Kim kimi gerçekten tanıyabiliyor ki sanki ! Yıllarca evli kalmış insanlar bile ayrılmanın eşiğine gelince ''Seni hiç tanıyamamışım!'' diyebiliyor düşünün gerisini ! Bazen öyle bir şey oluyor ki kardeşinizi bile tanımadığınızı düşünüyorsunuz ki nerede kaldı el'i tanımanız !!! İnsan bi kere değişkenin önden gideniyken(kafama göre kelime üretmeye de başladım ya pes artık!) kim kimi gerçekten tanıdığını söyleyebilir ; yok yani adam/kadın zaten değişken, bir günü bir gününe uymuyor sen nasıl takip edeceksin değişip değişmeyeceğini!
Bazen en yakınızdaki insanla iletişim kuramazken aynı mekanı paylaşmadığınız hatta hiç görmediğiniz insanlarla aynı şeyleri düşündüğünüze şahit oluyorsunuz. Ya hu hiç görmediğiniz insanlarla hayallerinizin bile aynı olduğunu duyup şaşırıp susuyorsunuz !!! Gerçi her durumda da bir şeyler eksik; biri sizin iç dünyanızdan habersiz biri de gündelik yaşantınızdan bihaber...Hangisi daha sahici derseniz ben sizi etiketsiz tanıyanların daha doğru tanıdığını düşünüyorum zira ön yargılardan uzak tanıyor sizi (ha, bu bahsettiğim kişiliğinde sorun olmayan aklı başında ve vicdanı paslanmamış insanlar)
Neyse iyi tanınma kaygımız yok Allah'a çok şükür de, işte insan sevdikleri değer verdikleri tarafından yanlış tanınmak istemiyor (eh bu da aynı şey demek ya neeeyse) İyi niyet , samimiyet ve saygı var olduğu sürece herkes bir birini doğru tanıyacaktır da, işte biz o üç nimeti sinirlendiğimiz an tatile gönderiyoruz. Sonrasında arada bul sevgiyi de güveni de !!
Cümlelerimiz bizi ne kadar anlatabilir. Sizi siz yapan özelliklerden biri de konuşmalarınızdır (cümleleriniz ) hani fikrimizin zikir olduğu durum var ya hah işte o ! Peki kim ne kadar anlayabiliyor sizi, kurabildiğiniz cümlelerinizden. Bakışlarınızdan anlayamanların cümlelerinizden anlamasını beklemek de bazen hayal ya neyse !...
Yanınızdaki/yakınınızdaki insanların sizin nelerden hoşlandığınızı sizi en çok nelerin üzdüğünü bilmediğini düşününce (genelleme yapmıyorum kesinlikle) ...neyse yazıyı devam ettiremeyeceğim zira sonucu büyük ihtimalle ''Beni bir sen anladın sen de yanlış anladın''a bağlanacak; öyle bir gidişat sezdim de !...
Neyse ki Rabbimiz anlayabildiğimiz ve bizi de anlayan (meselenin özüne inebilmeyi başaran) kişilerle bizi bir şekilde karşılaştırıyor (şükür) Gaye ''beni iyi anlasınlar da çok sevileyim'' gibi basit bir şey değil; mesele aynı konularda fikir alış verişi yapıp kazançlı muhabbetler edilebilmesi. Leb demeden Çorum'un anıldığı muhabbetlerde bulunmak artık büyük nimetlerden ! Bir birini anlamayan insanlarla olacak iş değil yani ... İşte bu tip şeyler için anlamak anlaşılmak önemli meseleler diye düşünüyorum ve cümlemi bitiriyorum....
Ufaktan bi Not: Facebook'ta ki güzel insanlar size de teşekkür ederim yazı da bana yardımcı olmadığınız için :) Fotografa yoğunlaşmayın dediydim ama beni neden kimse (istisnalar da var haklarını yemiyeyim) ciddiye almadı, alacağınız olsun bundan sonra paso etiket yapacam face de ;) Yine de ''iyi ki varsınız'' yüzde tebessüm oldunuz. Ve iletileriniz ve yorumlarınızla her zaman tefekküre vesilesiniz Rabbim eksikliğinizi vermesin...
Bazen en yakınızdaki insanla iletişim kuramazken aynı mekanı paylaşmadığınız hatta hiç görmediğiniz insanlarla aynı şeyleri düşündüğünüze şahit oluyorsunuz. Ya hu hiç görmediğiniz insanlarla hayallerinizin bile aynı olduğunu duyup şaşırıp susuyorsunuz !!! Gerçi her durumda da bir şeyler eksik; biri sizin iç dünyanızdan habersiz biri de gündelik yaşantınızdan bihaber...Hangisi daha sahici derseniz ben sizi etiketsiz tanıyanların daha doğru tanıdığını düşünüyorum zira ön yargılardan uzak tanıyor sizi (ha, bu bahsettiğim kişiliğinde sorun olmayan aklı başında ve vicdanı paslanmamış insanlar)
Neyse iyi tanınma kaygımız yok Allah'a çok şükür de, işte insan sevdikleri değer verdikleri tarafından yanlış tanınmak istemiyor (eh bu da aynı şey demek ya neeeyse) İyi niyet , samimiyet ve saygı var olduğu sürece herkes bir birini doğru tanıyacaktır da, işte biz o üç nimeti sinirlendiğimiz an tatile gönderiyoruz. Sonrasında arada bul sevgiyi de güveni de !!
Cümlelerimiz bizi ne kadar anlatabilir. Sizi siz yapan özelliklerden biri de konuşmalarınızdır (cümleleriniz ) hani fikrimizin zikir olduğu durum var ya hah işte o ! Peki kim ne kadar anlayabiliyor sizi, kurabildiğiniz cümlelerinizden. Bakışlarınızdan anlayamanların cümlelerinizden anlamasını beklemek de bazen hayal ya neyse !...
Yanınızdaki/yakınınızdaki insanların sizin nelerden hoşlandığınızı sizi en çok nelerin üzdüğünü bilmediğini düşününce (genelleme yapmıyorum kesinlikle) ...neyse yazıyı devam ettiremeyeceğim zira sonucu büyük ihtimalle ''Beni bir sen anladın sen de yanlış anladın''a bağlanacak; öyle bir gidişat sezdim de !...
Neyse ki Rabbimiz anlayabildiğimiz ve bizi de anlayan (meselenin özüne inebilmeyi başaran) kişilerle bizi bir şekilde karşılaştırıyor (şükür) Gaye ''beni iyi anlasınlar da çok sevileyim'' gibi basit bir şey değil; mesele aynı konularda fikir alış verişi yapıp kazançlı muhabbetler edilebilmesi. Leb demeden Çorum'un anıldığı muhabbetlerde bulunmak artık büyük nimetlerden ! Bir birini anlamayan insanlarla olacak iş değil yani ... İşte bu tip şeyler için anlamak anlaşılmak önemli meseleler diye düşünüyorum ve cümlemi bitiriyorum....
Ufaktan bi Not: Facebook'ta ki güzel insanlar size de teşekkür ederim yazı da bana yardımcı olmadığınız için :) Fotografa yoğunlaşmayın dediydim ama beni neden kimse (istisnalar da var haklarını yemiyeyim) ciddiye almadı, alacağınız olsun bundan sonra paso etiket yapacam face de ;) Yine de ''iyi ki varsınız'' yüzde tebessüm oldunuz. Ve iletileriniz ve yorumlarınızla her zaman tefekküre vesilesiniz Rabbim eksikliğinizi vermesin...
Yorumlar