Ana içeriğe atla

Sizce Kazanç mı Kayıp mı Burada Olmak/m ?


İnternetin kazandırdıkları varsa da yanında hayatımızdan götürdükleri de var diyenlerden misiniz ? Ben daha buna kesin bir cevap veremiyorum.İnsanı çevresinden uzaklaştıran gerçekten sadece internet midir ? Asosyalleştirdiği söylenen internette iletişim kimler arasında kuruluyor ; makinelerle mi ? Ya da şöyle sorayım burada paylaştığınız yazıları gündelik hayatınızda kaç kişi biliyor ya da o derece sizi kimler dinliyor ?Aileniz dışında sizi anlayan kaç kişi var ve internet o kişilerle aranıza da giriyor mu ? Giriyorsa sorun var tamam ama zaten az iletişimde olduğunuz kişilerle aranıza mesafe koyabiliyorsa bunun suçlusu internet değildir hatta ortada bir suçlu da yoktur.

İnsanların artık bir birine bağlılığı zayıflamışken bunun sebebini teknolojiye atmayı pek anlamlı bulmuyorum.Sanırım işin içinden çıkamayacam ve derdimi anlatamayacağım onun için kendimden yola çıkarak anlatmaya çalışayım.Çok fazla insan tanıma isteğim çocukluğumdan beri vardı benim.İnsanları ve iletişimi seven biriyim hem de herşeye rağmen ! Evet biliyorum , zamanımızda insanlara pek güven olmuyor, evet herkes iyi niyetli olmayabilir de ama herşeye inat elimde değil seviyorum insanları! Gerçi hayvanları da seviyorum ama onlarla hayat üzerine muhabbet edemediğim için sevgimi yüreğimde saklıyorum sadece ;)

Ben çok meraklı biriyimdir özellikle bilgi konusunda her zaman daha fazla daha farklı şeyler öğrenme merakım var.Kişileri merak etmem çok fazla eğer çok çok ilgimi çekmemişse karşımdaki, adının dışında başka bir şey de öğrenme gereği duymam.Ama iletişim şekli ve frekans uyumu önemlidir benim için.Çünkü aynı dili (gönül dili mi desek buna bilemedim ki şimdi) konuşmak büyük bir kazanç .Aynı dili konuşuyorsanız alacağınız çok şey vardır karşınızdaki kişiden.Onun hayatından bölümler bile size birer ders olabilir yeter ki muhabbet ortamı oluşturabilin.Ya da bir birinizi anlamayı başarabilin o zaman leb dediğinde Çankırı'yı anlayabiliyorsunuz .Bir insan iletişimden daha ne bekler ki zaten ;)

Neyse asıl konuma geleyim (tembellikten anca gelebildim sadede) Ben ön yargıları olan o bildiğiniz kendini bişey sananlara dahil biriydim bir zamanlar (21 yaşında bir imtihana tabi tutuldum sonra devamı geldi ve ben bir bir uzaklaşmaya başladım ön yargılarımdan) Gerçi yaşlandım hala ön yargılarımı tamamen bitiremedim ama maksimum gayret gösteriyorum bitirme konusunda.Ne kadar insan tanırsam o kadar kurtuluyorum önyargılarımdan; ne kadar iletişim o kadar yol alma  oldu hayat adına benim açımdan...

 Uzun bir süredir sürekli aynı toplum içerisindeydim ve inanın bana genelde (çok az kişi hariç) beni anlamayacak kişilerin olduğu  (ama seviyorum hepsini de)  bir çevre ve bir süre sonra zerresine kadar  tanıyorsunuz çevrenizdeki insanları.Bazen din ya da insanlık hakkında sizin görüşlerinizi genişletsin diye farklı topluluklara da katılıyorsunuz ama bir süre sonra onlarında bir kısır döngü içinde olduğunu  fark edip onlardan da uzaklaşıyorsunuz.Siz kendinizi çözmeye çalışırken insanlar hala maddi kazançlarının beklentilerinin içinde bocalıyor olunca siz sadece izleyici olmaktan öteye gidemiyorsunuz ve bir süre sonra sıkılıyorsunuz ! (lütfen sıkılmayı ön yargısız algılayınız) Ve evet uzaklaşıyorsunuz çevrenizden;yine görüşüyorsunuz ama size sizi hatırlatacak birilerine ihtiyaç duyuyorsunuz...Ve bunun suçlusu yok, siz sadece bir adım daha yaklaşmak istiyorsunuz kendinize ki daha çok anlayabilin yaşamı ve burada oluşunuzu...................................

Gündelik hayatım içerisinde Rabbim de yardımcı oluyor (şükür) ön yargılarımdan uzaklaşmam konusunda.İkazları için şükürler olsun...İnternet ortamında da çok enteresan (güzel anlamda)  kişiler tanıdım ve çok şeyler öğrendim onlardan.Yazmak ne kadar önemliymiş burada öğrendim, okumanın değerini tekrardan hatırladım ve düşünmediğimin farkına vardım.Öyle insanlar çıkardı ki Rabbim burada da karşıma ;bana haddimi bildirdiler .Kendime gelmem ,haddimi unuttuğum başkaları hakkında dile dökmesem de acımasızca düşünmemem gerektiğini öğreten bir çok güzel yürekle karşılaştım bu ortamda..Keşke kelimesini işte o zaman kullanıyorsunuz ''Keşke gündelik hayatımda tanısaydım bu kişiyi'' diye.Şimdiye kadar ben nasıl olurda bunu düşünemedim dediğiniz şeyleri okuyorsunuz yazılarda ve bol bol tefekkür ediyorsunuz.Yanlışlarınızı görüyorsunuz ve ön yargısız olarak dinlemeyi öğreniyorsunuz insanları.Görüntü olmadığı için yargılarınızda ötelenmiş oluyor.

Bu örneği her zaman vereceğim , net ortamında birini tanıdım (sevgili kardeşim o benim her daim) ben onun sayesinde farklı yazarlar tanıdım onun tavsiyesi üzerine kitaplar okudum ve ötelediğim bir çok gerçeği görmeye başladım.Tanıdığım en dürüst (ki insani özellik olarak dürüstlüğünden taviz vermeyen nadir insanlardan biri) insanlardan biriydi.Rabbine karşı dürüst olmak önceliğiydi varın gerisini siz düşünün ! Ve ben o kardeşimi gündelik hayatımda görmüş olsam değil muhabbet etme şansım selamlaşma şansım bile olmazdı ama Rabbim onu tanımamı burada nasip etti bana.Ve bu tanışıklıktan ben çok daha kârlı çıktım diye düşünüyorum.Bir çok kere denemesine rağmen bir türlü universiteye gidememiş biriydi en sonunda askere gitti Cizre'de askerliğini yaptı ve sonrasında tekrar sınava girdi ve bu sefer kazandı şükür (Ankara Dil ve Tarih) Ve bu kardeşim ekmeğini inşaatlardan kazanıyordu.Minare ustası bir babanın evladıydı ama dünyalar tatlısı bir baba ve annenin evladı...-dili geçmiş zaman kullanıyorum çünkü artık görüşemiyoruz görüştüğümüz günler için şükürler olsun diyorum .

Ben insanlara kolay kolay güvenmem sadece hislerimle hareket ederim güven konusunda ve yanılmışlığım da çok az olmuştur.Güvenimi sarstıklarında da yıkılmam doğrusu çünkü ben en başında bilirim insan beşer şaşar yüzde yüz güvenilir bir canlı olmadığını :) Şimdi de çok çok hatta çok değer verdiğim insanlar var ve ben onlardan çok şey öğreniyorum ;bunlar belki de bunun farkında değiller...Yüzünüzü hiç görmemiş insanların sizin için dua etmesi nasıl bir duygu dersiniz ? Hiç görmediğiniz belki de tanımadığınız insanlarla yine hiç görmediğiniz biri için dua etmenin nasıl bir şey olduğunu hakkında fikriniz var mı ? Yanınızdaki insanlar sizi anlamıyorken sizin bir cümlenizden canınızın sıkkın olduğu anlayıp sizi anlayan insanların varlığı ne ifade eder sizin için ? Sizi hiç görmemiş insanların ''Allah senden razı olsun ''demesi ve bunun için yaptıkları açıklamaların sizin gözlerinizi yaşartması nasıl bir his dersiniz ? Güzel şeyler her yerde var ve her yerde yaşanıyor.Ve siz yeter ki size emanet edilen yüreğinizi verildiği şekle yakın tutabilin, bir şekilde o yüreğe dokunabilenler çıkacaktır karşınıza...Siz kendiniz olduğunuz sürece seveceğiniz ve size huzur verecek kişilerle karşılaşırsınız!

Ben yazı yazarken kuralsızlık halimi de seviyorum sanırım.Cümlelerim devrik olsa da ifade edebiliyorum düşüncelerimi galiba :) Bu da; eksikliklerimle kabul ediliyor olmak mutlu ediyor beni.Düzeltmeli miyim eksikliklerimi yazı konusunda ? işin garibi ihtiyaç duymuyorum böyle bir şeye, siz beni anlıyorsanız sorun yok diye düşünüyorum.Bunu ne diye yazdım şimdi ? Bilmiyorum ki ben işte ne zaman  ne yapacağınım belli olmuyor:)

Buradaki dostlarımız ve arkadaşlarımı ve kardeşlerimi de çok seviyorum Allah için..Bu gün pek bi sevgi pıtırcığı modundayım hayır olsun inşaallah ;)


Ben yine döneyim ''Angara'nın bağları da büklüm büklüm yolları, ne zaman zarhoş oldun da kaldıramıyon kolları'' türküsüne geri dönüp oynuyormuş gibi yapayım de güldüreyim sevdiklerimi ...


Yorumlar

Adsız dedi ki…
Bence "asosyallik" denilen şeyin tanımı yeniden yapılmalı. Ben blog ortamında birçok insanla iletişim halindeyim. Normal yaşantımda insanlarla çok muhabbet etmem ve kendine dönük yaşarım. Burası benim "sosyalleştiğim" ortam. İnsanlardan ümidimi kesmemem gerektiğini, bu dünyada benim gibi düşünen insanların sayısının hiç de azımsanmayacağını ben burda öğrendim.
Ve bence asıl "asosyallik" bir sürü arkadaşı olup da derdini, kendini, davasını anlatabilecek kimseye sahip olamamaktır; kalabalık içinde yalnız olmak yani. Günümüz insanının bir kısmı da bu şekilde yaşamayı tercih ediyor ne yazık ki. Buna da "sosyallik" diyor.
Pabuc dedi ki…
İletişim konusunda hiç zorluk çekmedim sanalı reeli hiç fark etmiyor.Yeterki karşımdaki insanlar da bir ışık göreyim ,şaka şaka karşımdaki insanı samimi bulmam yeterli.Bu ortamı da seviyorum çünkü gündelik hayatımda tanıma fırsatım olmayacak kişileri tanıyorum ve hayatı biraz da onlardan öğreniyorum.Onlar beni okuyor bir kitap gibi ben de onları ilgiyle okumaya çalışıyorum..Her birimiz bir kitap değil miyiz zaten dostlarımız için...

Onu bunu bilmem ben asosyal değilim ne gündelik hayatta ne de nette.Canım isteidği kadar insanlarla iç içeyim bu da bir seçim..kimsenin suçu felan değil :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mektubum Var!

   Yine  yıllar  öncesine  geri   dönüp bi anımı yazacam annemin de  bu yazımı okuyacağını bile bile:) Hoş belki de bunca zaman sonra annem bile unutmuştur  bu olayı ,onun için ona da bi hatırlatma olur:))    Lise yıllarıyla ilgili bir yazım vardı hatırlayanlar olur aranızda işte yine aynı dönem içirisinde ben böyle aklım bir karış havada evden okula ,okuldan eve gidip gelirken gözüm bişey görmezken evdeki aile cemaatinden kopup aklımı fikrimi bir  kişiye odaklamışken farkedememişim hal ve hareketlerimdeki (sanırsam olumsuz) değişiklikleri...Odamdan çıkmamalar ,gizli telefonlar , herşeyin ben bilirim havaları ve beni sevenlere karşı ukala davranışlar almış başını gitmiş (hala hatırlamıyorum o derece kendimde olmama hali yani:)  her zaman derim aşk başa gelince akıl yıllık izne çıkar bu doğaldır:P) Benimle iletişim kurmaya çalışan anneme artık nasıl davrandıysam kadıncağızın demekki canına tak etmiş ki  sitem edeceğine ve didişeceğine  bana 4 sayfalık mektup yazmış ve defterimin için

Bir Bakar mısınız?

Bu bir kamuoyu yoklamasıdır ;) Blog yazılarını ara sıra ya da sürekli okuyan kaç kişi olduğunu merak ediyorum.Tamam farkındayım çok meraklıyım ama her şeyin temelinde merak yok mudur ;) Yazma konusunda kabiliyetli değilim malum ama bu yazmayı sevmememi gerektirmez dimi yani ;) Seviyorum yazmayı,okumayı uf bir de konuşmayı :) Neyse konu kim vurduya gitmesin lütfen sayfamı tıklayan herkes cevaplasın sorumu.Blog yazılarımı okuyor musunuz, okumuyorsanız blogumu neden açıyorsunuz kaardeşim? :)) 500'e yakın blogu izlemeye almışım bir o kadarı da benim blogumu izliyor görünüyor.Kaç kişinin gerçekten yazılarımı takip ettiğini merak ediyorum. . Yorum yazmadan geçmeyiniz kırılırım bilesiniz ;)

Gereksiz Bilgi ;) Bakalım Kim Ne Burcu !!!

  Tamam ya ne kızıyorsunuz bu kadar meraklıyım diye ;) Dünkü postla bi tezat oluşturmuş olabilir bu post ama merak işte..Yazacak konum kalmadığı için değil :) Sakın aklınıza öyle bişey gelmesin...Ben, herkes kendi özelliklerini (birileri uydurup yazmış) öğrensin diye böyle bişey yaptım..!! ;) Okuyun bakalım ''Aynı ben, aynı ben !'' diyecek misiniz ? :) ASLAN ERKEK:   Yufka yüreklidirler. O canı pahasına bile dişisini korur. Karizmatiktir. Kelimenin tam anlamıyla ''dişi''lerden hoşlanırlar. Aslanlar evlerine, ailelerine çok bağlı tiplerdir fakat bir gözleri de hep dışarıdadır. Eşlerinin çalışmayıp evde oturmasını isterler. Onlar sanki baba olmak için yaratılmışlardır ASLAN KADIN: Her zaman bakımlı, zarif, dikkatlidirler. Çok pratik, işlevsel bir zekaya sahiptirler. Gece hayatını severler. Yaşam zevkleri pahalı olur. Kendisine olan güveni son derece gelişmiştir. Özgürlüklerine düşkündürler. Erken çocuk sahibi olmaya pek yanaşmazlar. YENGEÇ ERKEK