Ana içeriğe atla

Bazen Ne Zor !




  Her şeyi anlatamazsın ki ,anlatmaya kalksan kelimelerin kifayetsiz kalacağı durumlar da var hayatta ! Yazabildiklerin ya da söylediklerin hissettiklerinin/düşündüklerinin yanında devede kulak misali.Durum bu olunca insan nasıl ve ne kadar ifade edebilir ki kendini karşısındakine; ve nasıl diyebilir ki :''Beni yanlış anlıyorsun ''diye.....Eksik ifade ettiğin için eksik de anlaşılaşcaksın ve insanlar o eksiklikleri önyargılarıyla ve zanlarıyla dolduracak ve sen bunlardan kaçamayacaksın!...


  İnsan en çok da ne kadar sevmiş olduğunu iyi ifade edebilmek istiyor.Nefreti zaten anlatmaya gerek kalmadan yüz ifadesi ve bakışlar anlatıyor.Ama bazen bir tatlı tebessüm ne kadar sevdiğini anlatamıyor! Nefret hem kolay hem de kolay ifade ediliyor ama sevgi öyle mi !......................................

  Gözlerinin içine bakıp orada kalmaktır bazen, sarılmaktır hiç konuşmadan ve anı unutmaktır,bazen en zor anda bir tebessümle gözlerinin içine gülümsemektir,şiir olup akmaktır yüreğine,şarkı olup götürmektir sevdiğini hayal dünyasına,ya da sevdiği yemeği gördüğünde bile aklına gelmesidir ve bir ısırık alamamaktır yediğin çikolatadan...Onu düşünüp kendi kendine gülümsemek,aradığında heyecanlanmaktır belki de..Ya da küçük bir çocuğu mutlu ettiğinde o masum bakışın senin içini ısıtmasıdır...Güzeldir sevmek ama ifade edebilmek için asla bir tek şey yetmez..İstersin ki her hücrende sevgiyi/ni hissettiğini bilsin karşındaki ve mutlu olsun bu derece sevildiğinden....Bazende yapamazsın işte kalırsın duygularınla ortada ve; ne ses çıkarabilirsin ne cümle kurabilirsin ne de gözlerinin içine bakabilirsin...

  Zordur bazen  sevdiğini söylemek/söyleyememek de, ifade etmek/edememek de,yaşamak da... Güzeldir de tarif edecek sözcükler gelmez diline ya da cesaret edemez ağzından dökülmeye...Bakışlarından okunmayı bekler durur ve anlaşılmayı bekler öylece..................................



Yorumlar

kahvetelvesi dedi ki…
Bu güzel duygu, ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi sevgili Pabuç... En zor anlatabildiğimiz, anlayabildiğimiz sevgi... En çok muhtaç olmamıza rağmen üstelik..
Pabuc dedi ki…
Güzel telve,
teşekkür ederim.Sevmeyi bilmiyoruz öğrendiğimiz zamanda dile getirmekte zorlanıyoruz..Sevgi ne zor bir güzellikmiş ;)
Ruhsuz Atmaca dedi ki…
Bu dünyada nice insan karşısındakine "seni seviyorum" diyemeden gidiyor. En çok hatırlanan, dizi klişelerinden örnek verecek olursak; dış görünüşü despot, vurdum duymaz; fakat içi naif, karıncayı incitemeyecek kadar narin bir baba karakterinin çocuklarına söyleyemediği gibi bir durum...
Pabuc dedi ki…
/Ruhsuz Atmaca,
Sevgimizi söyleyebileceğimiz başka bir dünya olacak mı, sevgi verilmişse yüreğimize bence sahibiyle paylaşılmalı..Sevgiyi paylaşmak ve dillendirmek belki yüreği de yumaşatır!

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mektubum Var!

   Yine  yıllar  öncesine  geri   dönüp bi anımı yazacam annemin de  bu yazımı okuyacağını bile bile:) Hoş belki de bunca zaman sonra annem bile unutmuştur  bu olayı ,onun için ona da bi hatırlatma olur:))    Lise yıllarıyla ilgili bir yazım vardı hatırlayanlar olur aranızda işte yine aynı dönem içirisinde ben böyle aklım bir karış havada evden okula ,okuldan eve gidip gelirken gözüm bişey görmezken evdeki aile cemaatinden kopup aklımı fikrimi bir  kişiye odaklamışken farkedememişim hal ve hareketlerimdeki (sanırsam olumsuz) değişiklikleri...Odamdan çıkmamalar ,gizli telefonlar , herşeyin ben bilirim havaları ve beni sevenlere karşı ukala davranışlar almış başını gitmiş (hala hatırlamıyorum o derece kendimde olmama hali yani:)  her zaman derim aşk başa gelince akıl yıllık izne çıkar bu doğaldır:P) Benimle iletişim kurmaya çalışan anneme artık nasıl davrandıysam kadıncağızın demekki canına tak etmiş ki  sitem edeceğine ve didişeceğine  bana 4 sayfalık mektup yazmış ve defterimin için

Bir Bakar mısınız?

Bu bir kamuoyu yoklamasıdır ;) Blog yazılarını ara sıra ya da sürekli okuyan kaç kişi olduğunu merak ediyorum.Tamam farkındayım çok meraklıyım ama her şeyin temelinde merak yok mudur ;) Yazma konusunda kabiliyetli değilim malum ama bu yazmayı sevmememi gerektirmez dimi yani ;) Seviyorum yazmayı,okumayı uf bir de konuşmayı :) Neyse konu kim vurduya gitmesin lütfen sayfamı tıklayan herkes cevaplasın sorumu.Blog yazılarımı okuyor musunuz, okumuyorsanız blogumu neden açıyorsunuz kaardeşim? :)) 500'e yakın blogu izlemeye almışım bir o kadarı da benim blogumu izliyor görünüyor.Kaç kişinin gerçekten yazılarımı takip ettiğini merak ediyorum. . Yorum yazmadan geçmeyiniz kırılırım bilesiniz ;)

Gereksiz Bilgi ;) Bakalım Kim Ne Burcu !!!

  Tamam ya ne kızıyorsunuz bu kadar meraklıyım diye ;) Dünkü postla bi tezat oluşturmuş olabilir bu post ama merak işte..Yazacak konum kalmadığı için değil :) Sakın aklınıza öyle bişey gelmesin...Ben, herkes kendi özelliklerini (birileri uydurup yazmış) öğrensin diye böyle bişey yaptım..!! ;) Okuyun bakalım ''Aynı ben, aynı ben !'' diyecek misiniz ? :) ASLAN ERKEK:   Yufka yüreklidirler. O canı pahasına bile dişisini korur. Karizmatiktir. Kelimenin tam anlamıyla ''dişi''lerden hoşlanırlar. Aslanlar evlerine, ailelerine çok bağlı tiplerdir fakat bir gözleri de hep dışarıdadır. Eşlerinin çalışmayıp evde oturmasını isterler. Onlar sanki baba olmak için yaratılmışlardır ASLAN KADIN: Her zaman bakımlı, zarif, dikkatlidirler. Çok pratik, işlevsel bir zekaya sahiptirler. Gece hayatını severler. Yaşam zevkleri pahalı olur. Kendisine olan güveni son derece gelişmiştir. Özgürlüklerine düşkündürler. Erken çocuk sahibi olmaya pek yanaşmazlar. YENGEÇ ERKEK