal..Benim yaşadıklar bana zor karşımdaki insanların yaşadıkları da kendilerine zor..lise de imtihana girmedik ki sorular aynı olsun ,hayat imtihanı bu tıpkı parmak izlerimiz gibi sınanmalarımızda farklı olmalı..Benzer sıkıntılar bile olsa hislerin aynı olması imkansız...


 Beni mutsuz eden şeylerle karşılaştığımda bile ''Allah'ım bununda vardır bir hikmeti ki yaşıyorum''diyorum.Söylendiğim ,çenemi tutamadığım anlarda oluyor sonradan pişman olduğum...Biliyorum bile bile saçmalıyorum da(o anlarda kendimi tanıyamadığımda oluyor) Saçmaladığım(ki saçmalamak kelimesini herkes kendi yanlışları için kullanabilir saçmalaya saçmalaya öğreniyoruz bazı şeyleri) zamanla da ''Vicdanın hiç böyle düşünmüyorken dilin neden senden ayrı konuşuyor''diye de kızdığım çok oluyor kendime... 


 Şimdi bunları yazıyorum ama yarın belki de bu şikayet ettiklerimi daha çok yapıp daha çok hatalar da yapabilirim...Özünüzde iyi olabilirsiniz ama asla yapmam dediğiniz yanlışları yapmayacağınız garantisini verebilir misiniz? ''İmtihan Dünyası''sözü korkutuyor işte beni bu yolda..
rabbim üstesinden gelemeyeceğimiz sınamalardan geçirmesin bizi..Ve inşaAllah bir gün öğreniriz yaşamadığımız şeyleri birileri yaşarken eleştirmememiz gerektiğini..en azında düşüncelerimizi dile getirmememiz gerektiğini yaşantılarla ilgili...


Sevgiler..

Yorumlar

Volkan DENİZ dedi ki…
Yaşlanıyoruz, yaşlandıkça olgunlaşıyoruz ama bizimle birlikte yaşlanan bir şeyler de var. Dünya dönmeye devam ediyor ve her geçen gün her şey değişiyor. üç gün önceye gitme şansımız olsa o gün aptıklarımızın belki hiç birini yapmayız. Ama hiçbir zamanda evet ben yanlış yaptım demeyiz. Eleştirenlere verip veriştiririz ama bir müddet sonra o eleştirenden daha çok eleştiririz kendimizi..

Dünyanın imtihan yeri olduğuna takılmak bence kişiyi yapabilecekleri konusunda sınırlıyor. Gerek duymuyor yada riske girmiyor veya gerçek kişiliği ortaya çıkmıyor. Bu durumda da sınav heyecanı gibi yapabileceklerini yapamıyor. Biraz tuhaf oldu ama eğer sınavsa onun da getirdiği bir gerginlik oluyor işte. Her anımız zaten sınav bir de tüm hayatı sınav stresiyle yaşanan bir şeye çevirmeyelim. Yşayalım ama hesap verebileceklerimizi hesaba katarak...
sevgiler..
ihyaca dedi ki…
Uzun bir aradan sonra hoşgeldin diyeyim önce :)
Çok çok güzel yazmışsın,çok çok beğendim inan.İnsanoğlu "asla asla denmeyeceğini"bilmez o yüzden de eleştirilerini vurdumduymazca savurur da savurur.Herkesin bu hayatta imtihanı farklıdır demişsin ya ne kadar doğru.Bazen seçenekler ve alınması gereken kararlar insan hayatında en büyük imtihan olabiliyor.Bazılarına göre gündem maddesi teşkil etmeyen bu durum bazılarının hayatında imtihan vesilesi olabiliyor.Kendi adıma konuşayım,çok kararlı bir yapım olmasına rağmen kararsız kaldığım dönemler benim için çok büyük imtihan dönemleri oluyor.Peygamberimizin(s.a.v) şu sözünü Rabbim kullarına unutturmasın inşallah:
"Kişi kınadığı şeyi yaşamadıkça can vermeyecektir."
Bunu bilince eleştirenlere acımak geliyor insanın içinden.Yazını gözümle değil,gönlümle okudum.Bunu hissettirebilen yüreğine sağlık kardeşim.Allah'a emanet ol..
GüLüm'Se dedi ki…
Eline saglik güzel bir yaziydi... Hepimizin birer nefsi var, illaki hata yapcaz illaki bi kusurumuz olcak ama önemli olan bunlari fark etmek ve düzeltmek :)
mit dedi ki…
Öğrenmenin yaşı yok derler, gerçekten de öyle. Senin de dediğin gibi insan yaşadıkça her gün yeni şeyler öğreniyor. Ders çıkarıp çıkarmamaksa ona kalmış. Ders çıkaranlardan olmak da bir erdem, bir bilgeliktir. Allah bizleri daha zor şeylerle imtihan etmesin. Sevgilerimle...
Pabuç dedi ki…
Samimi yorumlarınız için çok teşekkür ederim..Sizlerin yorumları benim için çok önemli ,yazdığım yazılar hakkında düşünmeme neden oluyor..Diyeceksiniz ki; ''düşünmeden mi yazıyorsun yazılarını Pabuç?'' Bazı kişilerin yorumları yazdıklarıma öyle güzel şeyler katıyor ki beni çok mutlu ediyor..Benim eksikliklerimi sizin güzel cümleleriniz tamamlamış oluyor benim için...

Varlığınız varlığıma armağandır...Sevgi ve dua ile..

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mektubum Var!

   Yine  yıllar  öncesine  geri   dönüp bi anımı yazacam annemin de  bu yazımı okuyacağını bile bile:) Hoş belki de bunca zaman sonra annem bile unutmuştur  bu olayı ,onun için ona da bi hatırlatma olur:))    Lise yıllarıyla ilgili bir yazım vardı hatırlayanlar olur aranızda işte yine aynı dönem içirisinde ben böyle aklım bir karış havada evden okula ,okuldan eve gidip gelirken gözüm bişey görmezken evdeki aile cemaatinden kopup aklımı fikrimi bir  kişiye odaklamışken farkedememişim hal ve hareketlerimdeki (sanırsam olumsuz) değişiklikleri...Odamdan çıkmamalar ,gizli telefonlar , herşeyin ben bilirim havaları ve beni sevenlere karşı ukala davranışlar almış başını gitmiş (hala hatırlamıyorum o derece kendimde olmama hali yani:)  her zaman derim aşk başa gelince akıl yıllık izne çıkar bu doğaldır:P) Benimle iletişim kurmaya çalışan anneme artık nasıl davrandıysam kadıncağızın demekki canına tak etmiş ki  sitem edeceğine ve didişeceğine  bana 4 sayfalık mektup yazmış ve defterimin için

Bir Bakar mısınız?

Bu bir kamuoyu yoklamasıdır ;) Blog yazılarını ara sıra ya da sürekli okuyan kaç kişi olduğunu merak ediyorum.Tamam farkındayım çok meraklıyım ama her şeyin temelinde merak yok mudur ;) Yazma konusunda kabiliyetli değilim malum ama bu yazmayı sevmememi gerektirmez dimi yani ;) Seviyorum yazmayı,okumayı uf bir de konuşmayı :) Neyse konu kim vurduya gitmesin lütfen sayfamı tıklayan herkes cevaplasın sorumu.Blog yazılarımı okuyor musunuz, okumuyorsanız blogumu neden açıyorsunuz kaardeşim? :)) 500'e yakın blogu izlemeye almışım bir o kadarı da benim blogumu izliyor görünüyor.Kaç kişinin gerçekten yazılarımı takip ettiğini merak ediyorum. . Yorum yazmadan geçmeyiniz kırılırım bilesiniz ;)

Gereksiz Bilgi ;) Bakalım Kim Ne Burcu !!!

  Tamam ya ne kızıyorsunuz bu kadar meraklıyım diye ;) Dünkü postla bi tezat oluşturmuş olabilir bu post ama merak işte..Yazacak konum kalmadığı için değil :) Sakın aklınıza öyle bişey gelmesin...Ben, herkes kendi özelliklerini (birileri uydurup yazmış) öğrensin diye böyle bişey yaptım..!! ;) Okuyun bakalım ''Aynı ben, aynı ben !'' diyecek misiniz ? :) ASLAN ERKEK:   Yufka yüreklidirler. O canı pahasına bile dişisini korur. Karizmatiktir. Kelimenin tam anlamıyla ''dişi''lerden hoşlanırlar. Aslanlar evlerine, ailelerine çok bağlı tiplerdir fakat bir gözleri de hep dışarıdadır. Eşlerinin çalışmayıp evde oturmasını isterler. Onlar sanki baba olmak için yaratılmışlardır ASLAN KADIN: Her zaman bakımlı, zarif, dikkatlidirler. Çok pratik, işlevsel bir zekaya sahiptirler. Gece hayatını severler. Yaşam zevkleri pahalı olur. Kendisine olan güveni son derece gelişmiştir. Özgürlüklerine düşkündürler. Erken çocuk sahibi olmaya pek yanaşmazlar. YENGEÇ ERKEK