Ana içeriğe atla

Ne Ekersen Onu Biçiyorsun, İki İki Daha Dört !

  Oldum olası düşünen biriyimdir ve bu gün geçtikçe iyice arttı.Düşünerek hareket etmekten çoğu zaman bazı beklentilerimi de gerçekleştirememişliğim olmuştur.Düşün düşün nereye kadar dediğim de oluyor ama sonra hiç düşünmeden (gerçekten düşünülmesi gerekenleri düşünmeyenleri)görünce ''Aman Elif sen düşünmeye devam et düşünmeden hareket etmek seni sen olmaktan uzaklaştırır ''demişimdir.Öte yandan da ufak ufak gıpta etmişimdir düşünmeden vurdum duymaz yaşayanları/davrananları.

  Oh ne güzel istediğimi yaparım sonrası ne getirir,laflarım nerelere dokunur kimleri üzer/kırar demeden davranan/konuşan olabildiğince rahat insanları! Ben günümü gün eder,bana dokunmayan yılana da ağam paşam der geçer,en iyiyi yer en güzeli giyer en alasını gezerim diyerek önüne geleni ezen tipleri de kıskanmalı mıyım bilemiyorum! Kafaları öyle rahat ki;kimin hakkını yemişim kimi üzmüşüm kırmışım zerre kadar umurunda olmayan insanlar var.Üstelik bir tarafı yıkarken diğer taraftakileri poh pohlayarak gönüllerde(!) yer edinmeye çalışan, her daim taraftarı bol olan bir takım insanlar!

  Hayatımda bir defa ''Ben bu insanı affetmiyorum, bu yaptığını umarım kendi de yaşar ''dediğim biri olmuştu.Daha sonraları affetmenin erdem olduğunu hissederek öğrendim ve bir daha beddua tarzı dualar da bulunmadım.Sevdiklerimin canını yakanları affedemiyordum nedense ! İnsan yaşadıkça ''Benim gördüğümü beni Yaratan da görüyor''demeyi can-ı gönülden demeyi öğreniyor ve zamana bırakıyor her şeyi herkesi.Gerçi hak ettiği sözleri hak eden kişilere söylemeliyiz gerçeğini savunuyorum ben ama yine de konu yakınlarınız olunca zamana bırakabiliyorsunuz bazı şeyleri. Bir de sizin sevdiklerinizi kıran kişilerin başkalarının da canını yaktığını görmeniz onu kendi haline bırakmanıza neden oluyor.Nasılsa kalp kırmayı,hak yemeyi meslek edinmiş biri bu ve düzelmiyor diyorsunuz.Ve bir gün Allah ona da doğruyu gösterecektir (!) diye zamana havale ediyorsunuz...

  İnsanların yaşattıkları bir gün olup gelip onları bulacağı gerçeğini hiç düşünmeden davranmaları da düşünülesi bir durum.Nasıl bir cesarettir ki bu ,insana imtihan dünyasında var edildiğini unutturuyor.Kırdıkları kalplerin ,yedikleri hakların bir gün gelip onları bulacağını nasıl olur da düşünmezler ki gafiller ! Kendi menfaatleri için başkalarını hiç sayan ne çok insan var ,yazık.Önce kendi vicdanını susturup sonra da Allah korkusunu kendinden uzaklaştırmış insanlar diyorum onlara....

Yorumlar

gelibolu17 dedi ki…
Kötü birşey yapmıyorsun ki sen,doğru yapıyorsun,keşke herkes böyle olabilse...
O bana dokunmayan yılan çok yaşasın diyenleri o yılan onların boynuna dolandığında görmek isterdim en çok....
Birisini Allah rızası için affetmek ise çok güzel bir duygu,hem kimin haklı çıkacağını yalnız Rabbim bilirken,bizim çok bilmişliğimiz niye ki....
Güzeldi yazın yine diğerleri gibi,yüreğine sağlık,,,
selamlar
Adsız dedi ki…
Al benden de o kadar.
Pabuc dedi ki…
/Gelibolu17,
Belki başkalarını ilgilendiren konularda gamsız oalbiliyorum bazen de tembel ama en çok dikkat ettiğim şey kişileri kırmamak gücendirmemek ezmemek çünkü en çok kalp kırmaktan korkuyorum (narin kalpleri özellikle) ama insanların başka insanları ezmesine kırmasına da katlanamıyorum..Neyse ki her şeyi gören Rabbimiz var...

/GÖK-TÜRK,
Hak verdin yani, sağol :)
Budeliçocuk dedi ki…
Aslında kendi düzeltebileceğimiz şeyleri Allah!a havale etmemeliyiz diye düşünenlerdenim..
Yanlışa yanlış demek gerekir..
Bunu herkesin yapması gerek ayrıca..
Pabuc dedi ki…
/budeliçocuk,
haklısınız..yine haklısınız :)

Herkes durumunu bilme hakkına sahip,kyaptığı kötülükler yanına kâr kalmamalı birilerinin.Ama bazen o kötülüğü yapan yakınınız ve bir büyüğünüz olunca susmak düşüyor size..malesef..
Profösör dedi ki…
İnancımızda ve kültürümüzde fikir, zikir, şükür ne denli önemli olduğunu, bunlarsız hayatın dengesinin bozulduğunu hepimiz görebiliriz. Elbette fikredeceğiz, düşüneceğiz, aklı selim olan düşür zater. Hesabını kitabını bilir, ona göre de tavar alır, hareket tarzı belirler. Zikrimiz de, Allah'ın yarattığı ve insanın emrine tehsis ettiği herşey için O'nun yüceliğini, birliğini, sevgi ve merhametini zikrederiz. Allah'ın bütün esmai hüsnasını zikretmeden edemeyiz. İyilikleri güzellikleri anmadan edemeyiz. Bütün hayatımızı iyilikler ve güzellikler manzumesi içinde görmek isteriz. Şükür de verilenlerle yetinmek, kanaat etmek, paylaşmak, karşılığını iyi bir kul olmak olarak şükrü adlandırabiliriz.

Yeri gelir Hak adına sapkınlıkları eleştiririz. Doğruyu gizleyemeyiz. Hakikat güneşi bütün karanlıkları aydınlatır. Biz engel olamayız. Af da ederiz, biiz affedenler de olmuştur ama, can yakanın sadece bizim canımızı yakmakla kaldıığını düşünmemeliyiz. Kötülük sahibi kimse, bir kişiye yaptığı kötülük aslında herkese yapmı gibidir. Özellikle hatalar affedilebilir ve affedilmelidir de. Ama suçlar affa uğramamalı.

Son sözüm odur ki; "Kalp kıran, düş kırıklığı yaşar"
kahvetelvesi dedi ki…
susmak bir gün ruhun bas bas bağırmasına sebep oluyor ne yazık ki.. büyüğün de olsa, belki de anlatma yolunu bulmaya çalışmalı..
E dedi ki…
düşünmek bizi biz yapıyor sevgili Elifim :) güzel duygular güzel insanlar güzel düşünen insanlara mahsusdur..Selamlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mektubum Var!

   Yine  yıllar  öncesine  geri   dönüp bi anımı yazacam annemin de  bu yazımı okuyacağını bile bile:) Hoş belki de bunca zaman sonra annem bile unutmuştur  bu olayı ,onun için ona da bi hatırlatma olur:))    Lise yıllarıyla ilgili bir yazım vardı hatırlayanlar olur aranızda işte yine aynı dönem içirisinde ben böyle aklım bir karış havada evden okula ,okuldan eve gidip gelirken gözüm bişey görmezken evdeki aile cemaatinden kopup aklımı fikrimi bir  kişiye odaklamışken farkedememişim hal ve hareketlerimdeki (sanırsam olumsuz) değişiklikleri...Odamdan çıkmamalar ,gizli telefonlar , herşeyin ben bilirim havaları ve beni sevenlere karşı ukala davranışlar almış başını gitmiş (hala hatırlamıyorum o derece kendimde olmama hali yani:)  her zaman derim aşk başa gelince akıl yıllık izne çıkar bu doğaldır:P) Benimle iletişim kurmaya çalışan anneme artık nasıl davrandıysam kadıncağızın demekki canına tak etmiş ki  sitem edeceğine ve didişeceğine  bana 4 sayfalık mektup yazmış ve defterimin için

Bir Bakar mısınız?

Bu bir kamuoyu yoklamasıdır ;) Blog yazılarını ara sıra ya da sürekli okuyan kaç kişi olduğunu merak ediyorum.Tamam farkındayım çok meraklıyım ama her şeyin temelinde merak yok mudur ;) Yazma konusunda kabiliyetli değilim malum ama bu yazmayı sevmememi gerektirmez dimi yani ;) Seviyorum yazmayı,okumayı uf bir de konuşmayı :) Neyse konu kim vurduya gitmesin lütfen sayfamı tıklayan herkes cevaplasın sorumu.Blog yazılarımı okuyor musunuz, okumuyorsanız blogumu neden açıyorsunuz kaardeşim? :)) 500'e yakın blogu izlemeye almışım bir o kadarı da benim blogumu izliyor görünüyor.Kaç kişinin gerçekten yazılarımı takip ettiğini merak ediyorum. . Yorum yazmadan geçmeyiniz kırılırım bilesiniz ;)

Gereksiz Bilgi ;) Bakalım Kim Ne Burcu !!!

  Tamam ya ne kızıyorsunuz bu kadar meraklıyım diye ;) Dünkü postla bi tezat oluşturmuş olabilir bu post ama merak işte..Yazacak konum kalmadığı için değil :) Sakın aklınıza öyle bişey gelmesin...Ben, herkes kendi özelliklerini (birileri uydurup yazmış) öğrensin diye böyle bişey yaptım..!! ;) Okuyun bakalım ''Aynı ben, aynı ben !'' diyecek misiniz ? :) ASLAN ERKEK:   Yufka yüreklidirler. O canı pahasına bile dişisini korur. Karizmatiktir. Kelimenin tam anlamıyla ''dişi''lerden hoşlanırlar. Aslanlar evlerine, ailelerine çok bağlı tiplerdir fakat bir gözleri de hep dışarıdadır. Eşlerinin çalışmayıp evde oturmasını isterler. Onlar sanki baba olmak için yaratılmışlardır ASLAN KADIN: Her zaman bakımlı, zarif, dikkatlidirler. Çok pratik, işlevsel bir zekaya sahiptirler. Gece hayatını severler. Yaşam zevkleri pahalı olur. Kendisine olan güveni son derece gelişmiştir. Özgürlüklerine düşkündürler. Erken çocuk sahibi olmaya pek yanaşmazlar. YENGEÇ ERKEK