Ana içeriğe atla

Aa Ne Tuhaf !


Yüzmeyi bilmiyorum ve deniz dibine de hiç dalma fırsatım olmadı. Ama Denizlerle/Okyanuslarla ilgili Belgeselleri çok severim (Genel olarak Belgeselleri severim ve çok da izlerim) Bize başka dünyaların kapılarını açarlar ve dünyayı paylaştığımız canlıları görmemizi sağlarlar. İnsan için güzel bir tefekkür sebebidir Belgesel izlemek !...

Şimdi Dünyanın en güzel yerlerinden birinde dalış yaptığınızı düşünün (Benim ilk aklıma gelen yer Avustralya'daki mercan Resifi) Binlerce çeşit canlının bir arada yaşadığı Cennetimsi bir yer..

Bir bakıyorsunuz ; balıklar yaşam alanlarını dikenli tellerle sınırlamışlar!  Hatta aynı tellerin içinde bir takım balıklar kendi yaşadıkları yerleri dev beton duvarlarla diğer balıklardan da soyutlamışlar ! Köpek balıkları güçlü oldukları için tüm balıkların üstünde hükümranlık kurmaya başlamış ve okyanusun her bir yanına özgürlük götüreceğim diye kendini paralıyormuş(!) Özgürlük götürdüğünü iddea ettiği mekanlara ölüm götürüyor yiyebildiği kadar balığı yiyor, yiyemediklerini de gittiği yerde oluşturduğu   -adına tarumar denen- küçük birliklerine(!) yemeleri için bırakıyormuş (ki köpek balığı ne kadar da cani denmesin ve asıl sebebi çok da net bir şekilde görünmesin diye !) 


Palyaço balıkları en güzel biziz diye diğer balıkları dış görünüşlerine göre küçümsemeye başlamış mesela ! Oranın modacısı olmuşlar ve artık balıkların ideal ölçülerini belirleme görevini almışlar ; kendi koyduğu ölçüler dışındakileri ''çirkin'' diye etiketlemişler ve ondan sonra güzellik anlayışı ölçülere indirgenmiş ...

Daha renkli mercanlar etrafında yaşayan balıklar daha önemli sayılıyormuş, sıradan mercanların olduğu mekanlarda yaşayan balıklar da zengin balıkların işlerini yaparak geçimlerini sağlamaya çalışıyorlarmış ! Ama onların hakları sınırlıymış ,sahip olabilecekleri şeyleri zengin balıklar belirliyorlarmış !

Koca mercan dünyasında balıklar hep kavga edecek bir şeyler buluyorlarmış. Kavga kötü şeydir düşmanlık doğru değildir diyenler daha çok silah üretiyor diğer balıklara  zarar verilmesi için gruplar kuruyor sonra da kenara çekilip el altından destek verip olanları izliyorlarmış ! Kendi kurdukları kötülük gruplarını işleri bitince yine kendi elleriyle yok ediyorlar işin içinden sıyrılıyorlarmış !

Mercan dünyasının bir birinden habersiz balık ahalisi başlarında bulunan yöneticileri sayesinde hiç görmedikleri diğer balıklara düşman oluyorlarmış ! Bir birlerini bilmedikleri halde nefretle anıyor onlar için ''tarumarcı(!)'' diyebiliyorlarmış ! Hatta kendi mekanlarından farklı balıklar olduğunda onlara uzaydan gelmiş gibi bakıyor dışlıyorlarmış !

Balinalar varmış, küçük balıkların onları hiç göremediği ama mercan dünyasında kendilerinden korkular ve her yerde varlıkları hissedilen ! Tüm balıkları idare ettiklerine inanılan çoğunun hiç göremediği ama baskısını tüm balıkların üzerinde hissettiği balinalar! İstediği zaman istediği kadar balığı yok etme gücüne sahip kendinden başka güç tanımayan dev varlıklar !

Karınlarını doyuran balıklar, bununla yetinmeyip gidip başkalarının yiyeceklerini de çalıp /çırpıp yedekliyorlarmış ! Etrafında binlerce açlık çeken balık varken bazı balıklar onları görmüyor ele geçirdiği yiyecekleri yığdıkça yığıyor, geleceğini kurtardıklarını sanıyorlarmış ! Aynı mekanı paylaşamayan balık dünyası artık kazanmanın/başarılı/güçlü olmanın başka balıkları ezmekten geçtiğine inanmaya başlamış !


Camgöz köpek balıkları kendini beğenmiş bir türmüş mesela.Sadece kendi türünü üstün görüp diğerleri aşağılıyormuş ! Kendinden olmayanları balıktan saymıyor ölümlerini bile önemsemiyorlarmış ve böyle yaptıkları için de asla rahatsız olmuyorlarmış ! Kendini üstün görme hastalığı ; gerçekleri de görmelerine engel olmaya başlamış.Acıma duygularını, adalet duygularını  yok etmeye başlamış ama bunların farkına varamıyorlarmış !

Uzaktan bu durumu izleyen balıklar ise bir türlü işin içinden çıkamıyorlar ve sürekli :''Şu muhteşem dünyada neden hep kavga ediliyor . Hepimize yetecek kadar mekan ve imkan varken neden bir birimizi yiyoruz bu muhteşem alemi yok etmeye çalıyoruz''deyip üzülüp duruyorlarmış.İmkanları el verdiğince zorda olanlara yardımcı olmaya çalışsalar da; bazen nefretin , adaletsizliğin, haksızlığın, merhametsizliğin arttığı bu cennet mekanda bu fenalıkların bitmeyeceği gerçeğini kabullenip ümitsizliğe kapılıyorlarmış ! 

Düşünsenize , muhteşem canlıların var olduğu muhteşem bir mekanda böyle şeyler oluyor ; ne kadar korkunç değil mi ?


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mektubum Var!

   Yine  yıllar  öncesine  geri   dönüp bi anımı yazacam annemin de  bu yazımı okuyacağını bile bile:) Hoş belki de bunca zaman sonra annem bile unutmuştur  bu olayı ,onun için ona da bi hatırlatma olur:))    Lise yıllarıyla ilgili bir yazım vardı hatırlayanlar olur aranızda işte yine aynı dönem içirisinde ben böyle aklım bir karış havada evden okula ,okuldan eve gidip gelirken gözüm bişey görmezken evdeki aile cemaatinden kopup aklımı fikrimi bir  kişiye odaklamışken farkedememişim hal ve hareketlerimdeki (sanırsam olumsuz) değişiklikleri...Odamdan çıkmamalar ,gizli telefonlar , herşeyin ben bilirim havaları ve beni sevenlere karşı ukala davranışlar almış başını gitmiş (hala hatırlamıyorum o derece kendimde olmama hali yani:)  her zaman derim aşk başa gelince akıl yıllık izne çıkar bu doğaldır:P) Benimle iletişim kurmaya çalışan anneme artık nasıl davrandıysam kadıncağızın demekki canına tak etmiş ki  sitem edeceğine ve didişeceğine  bana 4 sayfalık mektup yazmış ve defterimin için

Bir Bakar mısınız?

Bu bir kamuoyu yoklamasıdır ;) Blog yazılarını ara sıra ya da sürekli okuyan kaç kişi olduğunu merak ediyorum.Tamam farkındayım çok meraklıyım ama her şeyin temelinde merak yok mudur ;) Yazma konusunda kabiliyetli değilim malum ama bu yazmayı sevmememi gerektirmez dimi yani ;) Seviyorum yazmayı,okumayı uf bir de konuşmayı :) Neyse konu kim vurduya gitmesin lütfen sayfamı tıklayan herkes cevaplasın sorumu.Blog yazılarımı okuyor musunuz, okumuyorsanız blogumu neden açıyorsunuz kaardeşim? :)) 500'e yakın blogu izlemeye almışım bir o kadarı da benim blogumu izliyor görünüyor.Kaç kişinin gerçekten yazılarımı takip ettiğini merak ediyorum. . Yorum yazmadan geçmeyiniz kırılırım bilesiniz ;)

Gereksiz Bilgi ;) Bakalım Kim Ne Burcu !!!

  Tamam ya ne kızıyorsunuz bu kadar meraklıyım diye ;) Dünkü postla bi tezat oluşturmuş olabilir bu post ama merak işte..Yazacak konum kalmadığı için değil :) Sakın aklınıza öyle bişey gelmesin...Ben, herkes kendi özelliklerini (birileri uydurup yazmış) öğrensin diye böyle bişey yaptım..!! ;) Okuyun bakalım ''Aynı ben, aynı ben !'' diyecek misiniz ? :) ASLAN ERKEK:   Yufka yüreklidirler. O canı pahasına bile dişisini korur. Karizmatiktir. Kelimenin tam anlamıyla ''dişi''lerden hoşlanırlar. Aslanlar evlerine, ailelerine çok bağlı tiplerdir fakat bir gözleri de hep dışarıdadır. Eşlerinin çalışmayıp evde oturmasını isterler. Onlar sanki baba olmak için yaratılmışlardır ASLAN KADIN: Her zaman bakımlı, zarif, dikkatlidirler. Çok pratik, işlevsel bir zekaya sahiptirler. Gece hayatını severler. Yaşam zevkleri pahalı olur. Kendisine olan güveni son derece gelişmiştir. Özgürlüklerine düşkündürler. Erken çocuk sahibi olmaya pek yanaşmazlar. YENGEÇ ERKEK