Ana içeriğe atla

YANLIŞMIYIM BİLMİYORUM...

   Ben İslamın şimdi daha doğru daha güzel yaşandığını düşünenlerdenim..Hepimiz her konuda şikayet ediyoruz ama bildiğim bi gerçek var ki Allah bu dünyayı bir düzen üzerine yaratmış ve iyi kötü,güzel çirkin,olumlu olumsuz herşey bir denge zerinde ilerliyor...Onun için''toplum bozuldu insanlar tuhaflaştı''nın bile karşıtı var''Bu toplumda hayranlık oluşturacak kadar güzel topluluklar var ve hayranlık oluşturacak kadar güzel yaşayan insnalar var''Dinin bile eskisinden çok daha doğru ve güzel yaşandığını düşünüyorum ben.. 
   Önceden(çok önceden:P) ben de dini ;hayatın dışında varolan,bize başkaları tarafından anlatılan,anlaşılmayan kelimelerle ilmihallerde açıklanmaya çalışılan bir şey(!) olarak biliyordum...Hocalar anlatır siz ordan öğrenirdiniz..Kurallar da çok katıydı öyle herşeyi soramaz sorsanızda içinizi rahatlatacak kadar açıklayıcı cevaplar alamazdınız...Böyle tuhaf bi durum vardı yaa..Modern(!) insanlar, dinini yaşamaya çalışan insanlara öcü gibi bakıyorlar,dindarlarda modern(!) insanların çoğunu günahkar olarak yargılıyordu ... yani bir şeyler yanlıştı hem de çok yanlış...
   Şimdi de olumsuz bir çok şey var ama artık dinimi en doğru şekilde öğrenebiliyorum....Kimsenin dediğini araştırmadan kabul etmek zorunda kalmıyorum ..günahla sevap daha net görülüyor...Artık hiç kimse o gnah bu gühan şu günah diye herşeyi günah diye rahatça söyleyemiyor...Artık Tevsirler hepimizin anlayacağı şekilde yazılıyor ...Artık İSLAM gerçekten anlaşılmaya başlandı...İSlamın artık yaşamın kendi olduğu gerçeği biliniyor..Kuranda yazılanlar artık sadece okunup geçilmiyor Kur'an artık müslümanlarca yaşanmaya başladıı İSlamın hayatın ta kendisi olduğunu biliyoruz artık...Kuran artık duvarlarımızda süslü çantalarda saklanan kitap olmaktan çıktı hayatımızın içinde yer alıyor...
   Artık EFENDİMİZİ bütün dünya en güzel şekilde tanımaya başladı...Onu sevmeyi onu yaşamayı öğrendik...BEnim edebiyatım cidden iyi değil şu an içimden geçenleri çok da iyi anatamadığım farkındayım ama şunu biliyorum ben dinimi şimdi daha iyi biliyorum benden ne istediğini biliyorum sevmeyi öğreniyorum bana konulan yasakları biliyorum ihayata nasıl bakmam gerektiğini biliyorum insanlara nasıl bakmam gerektiğini biliyorum...Ben dinimin şimdi daha iyi anlaşılmaya başladığını düşünüyorumm ki bu dönemin bir geçiş olduğunu bundan sonra çok daha güzel anlaşılacağını biliyorum..Dünyada en hızlı yayılan dinin islam olduğunu okuyorum bu da benim dediklerimi destekler gibi...Ki inşaallahta islamı anlayanların yaşayanların sayısı hep artacak...Mekkede doğan o güneş tüm dünyayı andınlatacak...
   Ramazan ayındayız ve bununla ilgili bir cümle kurayım ve kargacık burgacık yazıma son vereyim...Ben her iftar saati orucumu açarken o anki huzuru (oruç tutmayan ya da islamla tanışmamış)tüm insanların duymaları için Allaha dua ediyorum ve biliyorum ki bu duaya amin diyecek milyarlarca insan var bu dünyada...Aynı anda Allah için orucunu açan milyarlarca insan muhteşem bişey bu...Almanyada,Amerikada,Filistinde,Kenya'
da,Avusturalyada...v.b milyararca islam kardeşi aynı duaları yapıp amin diyor...Rabbim islamla tanışmayanlara tanışmayı nasip etsin bizlere de imanımızı korumayı ve güçlendirmeyi nasip etsin inşaallah...
 

Yorumlar

TheTurk dedi ki…
Sevgili DBP, selamlar..
Aynen katılıyorum dini bu zamanda daha yakından tanıdığımız fikrine..
En önemlisi de kendi kendimize tanıyabilmemiz, algılayabilmemiz..
Fakat din bugün daha kolay algılanabilse de, daha zor yaşanıyor.. Hani, "ahir zamanda imanına sahip çıkabilmek, kor ateşi elde tutabilmekten zordur" vecizesi babında.. Gerçekten öyle..
Asr-ı saadet devrinde, islamı yaşamak daha kolaydı elbet..
Nacizane..
Elinize sağlık..
Pabuc dedi ki…
Asr-ı saadet zamanında islamı yaşamak kolaydı(!)doğru olabilir ..onların bilemdiklerini sorabilcekleri EFENDİMİZ vardı..Bizler şimdi bilmediğimizi sorabileceğimiz insanların (bazen)tutarsızlıklarını görüyoruz içimiz kanağlıyor..
Yorum için çok teşekkürederim..Sağlıcakla kalınız..
Quaresma7 dedi ki…
Konudan önce yoruma değineyim izninle. Asr-ı Saadet devrinde İslamı yaşamak daha kolaydı fikrine katılmıyorum. Zamanların avantajlarını değerlendirirken zorluklarını hesaba katmassanız yanılırsınız. Burada söylemek istediğim 'İmanın değeri' değil, karıştırılmasın. Bunun en basit örneği şu anda sağlam temeller üzerine kurulmuş bir İslam yaşama şansımız olması. Halbuki Saadet Asrı denilen dönem yalnızca 23 senedir. (4 Büyük Halife dahile dilmediğinde.) ve Müslüman olmuş hemen her kişinin ebeveyn ve ataları yüzyılalardır putlara tapmaktadırlar. Yani Müslümanlığı yaşamadan önce Müslümanlığı kabul edebilmek başlı başına çok büyük bir zorluktur. Biline ki Peygamber Efendimizin vefat ettiği ilk gün, bakın ilk gün, Mekke'de çok büyük karışıklıklar çıkmış, İnsanların bir kısmı Allah'ın Peygamberi olsaydı ölmezdi demişlerdir(Haşa). Gerçekten uyumam gerektiğini hissetmesem o zaman İslamı yaşamanın zorluklarıyla ilgili yüz tane örneği raatlıkla verebilirim herhalde. Peygambersiz yaşamak çok büyük bir derttir doğru ama Peygamberle yaşamakta çok büyük bir yükümlülüktür unutulmasın. Ondan dolayı bu devirde yaşıyoruz, ondan dolayı analar artık Ebubekir, Ömer ve Ali doğurmuyorlar. Çünkü onlar o döneme layıktı, o dönemin zorluklarını kaldırabilecek donanımdalardı. Ve Asr-ı Saadet'te İslamı yaşamak daha kolaydı fikrini savunan herkese en basite indirgeyerek verilebilecek örnek, sorulabilecek soru şudur.

Ashab-ı İkram'ın bu dini korumak ve yaymak için kaç savaşa katıldığını biliyor musunuz? Ölüm denildiğinde tir tir titreyen bizler, o zamanı ne kadarda basit görüyoruz öyle? Tebük gibi İslam Tarihinin en zorlu seferlerinden birine katılmadığı için Ka'b bin Malik ve 2 arkadaşı hakkında inen ayetleri biliyor muyuz? O sefere katılmayan ve Peygamberimize yalan sebepler belirten onlarca insanın Allah tarafından cehennemlik ilan edildiğini biliyor muyuz?

"Ey iman edenler! Size ne oldu ki, Allah yolunda cihada çıkın dendiği zaman yerinizde ağırlaşıp kaldınız. Yoksa ahireti bırakıp sadece dünya hayatına razı mı oldunuz? Halbuki dünya hayatının yararı ahirettekine göre pek az ve değersizdir. Eğer kuşanıp savaşa çıkmazsanız, O sizi pek acı bir azapla azaplandıracak ve yerinize başka bir topluluğu getirecektir. Siz O'na hiçbir şeyle zarar veremezsiniz. Allah, her şeye güç yetirendir." (9 / Tevbe: 38 – 39)

Peki Allah Rasulü'nün bu sefere katılmayan Ka'b ve 2 arkadaşından yüz çevirdiğini, onlarla aileleri dahil hiçbir insanın konuşmasını istemedğini, bu insanların Medine'de aylarca bir başlarına kaldığını, Mescid'e gidip Resulullah'ın yüzüne bakamadan geri geldiklerini ve Allah ve Rasulü tarafından affedilebilmek için ne tür sıkıntılarla uğraştıklarını biliyor muyuz?

"Savaştan geri kalan üç kişiyi de bağışladı. Öyle ki bütün genişliğine rağmen yeryüzü onlara dar gelmişti. Nefisleri de kendilerine dar gelmişti ve Allah'tan başka bir sığınakları olmadığını iyice anladılar. Sonra onların tevbesini kabul etti. Şüphesiz Allah, yalnızca O, tevbeleri kabul edendir, esirgeyendir."

Oysa ne kadar da kolaydı Asr-ı Saadet devrinde İslam'ı yaşamak (!)
yuri dedi ki…
aminnn inşallah..
Pabuc dedi ki…
@Quaresma7,o dönemi asla hafife alma gibi bi meyilimiz yok şükürler olsun...Ama benim kasdettiğim Onlar zamanında EFENDİMİZ vardı (yaşayan Kur'an)Şimdi islamı yaşamak kolaysa bende asrı saadet döneminde yaşayıp binlece defa savaşta ölmeyi seçerdim öyle bir hakkın olsaydı..Dönemleri kıyaslamak değil burada asıl amaç...Bir de savaş işkence her türlü eziyet islamın ilk zamanlarında da vardı şimdi de var bunları biliyoruz...Ben Asrı Saadetle bu günü değil kendi dnümle bu günü kıyasladım..Bilgilendirme için teşekkrederiz..

Resulullah bir hadis-i şerifinde Ashabına hitaben:
“Siz öyle bir zamandasınız ki içinizden kim emredildiklerinin onda birini bırakırsa helak olur sonra öyle bir zaman gelecek ki o zamanda yaşayanlardan kim emrolunduğunun onda birini yaparsa kurtulacaktır” buyurur. (Ramûzu’l-Ehadis s. 136 1753. hadis (Tabarani filkebir İbn-i Adiy Ebû Hureyre’den)
Hepimizin kurtulanlardan oluruz...
sihirlisepet dedi ki…
kesinlikle katılıyorum.duana da amiiiinnn...
Pabuc dedi ki…
@yuri , @sinirlisepet okuduğunuz için teşekkrederim varolun..
Adsız dedi ki…
yazı güzel anlatmak istediğin anlaşıldı tahminimce herkes tarafından.
YOrumlara baktım üstünkörü, işte Asrı Saadette daha kolay diyen oldumu bilmiyorum ama bunla ilgili bir kaç şey yazmak istedim.
Ahirzamandaki bazı kolaylıklar elbet olabilir Peygamber Efendimiz birinci kaynak, ilk ortaya çıkşındaki o aşk ve şevk böyle diyenler onların çektiği acıları asla ama asla unutmalılar acaba şimdi bunu diyenler o acılardan bir tanesinin kaçta birini yaşadı hiç sanmıyrum istisnalar hariç.
Bu zamanda ahirzaman o zaman açıkça yapılan şeyler belki şimdi heryerde ve gizlice çaktırmadan yozlaştırarak. Her yerde haram resimler heryerde haram yuvaları heryerde haramı helal gösterenler ve o derece dehşetli bir zaman ancak ümitsiz olmamak için ne demiş Peygamber efendimiz Ahirzamanda bir sünnetimi yerine getiren 100 şehit sevabı alacak. yani onlarla arada adalet olacak. Rabbimizin adaleti.
Öyle işte.
Quaresma7 dedi ki…
:) Yorumu yazına hitaben yazmadım. @The Türk'ün " Asr-ı saadet devrinde, islamı yaşamak daha kolaydı elbet.." ve senin "Asr-ı saadet zamanında islamı yaşamak kolaydı(!)doğru olabilir" yorumuna hitaben yazdım. 'Olabilir' demen muallakta olduğunu gösterir, burada art niyet, kınama, vs. yok. Peygamberle yaşamak çok büyük bir yükümlülüktür bunun farkında olunmalı. Ayrıyetten ilk yorumumda söyledim bu 'imanın değeri' mukayesesi değil. Çünkü eygamber Efendimiz bir Hadis-i Şerifinde ashaba "Kimin imanına şaşırırsınız?" buyuruyor. Ashab sırayla Meleklerin, Peygamberlerin ve ashabın (kendimizin) imamnına cevabını veriyorlar. Peygamber Efendimiz ise Meleklerin Allah (cc) ile Peygamberlerin Cebrail ile ashabında Peygamber ile muattap olduğunu ve bu kimselerin imanına şaşırılmayacağını söylüyor. İmanına şaşırdığı kimseler için de Ahir Zaman mü'minelrini işaret ediyor. Yani hiçbir muattapları olmadığı halde büyük bir aşkla bağlananları... Bu farklı bir konu zaten. Ama Asr-ı Saadet devrinde İslam'ı yaşamanın kolay olduğunu düşünmek çok çok büyük bir yanlıştır. Yanlış anlaşıldıysam kusura kalmayasın.

Vesselam.
İ.x.İ.r dedi ki…
Güpgüzel insansın d.b.p:)

Çok beğendim yazını.
TheTurk dedi ki…
Sevgili Quaresma, selamlar..
Ben sözümün arkasındayım kendimce.. Tabi bu "kesinlikle doğrudur" anlamına gelmez.
İslamiyet çok büyük bir devrimdi, Değinmekte olduğunuz nokta, her devrimi yapanların çekmiş oldukları zorluklarsa amenna.
Benim bu sözümü sadece asr-ı saadet ile de sınırlandırmamak gerek. Daha ziyade "eski" zamanlardan bahsediyordum.. Değinmek istediğim ana tema ise bu devirde imanı elde tutabilmenin zorluğuydu..
En basitinden zinayı ele alacak olursak devirleri karşılaştırırken, günümüzde orta halli bir delikanlının evlenebilmesi gerek maddi gerek hayati açıdan en mümkün 25 yaşını bulmakta. Ortalama olarak tabii ki. Bu yaş malumunuz ki çok geç. Fizyolojik olarak 25 yaşına kadar çeşitli zinaları işlemekle mükelleftir bünye. Bu göz zinası olur, düşünce olur, fiziki olur.. Fakat dünlerde bu yaş çok daha makul düzeylerdeydi.. Zina için fırsat bile bırakılmıyordu ergene.. Yine her türlü haramı tek elden öğreten televizyon yoktu mesela.. Bugün bir televizyon kadar müptela eden birşey var mı insanı? Ve bu da ilk duyduğunu öğrenme iç güdüsündeki biz insanları ne yönlere saptırmakta?
Burada keseyim.. Amacım çatışma yaratmak değil, sakınırım..
Ben de yanlış anlaşıldıysam, affola..
Sevgiler.
Pabuc dedi ki…
Ya keşke yazmasamıydım bu yazıyı anlamadımki:)Arkadaşlar ben kesinlikle kendimle ilgili dünüm ve bugünümü kıyasladım..burda tuhaf bi yanlış anlaşılma var sanırsam...bitti..

@i.x.i.r teşekkürler canım..
TheTurk dedi ki…
Yok yok çok iyi olmuş yazdığın.. Hata bizde :)
Sen devam et..
LoveMeorLeaveMe dedi ki…
bence doğrusun :) yazılarını çok beğendim bence sen de edebiyat parçalıyosun arada :) bu arada dediklerine katılıyorum, ama yeni nesilden biri olarak. malesef Türkiye'de bişeyler daha yeni yeni değişmeye başladı. Biz yeni nesil olarak bu değişimin ortasına denk geldik. artık dinimizi yasaklayacak veya bizi aşağılayacak güçte kimse yok bu ülkede. çünkü öğreniyoruz ve öğrendiklerimizi uyguluyoruz. Allah 'Kuran'ı siz okuyun anlayın diye gönderdik' derken birileri hep bizim anlayamayacağımızı savundu. ama şimdi kimse onları kaale almıyor.
seyyarat dedi ki…
Ben başka bir bakış açısından bahsetmek istiyorum söylediklerine katılmakla birlikte. Geçenlerde konuştuğum Arap ülkelerinden arkadaşlar (ki bunlar İslamla ilgili çalışan arkadaşlar) Türkiye'yi bambaşka bir yere koyuyorlardı. Birçoğu gelip Türkiyenin bu durumunu incelemiş ve biz nasıl değişim sağlayabiliriz diye düşünmüş. Benim öğrendiğim kadarıyla şu anda bizim 70 80lerdeki hallerimiz gibiler.
Hasılı dışarıdan da çok kolay görünebilen bir değişim bu aslında sadece bizim bireysel olarak yaşadığımız değil...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mektubum Var!

   Yine  yıllar  öncesine  geri   dönüp bi anımı yazacam annemin de  bu yazımı okuyacağını bile bile:) Hoş belki de bunca zaman sonra annem bile unutmuştur  bu olayı ,onun için ona da bi hatırlatma olur:))    Lise yıllarıyla ilgili bir yazım vardı hatırlayanlar olur aranızda işte yine aynı dönem içirisinde ben böyle aklım bir karış havada evden okula ,okuldan eve gidip gelirken gözüm bişey görmezken evdeki aile cemaatinden kopup aklımı fikrimi bir  kişiye odaklamışken farkedememişim hal ve hareketlerimdeki (sanırsam olumsuz) değişiklikleri...Odamdan çıkmamalar ,gizli telefonlar , herşeyin ben bilirim havaları ve beni sevenlere karşı ukala davranışlar almış başını gitmiş (hala hatırlamıyorum o derece kendimde olmama hali yani:)  her zaman derim aşk başa gelince akıl yıllık izne çıkar bu doğaldır:P) Benimle iletişim kurmaya çalışan anneme artık nasıl davrandıysam kadıncağızın demekki canına tak etmiş ki  sitem edeceğine ve didişeceğine  bana 4 sayfalık mektup yazmış ve defterimin için

Bir Bakar mısınız?

Bu bir kamuoyu yoklamasıdır ;) Blog yazılarını ara sıra ya da sürekli okuyan kaç kişi olduğunu merak ediyorum.Tamam farkındayım çok meraklıyım ama her şeyin temelinde merak yok mudur ;) Yazma konusunda kabiliyetli değilim malum ama bu yazmayı sevmememi gerektirmez dimi yani ;) Seviyorum yazmayı,okumayı uf bir de konuşmayı :) Neyse konu kim vurduya gitmesin lütfen sayfamı tıklayan herkes cevaplasın sorumu.Blog yazılarımı okuyor musunuz, okumuyorsanız blogumu neden açıyorsunuz kaardeşim? :)) 500'e yakın blogu izlemeye almışım bir o kadarı da benim blogumu izliyor görünüyor.Kaç kişinin gerçekten yazılarımı takip ettiğini merak ediyorum. . Yorum yazmadan geçmeyiniz kırılırım bilesiniz ;)

Gereksiz Bilgi ;) Bakalım Kim Ne Burcu !!!

  Tamam ya ne kızıyorsunuz bu kadar meraklıyım diye ;) Dünkü postla bi tezat oluşturmuş olabilir bu post ama merak işte..Yazacak konum kalmadığı için değil :) Sakın aklınıza öyle bişey gelmesin...Ben, herkes kendi özelliklerini (birileri uydurup yazmış) öğrensin diye böyle bişey yaptım..!! ;) Okuyun bakalım ''Aynı ben, aynı ben !'' diyecek misiniz ? :) ASLAN ERKEK:   Yufka yüreklidirler. O canı pahasına bile dişisini korur. Karizmatiktir. Kelimenin tam anlamıyla ''dişi''lerden hoşlanırlar. Aslanlar evlerine, ailelerine çok bağlı tiplerdir fakat bir gözleri de hep dışarıdadır. Eşlerinin çalışmayıp evde oturmasını isterler. Onlar sanki baba olmak için yaratılmışlardır ASLAN KADIN: Her zaman bakımlı, zarif, dikkatlidirler. Çok pratik, işlevsel bir zekaya sahiptirler. Gece hayatını severler. Yaşam zevkleri pahalı olur. Kendisine olan güveni son derece gelişmiştir. Özgürlüklerine düşkündürler. Erken çocuk sahibi olmaya pek yanaşmazlar. YENGEÇ ERKEK