Belgeselkolik (!) biri olduğumu bilmeyen kaldı mı bilmiyorum kaldıysa da şimdi öğrenmiş oldu işte.. Özellikle kainatla( uzay, gezegenler, yaratılış...) ilgili belgeselleri izlemeyi seviyorum.Ve tabi ki bir de kuşlarla ilgili belsegelleri.... Konuyu yine dine bağlayacağım ama benim suçum yok(!) her konu beni dinime götürüyor .
Şimdi yüreği güzel ,niyetleri temiz ,iyilik yapmak için fırsatları kaçırmayan dostlar ,
Belgesel izledikçe daha asabi biri oldum çıktım... Neden mi? Şundan dolayı; şimdi adamlar öyle şeyleri araştırmaya ömürler harcamışlar ki biz onları zaten düşünce dünyamıza almamışız bile !
Adamlar kainatın yok oluşuna dair yıllar süren araştırmalar yapmışlar ve bunu dünya ile paylaşmışlar.Sonra başka birileri çıkmış atomu incelemiş, ilk patlamayı (Big Bang) araştırmış ... Birileri çıkmış nanoteknolojiyi bulmuş başka birileri Ay'da Mars'ta hayat var mı onu araştırıyor ... Karıncaların yaşamını inceleyenleri mi istersiniz , Hipopotamların alanlarını koruma sebeplerini mi...Ya da deniz altında binlerce çeşit canlının toplumsal ilişkilerini inceleyenleri mi ... Saymakla bitmez, sonuçta adamlar aklın insanı götürdüğü her yerde araştırma yapmış ve bizim tabirimizle Kainatı okumaya baş koymuşlar; bunu din için yapmışlar ya da yapmamışlar,insanlığın hayrı için yapmışlar ya da yapmamışlar sonuçta adamlar kainatı okumaya baş koymuşlar işte !
Peki biz ne yapmışız ....diye başlayan o sonu gelmeyen eksikliklerimizi, hatalarımızı, rezilliklerimizi saymayacağım. O bizden çok uzak olanların neler yaptıklarını düşününce otomatikman bizlerinde neler yapmadığımız ortaya çıkıyor zaten !..
Ne aklımızı kullanıyoruz,ne rehber olarak gönderilmiş Kitabımızı okuyoruz ne de yaşamdaki görevimiz hatta işimiz neyse onu adam (adem) gibi yapıyoruz ! Hadi zekamızı kullanıp okumamız gerekenleri okumuyoruz (okuyamıyoruz demiyorum zira okuyamamak için bir yerde hapis(hücrede !) falan olmamız gerekir ) bari insani özelliklerimizi canlı tutalım ama o da yok ; yok oğlu yok hiç biri yok ! Olan tek şey ; kavga etmek, yaftalamak ,incir çekirdeğini doldurmayan konularda saatlerce tartışmak, menfaatimiz söz konusu olunca her olura olmaz kılıfı her olmaza da olur kılıfı bulmak ....
13 milyar yıllık kainat var, 4 milyar yıl önce canlıların olmadığı söyleniyor , her yıl ölen doğa baharda yeniden canlanıyor, içecek suyumuz gökten kafamızı delmeden düşüyor, her türlü yiyeceğimiz aynı topraktan yaratılıyor,insan dışında yaratılmış her canlı yaratılışına uygun hiç şaşmadan görevini yapıyor (inek,yeter artık size süt yok demiyor; arı, yoruldum haci deyip balı kesmiyor !) ve biz bir damla nutfeden oluşmuşuz ...v.b. şeyler varken biz nelerle uğraşıyor nelerin kavgasını ediyoruz !!! Biz acaba kainata gönderilmiş şaka falan mıyız (tövbe haşa) diye geçiriyorum bazen içimden ...
Ya hu biz nasıl bir kafaya sahibiz ki haaaalaaaaa ''Kur'anı anlar mıyız anlamaz mıyız !'' kavgası içinde boğuşup duruyoruz ...... Lahavlevelakuvvete.....Ben Belgesel izledikçe daha asabi oldum vesselam....Diğer tüm canlıları izledikçe insanlığın halinden utanır oldum !...
Ben en iyisi dizi film ya da evlilik programı ya da hikayeci dincilerin programlarını izleyeyim ; hipnoz olurum kullanılmayan aklımla huzuuuur ve mutluluk içinde yaşar giderim !.....
Yorumlar
Ben insanın evrendeki bu hipnoz halini sisteme bağlıyorum, düşünmemiz ya da sorgulanmamız istense bunu herkesin yapabileceğine eminim. Ama asıl parçamız olan doğadan bile tamamen koparıldık, yaşamamız için üretmemiz gerekiyor ama hepimiz sistemin kölesi olarak sadece tüketiyoruz. İşte inekler ve arılardan farkımızda bu, onlar hala doğanın bir parçası. Ama biz neyin parçayız, neyiz, kimiz, nerdeyiz, kime hizmet ediyoruz hepsi muamma.
yorumunuzu görmek çok hoş sağolun... Cidden bazen bu psikolojiye giriyorum sürekli fıtrata ters davranıyoruz ve hem kendimizi hem de Cennet DÜnyayı mahfediyoruz; başta kötülükten beslenenler sonra da iyi kalma adına ısrarlı davrananlar ...
@Melo Dram,
Doğadan uzaklaştık ve mekanikleştik ve mekanikler insani özellikleri taşımaz !!!