Ana içeriğe atla

Susmak Zamanı.....

Ah be Hayat..................................................................................................!

Yorumlar

Profösör dedi ki…
"Süküt ikrardandır"
iç ses... dedi ki…
susmakmı susturulmakmı ?
çoğu zaman susturulduğumu hissediyorum :(
tercih bana kalmış çokta konuşabilirim ama diretmeler ağır basıyor hep.ya o farklı düşünürse ya şu yanlış anlarsa ya üzülürse ya ya ya ya.....

susma sustukça sıra sana gelicek :P bunu yazmazsam eksik olurdu :)
mit dedi ki…
Küsmek yok, her işte mutlaka bir hayır vardır. Allah yar ve yardımcın olsun.
NiLaY dedi ki…
susmak bir kabullenis degil, umit etmektir..
Unknown dedi ki…
susmak şarj devresidir pabuçum susabildiğin kadar derin dönersin hayata
Pabuc dedi ki…
Susmak bazen haksızlığa boyun eğmek ya da korkmak gibi algılanır ama bence susmak çoğu zaman en doğru ilaçtır bazı olaylar karşısında...

@Profösör,her zaman konuyla ilgili en güzel cümleleri yazıyorsunuz varolunuz,

@iç ses...,susturulmak hiç bir zaman zarar getirmiyor bunu öğrendim çok can yakıyr ama susmak iyidir..

@mit,doğru diyorsun güzel insan haklısın illaki her işte bir hayır vardır biz farkedemesekte..İşte biz şaşkın insanlar(kendimden bahsediyorum ) sabretmeyi bile doğru dürüst başaramıyoruz :S

@NiLaY,haklısınız bişeylerin düzeleceğini ümit etmek düzelmiyorsa da hikmeti vardır demek...zor işler çok zor..

@bahar gelsin,ne kadar güzel söylemişsin varolasın..Aslında susmalar bişeyleri de götürüyor bizden (ya da bana öyle geliyor) ama insan olma adına da çok fazla şey katıyor ...
DERVİŞ dedi ki…
Hamuş ve Bişrev

Hamuş!.. Dedi Mevlana kendisine Hamuş!... Yani Suskun!... Sustuğu yerde açıldı kapılar önüne serildi ışıltılı kelimeler kalbi duygular… Hamuş!.. dedi sustu Mevlana… Sustu ve kapandı karanlıklara… Karanlıklara Şems doğdu sonra… Baktı… Gördü… Adına Aşk dedi… Candan özge candan öte olana… Yaprakta tohumu damlada okyanusu gördü sonra…

Hamuş!.. Demiştim ben de kendime. Sözün bittiği yerde noktanın konduğu yerde susmuştum bütün kelimelerimi. Anlatmak yormuştu nazenin bedenimi… Anlaşılamamak ise en çok yüreğimi. Sustuğu yerde anlaşılmaktı belli ki bütün derdi…

Hamuş!.. Demiştim ben de kendime. Seni anlatmayan bütün kelimeleri susmuştum. Senle başlamayan bütün cümleleri bir bir bozmuştum. Şems ol da gel karanlıklarıma doğ diye ummuştum… Umutmuşsun!.. Unutmuşum!...

Hamuş!.. Demiştim ben de kendime. Suskunluğum verilene rıza göstermekti… “İyi günde kötü günde hastalıkta ve sağlıkta” diye başlayan o tekerlemeye eşlik etmekti. İyi ve güzeli sana kötü ve çirkini kendisine seçmişti… Suskunluğun bedeli sadece bu seçimdi…


Hamuş!.. Demiştim ben de kendime. Dün’ü dünde bırakmak adına…”Şimdi yeni şeyler söylemek lazım”dı. Aşk! Demiştim sonra Aşk!... Aranan bulunmuştu… Beklenen gelmişti… Aşk vardı ve ötesi çoktan unutulmuştu!...

Hamuş!.. Demiştim ben de kendime. Sana da Şems diyecektim belki… Kör kuyulara atılmasaydın bütün karanlığına rağmen görecektin güneşi… Kapattın gözlerini kestin attın son yanında yeşeren düşlerini… Şems olmak kolay mıydı canı canana teslim etmeden? Kendinden geçmeden aydınlanır mıydı kör karanlıklar açılır mıydı kilit vurulmuş kapılar…

Hamuş!.. Demiştim ben de kendime. Sonra “ne olursan ol yine gel” demiştim… Önce kendine sonra kendindekine. Kendini bilmekti marifet… Kendini bulmaktı meziyet… Dev aynasında değil boy aynasında seyretmekti asıl kendini keyfiyet…

Sonra “Bişrev!” dedi Mevlana… “Dinle!..”

Sonra “Bişrev!” demiştim ben de!... Dinle!... Hamuş ol dinle!.. Kendin ol dinle!... Tövbe et dinle!... Affet dinle!...Ama dinle!... İlle de dinle!...

Sath-ı müdafaada meşruiyet aramak senin neyine!...
Dinle!.. Hataya bedel günaha kefaret biçmek senin neyine!...
Dinle!..Yenilen hakkı hukuku arşına endazeye kiloya grama grata vurmak senin neyine!...
Dinle!.. Cüceler dev ayaklar baş olmuşsa cüceyle boy devle güç yarışına girmek senin neyine!...
Dinle!.. Akıllar uçmuş fikirler gitmiş duygular yerle yeksan olmuşsa namusedep haya en çok da namustan edepten hayadan akıldan fikirden yoksunların eline düşmüşse konuşmak senin neyine!

Sus ve dinle!..

Hamuş ve bişrev!..

Yangın yerine bak!.. Ateşten külden kordan ne var elinde!.. Pervane değilsen yaklaşma sakın ateşe!… Can’ı Canan’a teslime hazır değilsen “ben Aşk’ım” deme kimseye… Aşk gelmesin seninle dile… İncinmesin ne Mecnun ne Leyla ne gül ne de diken seninle!.. Ayağıma diken batacak diyorsan düşme çöle… Ah u zar ederim diyorsan çekme gözüne sürme!.. Talipsen kara bahta kör talihe…Dinle!

“Gel gel ne olursan ol yine gel!...” diyorsan “Hamuş!...” ol sen de… Sonra da “Bişrev!...” de en sevilene!...
Ve semaya dursun yürekler Aşk’ın önünde…

Nazlıcan
Pabuc dedi ki…
@Derviş,
harika bir yazı...
Adsız dedi ki…
Canım inşallah her şey hakkında hayırlı olur.Hep yanındayız.sevgilerimle.
Pabuc dedi ki…
@kamikaze,
Sağolasın...Dualarınız sizler için iki kere geçerli olsun inş:) Allah razı olsun hepinizden ...
Antipatik Yazar dedi ki…
Ah be Hayat..................................................................................................! Ah be Hayat..................................................................................................! Ah be Hayat..................................................................................................! Böyle uzayıp giderr....
Pabuc dedi ki…
Antipatik Yazar,
ben o kadar uzatamıyorum nefesim yetmiyo :) Ama var ya.Ah be Hayat.... :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mektubum Var!

   Yine  yıllar  öncesine  geri   dönüp bi anımı yazacam annemin de  bu yazımı okuyacağını bile bile:) Hoş belki de bunca zaman sonra annem bile unutmuştur  bu olayı ,onun için ona da bi hatırlatma olur:))    Lise yıllarıyla ilgili bir yazım vardı hatırlayanlar olur aranızda işte yine aynı dönem içirisinde ben böyle aklım bir karış havada evden okula ,okuldan eve gidip gelirken gözüm bişey görmezken evdeki aile cemaatinden kopup aklımı fikrimi bir  kişiye odaklamışken farkedememişim hal ve hareketlerimdeki (sanırsam olumsuz) değişiklikleri...Odamdan çıkmamalar ,gizli telefonlar , herşeyin ben bilirim havaları ve beni sevenlere karşı ukala davranışlar almış başını gitmiş (hala hatırlamıyorum o derece kendimde olmama hali yani:)  her zaman derim aşk başa gelince akıl yıllık izne çıkar bu doğaldır:P) Benimle iletişim kurmaya çalışan anneme artık nasıl davrandıysam kadıncağızın demekki canına tak etmiş ki  sitem edeceğine ve didişeceğine  bana 4 sayfalık mektup yazmış ve defterimin için

Bir Bakar mısınız?

Bu bir kamuoyu yoklamasıdır ;) Blog yazılarını ara sıra ya da sürekli okuyan kaç kişi olduğunu merak ediyorum.Tamam farkındayım çok meraklıyım ama her şeyin temelinde merak yok mudur ;) Yazma konusunda kabiliyetli değilim malum ama bu yazmayı sevmememi gerektirmez dimi yani ;) Seviyorum yazmayı,okumayı uf bir de konuşmayı :) Neyse konu kim vurduya gitmesin lütfen sayfamı tıklayan herkes cevaplasın sorumu.Blog yazılarımı okuyor musunuz, okumuyorsanız blogumu neden açıyorsunuz kaardeşim? :)) 500'e yakın blogu izlemeye almışım bir o kadarı da benim blogumu izliyor görünüyor.Kaç kişinin gerçekten yazılarımı takip ettiğini merak ediyorum. . Yorum yazmadan geçmeyiniz kırılırım bilesiniz ;)

Gereksiz Bilgi ;) Bakalım Kim Ne Burcu !!!

  Tamam ya ne kızıyorsunuz bu kadar meraklıyım diye ;) Dünkü postla bi tezat oluşturmuş olabilir bu post ama merak işte..Yazacak konum kalmadığı için değil :) Sakın aklınıza öyle bişey gelmesin...Ben, herkes kendi özelliklerini (birileri uydurup yazmış) öğrensin diye böyle bişey yaptım..!! ;) Okuyun bakalım ''Aynı ben, aynı ben !'' diyecek misiniz ? :) ASLAN ERKEK:   Yufka yüreklidirler. O canı pahasına bile dişisini korur. Karizmatiktir. Kelimenin tam anlamıyla ''dişi''lerden hoşlanırlar. Aslanlar evlerine, ailelerine çok bağlı tiplerdir fakat bir gözleri de hep dışarıdadır. Eşlerinin çalışmayıp evde oturmasını isterler. Onlar sanki baba olmak için yaratılmışlardır ASLAN KADIN: Her zaman bakımlı, zarif, dikkatlidirler. Çok pratik, işlevsel bir zekaya sahiptirler. Gece hayatını severler. Yaşam zevkleri pahalı olur. Kendisine olan güveni son derece gelişmiştir. Özgürlüklerine düşkündürler. Erken çocuk sahibi olmaya pek yanaşmazlar. YENGEÇ ERKEK