Ana içeriğe atla

Benim Sorularım!!

Siz de çabuk sinirlenen biri değil misiniz ;) ? 
Gülmeyi çok mu seversiniz?
Okumak vazgeçilmeziniz mi?
Peki , karşınızdakini(saçmalamadığı sürece tabi) dinlemek sizi sıkmaz mı?
Deniz tutkunuz var mı ,boğulma korkunuza rağmen?
Çay ve simit nostaljiniz mi?
Sizi ilk görenler sizi sert ve kibirli sanıyor mu ?
Hayatta her yaşananın bir hikmeti olduğuna inananlardan mısınız?
Hayat hikayerine saygınız sonsuz mu ?
Büyük konuşmamak gerektiğini zamanla öğrenenlerden misiniz?
İnsanların herzaman hata yapabileceği gerçeğini hiç aklından çıkarmayanlardan mısınız?
Kendinizle dalga geçebilir misiniz ?
İnsanlara onlarla ilgili neler düşündüğüzü söylemekten kaçar mısınız siz de?
Reelde olmadığınız kadar umursamaz mısınız sanalda ?
Siz de trip atanlardan boğuluyor musunuz?
Dağa küsen tavşandan haberiniz olmadığı oluyor mu , sizin de?
Peki,birilerinin sizi anlamasını beklemektense, isteklerinizi açıkça söyleyenlerden misiniz?
İnsanlara karşı güven sorununuz yok mu mesela , güvendiğiniz dağlara kar yağınca bunalmayacak kadar cesur musunuz ?
En sıkıntılı anınızda bir güzel söz ya da bir içten tebessümle mutlu olabilir misiniz ?
Tanımadığınız insanlar için üzülebiliyor musunuz, herşeye rağmen ?
Yerinde ve güzel esprileri siz de sever misiniz ?
Ağlamak için gerekçeli nedenleriniz var mı ,olur olmaz şeylere ağla(ya)mayanlardan mısınız?
Yanınızda canı sıkkın biri varsa onu gülümsemesini görmeden oradan ayrılamayanlardan mısınız?
Arabesk dinlerken gülümseyenlerden misiniz? Siz de Emrah sever misiniz ?
Çabuk arkadaş edinir misiniz? 
Sıkıntılı anlarınız da sizden daha kötü durumda olanları hatırlar mısınız?
Hiç bir zaman çok zengin olamayacaklardan mısınız? (zenginlik anlayışım=Dubai de tatile gidememek ;P )
Çocukların ve yaşlıların heyecanlarını gözlerinden okumayı siz de sever misiniz?
Laf aramızda kalsın siz de bazen gıcıklık yapar mısınız? 
Kişiye göre konuştuğunuz olur mu sizin de ?
Siz de hatalarınızı görüp düzeltmeye çalışır mısınız yoksa inat mı edersiniz hep doğru olduğunuz da?
İnsanları dışgörünüşleriyle yargılayıp sonra kendinizden utandığınız oldu mu?
Sizi tanıdıktan sonra ''İyi ki varsın '' demeleri sizin için en güzel söz müdür?
Birilerine ne kadar kırılırsanız kırılın ''Bunda da vardır bi hikmet '' dediğiniz oldu mu hiç ?
Siz de  hayatın gerçekleriyle geçicilerini kalp süzgeçinden geçirip ona göre davranmak için gayret ediyor musunuz?

Sizin de varsa bu tip sorularınız siz de paylaşın lütfen ...
Ben bu soru sorma işini ;
ve 
GEREKSİZ ADAM'a sunuyorum...Onlar da kendileriyle ilgili bir kaç soru cümlesi kurarlarsa  memnuniyetle okuruz hepberaber ;)














 




Yorumlar

đerkenαя dedi ki…
Esselamü aleyküm ve rahmetullah..

Papuç, ne kadar çok soru hazırlamışsın :)) Mim oluyor sanırım bu, ben senin kadar çok soru bulamam ama yazmaya çalışıcam elimden geldiğince boş vaktimde :)
Teşekkür ederim.

Baki sevgi ve saygılarımla..
MAVİ TUTKU dedi ki…
Oy oy ne çok soru.:)
Zihni Yıldız dedi ki…
ÖZELEŞTİRİ (DEVAM)
....Kullanıcının sosyal ağlarda kendisi ile ilgili bilgileri denetleme imkanının bulunması, onu ötekilerin gözünde istediği imajı oluşturmaya yöneltmektedir. Genelde çevrelerinde olumlu bir imaj uyandırmaya çalışılır. Yüzyüze iletişimden farklı olarak internet iletişiminde kullanıcıların farklı mekanda bulunması, bağlılığın zayıf olması, iletişimin sözlü değil yazı, görüntü veya ses aracılığı ile yapılması, mesajın anlık değil, düşünüp tasarlanarak gönderilmesi kimlik algısını değiştirmektedir. Bu iletişim özdenetime daha müsaittir. Toplumun beklentilerine uygun bir şekilde idealize edilmiş bir izlenim sunma eğilimi söz konusudur. Dolaysı ile sosyal ağ kullanıcılarının içerik üzerindeki bu denetimi bir tür narsizme yol açmakta, kullanıcı sosyal etkinliklerini gerçekleştirirken ürettiği içerikte metin ya da görsel malzemede kendi tanıtımın yapmaktadır.” (alıntıdır)
Önce kendime sonra da siz dostlarıma böyel bir alıntı ile seslenmek geldi bugün içimden. Hakkınızı helal edin…
DERVİŞ dedi ki…
1-Çabuk sinirlenir çabuk sakinleşirim.
2- Hem de pek çok. Ezberden fıkra anlatma işinde iddialıyım
3- Ayda 5-6 kitap, her gün en az iki gazete, sınırsız internet 
4- Sıkmaz. Herkesin derdini sıkıntısını dinleyi ve çözüm bulmaya çalışmayı seviyorum.
5- Denize 200 metre mesafedeyim.Boğulma korkum yok.
6- Çay ve simit dün vardı bugün var yarında hayatımda hep olacak
7- Maalesef evet.
8- Yaşanılan her şeyin bizim bilmediğimiz bir sebebi ve mantığı var.
9- Hikayeleri her zaman sevmişimdir
10- Büyük konuşmamak gerektiğini öğrendim ama büyük konuşamamayı öğrenemedim.
11- Hata yapabileceğini ve bazı hataların bedelinin çok ağır olduğunu öğrendim.
12- Göbek adım Dalga 
13- Keşke herkese kendileri hakkında ne düşündüğümü söyleyebilsem.
14- Tam tersi. Reelde neysem sanalda da oyum ve her şeyi umursarım
15- Trip atana “güle güle” demeyi öğrendim
16- Dağa küsen tavşanı bilemem ama “küstüğüm dağın odununu yedi sene kesmem”
17- Ben anlaması için uğraşırım ama dile getirmem, kimseden bir şey istemem.
18- Duvara dayanma yıkılır, insana güvenme ölür
19- Bir tebessüm her şeyi siler götürür
20- Masum her insanın üzüntüsü benim de üzüntüm olur.
21- Yerindeyse evet
22- Erkekler de ağlar
23- Herkesin gülümsemesini isterim
24- Şarkısına göre değişir.Emrah sevmem
25- Pek çabuk değil
26- Çoğunlukla
27- Zenginlik para ise evet hiçbir zaman zengin olmayacağımı biliyorum. Para dışındaki şeyler ise benden zenginini tanımıyorum.
28- En iyi anlaştığım iki grup:çocuklar ve yaşlılar
29- Ender. Çünkü yaptığım zaman kötü yaparım
30- Mecburen
31- Hata yaptığımı görürsem kabul ederim
32- Bazen
33- Evet.Bazen ben de benim için değerli olanlara kullanırım bu sözü.
34- Kırılırsam silerim
35- Hayatın gerçeklerini tam olarak çözemedim ki.
Pabuc dedi ki…
@đerkenαя ,
benim kadar çok soru hazırlayın demiyorum , aslında sadece sizin de blog adlarınız geçsin diye adreslerinizi yazdım...Sıkıntı yapma istersen hiç yazma güzel yürek:) Aslında yazının başlangıcında böyle diye başlamamıştım ama bu şekle döndü :) SEvgiler benden de sana inşaallah...
Pabuc dedi ki…
@Onuncu Köyün Adamı,
bir de iyi yön düşünün, sizden cevapları istemedim :))Sadece sorular mevcut cevapları yok bu soruların:)
Pabuc dedi ki…
@Yol ve Yolcu ,
öncelikle alıntı yaptığınız yazıyı okudum uğraşmışsınız sağolun...Ama keşke kendi fikirlerinizi yazsaydınız daha hoş olurdu diye düşünüyorum...Ayrıca ''Toplumun beklentilerine uygun bir şekilde idealize edilmiş bir izlenim sunma eğilimi söz konusudur'' buna pek katılmıyorum en azından genelleme yapılması bana saçma geldi..Bu kanılara varmak için bu ortamdaki insanların bir çoğuyla (ki sayı veremiyorum o kadar çok denek üzerinde) araştılma yapılaması gerekir diye düşündüm !!!

''Genelde çevrelerinde olumlu bir imaj uyandırmaya çalışılır. '' için de daha olumlu cümleler kurabilir..Şirin görünmek kolay bişey (reelde de sanalda da) ki böyle bişey yapılırsa insanın eline ne geçer orası soru işareti...

Olumsuz yanların olumlu yanlarından fazla olduğu bir ortam ama ben yine de genellemelere gidilmesine karşıyım...

Hakkımızı helal etmeye gelince ''ne hakkımız var ki helal olsun '' varsa da helaldir her daim...
Pabuc dedi ki…
@Derviş ,
yazıyı yazdıktan sonra aklıma şu geldi :'' Aceba bu sorulara cevap veren çıkar mı ?'' ''Böyle bir şeyi bir tek ben yaparım ,sanmıyorum kimse cevaplamaz'' diye de cevapladım kendi sorumu:)) onun için yorumunuzu(cevapları) görünce tebessüm ettim doğrusu...SAmimi cevaplar vermişsiniz ,uğraş vermişsiniz sağolun..

Ve bir not: Emrah'ı ben de sevmem arabesk deyince o aklıma geldi onun için yazmıştım..Kendimce bi şaka işte ..

Tekrar tşk uğraşınız için..
Profösör dedi ki…
Blog Dostluğu

İsan kendi itibarını düşünüyorsa ağzından çıkan cümlelere dikkat etmek zorundadır. Günlük yazmak gibi blogda da özel sayılabilecek duygu ve düşüncelerinizi yazmak konumunda kalabiliyoruz. Günlük yazmak daha somut oluyor. İsmin cismin ortaya dökülebiliyor. Fakat blog yazmak sanal bir eylemdir. Çünkü rumuzlarla kimlik kullanabiliyoruz. Belki de özel durumların irdelenmesi, farklı kimlik ve kişiliklerden yorum alınmsı, özgürce değerlerin tartışılması ve tartılmsına şahit olabiliyoruz. Adını ve sadını bilmediğimiz, ama yazılarından bir değer olduğu anlaşılan kimliklerin, kişilikleri de aynı zamanda ortaya dökülebiliyor. Bize düşen, iyiniyetli ve gerçekten kulağımıza altın bir küpe olarak takabileceğimiz öğütleri de alabilmiş olmamızdır.

Profösör rumuzuyla burda yazan blogdaş da bir nevi sanal dosttur. Fakat sanal da iyi bir dost olması, reelde kötü bir insan olduğu anlamına gelemez. Zaten buraya yazan blogdaşlar kendinden önce karşısındakini düşünebiliyorsa, karşı taraf bu samimiyeti hissedecektir. Belki de reeldeki arkadaşlardan görmediği iyi niyeti, samimiyeti, yardımlaşmayı, dayanışmayı ve paylşmayı blogdaşlarından görebilecektir. Blog yazarlığı ve blog dostluğu çok önemlidir. Blog yazarlığı ve paylaşımı da önemlidir. Bu bir lütuftur aslında.

Bazen kendini çıkmaz bir sokakta hissedebilirsin, bazen öyle sıkıntılar yaşarsın ki bütün duvarlar üzerine yıkılır. Blog dostluğu seviyeli olduğunda, kendine güven ve huzur gelir. Aşamayacağın ve çözemeyeceğin sorun yoktur aslında. Bütün tılsım buradadır. (Bu yazım; bu bloğu izleyenleriyle paylaşımak içindir.)
Pabuc dedi ki…
@Pofösör,
bu güzel yazınızı paylaştığınız için teşekkür ederim...Burda bulunuyor olmak reelde insanlardan soyutlanmışız anlamı taşımıyor ki..İnsanlar reelde neyse burda da aynı (bunu da genellemiyorum farklı kişiliklere bürünenler vardır)Şu konuda da haklısınız bazen sıkıntılarımız oluyor ve buraya gelip yazınca rahatlıyoruz...Belki sadece sabredip sindirmemiz gerekir ama buraya gelip bir kaç cümle yazmak canımızı sıkan kişilerle tartışmakdan daha iyi diye düşünüyoruz :)

Sağolun varolun efendim...Sağlık ve huzurla...
Profösör dedi ki…
Çabuk sinirlenmem. Gülmeyi ve güldürmeyi severim. Okurum ve okuturum. Karşımdakine söz hakkı tanırım. Deniz havası almayı severim. Çay ve simit her zaman. Beni ilk görenler kibirli göremezler. mukadderata inanırım. Hayat hikayelerini dinlerim. Büyük konuşmamak gerekir; biz kimiz ki? Hatasız kul olmaz. Kendimle hesaplaşırım; denizle dalga geçer, "Bir katre oluruz bin ummana bedel derim." İnsanlara doğruyu söylerim, aldatmam. Trip atanlar kendisine atar. Tavşanlardan haberim olur benim, ayrıca 69'dan tavşan da çizebilirim. İsteklerimi söylerim, ağzımda gevelemem. İnsanlara güvenmek lazım geldiğini bilirim fakat üfleyerek güvenilmesini yeğlerim. Bir tebessüm acılarımı dindirir benim. Biz insanlık ailesindeyiz; bilmediğimiz ve duymadığımız zulümler için bile insanlık için öfke duyanlardanız. Espiri zaten yerinde olmalıdır. Yoksa laubalilik olur. Yüreğim yufkadır ağlarım. yünımdakini ağlarsa bile onu güldürürüm. Rabeski sevmem ama bütün küçükleri severim. çabuk arkadaş edinirim. emanın kurtlu olmayan tarafından ısırırım ki; kurtçukların da yaşama hakkının olduğuna inanırım. en azından yediğimiz meyvenin GDA'lı olmadığını kanıtlarlar bize. Sıkıntılı anlarda beterin beteri var; şükür derim. Zenginlik izafidir. Beni onurlandıracak ve lütüflandıracak zenginliği yeğlerim. Gözler kalbin aynasıdır. Gıcıklık yapmam. Kişiye göre konuşmam. Hatalarımın düzeltilmesine gayret ederim. İnsanları elbisesiyle yargılamam; merkepde de semer vardır. Benim için söylenen en güzel söz; Allah razı olsun senden" demeleridir. Herşeyde bir hayır vardır derim. kaza ve kadere inanırım. Hayatımı cehaletten, yozluktan, yobazlıktan, adaletsizlikten ve ahlaksızlıktan arıhdırmak için çaba gösteririm.
Profösör dedi ki…
Soru faslına gelince, ben de altı soruyla katılmak istedim. Bütün soruları doğru cevap isterim. iyi çalışmalısınız. kusura bakmayın sorgu meleklerinin sorularına benzedi. Nede olsa acemi bir bilogçuyum. (Affola)

Rabbin kim?
Nebi'n kim?
Hangi ümmettensin?
hangi millettensin?
İtikatta mezhebin nedir?
amelde mezhebin nedir?
Pabuc dedi ki…
@Profösör,
cevaplarınızı ilgiyle okudum çok güzel cevaplamışsınız Allah razı olsun..."Bir katre oluruz bin ummana bedel derim." bu sözünüz muhteşemdi...

Ayrıca 6 soru da sizin sormanız beni çok mutlu etti...Bu sorulara burda ezberden cevap verebiliyoruz ama inşaAllah asıl yurdumuza gittiğimizde de Rabbin kim,Nebi'n kim sorularına hiç düşünmeden cevap verebiliriz...SAğolsun varolun herdaim sağlık ve huzurla efendim...
ruhumun pusulası dedi ki…
Selam pabuç;
Soruları teker teker okuyup kafamda cevaplayarak sonuna kadar geldim, öncelikle bunu bilesin.Belli ki özenle hazırlanmış üzerinde düşünülmüş sorular, oldum olası soru cevaplamayı severim.Bir de benim sorularımı merak etmişsin; seninle ve blogtaki diğer arkadaşlarla senin aracılığın ile paylaşmaktan onur duyarım.

1-Siz de evinizdeki eskileri atamayanlardan mısınız?
2-Siz de düğünlere giden birçok davetliyi samimiyetsiz bulanlardan mısınız?
3-Siz de kalbiniz incindiğinde ilk saçına kıyanlardan mısınız?
4-Siz de Elif Şafak'ın "Aşk" kitabını okuduktan sonra, "eski siz" olamayanlardan mısınız?

Sevgileer...
Pabuc dedi ki…
@ruhumun pusulası,
paylaştığın için teşekkürler...Senin sorularından birine cevap vermek istiyorum...

''4-Siz de Elif Şafak'ın "Aşk" kitabını okuduktan sonra, "eski siz" olamayanlardan mısınız?''
EVET :)
Unknown dedi ki…
sürekli dışarda olduğumdan ve mobil interentim olmadığından bıraktığın notu yeni gördüm maillerimde heyecanla geldim %95 tüm sorularına evet diyorum hatta ruhumun pusulasının sorularına da evet dervişi tebrik ediyorum doğrusu hızlı bir internet kullanıcısı bilirim artık benim bloga pek uğramasa da:(( hoş ne yazıyon da uğrayayım diyecek haklısınız yine yoğun bir döneme girdim ödevler dersler sonra sınavlar başlayacak yaktım kendimi bu sene bu yüksek lisans ile:)
tek soru sorayım
ya hep ya hiç çi misiniz?
dolayısıyla başınıza gelen şeyler üst üste mi gelir :)) emeğine sağlık geçen bir söyleşide yazar dostuma sorularım yok benim artık hayata dair dediğim geldi aklıma izlemek istiyorum kaderimi tepkilerim bir filme verilebilecek kadar sakin olsun isyana düşürmesin beni diyorum
ve herkese kendi hikayesinde mutlu kareler diliyorum
Zihni Yıldız dedi ki…
...
Bir insan reel ve sanal diye ikiye ayrılabilir mi?
Cevabımız evetse iki ayrı şeyin birbirinden farklı olması normal değil midir?
Evetse sanalda ne kadar farklılaşacağımızın bir sınırı var mıdır?
(sınır olmak zorundadır çünkü yaratılan her “şey” sınırlıdır.)
Bu sınırı kim, nasıl belirleyecek?
Sakın ola biz bu sanal ortamda bir oyunun gönüllü figüranları ve/veya kobayları olmayalım. Bunun aksini kim garanti edebilir?
Söz konusu yazıda bir “eğilimden” bahsedilmesi genelleme anlamına gelmediği halde sizin “saçma” bulduğunuz şey aslında nedir?
Bu yazıyı yazan kişi iletişim alanında profesördür. Dolayısı ile “denekler” üzerinde araştırma yaptıktan sonra bu kanıya varılmıştır.
Blog ortamının yabancısı değilim. Geçiyordum uğradım, yola devam etmeliyim size hayırlı bloglamalar. Hoş ve esen kalın… Vesselam.
Pabuc dedi ki…
@bahar gelsin-HANDAN GÜLER ,
kolay gelsin :) Ya hep ya hiç diyecek kadar keskin hatlara sahip olamadım hiç ...
Pabuc dedi ki…
@Yol ve Yolcu,
en son yapacağım şeylerden biri burda biriyle tartışmak olacak..
Yolunuz açık olsun efendim..Uğradığınız için teşekkürler..
DERVİŞ dedi ki…
Sevgili pabuç sorularınızı çok beğendim ve hemen ilk aklıma gelen cevapları eğmeden bükmeden yazmak istedim.Teşekkürlar yazı için.

Sevgili profesör "blog dostluğu" yazınız çok güzeldi. Teşekkürler.

Sevgili Bahar Gelsin, bloğunuza son günlerde yorum yazamasamda her yazınızı kelime kelime okuyorum. İşlerimin yoğunluğundan dolayı yorum yazma fırsatı bulamadım. Yazılarınıza haksızlık yapıyorsunuz. :) Saygılarımla.
mit dedi ki…
Amanın! Bu ne çok soru böyle? Yapmışsın yine yapacağını arkadaşım :) Bunları bir cevaplayayım elimden geldiğince, yazma işini bir ara düşünürüm olur mu? Şu anda müsait değilim de...

1- Genellikle sakin biriyimdir. Sadece belirli konularda (haksızlık yapılması vs) kendimi tutamam, o kadar. Sinirlendiğimde de ağzım bir bozulur sorma gitsin :)

2- muhahaha! :)

3- Dostlarım hep iyi bir dileyici olduğumu söylerler. Bun gerçek olduğu için mi yoksa anlatacakları şeyleri dinlememi sağlamak için mi söylüyorlar bilemiyorum :)

4- Deniz... Vazgeçemediğim. Deniz... Yokluğunda özlediğim.

5- Çay mı? Hayıııır!

6- Beni ilk görenler entel dantel sanırlar genelde :) Top sakal ve gözlüğü görünce...

7- Kesinlikle...

8- Ben genelde az ama öz konuşurum, o yüzden öyle bir sorunum olmadı.

9- Mütemadiyen evet. Ama bazen unutuyor insan, elinde olmadan.

10- Her zaman :)

11- Hayır, tam tersine. Düşüncelerimi açıkça söyler, hatalarını kibar bir dille kendilerine aktarırım. Yoksa nasıl bir arkadaş olurum ben?

12- Umursamaz değilim, olayları çok takarım kafaya.

13- Meşe odunu ile kovalayasım gelir onları :) Odunun nazik darbeleri altında mütevaziliği öğretmek... :)

14- Küslük gibi şeyler yok hayatımda, ne mutlu bana.

15- Gerektiği zamanlarda evet. Yerine göre değişir.

16- Çevremdeki insanların güvenini boşa çıkarmamaya gayret ederim genellikle. Bu sebeple insanlar da bana aynı şekilde davranırlar. Ama sadece "insanlar"

17- Gülümseyebilirim belki...

18- Elbette. Öyle de olmalı. İnsan olmanın gereklerinden biri değil mi bu?

19- Erkek adam ağlamaz! ühü :)

20- Değer verdiğim biri ise evet. Bir de "hüzün bağımlısı" değilse...

21- Neey? Arabesk mi? Böğk!

22- Hayır, arkadaşlarımı dikkati seçerim.

23- Hatırlayamayacak kadar bencilleşsem bile Rabbim hatırlatıyor hamdolsun!

24- Fani dünya... Ailemi geçindirecek kadar, dini vazifelerimizi (Hac, kurban, oruç) yerine getirebilecek kadar kazanalım bana yeter.

25- Ah, evet. Çok güzel bir duygudur o...

26- Sevdiklerime evet :) Kızdırmak bazen eğlencelidir :)

27- Her zaman. Karşındaki kişinin anlayacağı dilden konuşmak gerek. Yoksa boşa konuşuyorsun demektir.

28- Genelde düzeltmeye çalışırım. Ne kadar becerebildiğim tartışılır.

29- Hayır

30- İyi ki varsın pabuç :)

31- Her zaman... Kırgın da kalamıyorum üstelik, iyi mi?

32- Gayret ediyorum ama pek de başaramıyorum sanırım.
Pabuc dedi ki…
@mit,
''ama sadece insanlar'' süperdii :))

30. cevap için de teşekkürler...

Onca soruya üşenmeden cevap verdin yaa büyüksün mit :))

Tebessüm olsun sağolasın...
Pabuc dedi ki…
@Derviş,
biz teşekkür ederiz...
ve bi not: Bence ''Bahar Gelsin'' size kızmış, ki işlerinizin yoğunluğundan dolayı yorum yapamamanızı yemeyecektir de :) Zira bunu 35 soruyu cevapladığınız bi postun yorum kısmına yazmışsınız :))))))))
DERVİŞ dedi ki…
Sevgili ruhumun pusulası
4-Siz de Elif Şafak'ın "Aşk" kitabını okuduktan sonra, "eski siz" olamayanlardan mısınız? sorusu mükemmeldi. AŞK'ı okumayan Aşkı anlamaz.

Sevgili pabuç sen kimden yanasın. :) Bahar gelsin le aramızı bozamazsın :):):) Biz Onunla eski dostuz. 35 soru cevaplama işine gelince işyerimi 20,30 da kapatırım.Ama soruları çok sevdiğim için cevaplamak istedim ve post saatimde de gözüktüğü gibi 10 dk geciktirdim. Yok yerden vakit buldum deyim yerindeyse. Bahar gelsin e bir sitem edeyim madem konu buraya kadar geldi. Bahar gelsin kendi kalemini konuşturduğu zaman bir başka oluyor. Günde 10 değişik konu yazsın ama hep kendisi yazsın isterim. Bir "dem" yazısı var ki tadı hala belleğimde.
Pabuc dedi ki…
@Derviş ,
benim kimsenin kimseyle arasını bozma gibi bir düşüncem yok olamazda...Sadece komik geldi bana bunca soruya cevap vermişken dostunuza vaktim olmadığı için yorum yazamıyorum demeniz..ve lafımı geri aldım bile..Dostluğunuz daim olsun inşaAllah...saygılar..
cecil dedi ki…
e bende okumakla yetinirim yazdıklarınızı yane napalım :)
Pabuc dedi ki…
@cecil,
ama ama ama ben yazımda belirttim sizlerinde paylaşmak istediği sorular varsa yazsın diye:) Hadi itiraf et bunca soruyu cevaplamaktan gözün korktuğu için böyle yazdın ;)
cecil dedi ki…
nasıl bir geveze olduğumla henüz çarpışmadığın için böyle söylüyorsun :)borcun olsun ne diyim :)
Pabuc dedi ki…
@cecil,
heheeee gevezeden korkan 2 kere geveze olsun ;)
cecil dedi ki…
-çok çabuk sinirlenirim ,başaramıyorum herzaman kontrölü.
-gülmeye bayılırım :)
-okumayada bayılırım .
-saçmalıklara hiç tahammülüm yok ..
-deniz.. deniz deniz....
-nasılda yakışan bir ikilidirler çay ve simit değil mi
-beni hep burnu büyük sanıyorlar.. oysa değilim ya değilim..
-herşeyin bir hikmeti vardır bencede.
-zamanla neler öğrenmedimki..
-hata yapmak çok insanca.. ama aynı hatayı tekrarlamak ise çok aptalcadır.
-en çok kendimle dalga geçerim:) başkarına bunu yapmadığıma inanıyorum.düşüne gülmem gülenede gıcık olurum mesela.
-genelde ne düşündüğümü söylüyorum kırmadan olmasına özen göstererek.
-reelim sanalım yok:) aynıyım sanırım hep
-evet ya küsmüs tavşanlara şaşırıp kalıyorum hani benimde haberim olsaydı keşke dediğim çok oluyor .
-trip atanı boğmak isteğim had saffada :)
-açıkça söylemek daha çok işime gelir . tez canlıyım beklemeyi sevmiyor.. ooooo beklersekk yandık :)
-öğrettiler güvenmemeyi sağolsunlar :)
-mutlu olmak nedemek .. çığlıuklar bile atabilirim güzel bir sözle..
-üzülebiliyorum herkes için...
-severim espirinin en yerindesini..
-bazen olmadık şeylere ağlıyorum.. kızıyorum bu huyuma ..
-yok herkesin gülmesini bekleyemiyorum :)
-emrah harııııç:) diğer arebeskleri dinleyebiliyorum ..
-edinirim .. arkadaş çabuk(ne kadar suratsız deselerde)
-hatırlayıp avunmayı şükretmeyi beşarabiliyorum sanırım
-dubai.. burj el arap :)rüyamda görmeye razıyım
-seviyorum çocukları ve yaşlıların herşeyini.. tek ağlamalarına dayanamıyorum..
-çok gıcık olduğumu söyleyenler çok galiba :)
-kişiye göre konuşmak... en sağlıklı olanı :)
-hatalarımı düzeltmek için çabalıyorum
-oluyor ama pek utanmıyorum .. haklı çıkıyorum hep .. kahretmesin!
-iyiki olmak birlerinin yaşamında .. çok güzel
-kırılınca darmadağın olduğumdan... bilemiyorum
-ediyorum .. herşey için iyi olan herşey için gayret ediyorum
OH BE :)) BENDE BENDE BENDE CEVAPLADIM :)
-

-
nadarû dedi ki…
O değil de Papuç,
Şapka çıkarıyorum bu yazma kapasiten karşısında:))...
Sen yazmaya, biz de takibe devam...belki biz de bi şeyler kaparız zamanla :))
iyi ki varsın:)

baki muhabbet ile...
Allah'a emanet...
Pabuc dedi ki…
@cecil,
sağol bak üşenmemişsin cevaplamışsın ,sen hem geveze hem bi tanesin :)
Pabuc dedi ki…
@name-i nur ,
fazla insanla muhatap olmuyorum bu aralar (söylemesi ayıp hücre de kalıyorumda :P ) onun için gevezelik yapamadığım için içimdekileri yazmayı seçtim;)Yoksa ben kiiim yazmak kim...Senin bloğun ve yazıların beni 2 kere sollar ...SEvgiler..
cem dedi ki…
çabuk sinirlenirim ama çabuk tepki göstermem, sabrederim...

gülme krizlerim meşhurdur.

sıkar ama kesmem lafını, en çok yüzüm kızarır..:)

her yaşın hikmeti? cıkss 24 ler iyi..

büyük konuşmamak gerektiğini çok erken öğrendim ama henüz uygulamak nasip olmadı...

kendimle dalga geçerim, safiyane ironik yaklaşımlarım başkalarını çabuk küstürür. oysa dalganın başrolune kendini koymus adama neden kızılsınki..

çabuk arkadaş sahibi olamam.. ortalama 1 yıl lazım..

dış görünüş= oldu, hala oluyor..

(umarım psikolojik bi test değildir. hani test sonucu gereksiz adam öküzün biriymiş sonucuna ulaşmayız..:))
Pabuc dedi ki…
@gereksiz adam,
yok yok korkma (sanmıyorum korktuğunu, lafın gelişi işte) test felan değil böyle garip sorular sorulmaz zaten psi psi testlerde ...

büyük konuşmakla ilgili cevabın çok hoştu doğrusu..ve arkadaş edinme sürene de hayran olmamak el de değil ;)

Teşekkürler cevaplar için...Kısa kesmişsin cevapları ama olsun :)
cem dedi ki…
ben bu sorulara cevap vermiştim sanki...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mektubum Var!

   Yine  yıllar  öncesine  geri   dönüp bi anımı yazacam annemin de  bu yazımı okuyacağını bile bile:) Hoş belki de bunca zaman sonra annem bile unutmuştur  bu olayı ,onun için ona da bi hatırlatma olur:))    Lise yıllarıyla ilgili bir yazım vardı hatırlayanlar olur aranızda işte yine aynı dönem içirisinde ben böyle aklım bir karış havada evden okula ,okuldan eve gidip gelirken gözüm bişey görmezken evdeki aile cemaatinden kopup aklımı fikrimi bir  kişiye odaklamışken farkedememişim hal ve hareketlerimdeki (sanırsam olumsuz) değişiklikleri...Odamdan çıkmamalar ,gizli telefonlar , herşeyin ben bilirim havaları ve beni sevenlere karşı ukala davranışlar almış başını gitmiş (hala hatırlamıyorum o derece kendimde olmama hali yani:)  her zaman derim aşk başa gelince akıl yıllık izne çıkar bu doğaldır:P) Benimle iletişim kurmaya çalışan anneme artık nasıl davrandıysam kadıncağızın demekki canına tak etmiş ki  sitem edeceğine ve didişeceğine  bana 4 sayfalık mektup yazmış ve defterimin için

Bir Bakar mısınız?

Bu bir kamuoyu yoklamasıdır ;) Blog yazılarını ara sıra ya da sürekli okuyan kaç kişi olduğunu merak ediyorum.Tamam farkındayım çok meraklıyım ama her şeyin temelinde merak yok mudur ;) Yazma konusunda kabiliyetli değilim malum ama bu yazmayı sevmememi gerektirmez dimi yani ;) Seviyorum yazmayı,okumayı uf bir de konuşmayı :) Neyse konu kim vurduya gitmesin lütfen sayfamı tıklayan herkes cevaplasın sorumu.Blog yazılarımı okuyor musunuz, okumuyorsanız blogumu neden açıyorsunuz kaardeşim? :)) 500'e yakın blogu izlemeye almışım bir o kadarı da benim blogumu izliyor görünüyor.Kaç kişinin gerçekten yazılarımı takip ettiğini merak ediyorum. . Yorum yazmadan geçmeyiniz kırılırım bilesiniz ;)

Gereksiz Bilgi ;) Bakalım Kim Ne Burcu !!!

  Tamam ya ne kızıyorsunuz bu kadar meraklıyım diye ;) Dünkü postla bi tezat oluşturmuş olabilir bu post ama merak işte..Yazacak konum kalmadığı için değil :) Sakın aklınıza öyle bişey gelmesin...Ben, herkes kendi özelliklerini (birileri uydurup yazmış) öğrensin diye böyle bişey yaptım..!! ;) Okuyun bakalım ''Aynı ben, aynı ben !'' diyecek misiniz ? :) ASLAN ERKEK:   Yufka yüreklidirler. O canı pahasına bile dişisini korur. Karizmatiktir. Kelimenin tam anlamıyla ''dişi''lerden hoşlanırlar. Aslanlar evlerine, ailelerine çok bağlı tiplerdir fakat bir gözleri de hep dışarıdadır. Eşlerinin çalışmayıp evde oturmasını isterler. Onlar sanki baba olmak için yaratılmışlardır ASLAN KADIN: Her zaman bakımlı, zarif, dikkatlidirler. Çok pratik, işlevsel bir zekaya sahiptirler. Gece hayatını severler. Yaşam zevkleri pahalı olur. Kendisine olan güveni son derece gelişmiştir. Özgürlüklerine düşkündürler. Erken çocuk sahibi olmaya pek yanaşmazlar. YENGEÇ ERKEK