Malumunuz Ülke Tv benim ilgiyle izlediğim tek tv kanalı..Bu Tv bünyesinde her akşam Sıradışı adlı programı da bi zamanlar size tavsiye etmiştim..Bu programın dün akşamki konuğu Oflu Ali adında bi abimizdi kendisini ilk defa gördüm ...Şunu söylemek istiyorum program bi harikaydı uzun zamandır hiç böyle gülmemiştim...Sunucu da konuşmakta zorlandı çoğukez gülmekten programdan koptuğu anlarda oldu.Oflu Ali denen zatı muhteremin sanırım gldüremeyeceği insan yoktur..Eeee ne diyelim Rabbimde O'nu güldürsün:) Kendisiyle ilgili araştırma yaptım ama bişey bulamadım:)) sadece şu yaşadığı olayı ve bi albüm kapak resmini paylaşabiliyorum sizinle..SEvgiyle ve tebessümle kalın(güp)güzel insanlar...
Bir uçak maceram var. Almanya'dan geliyorum. Yemek yenmiş, mayışmış herkes, uyuyor. Canım da sıkılıyor. Sağımdaki adama merhaba deyim ki sohbet başlasın diye düşündüm. "Dayı merhaba" dedim. Adam bir şey demeden cama döndü. Koridor tarafındaki adama döndüm, "Dayı merhaba" dedim. O da döndü koridora. Kaldım sap gibi. Uçakta sessizliği bozmam lazımdı. Koltukların arasından yarı belime kadar kalktım. "Hostes hanım bakar mısın!" diye bağırınca uçakta uyuyanlar "Bu salak kim, düğmeye basmıyor, hostesi ağzıyla çağırıyor" diye düşünüp baktı.
Hostes koşa koşa geldi. "Kızım, afedersin, yatsı namazı geçiyor. Uçağın rotasını kıbleye döndür, bir namaz kılayım" deyince millet başladı gülmeye. Hostes "Olmaz" diyor. Yanımızdaki hacı da karısını dürtüyor, "Ne dini bütün çocuk, uçakta namaz kılacak" diyor. Ben saf köylü gibi "Hanımefendi ne olur, 10 dakika dönün" diye yalvarıyorum. Ama nasıl yalvarmak!
En sonunda "O zaman bir seccade ver de koridorda kılayım" dedim. Millet gülmekten yerlere yatıyor. Beni ciddi zannediyorlar. Hostes, "Seccade olmaz" dedi. "Öyle mi, o zaman bana bir viski ver. Ben kıbleyi bulurum" deyince hacı başladı söylenmeye..
Bir uçak maceram var. Almanya'dan geliyorum. Yemek yenmiş, mayışmış herkes, uyuyor. Canım da sıkılıyor. Sağımdaki adama merhaba deyim ki sohbet başlasın diye düşündüm. "Dayı merhaba" dedim. Adam bir şey demeden cama döndü. Koridor tarafındaki adama döndüm, "Dayı merhaba" dedim. O da döndü koridora. Kaldım sap gibi. Uçakta sessizliği bozmam lazımdı. Koltukların arasından yarı belime kadar kalktım. "Hostes hanım bakar mısın!" diye bağırınca uçakta uyuyanlar "Bu salak kim, düğmeye basmıyor, hostesi ağzıyla çağırıyor" diye düşünüp baktı.
Hostes koşa koşa geldi. "Kızım, afedersin, yatsı namazı geçiyor. Uçağın rotasını kıbleye döndür, bir namaz kılayım" deyince millet başladı gülmeye. Hostes "Olmaz" diyor. Yanımızdaki hacı da karısını dürtüyor, "Ne dini bütün çocuk, uçakta namaz kılacak" diyor. Ben saf köylü gibi "Hanımefendi ne olur, 10 dakika dönün" diye yalvarıyorum. Ama nasıl yalvarmak!
En sonunda "O zaman bir seccade ver de koridorda kılayım" dedim. Millet gülmekten yerlere yatıyor. Beni ciddi zannediyorlar. Hostes, "Seccade olmaz" dedi. "Öyle mi, o zaman bana bir viski ver. Ben kıbleyi bulurum" deyince hacı başladı söylenmeye..
Yorumlar
ülke tv seyrediyorsan sadık yalsızuçanları da bilirsin yeni kitabı üzerine
http://sensizyildizlarabakamam.blogspot.com/2009/09/demli-bir-deneme.html
@âyine-i devrân Meksika Sınırı'nıda izliyorum 3 silahşörler;Tarık,Selahaddin ve İsmail..yorum için tşk