Dün akşam uyumadan önce ölmeyi düşündüm...tabiki hepimiz öleceğiz bu bir gerçek ,gerçeği bilmek ayrı şey hissetmek çokkkkkkkkk ayrı şey..5 dakika korkudan donakalmışım..3 gün içinde öelceğimi düşündüm arkamda bırakacaklarımı düşündüm ölümü hissettim resmen ..korkunç bişeydi gözünüzde hiç bişeyin anlamı kalmıyor, kim ne demiş ,ne yapacaktınız ,ne alacaktınız insalık ne durumdaydı ,ne olacak bu ülkenin hali...v.b Ölümü düşünündükçe hayattaki önem verdiklerinizin yerleri de borsa değişimi gibi sürekli değişiyor..Arada önemini arka sıralara ittiğiniz başı şeyler artık yeşil ışıkla yukarıyı göstermeye başlıyor ;önemli sandıklarınızda kırmızı ışıkla aşağıları gösteriyor..cidden ÖLÜM gerçeği ürkütücü(ki gittiğiniz yerdeki vereceğiniz hesapları söylemiyorum bile)tüm bildiğiniz güzelliklerden ayrılacaksınız ve bir süre sonra sizi kimse hatırlamayacak bile..sanki dünyada hiç yaşamamış gibi olacaksınız..
Bizim sülalede biz ölümü ilk ,amcamla tanıdık..amcam öldüğünde bir daha nasıl kendine gelecek bu koca aile demiştim,sonra 17 yaşında kuzenimizi trafik kazasında kaybettik buna söylenecek söz bulunamıyor.. Halam bir daha asla kendine gelemez diyordum ama zaman denen şey siz öldükten sonra herşeyi normale döndürüyor ve inanın bana 5 yıl sonra sanki siz hiç yaşamamışsınız gibi oluyor herşey...sonraki ölenleri sayamıyorum bile o kadar güzel insanlar öldü ki bu süre zarfından ölüme alıştık gibi oldu..dedim ya ölüm gereğini bilmek ayrı hissetmek ayrı ..İnsan olanı kendine getirmek için ölüm gerçeğini hatırlatmak yeterli bence..Eskiler mezarları yaşadıkları şehirlerin içinde yaparlarmış ki ölümü hiç unutmazlarmış biz mezarları şehirlerden uzaklaştırarak ölüm korkusunuzda kendimizden uzaklaştırdık sanırım..ki onun için dünyaya tapmaya başladık ,dünyada mukemmel için ömrümüzü harcamaya başladık..en iyi çalışan biz olacaz,en iyi para kazanan biz olacaz, en iyi eve biz sahip olacaz,en iyi araba bizim olacak, en mukemmel kişiyle biz evlenecez,en çok itibar gören biz olacaz...bir sürü şey işte..kim ne yazarsa yazsın kim ne çizerse çizsin ne mukemmellik var ne de mukemmele yakınlık var, yiyorsun içiyorsun Allahın sana emrettiği şekilde yaşıyorsun(yaşamayanlarda kendileri bilir)ve ÖLÜYORSUN..ister kabul edersin ister etmezsin ...kendini geliştirmeyle uğraşan insanın başkaları kafasını meşgul etmez...herkes kendi bahçesini temizlese pis yer kalmaz derler bu doğru kişi İNSAN olmaya odaklıysa halk ta öyle olacak...bir yerde okumuştum'' birine ne dürüst ne terbiyeli insan gibi sıfatlar kullanılmamalı çünkü insan olmak bunları gerektirir ''
Aklımda cümleler aklımda sıralı duruyo ne dediğimi de gayet net biliyorum ama sorun bunları yazıya dökememem de:) ama siz bu devrik çarpuk cümlelerden ne demek istediğimi anlamışsınızdır :))çünkü bu yazıyı okuyanlar yazandan çok daha kültürlü insanlar
Herkese huzurlu bi hayat inşaallh..
Bizim sülalede biz ölümü ilk ,amcamla tanıdık..amcam öldüğünde bir daha nasıl kendine gelecek bu koca aile demiştim,sonra 17 yaşında kuzenimizi trafik kazasında kaybettik buna söylenecek söz bulunamıyor.. Halam bir daha asla kendine gelemez diyordum ama zaman denen şey siz öldükten sonra herşeyi normale döndürüyor ve inanın bana 5 yıl sonra sanki siz hiç yaşamamışsınız gibi oluyor herşey...sonraki ölenleri sayamıyorum bile o kadar güzel insanlar öldü ki bu süre zarfından ölüme alıştık gibi oldu..dedim ya ölüm gereğini bilmek ayrı hissetmek ayrı ..İnsan olanı kendine getirmek için ölüm gerçeğini hatırlatmak yeterli bence..Eskiler mezarları yaşadıkları şehirlerin içinde yaparlarmış ki ölümü hiç unutmazlarmış biz mezarları şehirlerden uzaklaştırarak ölüm korkusunuzda kendimizden uzaklaştırdık sanırım..ki onun için dünyaya tapmaya başladık ,dünyada mukemmel için ömrümüzü harcamaya başladık..en iyi çalışan biz olacaz,en iyi para kazanan biz olacaz, en iyi eve biz sahip olacaz,en iyi araba bizim olacak, en mukemmel kişiyle biz evlenecez,en çok itibar gören biz olacaz...bir sürü şey işte..kim ne yazarsa yazsın kim ne çizerse çizsin ne mukemmellik var ne de mukemmele yakınlık var, yiyorsun içiyorsun Allahın sana emrettiği şekilde yaşıyorsun(yaşamayanlarda kendileri bilir)ve ÖLÜYORSUN..ister kabul edersin ister etmezsin ...kendini geliştirmeyle uğraşan insanın başkaları kafasını meşgul etmez...herkes kendi bahçesini temizlese pis yer kalmaz derler bu doğru kişi İNSAN olmaya odaklıysa halk ta öyle olacak...bir yerde okumuştum'' birine ne dürüst ne terbiyeli insan gibi sıfatlar kullanılmamalı çünkü insan olmak bunları gerektirir ''
Aklımda cümleler aklımda sıralı duruyo ne dediğimi de gayet net biliyorum ama sorun bunları yazıya dökememem de:) ama siz bu devrik çarpuk cümlelerden ne demek istediğimi anlamışsınızdır :))çünkü bu yazıyı okuyanlar yazandan çok daha kültürlü insanlar
Herkese huzurlu bi hayat inşaallh..
Yorumlar
konuya geliyorum:
doğarken iyi de, ölürken mi kötü? isteğimle doğmadım, isteyerek can sahibi olmadım... bu can ne olursa olsun? ama gene de çok korkuyorum ölümden...
bu korkumu azaltmak için organlarımın tümünü bağışladım... en azından organlarım yaşasınlar :)
ayrıca ölmüşlerinize Allah rahmet etsin.
Ölmüşleriniz, sanki yaşamıyor gibi gelebilirler size... ama bir de amcanızın eşine sorun onu...
hayatımın en uzun yorumu oldu :)
Ölümden korkmaktan ziyade onun gerçekliği çok korkutucu hani lafla söyleyip geçiyoruz ''eyy fani ölümlüsün biliyon dimi'' ama onun gerçekliği hiç bişeye benzemiyo..herkes bunu heran bilincinde olsa zaten hepimiz birer evliya adayı olurduk...
yorum için sağolun, kızı olan bi babasınız şimdiden Allah yardımcınız olsun ne diyeyim vahh vahhh:))
organlarınızı bağışlamışsınız ne güzel Allah kabul etsin ama ben ölüm korkuma birde otopsi korkusu eklemek istemiyorum hayrrrrrrrr...
Dediğin gibi zamanla unutulacak tüm acılar,yeni yaralar açılacak ,kapanacak,böyle böyle devam edecek yaşam...
Her zaman en iyisini isteriz,kalbinde ne kadar iyilik varsa ,hayatta o kadarını verir allahım...
Yazın güzeldi.
K.Bulut ya sen milleti tedavi edecek enerjiye sahip bi zat-ı muhterem neyin tedavisini görüyodun a:))sendeki bu potaniyel pozitif enerji cümle aleme yeter kanımca:))