Pabucun Düşünce Dünyası

  Gökyüzüne bakıp kusursuzluk karşısında heyecanlanmayan bizden değildir ! Kusursuzluk sınırsız zeka karşısındaki  heyecan ile huzur aynı orantıda ki bahsi geçen huzurun bir bardak çay eşliğinde film izlemekten çok çok öte bir şey...Anlayan anlamıştır zaten ,onun için bu paragrafı burada kesiyorum !   Sabah erken kalkıp günün başlangıcını izlemeyi solumayı seviyorum çünkü ben geceleri oturmayı seven bir vampirim !!! Gecede de gizemli bir yan var ; hem film izleyip hem de dünyada ne kadar düşünülecek konu var hepsini düşünebiliyorsunuz ..garip ve güzel bir durum işte ! Her daim sorgulayan , soru sormaktan ''Acaba'' demekten korkmayan akıllar da severim mesela...oturup her konuda muhabbet (Konuşmak demedim fark ettin değil mi okuyucu)edilebilir insanlardır bu akılların sahipleri, güzeldirler ufuk açıcıdırlar ve en önemlisi asla sıkıcı değillerdir. Ara sıra insanın karşısına çıkar böyleleri , işte onları da hayatın getirdiği güzellikler olarak değerlendirin benden söylemes...

 Uzun bir aradan sonra ''Merhaba'' En son yazımı ne zaman girdiğimi bile hatırlamıyorum ama bu gün yazmak istedim yeniden...Yine içime konuşma dönemlerinden birindeyim galiba! 😌Yine bir yabancı müzik frekansı açık radyoda , karşımda ışıl ışıl İstanbul manzarası ve gece tüm gizemi ve sessizliğiyle... yoldan geçen arabaların sesi bile engel olamıyor bu sessizliğe! Güzel bir gece ... Kavramlar kargaşası dünyadan sıyırılıp kendi köşesine çekilmiş, sessizce çalan radyodaki caz müzik kadar yabancıyım bu aralar bulunduğum ortamlara ,insanlara ,gördüklerimize duyduklarıma hatta konuştuklarıma...laf olsun diye gezmek torba dolsun diye konuşmak misali... Beni birilerinin anlamasını hiç beklemedim,  biliyorum ki beni benden başkası zaten anlayamaz, anladığını söyleyenlerinde  önyargıları (hüsnü zan ya da sui zanları olur)var onun için ne sizi ne de beni kendimizden başkası anlayamaz. ''Anlamıyorlar'' diye kızmanın da anlamı yok anlayacağınız ! Bu gün uzun uzun hay...

  Evet demokrasi var özgürlük var ama bu özgürlükler Devletine zarar vermeyi bile göze alacak kadar nefretini yoldaş etmeyi gerektirmiyor.. Bir yanda yapan milletine hizmet edenler diğer yanda ''Yapmayacağız, yıkacağız!''diyenler! Bir yanda iktidara gelir gelmez imf'ye olan borçları ödeyenler diğer yanda borç almak için kapı kapı gezenler! Bir yanda mazlumların sesi olan onlara hami olmak için yola çıkanlar diğer yanda kardeşlikten bi'haber ırkçı kafada menfaatperestler ! Bir yanda vatanı milleti geleceği için darbelere göğsünü siper edenler, diğer yanda şehitleri bile görmezden gelecek kadar körleşmiş nefretzedeler ! Bir yanda dünyaya doğruları açık açık haykıranlar, diğer yanda yalan ve iftiradan beslenen vatana millete ZERRE hayrı ve hizmeti geçmemişler ! Bir yanda çocuklara gençlere yatırım yapan onların eğitimleri için hizmetlerin en güzelini yapmaya çalışanlar diğer yanda, gençleri yalan yanlışlarla doldurmaya çalışan onları ülkelerinden soğutmaya çalışan ...

  Elif deyince ilk akla gelenlerden biri de ''Belgesellerdir'' bilen bilir bilmeyenlere de ben hatırlatmış olayım.. Belgeselin her türünü severim film ve dizi izlemeyi de, zira gidip göremediğim tüm düşmanlarımın zihniyetlerini de okuyorum film dizi ve belgesel izlerken ! ''Oku'' derken Rabbimiz ,yeryüzündeki her şeyi aklederek okumayı kasdetmiştir diye düşünüyorum (doğru yanlış birileri bir yerlerde tartışadursun!) neyse... Film ve dizilerde Firavunlar bir şekilde planlarını ufak ufak empoze ederler insanların beynine sizi beyniniz Allah'ın ayetleri  ile dolu değilse hemen çökerler kendi yalan yanlışlarıyla beyninize ve aklınıza hatta bu süreç devam ettikçe vicdanınızı da kara boyamaya başlarlar ; ama dedim ya sizin yüreğinizde Allah ve ayetleri yoksa yapabilirler bunları çünkü bilirsiniz ki dünya boşluk kabul etmez hemen dolduruverir orayı !!!  Şimdilik bu kısmı geçiyorum ben biraz belgesellerle ilgili düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Ben belgese...

  Belki de hiç yalnız kalmamalı insan bilemiyoruz ki.. Belki de etrafındakilere neşe vermek onları yaşamın içinde umutlu tutmaktır görevin, nereden bileceksin... Biz zaten neyi ne kadar bilebiliyoruz ki gönlüm... Her gün yeni bir sayfa hayat kitabında ona göre seç yazacağın  karakterleri ve olayları , ne kadar değerliler bir bak mefkurenin penceresinden... Zira sonradan kimseyi suçlamazsın başına gelenlerden dolayı ;kendi avukatın da savcın da sen olduktan sonra... Senin seçmediğin kaç kişi girebilir ki hayatına ,kaçı bir kere geldiğin şu hayatta iz bırakabilir ki.. Düşün bi! Kimleri misafir ettin, kimleri gönderdin bu yolculukta hepsi de senin seçimlerin doğrultunda şekil aldı ; kah üzüldün kah sevindin bu geliş ve gidişlerden ... ama bildin ki bu bir yolculuk  her insanın kendine özel hikayesi, bir gün  sahibine okuyacağı... Bazen sevinçler yaşadın ama hüznü de yanında taşıyan bazen hüzünler yaşadın başka anılara basamak olan ... Çoğu zaman anlatamadın sendeki seni...