Ana içeriğe atla

kuru yaprak ve deniz terapisi:)


  Sahil kenarında  ağaclarının kurumuş yapraklarının üzerine basarak yürmek ve o esnada sadece kuru yaprak dallarının ve denizin dalgasını dinlemek...İnsanı dinlendirmek için birebir yöntemlerden biri tavsiye ederim:)Ben bu gün akşam üstü bizzat denedim. Yarım saatlik bi sahil yürüyüşü insanda başağrısını bile geçiriyor ve moralinizi oda sıcaklığına geri getiriyo:)
  Sahili olmayan şehirlerdeki arkadaşlar içinde tavsiyem sessiz sakin bi ortamda kitap okuyun bari:)) Olmadı sinemaya felan gidin düzeltin moralinizi:) Tamam sustum kızıdırmayayım sizi:) Ama deniz bambaşka bişey ya izlemesi bile insanı dinlendiriyo enteresan....Güzel bir gündü benim için,umarım çoğunuz için de böyledir..SEvginin en hasıyla kalın güzel insanlar...

Yorumlar

Davudi dedi ki…
Denize bakmak bile rahatlatıyor insanı, yalnız kurumuş ağaç yaprakları üzerinde yürümeyi deniz kenarında yapma fırsatım olmadı. Bunu nerede yaptın, bir ara ben de denemeliyim :)
Dalgaları Aşmak dedi ki…
ama burası göl :)

şaka bir yana deniz gerçekten terapi..
Unknown dedi ki…
izmirliyim istanbula aşığım ankarada yaşamaktayım halimi sen düşün kitap okuyorum sürekli en kötü alışkanlığım blogculuk ...ama yetmiyor hiçbir şey yerine konmuyor denizin:((
Pabuc dedi ki…
@Davudi,benim bulunduğum yer bir ağacıyla meşhur:))

@Dalgaları Aşmak,yarım saat bunun deniz versiyonunu aradım ve bulamadım sonunda pes ettim ve bu resmi koydum:)

@bahar gelsin,blog kötü alışkanlım mı yaa:S ben seviyorum blog alemini..o çok bilmiş belediye başkanı belki ankaraya suni deniz bile yaptırır:)))
mit dedi ki…
Askerliğimi Konya'da yapmıştım. O güne kadar yaşadığım her yerde kıyısından köşesinden de olsa denizle iç içeydim. O 15 ay içerisinde en çok özlediğim şeylerden biri de denizdi. Uzun nöbet gecelerinde, rüzgar estiğinde denizin kokusunu almak için havayı içime çeker ama hüsranla boynumu eğerdim. Deniz bambaşka bir şey...
Pabuc dedi ki…
@mit ,öyle dramatik anlatmışsın ki acıdım seni o zamanlar için:))
evt ama denizin kendince bi gizemi çekiciği ve (kola gibi) bağımlılık yapan bi yanı var :)yorum için tşk ...
ismi lazım değil:) dedi ki…
çok güzel anlatmışsın.çok severim denizi...yüzmek,sahilinde oturmak,yürümek,kumsalında sevdiğin arkadaşınla muhabbet etmek...kokusu bile mest ediyor insanı...zaman zaman uzak kaldığımda özlerim...bankta oturup seyre dalmak,fotoğrafını çekmek bile bambaşkadır...
♥ŞANSLI♥ dedi ki…
Canım bu resim yetti bana!
Sevgiler...
Pabuc dedi ki…
@ismi lazım değil:) özellikle denize karşı çay(ki terchim kahvedir) içmek..ımmmm mis mis:)

@ŞANSLI,bizden de sana sevgiler:)
Sensiz Olmuyor dedi ki…
ben denizden çokkkkkkk uzaklardayım :(
Pabuc dedi ki…
@Osman TUNCAY ,yılda bi defa bile olsa denizi olan bi yere git :) arkadaş edin denizi olan bi şehirden arkadaş ziyaretine git bilemiyorum bişekilde denizle tanış:)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mektubum Var!

   Yine  yıllar  öncesine  geri   dönüp bi anımı yazacam annemin de  bu yazımı okuyacağını bile bile:) Hoş belki de bunca zaman sonra annem bile unutmuştur  bu olayı ,onun için ona da bi hatırlatma olur:))    Lise yıllarıyla ilgili bir yazım vardı hatırlayanlar olur aranızda işte yine aynı dönem içirisinde ben böyle aklım bir karış havada evden okula ,okuldan eve gidip gelirken gözüm bişey görmezken evdeki aile cemaatinden kopup aklımı fikrimi bir  kişiye odaklamışken farkedememişim hal ve hareketlerimdeki (sanırsam olumsuz) değişiklikleri...Odamdan çıkmamalar ,gizli telefonlar , herşeyin ben bilirim havaları ve beni sevenlere karşı ukala davranışlar almış başını gitmiş (hala hatırlamıyorum o derece kendimde olmama hali yani:)  her zaman derim aşk başa gelince akıl yıllık izne çıkar bu doğaldır:P) Benimle iletişim kurmaya çalışan anneme artık nasıl davrandıysam kadıncağızın demekki canına tak etmiş ki  sitem edeceğine ve didişeceğine  bana 4 sayfalık mektup yazmış ve defterimin için

Bir Bakar mısınız?

Bu bir kamuoyu yoklamasıdır ;) Blog yazılarını ara sıra ya da sürekli okuyan kaç kişi olduğunu merak ediyorum.Tamam farkındayım çok meraklıyım ama her şeyin temelinde merak yok mudur ;) Yazma konusunda kabiliyetli değilim malum ama bu yazmayı sevmememi gerektirmez dimi yani ;) Seviyorum yazmayı,okumayı uf bir de konuşmayı :) Neyse konu kim vurduya gitmesin lütfen sayfamı tıklayan herkes cevaplasın sorumu.Blog yazılarımı okuyor musunuz, okumuyorsanız blogumu neden açıyorsunuz kaardeşim? :)) 500'e yakın blogu izlemeye almışım bir o kadarı da benim blogumu izliyor görünüyor.Kaç kişinin gerçekten yazılarımı takip ettiğini merak ediyorum. . Yorum yazmadan geçmeyiniz kırılırım bilesiniz ;)

Gereksiz Bilgi ;) Bakalım Kim Ne Burcu !!!

  Tamam ya ne kızıyorsunuz bu kadar meraklıyım diye ;) Dünkü postla bi tezat oluşturmuş olabilir bu post ama merak işte..Yazacak konum kalmadığı için değil :) Sakın aklınıza öyle bişey gelmesin...Ben, herkes kendi özelliklerini (birileri uydurup yazmış) öğrensin diye böyle bişey yaptım..!! ;) Okuyun bakalım ''Aynı ben, aynı ben !'' diyecek misiniz ? :) ASLAN ERKEK:   Yufka yüreklidirler. O canı pahasına bile dişisini korur. Karizmatiktir. Kelimenin tam anlamıyla ''dişi''lerden hoşlanırlar. Aslanlar evlerine, ailelerine çok bağlı tiplerdir fakat bir gözleri de hep dışarıdadır. Eşlerinin çalışmayıp evde oturmasını isterler. Onlar sanki baba olmak için yaratılmışlardır ASLAN KADIN: Her zaman bakımlı, zarif, dikkatlidirler. Çok pratik, işlevsel bir zekaya sahiptirler. Gece hayatını severler. Yaşam zevkleri pahalı olur. Kendisine olan güveni son derece gelişmiştir. Özgürlüklerine düşkündürler. Erken çocuk sahibi olmaya pek yanaşmazlar. YENGEÇ ERKEK