Ana içeriğe atla

Sanki Başka Bir El Tarafından Yazdırıldı Bu Yazı Bana

Bazen anlaşılmak istersiniz,yüreğinizdeki her daim büyüyüp ilerleyen sevgiyi paylaşmak istersiniz,anlaşılmayı beklerken sevmek istersiniz, sevilmekden geçersiniz...Ve bazen yanlış kişiler çıkar karşınıza da siz yanlış olduklarını sevginizi kıymetlinizi o yüreğe gönderdikten sonra anlarsınız.Artık hayıflanmanın,şikayet etmenin,aklınıza yüreğinize söylenmenizin bir anlamı yoktur, olan olmuştur işte.Yanlış kişiyi sevmişsinizdir ve duygularınız yıpratılmış ayaklar altına alınmıştır ama yapılabilecek bir şey yoktur olmuştur işte olan, ne yapabilirsiniz ki! Hayat hayatta yenen kazıkların bileşkesidir demiş ergen bilginlerden biri...

Bazen de seversiniz değer verirsiniz ve sınır biçemezsiniz buna.Karşınızdaki kişi ya da kişiler önemli değildir belki de..Belki de her şey bir sanmadan ibarettir.Sanırsınız ki sevdiğiniz kadar seviliyorsunuz.Böyle bir şey de mümkün değil ki aynı ölçüde sevmek/sevilmek, mümkün olamaz bilirsiniz.Herkes kendi yüreği kadar sever ve yürek kişiye özeldir ..Üstelik onun ikizi de yoktur! Ya biraz daha az sevilirsiniz ya da sandığınızdan çok...

İstersiniz ki yüreğinize dokunan kişilerle hatırlayın hayatın içindeki tatlı güzellikleri.Bazen unuttuğunuz olur yaşamın o sihirli güzelliğini..Unutursunuz değer verildiğinizi ve onun için gönderildiğinizi dünyaya ve hatırlatılsın istersiniz sevebildiğiniz kişiler ya da olaylarla size...İstersiniz işte,istekleriniz bitmez ki yaşadığınız sürece.İstersiniz ki sevmenin de hesabı olmasın...Özgürlük naralarının atıldığı bu hayatın için de yalnızca duygularınız konusunda özgürsünüzdür ve aklınızın bile bu duruma karışmasını istemezsiniz...Sevginize,başkaları için imkansız sevgi dolu hayallerinize bile engel cümleleri kullanılmasın istersiniz ..Aklınıza bile kızarsınız  duygularınızdaki dalgalanmalarınıza  karışmasından dolayı.

İç dünya da sınırsız özgürseniz bu hayatın görünen yanına da yansır isteseniz de istemeseniz de.Sevgi ile ilgili düşünceler yanlış olabilir mi ? Tabi sevgiyi başka şeylerle karıştırmadığımız sürece...

Bazen anlaşılmak ister insan, yanlış anlaşılmalardan arınmış duygularla...Sözleri karşıya yansısın da yansıdığı yerde gömülsün yüreğe de sonra sadece sevgi dolu tebessüm olarak çıksın karşısına..Vurulmasın hiç bir nedenle hiç bir şekilde yüzüne...İnsan bazen, sadece sevginin içinde kalıp dinlenmek ister, her türlü yargıdan yanlışlıktan uzak olarak...Sevgiyi doyasıya tatmak ister insan,bildiğini sandığı her şeyden uzak...

Günün parçası bana gelsin müsadenizle...Bu Parçayı da videoyu da çok beğeniyorum.

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Çocukça saçmalasanda bazen anlaşılmak istersin..Seversiniz,değer verirsiniz ve sınır biçmezsiniz.Sanırsınız ki sevdiğiniz kadar sevilirsiniz.Bazen değer verdiklerinizde size değer veriyor sanırsınız..yani herşey bazen sanmaktan ibarettir..
ne güzel ifade etmişsiniz düşünce dünyamızda yaşadıklarımızla gerçek dünyamızda karşımıza çıkanlar arasında ki farkı..
hhisbay dedi ki…
çocukça saçmalasak ta bazen anlaşılmak isteriz..değer veririz karşımızdakine bazen de severiz dostça kardeşçe..karşımızdaki de bize değer verir diye düşünürüz belkide sanarız..bazen herşey sanmaktan ibaret olduğunu unuturuz kapıldığımız duyguların içinde..ama bazen unuturuz zamanın getireceklerini veya götüreceklerini..en güzeli sevmektir sevilmekten öte...çünkü eminizdir sevdiğimizden ama sevildiğimizi bilemeyiz...bu yüzeden sevmek gerek karşılıksız dostane nacizane..işte böyle karışık duygular içinde okudum yazınızı ve yüreğimin sesi oluverdi biran...yüreğinize emeğinize sağlık...nicelerini bekleriz..saygılar...
hhisbay dedi ki…
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Pabuc dedi ki…
/ themüezzin,
teşekkürler...Güzel ya da değil bilemiyorum ama çoğumuz aynı şeyleri yaşıyoruz diye düşünüyorum.Öyle ya da böyle maddi ya da duygusal konularla sürekli bir sınanma halindeyiz vesselam...Hoş gelmişsiniz bloga bu arada..
hhisbay dedi ki…
ben blogun daimi takipçisiyim the müezzin olarak ama sen beni manisalı olarak bilirsin...
Pabuc dedi ki…
Aslında aklıma gelmişti sen olabileceğin yine de yeni biri olma ihtimaliyle yazdım :) Peki, teşekkürler yazılarımı ciddiye alıp okuduğun için
hhisbay dedi ki…
rica ederim ne demek...hem siz ciddiye alınmayacak biri değilsiniz...Siz benim blog konusundaki idolümsünüz...
Pabuc dedi ki…
/H Hüseyin İŞBAY ,
idol kelimesi biraz fazla iyi niyet içermiş kelime değil mi :) Yazıları örnek alınacak biri değilim sadece düşüncelerimi aktarabiliyorsam amacıma ulaşmışım demektir ...
hhisbay dedi ki…
blogunda bugüne kadar yazılan herşeyi okuyorum desem bu kelime anlam ifade eder mi...her ne kadar kendince saçma veya karmaşık bulsanda blogunun tiryakisi olan ben için ne deseniz boş...
Pabuc dedi ki…
/H Hüseyin İŞBAY,
3 yıldır blogumu takip edenler var onların da bütün yazılarımı takip ettiklerini sanmıyorum ..Şaşırdım bu derece yazılarımı okuyan birinin olduğuna enteresan da geldi bana..Çünkü gerçekten iyi yazıları olan başka bloglar varken benim bu derece sadıkane okunmuş olmam hem güzel hem de enteresan
kahvetelvesi dedi ki…
Sevgi, sevilenin değil, sevenin niteliğini, kalitesini, samimiyetini belirler. Önemli olan sevilenin sahip olduğundan ziyade, sevenin O'na biçtiği değerdir. Varsın anlaşılmasın, kıymeti bilinmesin. Herkes sahip olduğunu yansıtır dışına...
Pabuc dedi ki…
Kişi yüreği kadardır değil mi? yüreğinizdeki sevgi kadar büyük yüreğinizdeki sevgisizlik kadar küçüksünüz :/
Profösör dedi ki…
Yürekten severse insan eğer.
Bu allah'tandır. Sevgiye değer.
Sevip de sevilmemek olmaz
Bu hakkaniyete yakışmaz.

Not: Güzel bir yazıydı. Samimi ve içten duygularla yazılmış. Aynı zamlan da uyarıcı bir yazı..
Pabuc dedi ki…
/Profösör,
SEvipte aynı şekilde sevilmeyenler oluyor ve acı da oluyor..

Teşekkürler Hocam ..
Unknown dedi ki…
Hani 'söylemek istedikleriniz vardır ama siz ne yazacağınızı bilmezsiniz' diye giriş yapılmıştı yazıya...
Hayatlar konu edilir yazılara; yaşanmışlar,yaşanılmak istenilenler.
Siz aşk yazarsınız kağıtlara,ama o bir sözcükten ibarettir,hissetmezse okuyan.
Boşuna dememiş 'Herkes kendi yüreği kadar sever ve yürek kişiye özeldir' ergen bilginlerimizden biri :)) Baştan sona okudum,yetmedi tekrar tekrar okudum yetmiyeğini de biliyorum.Yazdıklarınız yazı değil sanki,yazıdan evrim geçirmiş duygular.Bi de 'sözler verirsiniz tutmayacağınızı bildiğiniz halde' demişti ergen bilginimiz :))

Pabuc dedi ki…
Siz bu ergen bilgin geçinenleri ciddiye almayınız.onlar kendi hayal dünyalarında sıkışıp kalmış zavallılar.. :)
Unknown dedi ki…
Benim dünyamda da zavallılar var, onlar ki ; menfaat uğruna her şeyi mübah görürler,sevgi yerine nefreti yayarlar,aşkı sözcüklerden ibaret sanırlar...
hayal dünyalarında sıkışıp kalmışlar da olmasa yaşanılacak yer değilmiş bu dünya :))
Pabuc dedi ki…
/Gökhan Tunç,
1- yorumlarını merakla beklediğim bir kaç takipçim (ve hatta dostlarım ) var . Sen de yazılarımı sollayan yorumlarında onlara katılmak üzeresin :)

2-Arşiv yazılarımı okuman enteresan ama onu verici..

3-Senin zavallı dediklerin konusuna bir girersek çıkamayız.Sen onlara zavallı diyorsun ama büyük ihtimalle onlar da seni zavallı görüyorlardır hayal alemindesin diye ;) (malum hayata sevgiyle bakmak hayalimsi bir durum)

4-yok,aklıma dörde yazacak bir şey gelmedi :)
Unknown dedi ki…
Alçakgönüllüğü bilirim yine de hakkın hakedende kalmasını isterim.
1-Ömür birilerini sollama çabasıyla geçiyorken,geçemeyeceğim insalarıda bilirim,ve siz onlardan birisiniz.
2-Arşiv,okunmayanlar listesine mi alındı? sorun değil,yasaklara ilk baş kaldırışım değil :)) hem güzellikleri keşfetme de mutluluk verici!
3-Zavallılık cazibeye kavuştu desene,
Baştan kayıptır zaten,başlanmıyorsa bir hayalim var diye söze ...
4-Sizin yazamayacağınız yerde ben susarım ancak!
Pabuc dedi ki…
/Gökhan,
Seni tanımıyorum değil mi?:)
Arşiv yazılarını okumak yasak değil tabi beni şaşırtan;kendim dışında birinin arşiv yazısı okuduğunu görüyorum onun şairliği benimki;)
İnsan biraz da hayalleriniz diye düşünüyorum.
Ömür bir yarıştım ama kesinlikle başkalarıyla aramızda bir yarış değil;herkesle birlikte ilerlerken kendi kendimize yarış Halid'in.Adım hudut fikrim budur
Pabuc dedi ki…
Şairlik değil şaşkınlık olacaktı tlf un azizliği
Unknown dedi ki…
Ben seni tanımıyorum ,sen tanırmısın bilemem :)) Christopher Columbus yeni dünyayı keşfetti,ben ise burayı.Keşfim daha büyük görünüyor kıyaslayınca :)) Kalemzade Kamil i takip ederim oradan görmüştüm blogu,merağıma yenik düşüp bakmıştım buraya.Okumayı,yeni şeyler öğrenmeyi hep sevmişimdir.Uzun zamandır kitap okumuyorum,sonunu baştan belli ediyor çoğu,geri kalanı da hayal dünyasına kapıyı dahi aralamıyor.Hal böyle olunca bulduğum faklı yazıları okuyorum,burası da onlardan biri:))
Kendim ile yarışmadım hiç,baştan kaybederdim çünkü,ya da yarıştım ve kaybettim baştan.
Pabuc dedi ki…
Demek Kamil BEyin sitesindeki Gökhansın (o diye de yorumları da takip ediyorum ) kendimle yarışan kaybetmez sanki!
Pabuc dedi ki…
Diye değil site:(

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mektubum Var!

   Yine  yıllar  öncesine  geri   dönüp bi anımı yazacam annemin de  bu yazımı okuyacağını bile bile:) Hoş belki de bunca zaman sonra annem bile unutmuştur  bu olayı ,onun için ona da bi hatırlatma olur:))    Lise yıllarıyla ilgili bir yazım vardı hatırlayanlar olur aranızda işte yine aynı dönem içirisinde ben böyle aklım bir karış havada evden okula ,okuldan eve gidip gelirken gözüm bişey görmezken evdeki aile cemaatinden kopup aklımı fikrimi bir  kişiye odaklamışken farkedememişim hal ve hareketlerimdeki (sanırsam olumsuz) değişiklikleri...Odamdan çıkmamalar ,gizli telefonlar , herşeyin ben bilirim havaları ve beni sevenlere karşı ukala davranışlar almış başını gitmiş (hala hatırlamıyorum o derece kendimde olmama hali yani:)  her zaman derim aşk başa gelince akıl yıllık izne çıkar bu doğaldır:P) Benimle iletişim kurmaya çalışan anneme artık nasıl davrandıysam kadıncağızın demekki canına tak etmiş ki  sitem edeceğine ve didişeceğine  bana 4 sayfalık mektup yazmış ve defterimin için

Bir Bakar mısınız?

Bu bir kamuoyu yoklamasıdır ;) Blog yazılarını ara sıra ya da sürekli okuyan kaç kişi olduğunu merak ediyorum.Tamam farkındayım çok meraklıyım ama her şeyin temelinde merak yok mudur ;) Yazma konusunda kabiliyetli değilim malum ama bu yazmayı sevmememi gerektirmez dimi yani ;) Seviyorum yazmayı,okumayı uf bir de konuşmayı :) Neyse konu kim vurduya gitmesin lütfen sayfamı tıklayan herkes cevaplasın sorumu.Blog yazılarımı okuyor musunuz, okumuyorsanız blogumu neden açıyorsunuz kaardeşim? :)) 500'e yakın blogu izlemeye almışım bir o kadarı da benim blogumu izliyor görünüyor.Kaç kişinin gerçekten yazılarımı takip ettiğini merak ediyorum. . Yorum yazmadan geçmeyiniz kırılırım bilesiniz ;)

Gereksiz Bilgi ;) Bakalım Kim Ne Burcu !!!

  Tamam ya ne kızıyorsunuz bu kadar meraklıyım diye ;) Dünkü postla bi tezat oluşturmuş olabilir bu post ama merak işte..Yazacak konum kalmadığı için değil :) Sakın aklınıza öyle bişey gelmesin...Ben, herkes kendi özelliklerini (birileri uydurup yazmış) öğrensin diye böyle bişey yaptım..!! ;) Okuyun bakalım ''Aynı ben, aynı ben !'' diyecek misiniz ? :) ASLAN ERKEK:   Yufka yüreklidirler. O canı pahasına bile dişisini korur. Karizmatiktir. Kelimenin tam anlamıyla ''dişi''lerden hoşlanırlar. Aslanlar evlerine, ailelerine çok bağlı tiplerdir fakat bir gözleri de hep dışarıdadır. Eşlerinin çalışmayıp evde oturmasını isterler. Onlar sanki baba olmak için yaratılmışlardır ASLAN KADIN: Her zaman bakımlı, zarif, dikkatlidirler. Çok pratik, işlevsel bir zekaya sahiptirler. Gece hayatını severler. Yaşam zevkleri pahalı olur. Kendisine olan güveni son derece gelişmiştir. Özgürlüklerine düşkündürler. Erken çocuk sahibi olmaya pek yanaşmazlar. YENGEÇ ERKEK