Ana içeriğe atla

Sana ne ,Bana ne ,Bize ne! Di mi ?


  Dışarıda gök gürültüsü benim kulağımda Ferhat Göçer'in ''Esirinim''parçası..Güzel ve umut dolu bir güne başladım şükür...Ülkemiz için de huzur dolu bir hafta sonuyla başlayan ve devam eden günlerin başlangıcı olsun..

  Gerçi böyle olumlu cümlelerle giriş yaptığıma bakmayın yazı biraz olumsuzluklarla ilerleyecek;madem bu kadar mutlu huzurlu bir ruh halindeyim bunu fırsat bilip kızdığım şeyleri yazayım da atayım o negatiflikleri de üzerimden!...

  Katı biri gibi algılansam da  ilk etapta, hiç de öyle olmadığım sonradan anlaşılır (gerçi izin verdiğim kişiler tarafından anlaşılır diye de ekleme yapmalıyım) katı biri olmam, asla saygısız biri olduğum anlamına gelmez.Benim bir çizgim vardır -ki ara sırada çıkabilirim o çizgiden ,garantim yok- ufak tefek sapmalar olsa da bu çizgi doğrultusunda bir düşünce yapım,davranış biçimim ve yaşantım vardır.Ve buna saygı duyulmasını isterim ve herkesin yaşantısına ve fikirlerine saydı duyarım.Saygı duymak asla onaylamak değil benim için.Saygı duyarım demek; dinlemek ,onun da yaşantısı doğrultusunda hak vermektir.Hatta asla onaylamayacağım düşünceler karşısında bunu belirtim sonrasında susmak da saygıdır benim açımdan.Kişiyi severim ama düşüncelerinden bazılarını onaylamıyor olmam o kişiyi sevmek için engel değildir benim için!...

  Saygı kavramı sevginin de merdivenidir benim için.Saygı varsa tebessüm de vardır ,tebessüm varsa sevgi de vardır :) Düşüncelerimizden ,yaşantımızdan,tuttuğumuz takımdan(bile) oy kullandığınız siyasi partinizden (partizanlık değil kasdettiğim)giydiğiniz ,gezdiğiniz yerler, başkalarına zarar vermeyen davranışlarınız yüzünden eleştirilmeniz,yargılanmanız, etiketlenmeniz o kadar saçma  ki! ''Kime ne !'' diyesi geliyor insanın.Herkes aynı düşünüyor olsa bu tuhaf olurdu.Ben ya da sen, başkaları gibi düşünmek yaşamak zorunda değiliz ki! Herkes ap ayrı bir dünya ve bu öyle bir dünya ki herkes ayrı parmak iziyle bir birinden ayrılmış!...Herkesin doğrusu vardır bunu dile getirir hakkıdır da ama zorla başkalarına bunu kabul ettirmek de neyin nesi ! Ya da senin gibi düşünmüyor diye başkalarını aşağılamak da neyin nesi ,yeni tabiriyle ''Bu neyin kafası!'' 

  Sen kimsin ki beni düşüncemden,konuşma ,giyiniş tarzımdan dolayı aşağılayacaksın! ...Cahillikle suçladığın,kınadığın kişi sadece okul okumadığı için cahilse bırak cahil kalsın ,sana ne! Ama insanlıktan nasibini almaz biriyse işte asıl cehalet budur o zaman kına istediğin kadar -ama yine de tedbirli ol unutma yarın aynı hataların içinde kendini bulma-ve hatta elinden geliyorsa o kişinin cehaletini gidermeye çalış!...En çok kızdığım da bu (gerçi içten içe bende yapıyorum bunu dile getirmesem de) Neden ama neden düşünceleri yüzünden başkalarını ötelemeye meylimiz var.Her yaşantı ayrı olduğuna göre o yaşantılar doğrultusunda düşünceler de oluşacaktır.Bunlar yanlışsa da kişi zamanla bunu görecektir (belki!) 

  Kendini insanlığa adamış biriysen ''Her yanlışı ben düzeltirim.'' diyorsan da önce bunu kendi ön yargılarını yıkıp kendini düzeltmekle başla işe di mi ! İlla ki bir yerden başlayacaksan önce kendinden başla ( bu söz önce nefsime ) Bana göre karşı tarafımdaki kişi saçmalıyordur ona göre de belki ben saçmalıyorumdur ;bakış,görüş ,düşünüş farkı bunlar.Dile getirebiliriz bu düşüncelerimizi ama kendi doğrularımızı zorla kabul ettirme gayretimiz olmasın istiyorum sadece..Yoksa bana gelip ''Elif cidden bazen çok saçmalıyorsun''diyebilir  ama ''Neden saçmalıyorsun''demesin kardeşim :) .Ben de :''Evet biliyorum,bunu bilinçli olarak yapıyorum''diyebilmeliyim gönül rahatlığıyla.Asla ''Sen de benim gibi saçmalasana''diye zorlamamalıyım karşımdaki değil  mi ! 

  Bu arada Sertap Erener çalmaya başladı radyoda ,hiç sevemedim bu kadını (bir kaç şarkısı hoşuma gitse de) Neyse ben radyo frekansını değiştirip işime bakayım.Yazı da zaten sona yaklaşmıştı bitmiş olsun böylelikle.Gök gürültüsü beni çok heyecanlandırır ve ürkütür de..Güç ve heyecan...Rahmetin gelişi belki de beni heyecanlandıran..Neyse ne diyorum ben ya !....

  Güzel bir gün olsun ülkemiz için de hepimiz için de dünyadaki yüreği güzelliklerle dolu tüm insanlar için ...

  Bu arada günün şarkısı Ferhat Göçer'den gelsin.Bu şarkı benim ruh halimi çok güzel anlatıyor.İyi dinlemeler :)
https://www.youtube.com/watch?v=7VH5KhWHwzY

Yorumlar

Erkan Şen dedi ki…
Hani Maya'ların şu geçtiğimiz yıl tutmayan kıyamet tahmini vardı; o tahminin bir yorumuna göre insanlar ortak bir bilinç geliştirecek ve birbirini anlamak için konuşmaya dahi ihtiyaç duymayacaktı. Bunu kıyamet olarak kabul ediyorlardı!

Demek bizim kıyametimize çok var ki tahminlerinde yanıldılar. Onların zamanında insanlık iyiye gidiyor olmalı ki böyle bir tahmin yürütülmüş!

Günümüzdeki kıyamet senaryolarının da neden hep yıkım üzerine olduğunu anlamak pek de matah bir şey değil bu açıdan bakınca.

Kimse gereğince dinlemediği gibi yeteri kadar özenli konuşmuyor da, böyle olunca da genel bir anlayışsızlık hali hakim oluyor. Maalesef.

Sevgi ve saygıyla...
Pabuc dedi ki…
Maya'ların bilgi ve tahminlerine göre cidden bizim kıyametimiz hiç kopmayacakmış...

Bir insanın fikri vardır onu belirtir ve o şekilde konuşur seninle, buna da amenna ama fikrini tam olarak belirtmeden önce seni dinleyip sonra senin fikirlerine giydirmeye başlamalarına dayanamıyorum...Ne kendimizi net ifade ediyoruz ne de karşımızdakini samimiyetle dinliyoruz..

Dua ile...
Unknown dedi ki…
Erkan Şen kardeşimizin hoş görüsüne sığınarak Maya meselesine bir şerh düşmek istedim. Mayalar bizden 5126 yıl evvel yaşadılar. Yanlış hesap yapmadılar; eğer galaksimiz genişlemeye devam ediyor olmasaydı, hesapları doğru çıkacaktı. Ne var ki: onca yıl içinde galaksi içindeki güneş sistemimizin yörünge uzunluğu 0,0163870464 oranında büyüdü. Yani Türkçesi Kur'anın ve Allah resulünün işaretini verdiği zamanda bir uzatmanın başlarındayız kardeşlerim. Bu uzatmanın yaklaşık 84 yıl kadar olduğunu başı ve sonu sıkıntılarla dolu olsa da İslâm için yaşanılası günlerin olacağını umuyorum. Sevgilerimi sunarım, rabbim yurdumuza huzur ihsan ede.
Pabuc dedi ki…
Yorum için teşekkürler Şaban Bey...
Unknown dedi ki…
...
Bu karanlık bitse artık, bir ay doğsa
Bir deli rüzgar çıksa; alıp götürse
Yılların içimde bıraktıklarını...
Ümit Yaşar Oğuzcan

Işıklar söndüğünde de aydınlık olsa,karanlığı bilmeyi dilerdi insan.
Gökyüzünde kuşlar gibi uçabilseydi, yeryüzünde yürümeyi bilmeyi dilerdi insan.
Ama zalim iken mazlum olmayı,zengin iken fakir olmayı bilmeyi dilemiyor insan.
Pabuc dedi ki…
Çünkü doyumsuz bir nefsi var....

hoşgelmişsiniz bu arada ,görünmüyordunuz uzun zamandır...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mektubum Var!

   Yine  yıllar  öncesine  geri   dönüp bi anımı yazacam annemin de  bu yazımı okuyacağını bile bile:) Hoş belki de bunca zaman sonra annem bile unutmuştur  bu olayı ,onun için ona da bi hatırlatma olur:))    Lise yıllarıyla ilgili bir yazım vardı hatırlayanlar olur aranızda işte yine aynı dönem içirisinde ben böyle aklım bir karış havada evden okula ,okuldan eve gidip gelirken gözüm bişey görmezken evdeki aile cemaatinden kopup aklımı fikrimi bir  kişiye odaklamışken farkedememişim hal ve hareketlerimdeki (sanırsam olumsuz) değişiklikleri...Odamdan çıkmamalar ,gizli telefonlar , herşeyin ben bilirim havaları ve beni sevenlere karşı ukala davranışlar almış başını gitmiş (hala hatırlamıyorum o derece kendimde olmama hali yani:)  her zaman derim aşk başa gelince akıl yıllık izne çıkar bu doğaldır:P) Benimle iletişim kurmaya çalışan anneme artık nasıl davrandıysam kadıncağızın demekki canına tak etmiş ki  sitem edeceğine ve didişeceğine  bana 4 sayfalık mektup yazmış ve defterimin için

Bir Bakar mısınız?

Bu bir kamuoyu yoklamasıdır ;) Blog yazılarını ara sıra ya da sürekli okuyan kaç kişi olduğunu merak ediyorum.Tamam farkındayım çok meraklıyım ama her şeyin temelinde merak yok mudur ;) Yazma konusunda kabiliyetli değilim malum ama bu yazmayı sevmememi gerektirmez dimi yani ;) Seviyorum yazmayı,okumayı uf bir de konuşmayı :) Neyse konu kim vurduya gitmesin lütfen sayfamı tıklayan herkes cevaplasın sorumu.Blog yazılarımı okuyor musunuz, okumuyorsanız blogumu neden açıyorsunuz kaardeşim? :)) 500'e yakın blogu izlemeye almışım bir o kadarı da benim blogumu izliyor görünüyor.Kaç kişinin gerçekten yazılarımı takip ettiğini merak ediyorum. . Yorum yazmadan geçmeyiniz kırılırım bilesiniz ;)

Gereksiz Bilgi ;) Bakalım Kim Ne Burcu !!!

  Tamam ya ne kızıyorsunuz bu kadar meraklıyım diye ;) Dünkü postla bi tezat oluşturmuş olabilir bu post ama merak işte..Yazacak konum kalmadığı için değil :) Sakın aklınıza öyle bişey gelmesin...Ben, herkes kendi özelliklerini (birileri uydurup yazmış) öğrensin diye böyle bişey yaptım..!! ;) Okuyun bakalım ''Aynı ben, aynı ben !'' diyecek misiniz ? :) ASLAN ERKEK:   Yufka yüreklidirler. O canı pahasına bile dişisini korur. Karizmatiktir. Kelimenin tam anlamıyla ''dişi''lerden hoşlanırlar. Aslanlar evlerine, ailelerine çok bağlı tiplerdir fakat bir gözleri de hep dışarıdadır. Eşlerinin çalışmayıp evde oturmasını isterler. Onlar sanki baba olmak için yaratılmışlardır ASLAN KADIN: Her zaman bakımlı, zarif, dikkatlidirler. Çok pratik, işlevsel bir zekaya sahiptirler. Gece hayatını severler. Yaşam zevkleri pahalı olur. Kendisine olan güveni son derece gelişmiştir. Özgürlüklerine düşkündürler. Erken çocuk sahibi olmaya pek yanaşmazlar. YENGEÇ ERKEK