Ana içeriğe atla

Bu Hayat Hepimizi Yoruyor be Haci!

Yorulduk milletçe yorulduk ... bedenen yorulduk ruhen yorulduk...tatil kültürü de olan bir millet değiliz ki bir tatille de olsa uzaklaşabilsek yorgunluklarımızdan da şöyle dipdiri ayağa kalksak !Arkadaş dertlerin biri bitmeden diğerine geçersen buna kafa mı dayanır ! Üstelik boş kalan yerleri de internetle geçim sıkıntısı aman nasıl giyinsemlerle doldurursanız tabiki de boş yeri kalmayan kafa yürekten yemeye başlayacak!...

Daha yazmama gerek var mı yoksa ilk paragraf yeterli mi halimizi anlatmaya !Mesela sessiz bir ortamda belki de biraz ney sesi eşliğinde yazmam gereken yazıyı ben Mıchael Jackson şarkısı eşliğinde yazıyorum , çok da düzgün cümle mantıklı çıkarımlar beklemeyin yani ! Hem dans hem yazı olmuyor çok denedim olmuyor ...

Neyse slow bi şarkı çıktı radyoda fırsattan istifade ciddi bişeyler yazayım... bildiğim en ciddi cümlem içimde bir deli çocuğun olduğu ve en olmadık zamanlarda ortaya çıktığı... Ve çocuğu kimsenin anlamayacağını biliyor olmam benim tek özelliğim.. o çocuk çok kişiye dost olabiliyor çoğu kişiye neşe verebiliyor ama anlaşılmayı beklemiyor öyle bir kaygı da duymuyor çünkü o çocuğu anlayan bir gün bu dünya ile ilgili yaşanmışlıklarını ona soracak ve cevapları da ondan alacak ! (bu cümlemi anlayanlar beni biraz anlamış saysınlar kendilerini)

Herkes özeldir herkes içinde sessizce bir çocuk bekletir hayatın içinde canlı kalabilmek pes etmemek için.. Kiminin ki şımarık kiminin ki cingöz kiminin ki patavatsız ama hepsi çocuk ... onun için boşverin o bu ne demişi içinizdeki çocuğu dinleyin ara sıra, o size ayakta duracak gücü verir bi'şekilde.. ha bu arada bu dediklerim aklı başında vicdanı yüreğinde insanlar için geçerli şeyler yoksa aklı bi karış havada vicdanını menfaatine köle etmiş tiplerle işimiz olmaz, onlara şeytan bakıyor !!!


Yorumlar

. dedi ki…
Ama anlaşılmayı beklemiyor... ile devam eden cümleniz dikkatimi çekti. Her ses yankısını arar diye düşünürdüm bir zamanlar. Bir konuda haklısınız, kaygılanacak, endişe edecek bir durum yok. Öyle bir yankının olup olmaması değil mesele. Olup olmamasının bir mesele olmaması mesele.
. dedi ki…
Ama anlaşılmayı beklemiyor... ile devam eden cümleniz dikkatimi çekti. Her ses yankısını arar diye düşünürdüm bir zamanlar. Bir konuda haklısınız, kaygılanacak, endişe edecek bir durum yok. Öyle bir yankının olup olmaması değil mesele. Olup olmamasının bir mesele olmaması mesele.
. dedi ki…
Son bi şey daha, rengi soluyor her şeyin, üstelik, göreceli olarak iyiyken ve iyimser bir haldeyken bile, hissedebiliyor insan bunu. Diyelim ki bunu anladınız, bu, neyi değiştirir?
Pabuc dedi ki…
Mesele ne biliyor musun ,mesele başına gelenlerde senin tepkin ne ? Herşey bundan ibaret ..
. dedi ki…
Peki, bu tepkinin eksiğini/fazlasını, doğrusunu/yanlışlığını, iiliğini/kötülüğünü, faydasını/zararını, ne ile belirleyeceğiz? Hangi ölçüye, hangi teraziye vuracağız? O ölçü, o terazinin kişinin kendisi olabilir mi? Bu mümkün mü, hadi mümkün diyelim, doğru mu? Eğer değilse, o halde ne? Toplum deseniz, külli olmaz! Allah'ın terazisi desem şimdi, çok iddialı olur. Sizin terazinin ne?

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mektubum Var!

   Yine  yıllar  öncesine  geri   dönüp bi anımı yazacam annemin de  bu yazımı okuyacağını bile bile:) Hoş belki de bunca zaman sonra annem bile unutmuştur  bu olayı ,onun için ona da bi hatırlatma olur:))    Lise yıllarıyla ilgili bir yazım vardı hatırlayanlar olur aranızda işte yine aynı dönem içirisinde ben böyle aklım bir karış havada evden okula ,okuldan eve gidip gelirken gözüm bişey görmezken evdeki aile cemaatinden kopup aklımı fikrimi bir  kişiye odaklamışken farkedememişim hal ve hareketlerimdeki (sanırsam olumsuz) değişiklikleri...Odamdan çıkmamalar ,gizli telefonlar , herşeyin ben bilirim havaları ve beni sevenlere karşı ukala davranışlar almış başını gitmiş (hala hatırlamıyorum o derece kendimde olmama hali yani:)  her zaman derim aşk başa gelince akıl yıllık izne çıkar bu doğaldır:P) Benimle iletişim kurmaya çalışan anneme artık nasıl davrandıysam kadıncağızın demekki canına tak etmiş ki  sitem edeceğine ve didişeceğine  bana 4 sayfalık mektup yazmış ve defterimin için

Gereksiz Bilgi ;) Bakalım Kim Ne Burcu !!!

  Tamam ya ne kızıyorsunuz bu kadar meraklıyım diye ;) Dünkü postla bi tezat oluşturmuş olabilir bu post ama merak işte..Yazacak konum kalmadığı için değil :) Sakın aklınıza öyle bişey gelmesin...Ben, herkes kendi özelliklerini (birileri uydurup yazmış) öğrensin diye böyle bişey yaptım..!! ;) Okuyun bakalım ''Aynı ben, aynı ben !'' diyecek misiniz ? :) ASLAN ERKEK:   Yufka yüreklidirler. O canı pahasına bile dişisini korur. Karizmatiktir. Kelimenin tam anlamıyla ''dişi''lerden hoşlanırlar. Aslanlar evlerine, ailelerine çok bağlı tiplerdir fakat bir gözleri de hep dışarıdadır. Eşlerinin çalışmayıp evde oturmasını isterler. Onlar sanki baba olmak için yaratılmışlardır ASLAN KADIN: Her zaman bakımlı, zarif, dikkatlidirler. Çok pratik, işlevsel bir zekaya sahiptirler. Gece hayatını severler. Yaşam zevkleri pahalı olur. Kendisine olan güveni son derece gelişmiştir. Özgürlüklerine düşkündürler. Erken çocuk sahibi olmaya pek yanaşmazlar. YENGEÇ ERKEK

Bir İsteğim Var Arkadaşlar!!

Madem burada kalabalık bir aileyiz benim yine güzel bir fikrim var..!! Duymadım, bilmiyorum, işime gelmedi, yok yazın çok uzundu okuyamadım, yorum yazacak vaktim yoktu ..v.b. mazeretleri kabul etmiyorum. Sayfamı tık diye açan herkesten bu yazıya yorum istiyorum ..Korkmayın uzun uzun yorum değil canııım ... Herkesten tek cümlelik dua istiyorum ...Kendim için de değil...Herkes kendinden sonraki yorumcu için (kim olduğunu bilmeden ) dua etsin lütfen...Bu bir oyun değil...Sadece bu zamanda unuttuğumuz (kardeşlerimiz için dua ) bir şeyi hatırlatma babında bir güzel dua zinciri ...Her birinizden can-ı gönülden yapılan tek cümlelik bir dua...! Zor değilmiş değil mi !! Hepinizden Rabbim razı olsun inşaallah.. . Not:İlk dua benden..Blog sahibi olma lüksümü kullanıyorum ;)