Ana içeriğe atla

Dım Dım Dım Mırıldandım

İnsanlar her zaman arkadaş olabilecekleri kişilere aşık olmuyorlar.Aşık olduktan sonra da arkadaş olamadıklarını göre biliyorlar.Ee ''Aşk başa gelince, akıl tatile çıkar'' demiş ergen bilir kişiler.Şimdi aşık olmuşsunuz bir kere, karşınızdaki kişiyle arkadaş da olamayacağınızı anlamışsınız ortak bir kaç konu bulup onun etrafında canlı tutmaya çalışmışsınız sohbetlerinizi bu ne kadar sürer,ki aşk bile uzun süren bir şey değilken..Hem ayrı tellerden çalıyorsunuz hem de sırıl sıklam aşıksınız ne kadarr gıcık bir durum değil mi? İşte bunun için bile aşkı suçlayıp ''tehlikelidir başı sıkıntıya sokar'' diyebilirsiniz benim gibi.

Bazen de yanlış zamanda yanlış birine aşık olursunuz ve bir güzel sürünürsünüz..Bazen de seversiniz sevilmezsiniz, sevilirsiniz sevemezsiniz of anam of! Ne karışık,içinden çıkılmaz işlere sürüklüyor aşk, insanları..Suçlu olduğu halde en çok özlenen de o işte, ben de onu anlamıyorum.Nasıl bir etkisi varsa yüreği yeni baştan canlandırıp dünyaya farklı gözle bakmayı da o sağlıyor.İçinizdeki şımarık çocuğu öyle bir sarsıyor ki hep çocuk kalasınız geliyor...

İstediğimiz zamanda istediğimiz ortamda gelse hoş olurdu da hep aklınızda yokken zamansız ve ötelediğiniz de geliyor işte..Bir de alakasız insanlarla aranıza girer ya o da bir tuhaftır..Aslında bakarsınız bazen ağaçta böcekte bulutta görürsünüz onu ,okuduğunuz bir yazıda ya da dinlediğiniz bir şarkıda..Ya da gecenin sessizliğinde ve her hangi bir tınıda..Gelir öylesine yerleşir yüreğinize..Git desenizde gitmez sarıp sarmalar yüreğinizi de bir şey yapamazsınız,aciz kalırsınız sanki çok güçlüymüşsünüz gibi hayatta...

Sertap Erener'ın şu eğlenceli şarkısı modundayım bu gün onun için daldan dala konar şeklinde olacak yazım da.Güzel bir şarkı ama değil mi ? Dokunmayın bana aklımda değil başım,belki de başımda olmasını istemiyorum aklımın, tercih işte garip de olsa..Dım dım dım mırıldandım,kendime...Söyleyemediklerimi söyledim yüreğime.Aklımın sesini kıstım düşüncemle yüreğimi şımarttım..Saçmalıyor, şaşırmış, deli mi ne demeleri bile umursamadan mırıldandım durdum dım dım dım..Mükemmel değilim ki hatalardan kaçayım ,hata dediğin de nedir ki farkına vardığında kendini düzelttiğin yanlışlar..Bu da iyi bir şey ya hiç hata yapmasaydık burnumuz kaf dağında gezerdik artık..Demiştim değil mi dım dım dım modundayım daldan dala konabilirim diye..

Konumuz aşktı,ben pek anlamam bu derece ince işlerden ama yazıyorum işte aklıma estikçe..Cuma'nın bereketi çeneme vurdu anlayacağınız...Bazen aşk mı değil mi ayırt edemezsiniz duygularınızı..Bu da olası bir durum ..Ben her zaman SEVGİ den yanayım:o çok vefalı, o çok ince, o çok düşünceli çünkü..aşk gibi bir süre kalıp sonra toz olan bir şey değil.Geldiği zaman gitmemenin de sözünü verir size..Gittiği sansanız da anılarıyla tebessümünü bırakır yüreğinizde, bu da hiç gitmediğinin kanıtıdır belki de...Aşk nankör ama sevgi öyle mi!Aşk hesap sorar,kıskanır ama sevgi öyle mi! Sevgi kucaklar,değer verir sen olduğun için vardır,sorgulamak için hesap sormak sahiplenmek için değil...Bu sonuca da bağladım ya ben en iyisi gideyim çünkü ufaktan saçmalamanın nirvanasına varacağım..

Hadi size güzel günler olsun..Sağlığı ve huzuru bol ...Dım dım dım mırıldanın duygularınızı kendinize..

Yorumlar

erkan bal dedi ki…
aşk olsun :) karın doyurmasa da iyidir iyi.
Pabuc dedi ki…
/İbrahim Ortaç ,
karın ağrısı olsa da iyidir yani öyle mi üstat :)
Adsız dedi ki…
Aşk aslında yok!Aşk aslında yok...

Please repeat after me !

Aşk aslında yok...

:)
Pabuc dedi ki…
Evet, tekrar edersek ispatlamış oluyor muyuz Hocam aşkın yokluğunu :)
Adsız dedi ki…
Eyvahlar olsun :) Durum vahim gibi geldi bana.. Net anlamlar da veremedim ama neyyyse! :)
Pabuc dedi ki…
/Kalemzâde,
Eyvah ki eyvah :) Ben de bir türlü anlam veremediğim bir konuda yazdım sonucunun böyle olması doğal sanırım :))
hhisbay dedi ki…
Aşk hayatımızın her anında var olan bir duygu.Aşk olmadan olmaz.ruhun bile aşkla var olduğunu unutmamak lazım..insan,insana aşık olur,nebadata aşık olur,mahlukata aşık olur,makaddesata aşık olur amma en önemlisi yaratana aşık olmak işte o..onun aşkı olmadan bu can bu ruh bedenimize yük demektir...
Pabuc dedi ki…
/H Hüseyin İŞBAY,
aşk kelimesi insana bitkiye hayvana duyulan bir sevgiyi ifade ederken bir de Allah'a olan sevgiyi nasıl ifade edebilir ? Bu doğru mu ;insana aşk ile başlanmakla Allah'a aşk ile bağlanmak aynı kelime ..Bilemedim..
Volkan DENİZ dedi ki…
Ve aşk geldiyse, çaldıysa kapıyı, duyuluyorsa nefesleri.. Gelmiştir zamanı kapıyı açmadan hazırlanmanın. Zira açılırsa kapı ya gelen içeri alınmalı yada gidilmeli peşi sıra.

Yürek tıkırtısı sarmışsa tüm vücudu ne beyin kontrolu kalır ne de zeka yolu. Esas olan hissettiğin yolda gidebilmek gücüdür...

Kolay olan ne var ki...
Pabuc dedi ki…
/Volkan DENİZ,
Ne güzel ifade etmişsiniz durumu.Var olduğu söylenen aşk için yapılması gerekenler, açılması gereken kapılar,içine dalınan yeni dünyalar ve tabi ki yanında yürek dolusu cesaret...

Yürek tıkırtıları hep doğru mesajmıdır ki? Gerçi böyle durumlarda sorular sormanın mantığı var mıdır bu da önemli ya neyse..Hissedilen duyguların peşine takılıp kaybolmak mıdır iç dünyamızda/dünyasında..Ne kadaa zor bir konu da yazmışım ben ya içinden çıkamadım yorum cevabı bile yazarken :)
Volkan DENİZ dedi ki…
Yürek yaşanan her şeye ilk tepkiyi verir. Ve her zaman son sözü de o söyler.

Dedim ya kolay olan bişey olmadığı gibi hisleri anlatmak zordan da zordur. Duyguların peşinde kaybolmak değildir belki ama hislerin farkına vardıktan sonra biraz da kurgulamadan yaşamayı becerebilmektir. Tıpkı yaptığın her işte kendini işin akışına bırakıp gelişen durumlara göre şekillenmek gibi. Bazen hayatı doğaçlama yaşamak verilen senaryoyu okumaktan daha heyecan verici olabilir çünkü. Sonuçta yaşarken mutlu olmaktan başka derdimiz varmı ki...

Nasrettin Hoca misali damdan düşünce "bana damdan düşen birini bulun" derken kastettiği de buydu sanırım. Aşkı anlatıyorsan aşka düşmüş biriyle yola çıkmalısın sanki yada düşmelisin sınırsızca...
Pabuc dedi ki…
/Volkan DENİZ,
Yorumunu okuyunca Hoca Nasrettin'in kulaklarını bayaa bir çınlattım sayende :)

Bu gün maşaallahınız var cümlelerinizi derinden konuşturuyorsunuz ;)

Söylediklerinize hak vermemek el de değil yine de insan ''keşke herkes sizin kadar cesur olabilse bu yolda''demeden de edemiyor...Yeni bir yola çıkmak belki de en güzelidir kararların...
Erdi Karadeniz dedi ki…
Arkadaş falan demişken:

"İnsan arkadaşına aşık olur mu yaa?" diye karşı çıkanlar oluyor. Ama insan arkadaş olamadığı biriyle nasıl bir hayat geçirir ya. İlişki de bir yer de arkadaşlığın bir kaç adım ötesi yani. Öyle değil mi? Yanlış mı düşünüyorum acaba.

Yazıyı okuyunca aklıma geldi de yazayım dedim :D
Pabuc dedi ki…
/Erdi Karadeniz,
İnsanlar ''olur mu yaa''diyorsa olur demek ki :) Neden olmasın ki aşk arkadaş ya da yabancı diye seçiyor mu geldiğinde...İnsan arkadaşlık yapamadığı birine aşık olduğunda asıl işler zorlaşıyor...

İyi ettin yazmakla ,sağol :)
Yılmaz Barış dedi ki…
Aşk sürdüğü sürece sonsuzdur. Aşıkken yapacağımız yorumla, olmadığımız yorumlar bir olmaz tabi :)
Pabuc dedi ki…
/Yılmaz Barış,
sen yorum bırakır mıydın benim yazılarıma ya ;) Aşk dediğin ne kadar sürerki zaten özellikle kavuşma gerçekleştiyse....

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mektubum Var!

   Yine  yıllar  öncesine  geri   dönüp bi anımı yazacam annemin de  bu yazımı okuyacağını bile bile:) Hoş belki de bunca zaman sonra annem bile unutmuştur  bu olayı ,onun için ona da bi hatırlatma olur:))    Lise yıllarıyla ilgili bir yazım vardı hatırlayanlar olur aranızda işte yine aynı dönem içirisinde ben böyle aklım bir karış havada evden okula ,okuldan eve gidip gelirken gözüm bişey görmezken evdeki aile cemaatinden kopup aklımı fikrimi bir  kişiye odaklamışken farkedememişim hal ve hareketlerimdeki (sanırsam olumsuz) değişiklikleri...Odamdan çıkmamalar ,gizli telefonlar , herşeyin ben bilirim havaları ve beni sevenlere karşı ukala davranışlar almış başını gitmiş (hala hatırlamıyorum o derece kendimde olmama hali yani:)  her zaman derim aşk başa gelince akıl yıllık izne çıkar bu doğaldır:P) Benimle iletişim kurmaya çalışan anneme artık nasıl davrandıysam kadıncağızın demekki canına tak etmiş ki  sitem edeceğine ve didişeceğine  bana 4 sayfalık mektup yazmış ve defterimin için

Bir Bakar mısınız?

Bu bir kamuoyu yoklamasıdır ;) Blog yazılarını ara sıra ya da sürekli okuyan kaç kişi olduğunu merak ediyorum.Tamam farkındayım çok meraklıyım ama her şeyin temelinde merak yok mudur ;) Yazma konusunda kabiliyetli değilim malum ama bu yazmayı sevmememi gerektirmez dimi yani ;) Seviyorum yazmayı,okumayı uf bir de konuşmayı :) Neyse konu kim vurduya gitmesin lütfen sayfamı tıklayan herkes cevaplasın sorumu.Blog yazılarımı okuyor musunuz, okumuyorsanız blogumu neden açıyorsunuz kaardeşim? :)) 500'e yakın blogu izlemeye almışım bir o kadarı da benim blogumu izliyor görünüyor.Kaç kişinin gerçekten yazılarımı takip ettiğini merak ediyorum. . Yorum yazmadan geçmeyiniz kırılırım bilesiniz ;)

Gereksiz Bilgi ;) Bakalım Kim Ne Burcu !!!

  Tamam ya ne kızıyorsunuz bu kadar meraklıyım diye ;) Dünkü postla bi tezat oluşturmuş olabilir bu post ama merak işte..Yazacak konum kalmadığı için değil :) Sakın aklınıza öyle bişey gelmesin...Ben, herkes kendi özelliklerini (birileri uydurup yazmış) öğrensin diye böyle bişey yaptım..!! ;) Okuyun bakalım ''Aynı ben, aynı ben !'' diyecek misiniz ? :) ASLAN ERKEK:   Yufka yüreklidirler. O canı pahasına bile dişisini korur. Karizmatiktir. Kelimenin tam anlamıyla ''dişi''lerden hoşlanırlar. Aslanlar evlerine, ailelerine çok bağlı tiplerdir fakat bir gözleri de hep dışarıdadır. Eşlerinin çalışmayıp evde oturmasını isterler. Onlar sanki baba olmak için yaratılmışlardır ASLAN KADIN: Her zaman bakımlı, zarif, dikkatlidirler. Çok pratik, işlevsel bir zekaya sahiptirler. Gece hayatını severler. Yaşam zevkleri pahalı olur. Kendisine olan güveni son derece gelişmiştir. Özgürlüklerine düşkündürler. Erken çocuk sahibi olmaya pek yanaşmazlar. YENGEÇ ERKEK