Ana içeriğe atla

Ne Kadar Kıskanç Biriymişim!

İlim sahibi insanları hep kıskanmışımdır (büyük ihtimalle kıskanmaya da devam edeceğim hem de hayranlıkla) Sonra düşündüm bir tek bu konuda mı kıskancım diye...Düşündükçe ne kadar kıskanç biri olduğum gerçeğiyle karşı karşıya kaldım,kıskandıklarımın sınırı olmayabilir korkusu(!) da sardı bir yandan içimi!


Bir insan olarak;


Buğdayları kıskanıyormuşum mesela, düşününce hatırladım.Onların sabırla olgunlaşmalarını başaklar doldukça büyük bir tevazuyla boyunlarını eğişini kıskandım!...Kibrin tavan yaptığı İnsanların dünyasında!


Karıncaların hiç kargaşaya düşmeden en muntazam şekilde vazifelerini yerine getirmelerini ve bunu yaparken asla hiç bir arkadaşını ezip geçmemelerini,iş dağılımında asla torpil yapmamalarını,yaptıkları işlerden dolayı bir birlerine  karşı üstünlük yarışında olmamalarını kıskandım!...Menfaati icabı en yakınlarındakileri bile ezip geçenlerin olduğu insanların dünyasında!


Arıların tembellik yapıp işin kolayı kaçıp ey yakınındaki çiçeklerden polen toplamak yerine binlerce çiçeği tek tek dolaşıp en mükemmel bal için çalışmalarını ve bir kez bile bundan şikayet etmemelerini kıskandım!...Şükretmediği halde sürekli şikayet eden insanların dünyasında!


Kuşların danseder halde göklerde süzülmelerini,yüzlercesinin aynı anda hiç karışıklık içine girmeden bir birileriyle iletişim kurmalarını, gidecekleri istikamette liderlerini kavgasız gürültüsüz,riyasız yalansız,entrikasız seçebilmelerini ve liderlerinin onları hiç yanıltmamalarını,kandırmamalarını,menfaatleri icabı dolandırmamalarını kıskandım!...Dürüstlüğün yalan olduğu,idarenin menfaat için kullanıldığı insanların dünyasında!


Göç eden geyiklerin ritmini,kararlılığını tüm tehlikelere rağmen yollarından asla dönmemelerini bu uğurda ölümü göze almalarını kıskandım!...Allah için menfaatlerini bile geçemeyen insanların dünyasında!


Zürafanın kendi halinde hayatını,duruşundaki asaleti,sukûnetini,hiç kimseye bir zararının olmamasını kıskandım!...Kavga gürültünün sıradanlaştığı insanların dünyasında!


Balıkların insanlara huzur veren yanlarını,kendi dünyalarında yaşam danslarını,bir birlerini kabullenişlerini,onlarca yüzlerce binlerce farkı içlerinde kavgasız gürültüsüz barındırmalarını kıskandım!...Renginden,ırkından dolayı bir birine girmiş,kutuplaşmış insanların dünyasından!


Kedigillerin açlık dışında hayvanlara zarar vermemesini bile kıskandım!...


...Ve yaratılmış tüm bu ve buna benzer tüm canlıların dünyalarını görebilmeyi,düşünebilmeyi şükretmeyi ve şükredebilmeyi nasip etsin Rabbim diye niyazda bulundum.



Yorumlar

cem dedi ki…
gerçekten de amma kıskançmışsın haa..:))

sadece kuşlara özenirim, uçmak güzel şey. ama kıskançlık böyle olmaaaaazzz, sen hiç krizine girdin mi kıskançlığının. seninki özenme olur ancak, zaten kıskanmak güzel bi duygu değil.
Pabuc dedi ki…
@acıdan geçtim güzelleştim (ya şu ismi biraz kısaltsan ,yazmak zor oluyorda;) )

Ben biliyorum ki burada kasdedilen kıskançlığın haset olmadığını siz sevgili değerli okuyucu dostlarım zaten biliyor..

kıskançlık krizine girecek bir olayla hiç karşılaşmadım karşılaşmayı da istemem kendimi kaybederim herhalde;) Kıskançlıktan ve kibirden tırstığım kadar hiç bir şeyden tırsmadım ...dersem de yalan olur ya ben her şeyden tırsarım :)

Günaydınlar olsun sana bu güzel Cuma sabahından...
Bak Bu Harika dedi ki…
Bende tasarımcıları çok kıskanıyorum:)



Görüşmek üzere
www.bakbuharika.blogspot.com
Pabuc dedi ki…
O zaman tasarıma meyilin vardır :)
Adsız dedi ki…
ilim sahibi insanlar konusunda aynı fikirdeyim bizde onlar gibi olabilsek derim hep ama kıskançlıktan çok gıbta diyebiliriz bizimkine yazının ekseriyeti hayvanlar üzere olduğu için şunu söylemek de mümkün galiba

yaratılmışların hepsi insanı hem yaratıcıya hem güzel ahlaka götürebiliyormuş meğer
eğer böyle kıskanabiliyorsak daha nee dimi ;)
sessizgemi dedi ki…
Ben de kıskandım iyi mi..
Çok güzel olmuş Pabuç :)
. dedi ki…
Çok güzel ve anlamlı bir yazı olmuş.. Yüreğinize ve elinize sağlık..

Kâinat kitabında çok net ifade edilmiş sırlardan biri, intizamdır.. Diğer taraftan, kâinatta muhteşem bir ölçü, denge ve âhenk vardır. Bizler kainat kitabını okumasını bir becerebilsek. İşte o zaman birçok hususu idrak edebiliriz. Zira kışıyla, baharıyla, yeriyle, göğüyle, canlısıyla, cansızıyla, gecesi ve gündüzüyle herşey ve her olay, Yer ve Gökler Rabbinden bir mektup ve doğrudan doğruya insanı muhatap alıyor.

Kalbi muhabbet ile..
Sihirlitorba dedi ki…
Boyle bi dunyada gercekten de kiskanilmayacak seyler degil bunlar...
Aliyah Muhammed dedi ki…
Yine Pabuç yine güzel bir yazı. İlim irfan sahibi insanlara gıbta etmek güzel. belki onlar gibi olma yolunda bizi dürtüklüyordur gıbta etmek.
Yine sen yine güzel kalemin, döktürmüşsün.
Ezgiler tadında huzurlu bir gün dileğiyle...
Pabuc dedi ki…
Çok teşekkür ederim güzel yorumunuz için...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mektubum Var!

   Yine  yıllar  öncesine  geri   dönüp bi anımı yazacam annemin de  bu yazımı okuyacağını bile bile:) Hoş belki de bunca zaman sonra annem bile unutmuştur  bu olayı ,onun için ona da bi hatırlatma olur:))    Lise yıllarıyla ilgili bir yazım vardı hatırlayanlar olur aranızda işte yine aynı dönem içirisinde ben böyle aklım bir karış havada evden okula ,okuldan eve gidip gelirken gözüm bişey görmezken evdeki aile cemaatinden kopup aklımı fikrimi bir  kişiye odaklamışken farkedememişim hal ve hareketlerimdeki (sanırsam olumsuz) değişiklikleri...Odamdan çıkmamalar ,gizli telefonlar , herşeyin ben bilirim havaları ve beni sevenlere karşı ukala davranışlar almış başını gitmiş (hala hatırlamıyorum o derece kendimde olmama hali yani:)  her zaman derim aşk başa gelince akıl yıllık izne çıkar bu doğaldır:P) Benimle iletişim kurmaya çalışan anneme artık nasıl davrandıysam kadıncağızın demekki canına tak etmiş ki  sitem edeceğine ve didişeceğine  bana 4 sayfalık mektup yazmış ve defterimin için

Bir Bakar mısınız?

Bu bir kamuoyu yoklamasıdır ;) Blog yazılarını ara sıra ya da sürekli okuyan kaç kişi olduğunu merak ediyorum.Tamam farkındayım çok meraklıyım ama her şeyin temelinde merak yok mudur ;) Yazma konusunda kabiliyetli değilim malum ama bu yazmayı sevmememi gerektirmez dimi yani ;) Seviyorum yazmayı,okumayı uf bir de konuşmayı :) Neyse konu kim vurduya gitmesin lütfen sayfamı tıklayan herkes cevaplasın sorumu.Blog yazılarımı okuyor musunuz, okumuyorsanız blogumu neden açıyorsunuz kaardeşim? :)) 500'e yakın blogu izlemeye almışım bir o kadarı da benim blogumu izliyor görünüyor.Kaç kişinin gerçekten yazılarımı takip ettiğini merak ediyorum. . Yorum yazmadan geçmeyiniz kırılırım bilesiniz ;)

Gereksiz Bilgi ;) Bakalım Kim Ne Burcu !!!

  Tamam ya ne kızıyorsunuz bu kadar meraklıyım diye ;) Dünkü postla bi tezat oluşturmuş olabilir bu post ama merak işte..Yazacak konum kalmadığı için değil :) Sakın aklınıza öyle bişey gelmesin...Ben, herkes kendi özelliklerini (birileri uydurup yazmış) öğrensin diye böyle bişey yaptım..!! ;) Okuyun bakalım ''Aynı ben, aynı ben !'' diyecek misiniz ? :) ASLAN ERKEK:   Yufka yüreklidirler. O canı pahasına bile dişisini korur. Karizmatiktir. Kelimenin tam anlamıyla ''dişi''lerden hoşlanırlar. Aslanlar evlerine, ailelerine çok bağlı tiplerdir fakat bir gözleri de hep dışarıdadır. Eşlerinin çalışmayıp evde oturmasını isterler. Onlar sanki baba olmak için yaratılmışlardır ASLAN KADIN: Her zaman bakımlı, zarif, dikkatlidirler. Çok pratik, işlevsel bir zekaya sahiptirler. Gece hayatını severler. Yaşam zevkleri pahalı olur. Kendisine olan güveni son derece gelişmiştir. Özgürlüklerine düşkündürler. Erken çocuk sahibi olmaya pek yanaşmazlar. YENGEÇ ERKEK