Çok düz biriyimdir; siyasi olamadığımı söylerdi annem gençliğimde ! Fikrim neyse zikrimde o olduğu için çok eleştiriler almışlığımda var son zamanlarda.Bir sürü ithamlar ,zanlarla yapılan etiketlemeler,bilip bilmeden atıp tutmalar falan filan... Ama kimin umurumda ; ben hiç bir zaman kim ne der derdiyle dertlenen biri olmadım /olamadım...Çünkü birileri iyi dedi diye ya da kötü dedi diye değişecek değilim ; neysem o'yum işte ne bir fazla ne bir eksik.Zaten ''Kim nasıl isterse öyle görür karşısındakini'' genelde doğru bir çıkarımdır (istisnalar da yok değil tabi) onun da farkında olarak bakarım iltifat ya da eleştirilere.
Ayşe bana ''Çok iyisin!'' dediğinde çok iyi biri olmuyorum ki ; Hasan ''Ne salaksın Elif''dediğinde salak olayım ! Ne kazanırım birileri bana ''İyi biri'' diyecek diye yaşamaktan (!) Ki bu çok da zor bir şey değil ; iyilik yaparım hiç de samimi olmayan bir şekilde, yok mu yani böyle yapanlar !... Ama siz , siz olmadığınız sürece iyilik sizin yaşam biçiminiz olmadığı sürece kendinizi başka başka renklerle boyasanız da değişen hiç bir şey olmayacaktır.Olmadığınız biri olarak iltifatlar almanız ancak sizin yarım kalan karakterinizden götürecek, siz de farkına varamayacaksınız ...
Herkesin yanında farklı olunmasını da anlayamayanlardanım ben ya da anlamak mı istemiyorum bilemiyorum ! Çocukla çocuk olmanın yaşlı biriyle konuşurken çocuk olabilmenin arasında neden bir fark olsun ki ; çocuk olmak saygısızlık içeren bir durum mu ki ! İş arkadaşlarınızla ve patronunuzla yaptığınız konuşma tarzını kankanızla(hiç sevmediğim kelimelerden biridir bu ) da yapmanızın ters yanı ne ; saygılı olmak kankalar arasında olmaması gereken bi'şey mi mesela !
Mesela: birini ya seviyorumdur ya da umurumda değildir ötesi yok.Ha ,bazen özelliklerlerinden nefret edebildiğim insanlar da çıkmıyor değil ama çok da uzun tınlamıyorum kendilerini.Ya sohbet ortamında belli ediyorum mesafemi ya da uzak duruyorum durabildiğim kadar . Kendimi zor çekiyorum, milletin saçma sapan özelliklerini ne çekecem yaaani ! Yüz yüze bakmak zorunda olduklarınız da olabiliyor ,bu durumlarda da ''YokMUŞ gibi '' davranmayı seçiyorum.Gerçi bu sefer de etkilenmediğimi sansam da sonradan patlayabiliyorum ya neeeeyse ...
Diyeceğim o ki (gerçi ne diyeceğimi 2 paragraf önce unuttum ama toparlarım şimdi) hiç birimiz kimseyi memnun edemeyiz arkadaşlar. Düşünün bir kere RABBİMİZ insanları memnun edememiş (tövbe ,aman yanlış anlaşılmasın insan nankör olduğu için memnun olmuyor yoksa Rabbimin nimeti sonsuz) Aileniz bile bir eksiğinizde (hata deyin kusur deyin ne derseniz deyin) hemen çekiştirir sizi ,en yakın arkadaşınız bir ters durumda ''Sen zaten hep böyleydin'' sonucuna bağlar konuşmasını.Düşüncenize psikolojik bir sorun yaşamaya başladınız diyelim (Allah muhafaza) ne derler sizin için : ''Onda zaten vardı bir tuhaflık!'' Önceden konu edilmeyen tüm özellikleriniz incik cincik edilir ve sonuç ''Onda vardı zaten bi'şeyler '' ile noktalanır (ya gülmeyin yalan mı yani)
En mükemmeli oynamak da komik geliyor bana .La ne mükemmelliği hepimiz öleceğiz kimse giderken egosuna göre muamele görmeyecek . Öldün bitti tüm derdin bundan sonra olacaklarla ilgili olsun.Mükemmellik mi istiyor bakayım seni yaratan ; yoksa haddini bilmeni mi istiyor ? Hata yapmadan en doğruyu mu yaşamak istiyorsun ? Yok abi öyle bişey ;yaşamadan duvara o koca kafanı vurmadna öğrenemiyorsun doğruları . Yok yani ben size bin defa yanlış olduğunu söylesem bir yanlışı ''Of amma da öttün Elif ,kafamızı şişirdin'' dersiniz ama kafanızı tecrübe duvarına bi kere vurun bakın nasıl da görüyorsunuz hatanızı ve düzeliyorsunuz A4 kağıdı gibi !
Ne ise (kulakların çınlasın Absalom) Pazartesi sabahı anca bu kadar toparlayabildim düşüncelerimi.Kafa haftasonunda kalınca cümleler de anca bu kadar toparlanabiliyor işte. Artık ne kadar bi'şey anladıysanız o da sizin nasibiniz (ya gülmeyin da) Radyoda Sezen çalıyor ve ben tebessüm ediyorum demek isterdim ama yoook radyoda Mehmet Erdem 'den Hakim Bey çalıyor ben de yine düşünce dünyasında kendimi bulmaya çalışıyorum.Kendini bulanlara selam olsun benim gibi arayanlarında Allah yardımcısı olsun zor bir yoldayız vesselam...
Susayım evet siz de haklısınız ...Ne haliniz varsa hayırlısıyla görün..
Not: Yazıya en uygun fotoğraf buydu siz de kabul edin.Gerçi mandadan eminim de ağacın Söğüt olduğuna dair şüphelerim var ( gülmeyin dedik ama lütfen)
Ayşe bana ''Çok iyisin!'' dediğinde çok iyi biri olmuyorum ki ; Hasan ''Ne salaksın Elif''dediğinde salak olayım ! Ne kazanırım birileri bana ''İyi biri'' diyecek diye yaşamaktan (!) Ki bu çok da zor bir şey değil ; iyilik yaparım hiç de samimi olmayan bir şekilde, yok mu yani böyle yapanlar !... Ama siz , siz olmadığınız sürece iyilik sizin yaşam biçiminiz olmadığı sürece kendinizi başka başka renklerle boyasanız da değişen hiç bir şey olmayacaktır.Olmadığınız biri olarak iltifatlar almanız ancak sizin yarım kalan karakterinizden götürecek, siz de farkına varamayacaksınız ...
Herkesin yanında farklı olunmasını da anlayamayanlardanım ben ya da anlamak mı istemiyorum bilemiyorum ! Çocukla çocuk olmanın yaşlı biriyle konuşurken çocuk olabilmenin arasında neden bir fark olsun ki ; çocuk olmak saygısızlık içeren bir durum mu ki ! İş arkadaşlarınızla ve patronunuzla yaptığınız konuşma tarzını kankanızla(hiç sevmediğim kelimelerden biridir bu ) da yapmanızın ters yanı ne ; saygılı olmak kankalar arasında olmaması gereken bi'şey mi mesela !
Mesela: birini ya seviyorumdur ya da umurumda değildir ötesi yok.Ha ,bazen özelliklerlerinden nefret edebildiğim insanlar da çıkmıyor değil ama çok da uzun tınlamıyorum kendilerini.Ya sohbet ortamında belli ediyorum mesafemi ya da uzak duruyorum durabildiğim kadar . Kendimi zor çekiyorum, milletin saçma sapan özelliklerini ne çekecem yaaani ! Yüz yüze bakmak zorunda olduklarınız da olabiliyor ,bu durumlarda da ''YokMUŞ gibi '' davranmayı seçiyorum.Gerçi bu sefer de etkilenmediğimi sansam da sonradan patlayabiliyorum ya neeeeyse ...
Diyeceğim o ki (gerçi ne diyeceğimi 2 paragraf önce unuttum ama toparlarım şimdi) hiç birimiz kimseyi memnun edemeyiz arkadaşlar. Düşünün bir kere RABBİMİZ insanları memnun edememiş (tövbe ,aman yanlış anlaşılmasın insan nankör olduğu için memnun olmuyor yoksa Rabbimin nimeti sonsuz) Aileniz bile bir eksiğinizde (hata deyin kusur deyin ne derseniz deyin) hemen çekiştirir sizi ,en yakın arkadaşınız bir ters durumda ''Sen zaten hep böyleydin'' sonucuna bağlar konuşmasını.Düşüncenize psikolojik bir sorun yaşamaya başladınız diyelim (Allah muhafaza) ne derler sizin için : ''Onda zaten vardı bir tuhaflık!'' Önceden konu edilmeyen tüm özellikleriniz incik cincik edilir ve sonuç ''Onda vardı zaten bi'şeyler '' ile noktalanır (ya gülmeyin yalan mı yani)
En mükemmeli oynamak da komik geliyor bana .La ne mükemmelliği hepimiz öleceğiz kimse giderken egosuna göre muamele görmeyecek . Öldün bitti tüm derdin bundan sonra olacaklarla ilgili olsun.Mükemmellik mi istiyor bakayım seni yaratan ; yoksa haddini bilmeni mi istiyor ? Hata yapmadan en doğruyu mu yaşamak istiyorsun ? Yok abi öyle bişey ;yaşamadan duvara o koca kafanı vurmadna öğrenemiyorsun doğruları . Yok yani ben size bin defa yanlış olduğunu söylesem bir yanlışı ''Of amma da öttün Elif ,kafamızı şişirdin'' dersiniz ama kafanızı tecrübe duvarına bi kere vurun bakın nasıl da görüyorsunuz hatanızı ve düzeliyorsunuz A4 kağıdı gibi !
Ne ise (kulakların çınlasın Absalom) Pazartesi sabahı anca bu kadar toparlayabildim düşüncelerimi.Kafa haftasonunda kalınca cümleler de anca bu kadar toparlanabiliyor işte. Artık ne kadar bi'şey anladıysanız o da sizin nasibiniz (ya gülmeyin da) Radyoda Sezen çalıyor ve ben tebessüm ediyorum demek isterdim ama yoook radyoda Mehmet Erdem 'den Hakim Bey çalıyor ben de yine düşünce dünyasında kendimi bulmaya çalışıyorum.Kendini bulanlara selam olsun benim gibi arayanlarında Allah yardımcısı olsun zor bir yoldayız vesselam...
Susayım evet siz de haklısınız ...Ne haliniz varsa hayırlısıyla görün..
Not: Yazıya en uygun fotoğraf buydu siz de kabul edin.Gerçi mandadan eminim de ağacın Söğüt olduğuna dair şüphelerim var ( gülmeyin dedik ama lütfen)
Yorumlar
Böyle şeyleri değer verdiğim insanlardan duymak tebessüm benim için.İnsan kalabilmek önemli..insanlığın içinin boşaltıldığı bu devirde..