Ana içeriğe atla

Bayram ve Tatilimden...


Pazar günü gittiğim erken Bayram tatilinden dün gece döndüm.Gerçi bu kadar erken dönmek biraz beni sinir etse de Bayram dönüşü yolları düşününce İyi ki erken dönmüşüm dedim (Boğaz köprüsünün ayağını görebilmek için 2 saat beklediğim günler misal) Yine de Allah Bayramı sevdiklerinden uzaktan geçirtmesin kimseye sözünü de dip not olarak belirteyim burada.Bayram demek paylaşmak demek, özellikle sevgimizi ...

Kısa ve eğlenceli tatilimden bahsedeyim biraz.Gerçi sıkılacak olanlar varsa şimdiden yazıyı okumayı kessinler zira yazı uzun olabilir ben iyilik yapıp uyarımı yapayım. Malum Pazar günü en geç saate otobüste yer ayırtabildim kuzenimin kına gecesine gitmek için.Ama şükür yetiştim ,sağanak yağış bile engel olamadı buna.Kına gecesi sakin sessiz geçti.Sakin sessiz demek, fazla oyun olmadıyla aynı anlamda algılansın lütfen..Hepimiz yaşlanmışız ya da ruhumuzun enerjisi yerleri süpürüyor bilemiyorum herkesin üzerinde aşırı sukunet vardı neyse bunu sonradan çözeriz dedik ve evlere dağıldık..Düğün Rize'de olacaktı ve kalabalık gitme planlarımız su oldu, yağmur olarak yağdı yer yüzüne ,toprak da emdi yağmuru yer altı suyu olarak yer aldı hayatımızda!  Kısa ve öz, iptal oldu Rize yolculuğumuz (Kuzen Y. kulakların çınlasın hep senin doğrucu Mahmut tutumundan oldu bu ya neeeyyse)

 Biz de madem gidemiyoruz düğüne dedik yeniden kına gecesi yaptık kuzen H.'ye.Küçük bir sorun vardı ama biz o sorunu da hiç yokmuş gibi üzerini örtüp işimize baktık.(Gelin/kuzen aramızda değildi çünkü, İstanbul'da halletmesi gereken işleri vardı) Arefe akşamı kendi aramızda 15 kişilik minik bir eğlence düzenledik ve kuzenimize de fotografını çekip mesaj gönderdik ''Bak sana yine kına gecesi düzenliyoruz''diye.Bildiğiniz Karadeniz fıkrası bir durum yani.Çok eğlendik ,çok oynadık çok güldük çok yorulduk...Güzeldi şükür..Ankara'dan misafirimizde (ilk defa mahallemize gelen)  vardı çakma kına gecemizde, o bizden de deli.Mahalle deli, misafirler onlardan da deli (gerçi bize zorla Ankara havası çalıp durdu ama sevdik onu da ) 

Köyde suların kesin olması bizi ilk başta korkutsa da (Bayram arefesinde su yok oyy oyy) sonralarda fıkravari durumlara/muhabbetlere neden oldu;olumsuz durumu olumluya çalışma çabaları anlayacağınız...Kahve içer misin? sorusunu daha yüzeysel sormaya başladık bir birimize ve istemese diye gözlerine acıklı acıklı baktık misafirlerin (M.kulakların çınlasın ) Hep beraber kahvaltı yapamadık bu sefer susuzluk yüzünden (içimde hüzün olarak kaldı bu durum) 

Bahçeden meyve toplayıp yeme zevkini yeniledim yine...Yağmurun sesini dinledim, toprakla buluşmasını izledim bahçede.Uzun zamandır görmediğim (en büyük kuzenimi) gördüm az da olsa sohbet ettik.Sohbetinin içinde iki sözü beni çok etkiledi.Kendisi Kerkük'te iş icabı.Ve dedi ki ,aynı cami içinde namazı bile aynı şekilde kılamıyoruz Müslümanlar.''Ben namazı bize farklı kıldıran bu konuda bile birlik olmamızı engelleyen herşeyi elimle itiyorum'' dedi.Üzerinde düşünülmesi gereken bir konu! Sonrasında konu ilk aşklara geldi.Abim dedi ki: ''Herkes aşık olduğu kişiyle evlenmeli ,hayat zaten çok güldürmüyor gülmeyeceksek de en azından sevdiğim için çekiyoruz bunları diyebilmeliyiz'' 


Sizleri bilmiyorum ama bizimkilerde (sülalede) kimse NEDENSE sevdiğiyle evlendirilmemiş.Büyükler kimle istiyorsa onlarla evlendirilmiş gençleri (gerçi çok şükür bu durum şimdi değişti ama çok insanın yüreği yanmış bu durumdan) Ne kadar kötü bir şey bu,insanların ömürleriyle ilgili kararları büyükleri vermiş hep, hem de ZORla. Bazen büyüklerimin hayat hikayelerini dinliyorum da ağlayarak evlendirilenler olmuş ya ,aklım almıyor yapılan bu haksızlıkları!...Neyse bu konuyu uzatmayayım yine sinirleneceğim...

H'nin elmaya aşık olma(2-3 kilo elmaya yiyormuş günde) esprisi, M.'nin çektiğim bir fotoğrafta kendini beğenmediği zaman tepemde çığlık atıp ''Duydunuz zilin sesini hemen silin o resmi'' demesi,ben oynayamam deyince neden ciddiye almıyorsunuz benim de menisküsüm var diye kendini acındırma hamlesi,hamile kuzen için Bezirgan başı gibisin oturduğun yerden kalmıyorsun sözü,E'nin biz telefon edince ayağındaki terliği fırlatıp eşofmanlarıyla yanımıza gelmesi ve misafirlerle karşılaşması,R'nin hiç uğraşmayın siz oyun oynarken yarısında uyursunuz,eğlence düzenleyecek enerji yok sizde sözüyle bize sunduğu gerçekçiliği...gibi anılar var artık hafızamda,kuzenler sağolsun.

Güzel bir tatildi; iyi geldi ruhuma da gönlüme de gözüme de aklıma da :) Gerçi tatilim bitti ama Bayram bitmedi ..Bayramları seviyorum, hep mutlu huzurlu sağlıklı geçsin Bayramlarımız inşaallah...
Bir ömür boyu mutluluklar diliyorum sevgili kuzenime ve eşine

Dünyanın en datlu yeğeni ,datlum benim:)

Elma yiyerek zayıflayan kuzenim canım benim



Babasının biriciği bizim de biriciğimiz.Halasına ''siz 'diye hitap eden kaç yeğen vardır yaaaa

Not :Çektiğim fotoğrafar bundan sonraki postta..Flaş flaş :)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mektubum Var!

   Yine  yıllar  öncesine  geri   dönüp bi anımı yazacam annemin de  bu yazımı okuyacağını bile bile:) Hoş belki de bunca zaman sonra annem bile unutmuştur  bu olayı ,onun için ona da bi hatırlatma olur:))    Lise yıllarıyla ilgili bir yazım vardı hatırlayanlar olur aranızda işte yine aynı dönem içirisinde ben böyle aklım bir karış havada evden okula ,okuldan eve gidip gelirken gözüm bişey görmezken evdeki aile cemaatinden kopup aklımı fikrimi bir  kişiye odaklamışken farkedememişim hal ve hareketlerimdeki (sanırsam olumsuz) değişiklikleri...Odamdan çıkmamalar ,gizli telefonlar , herşeyin ben bilirim havaları ve beni sevenlere karşı ukala davranışlar almış başını gitmiş (hala hatırlamıyorum o derece kendimde olmama hali yani:)  her zaman derim aşk başa gelince akıl yıllık izne çıkar bu doğaldır:P) Benimle iletişim kurmaya çalışan anneme artık nasıl davrandıysam kadıncağızın demekki canına tak etmiş ki  sitem edeceğine ve didişeceğine  bana 4 sayfalık mektup yazmış ve defterimin için

Bir Bakar mısınız?

Bu bir kamuoyu yoklamasıdır ;) Blog yazılarını ara sıra ya da sürekli okuyan kaç kişi olduğunu merak ediyorum.Tamam farkındayım çok meraklıyım ama her şeyin temelinde merak yok mudur ;) Yazma konusunda kabiliyetli değilim malum ama bu yazmayı sevmememi gerektirmez dimi yani ;) Seviyorum yazmayı,okumayı uf bir de konuşmayı :) Neyse konu kim vurduya gitmesin lütfen sayfamı tıklayan herkes cevaplasın sorumu.Blog yazılarımı okuyor musunuz, okumuyorsanız blogumu neden açıyorsunuz kaardeşim? :)) 500'e yakın blogu izlemeye almışım bir o kadarı da benim blogumu izliyor görünüyor.Kaç kişinin gerçekten yazılarımı takip ettiğini merak ediyorum. . Yorum yazmadan geçmeyiniz kırılırım bilesiniz ;)

Gereksiz Bilgi ;) Bakalım Kim Ne Burcu !!!

  Tamam ya ne kızıyorsunuz bu kadar meraklıyım diye ;) Dünkü postla bi tezat oluşturmuş olabilir bu post ama merak işte..Yazacak konum kalmadığı için değil :) Sakın aklınıza öyle bişey gelmesin...Ben, herkes kendi özelliklerini (birileri uydurup yazmış) öğrensin diye böyle bişey yaptım..!! ;) Okuyun bakalım ''Aynı ben, aynı ben !'' diyecek misiniz ? :) ASLAN ERKEK:   Yufka yüreklidirler. O canı pahasına bile dişisini korur. Karizmatiktir. Kelimenin tam anlamıyla ''dişi''lerden hoşlanırlar. Aslanlar evlerine, ailelerine çok bağlı tiplerdir fakat bir gözleri de hep dışarıdadır. Eşlerinin çalışmayıp evde oturmasını isterler. Onlar sanki baba olmak için yaratılmışlardır ASLAN KADIN: Her zaman bakımlı, zarif, dikkatlidirler. Çok pratik, işlevsel bir zekaya sahiptirler. Gece hayatını severler. Yaşam zevkleri pahalı olur. Kendisine olan güveni son derece gelişmiştir. Özgürlüklerine düşkündürler. Erken çocuk sahibi olmaya pek yanaşmazlar. YENGEÇ ERKEK