Ana içeriğe atla

Mutluluk Elimizde (Yoksa yanılıyor muyum?)

  Nedir ki mutluluk..İçinde olduğunuz zaman bile kıymeti bilinmeyen mi? Huzura doyamamak mı? Her zaman fazlasını istemek mi? Manevi olarak doyumsuzluk mu? Huzurun başka bir şekli mi? Kendini geliştirmek adına sebepler bulmak mı? Siz de olanı başkasında görmek mi? Bazen, sevildiğini bilmek bazen de sevmenin güzelliğine ermek mi? Hayatın içinde sessizce ilerlerken bilinmeyen bir yola uğrayıp farklı duygular tatmak farklı insanlar tanımak mı? Bilmediğini öğrenmek, ön yargılardan sıyrıldığında şaşırmak mı? Yanlış olduğu söyleneni yaşayarak görmek ve yanlış olmadığını öğrenmek mi?Birilerine ayna olabilmek ,birilerinin de size ayna olabilmesi mi?Birinin gelip samimiyetle size hatalarınızı söylemesi  mi?


  Mutlu etmekle gelen bir nimet ya da yürekleri hissetmek mi?Biri tarafından anlaşılmak mı yoksa birilerini gerçekten anlıyor olmanız mı? Sanmaktansa tanımak için adım atmak mı?Gülümsemek ,gülümsetebilmek mi?Gittiğiniz ortamlarda yüreğinizle olmak ve aranmak mı?Bir yapraktan düşen damla misali yere düşeceğiniz an biri tarafından düşmekten kurtarılmak mı? İçinden çıkılamaz anlarınızda ummadığınız kişiler tarafından bunalımdan çıkarılmanız mı?Doğayı izleyip tefekküre dalmak sıkıntılardan sıyrılmak mı?Bilmediğiniz yolculuklara çıkıp güzel süprizlerle karşılaşmak mı?Zanlarınızdan kurtulmanız,korkularınızdan sıyrılmanız mı? Belki de hepsi...!


  Var mı mutluluğun belli bir tarifi bilinmez ama insana;insan olarak var olma sebebini hatırlatan hayata tutunup daha iyiye doğru ilerlemek için sebepler topluluğu olabilir tariflerinden biri de...Hiç ummadığınız zamanlarda karşınıza çıkan sebepleri görmeniz,hissetmeniz ve değer bilmeniz de olabilir..Anı kıymetlendirecek yüreklerle tanışmanız ya da güzel bakıp güzel görmeniz de olabilir..Seçimlerinizi hep sevgi odaklı yapmanız ve attığınız her adımdan huzur duymanız da...Dinlemeniz,söylemeniz ve hissetmeniz de sebep olabilir..Neden ,niçin,nasıl yaptığınızı bildiğiniz sürece yaşadığınız her şeyden doğruya giden yolları bulabilmeniz o yola varabilmeniz...


  Hayatı duyarak değil de yaşayarak öğrenmek de olabilir.Mutsuzluğu yaşadığınız zaman yüreğiniz sıkışırken sıkıntınızdan kurtulduğunuzda yüreğinizin kelebek gibi hafiflemesi ve hep güzelliklere konması da olabilir mutluluk denen nimetin bir başka anlatımı.Bisküviler içinde kaymaklı bisküvinin tadına varabilmek gibi sevimli bir anlamı da olabilir .Ya da tüm içecekler içinde Türk kahvesinin keyfine varabilmek de..Birinin gözlerine baktığınızda ne hissettiğini anlayabilecek kadar bağlı olmanız ya da her cümlesine yüklediği anlamları keşfedebilmek de olabilir.İyi ile kötüyü ayırt edebilmek de olabilir pekala tariflerden biri...


  Mutlu olabilmenin yolları vardır ve o yollarda giden adımlarımız..Seçimlerimiz,görüşümüz,düşünüşümüz bizi o ana yolda tutan...Nasıl ki aşkın tarifi ,aşkı yaşayanların sayısı kadarsa mutluluğun/huzurun tarifi de insanların sayısı kadar bence.Her hayat bir dünya ise her duygu da bir dünyadır yüreklerde.Benim mutluluk ve huzura yüklediğim anlam etrafımdakilerden farklı olabilir,  mutluluğuma sebep olan şeylerin bendeki anlamları ve mutluluğun bana verdiği enerji de farklı olabilir .. Farklı olmayan ise mutluluğun bizlere verdiği enerjidir.Bu enerji ki bizi bize hatırlatan notlarımız, hayata tutunma sebeplerimiz olabiliyor çoğu zaman.


 Mutlu olmak için büyük sebeplere gerek yok, bulunduğumuz çevre içinde küçük sebepler de mutlu olmak için yeterli olabilir.Yeter ki görebilelim/hissedebilelim.Mutlu olabilmek için sebepler bulmak elimizde..Mutlu olmak için sebepleri görebilecek yüreklere/gözlere sahip olabilmemiz temennisiyle..

Yorumlar

Profösör dedi ki…
Hidayette olmamız, mutlu olmamızın yegane sebebi. Hidayette olmamız bizi dünya ile ahireti birbirine bağayan en büyük huzurun yolu. Hidayette olmamız, beşeri haz ve mutlulukların fikir, zikir ve şükranlarımızın bir başka boyutu. Hidayette olmamız Allah'la birlikte olmamızın ve bir damlanın okyonusla buluşma misali..

Bu yazın bana bunları hatırlattı. Yüreğine sağlık.
Volkan DENİZ dedi ki…
Kesinlikle yanılmıyorsun. Mutluluk için sebep te sensin mutsuzluğu yaratan da..
Mutlu ol hep...
Pabuc dedi ki…
/Profösör;
Allah razı olsun Hocam
Mutluluk O'na (c.c.) yakınlığımızla alakalı...Bizi O'na yaklaştııran şeylerle meşgul etmek mutlululuğun huzurun olmazsa olmazı...Var olasınız..Saygılar..

/Volkan DENİZ,
tamam :)

Sen de her daim mutlu ol ve mutluluk dağıt...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mektubum Var!

   Yine  yıllar  öncesine  geri   dönüp bi anımı yazacam annemin de  bu yazımı okuyacağını bile bile:) Hoş belki de bunca zaman sonra annem bile unutmuştur  bu olayı ,onun için ona da bi hatırlatma olur:))    Lise yıllarıyla ilgili bir yazım vardı hatırlayanlar olur aranızda işte yine aynı dönem içirisinde ben böyle aklım bir karış havada evden okula ,okuldan eve gidip gelirken gözüm bişey görmezken evdeki aile cemaatinden kopup aklımı fikrimi bir  kişiye odaklamışken farkedememişim hal ve hareketlerimdeki (sanırsam olumsuz) değişiklikleri...Odamdan çıkmamalar ,gizli telefonlar , herşeyin ben bilirim havaları ve beni sevenlere karşı ukala davranışlar almış başını gitmiş (hala hatırlamıyorum o derece kendimde olmama hali yani:)  her zaman derim aşk başa gelince akıl yıllık izne çıkar bu doğaldır:P) Benimle iletişim kurmaya çalışan anneme artık nasıl davrandıysam kadıncağızın demekki canına tak etmiş ki  sitem edeceğine ve didişeceğine  bana 4 sayfalık mektup yazmış ve defterimin için

Bir Bakar mısınız?

Bu bir kamuoyu yoklamasıdır ;) Blog yazılarını ara sıra ya da sürekli okuyan kaç kişi olduğunu merak ediyorum.Tamam farkındayım çok meraklıyım ama her şeyin temelinde merak yok mudur ;) Yazma konusunda kabiliyetli değilim malum ama bu yazmayı sevmememi gerektirmez dimi yani ;) Seviyorum yazmayı,okumayı uf bir de konuşmayı :) Neyse konu kim vurduya gitmesin lütfen sayfamı tıklayan herkes cevaplasın sorumu.Blog yazılarımı okuyor musunuz, okumuyorsanız blogumu neden açıyorsunuz kaardeşim? :)) 500'e yakın blogu izlemeye almışım bir o kadarı da benim blogumu izliyor görünüyor.Kaç kişinin gerçekten yazılarımı takip ettiğini merak ediyorum. . Yorum yazmadan geçmeyiniz kırılırım bilesiniz ;)

Gereksiz Bilgi ;) Bakalım Kim Ne Burcu !!!

  Tamam ya ne kızıyorsunuz bu kadar meraklıyım diye ;) Dünkü postla bi tezat oluşturmuş olabilir bu post ama merak işte..Yazacak konum kalmadığı için değil :) Sakın aklınıza öyle bişey gelmesin...Ben, herkes kendi özelliklerini (birileri uydurup yazmış) öğrensin diye böyle bişey yaptım..!! ;) Okuyun bakalım ''Aynı ben, aynı ben !'' diyecek misiniz ? :) ASLAN ERKEK:   Yufka yüreklidirler. O canı pahasına bile dişisini korur. Karizmatiktir. Kelimenin tam anlamıyla ''dişi''lerden hoşlanırlar. Aslanlar evlerine, ailelerine çok bağlı tiplerdir fakat bir gözleri de hep dışarıdadır. Eşlerinin çalışmayıp evde oturmasını isterler. Onlar sanki baba olmak için yaratılmışlardır ASLAN KADIN: Her zaman bakımlı, zarif, dikkatlidirler. Çok pratik, işlevsel bir zekaya sahiptirler. Gece hayatını severler. Yaşam zevkleri pahalı olur. Kendisine olan güveni son derece gelişmiştir. Özgürlüklerine düşkündürler. Erken çocuk sahibi olmaya pek yanaşmazlar. YENGEÇ ERKEK